Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/1922 E. 2023/34 K. 12.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2019/1922
KARAR NO : 2023/34

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/06/2019
NUMARASI : 2018/830 Esas 2019/632 Karar
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 12/01/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 12/01/2023
Taraflar arasında görülen İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasına ilişkin olarak yapılan açık yargılama sonucunda davanın kabulüne dair verilen karara karşı yasal süresi içerisinde davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya, Dairemize gönderilmiş olmakla HMK’nın 353. maddesi uyarınca dosya üzerinden inceleme yapıldı.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ; davacının alacağının temini için İzmir 27. İcra Dairesinin 2018/7387 esas sayılı dosyasından icra takibi yapıldığını, davalının süresinde borca itiraz ettiğini, takibin durduğunu, itirazın haksız ve dayanaksız olduğunu, borçlu şirketin ödeme yaptığına ilişkin sunduğu çekin dekontu incelendiğinde 30/01/2015 tarihinde … A.Ş. hesabına 65.000,00 TL ödendiğini, dekontun açıklamalar bölümünde 30/01/2015 vade Z5887271 nolu çek için ödeme yapıldığını, söz konusu çekin davacı cari hesaplarına 10/02/2014 tarihinde alacak olarak girdiğini, çek bedelinin çeki elinde bulunduran … A.Ş. hesabına yapıldığını, çeke karşılıksız kaşesi vurulmadığı için çekin alacak bölümünde kaldığı, davalının cari borcundan düşüldüğünü, bu ödeme düşüldükten sonra mevcut cari üzerinden icra takibi yapıldığını, yeni bir ödeme dekontu olmadığını, davalının davacıya icra dosyasında belirtilen 106.561,34 TL borcu bulunduğunu belirterek itirazın iptaline, takibin devamına ve %20’den aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili aracılığı ile sunduğu cevap dilekçesinde özetle; Davalı şirketin davacı ile muhtelif zamanlarda ticari alış veriş yaptığı, davacı tarafından yapılan icra takibine süresinde ve haklı sebepler ile itiraz edildiği, davanın haksız ve kötüniyetli olduğu, davalı tarafından kesilen …’a ait 65.000,00 TL tutarlı çekin davacı tarafından alındığını, ancak tahsil edilmediğini, banka makbuzunun dilekçe ekinde olduğunu bildirerek davanın reddi ve %20 kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
MAHKEMECE:
“Dava, İ.İ.K. 67. maddeye göre açılan itirazın iptali davasıdır.
İzmir 27. İcra Dairesinin 2018/7387 esas sayılı dosyası celbedilmiş, yapılan incelemede davalıya 19/06/2018 tarihinde ödeme emri tebliğ edildiği, davalının borcun olmadığı 65.000,00 TL tutarlı çek ve elden nakit ödeme ile borcun kapatıldığı belirtilerek 25/06/2018 tarihinde takibe itiraz edildiği, davanın süresinde açıldığı takibin durduğu anlaşılmıştır.
Taraflara usulünce tebligat yapılarak taraf teşkili tamamlanmış, davalı duruşmaları takip etmemiş ve delil bildirmemiştir.
Davacı delili olarak celbedilen banka dekontu ve davacı defterleri üzerinde yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde alınan raporda davanın itiraz ettiği 65.000,00 TL tutarlı çek ödemesi, davacının icra takibinde talep edilen alacakla ilgisi olmadığı, davacının takip tarihi itibari ile davalıdan defter kayıtlarına göre 106.561,34 TL alacaklı olduğu bildirilmiştir.
Toplanan deliller ve bilirkişi tespiti birlikte değerlendirildiğinde davacının iddiasının sübut bulduğu davanın kabulüne gerektiği kanattine varılmış ve bu doğrultuda aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. ” şeklinde davanın kabulü yönünde karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURU :
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Davalı müvekkilinin savunma hakkının kısıtlandığını, davalı şirketin defter ve makbuzlarının incelenmediğini, davalı asile veya vekile eksikliklerin giderilmesi için muhtıra çıkartılmayarak delillerin toplanmadığını, sadece davacının defter ve belgelerinin incelenerek hüküm kurulduğunu, adil yargılanma ilkesine uygun yargılama yapılmadığını bu nedenlerle kararın hatalı olduğunu ifade ederek istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Dava; cari hesaptan kaynaklı alacak için yapılan takibe itirazın iptali davasıdır. HMK’nun 355. Maddesi gereğince istinaf incelemesi istinafa başvuran vekilinin dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine ilişkin hususlarda res’en gözetilerek yapılmıştır.
Davacı taraf, davalıdan alacaklı olduğunu iddia etmektedir.
Davalı taraf ise, davacıya borçlu olmadığını borcunu ödediğini savunmaktadır.
Somut olayda davalı icra takibine itirazında borcu ödediğini savunduğundan, ispat yükü davalı taraftadır. Davalının takip konusu borcu ödediğini ispat etmesi gerekmektedir.
Dava tarihinde yürürlükte olan 6100 sayılı HMK 222. Maddesinde;
(1) Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.
(2) Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.
(3) Ikinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diger tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diger kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.
(4) Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdigi kayıtlar birbirini dogrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur.
(5) Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diger tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karsı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır.” şeklinde düzenleme bulunmaktadır.
Somut olayımızda ilk derece mahkemesince davalı vekilinin hazır olmadığı ön inceleme duruşmasında davacı vekiline ticari defterleri sunması için 1 hafta kesin süre verildiği, taraf vekilleri tarafından inceleme gün ve saatinde ticari defter ve kayıtların mahkeme kaleminde hazır bulundurulmasına, aksi halde ticari defter ve kayıtlara dayanmaktan vazgeçmiş sayılacaklarının ihtarına karar verildiği ve ihtaratın yapıldığının belirtildiği, ancak hazır olmayan davalı vekiline ticari defterler ve belgelerin sunumu ve sunmadığı takdirde buna bağlanacak sonuçlara ilişkin usulüne uygun ihtaratlı tebligat çıkartılmadığı, sadece ispat külfeti kendisinde olmayan davacı defterlerine göre bilirkişi incelemesi yapıldığı ve davacı defterlerindeki alacağa göre davanın kabulüne karar verildiği, kendisine ticari defter sunumu için tebligat çıkartılmayan davalının ticari defterlerini ibrazdan kaçınmış sayılarak davanın kabulüne olanak bulunmadığı, davalıya ödemeye ilişkin delillerini ve ticari defter ve belgelerini sunmak üzere süre verilerek defterler sunulduğunda defterler ve sunulacak belgeler üzerinde inceleme yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Sonuç olarak yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek derecede önemli delillerin toplanmamış veya değerlendirilmemiş olması nedeniyle davalının istinaf itirazının kabulü ile 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve dava dosyasının kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalının istinaf kanun yolu başvurusunun KABULÜ ile, İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 11/06/2019 tarih ve 2018/830 Esas 2019/632 Karar sayılı hükmünün HMK’nın 353/(1)-a-6. maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
2-Dosyanın HMK 353/(1)-a maddesi gereğince Dairemiz kararına uygun şekilde yeniden bir karar verilmek üzere MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
3-Kararın kaldırılması nedeniyle başvuru sırasında alınan peşin harcın başvuru sahibi davalıya iadesine,
4-İstinaf başvurusu aşamasında başvuru sahibi davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin mahkemesince verilecek nihai kararla hüküm altına alınmasına,
5-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme ve harç iadesine ilişkin işlemlerin yerel mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 353/(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere 12.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.