Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/1914 E. 2023/24 K. 12.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2019/1914
KARAR NO : 2023/24
KARAR TARİHİ: 12/01/2023

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 12/04/2019
NUMARASI : 2016/887 Esas 2019/359 Karar
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
BAM KARAR TARİHİ : 12/01/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 12/01/2023
Davalı vekili tarafından yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucu eksiklik bulunmadığı anlaşılmakla; inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı dava dilekçesinde özetle; dava dışı … A.Ş ile … Şirketlenin müvekkil şirket nezdinde 001-06267502 numaralı sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, … Şti tarafından Almanya’ya ihraç edilen 14 palet 9.145,85 brüt KG Baskılı Ambalaj filmi emtiası Türkiye’den Almanya’ya gönderilmek üzere …/…. plakalı araca davalı taşıyıcılar tarafından yüklenerek Parsiyel şekilde davalıların sorumluluğu altında taşındığını, emtiaların 02/06/2014 tarihinde alıcıya vardıklarında yapılan kontrollerde hasarlı olduklarının görülmesi üzerine araç üstü fotoğrafların çekilerek CMR senedi üzerinde hasar şerhi düşüldüğü ve alıcı tarafından emtiaların hasar nedeniyle reddedildiğini, sigortalı … Ambalaj tarafından davalı taşıyıcı … lojistik firmasına keşide edilen Manisa 2. Noterliği’nin 04/06/2014 tarih ve 13043 yevmiye nolu ihtarnamesi ile emtiaların varış yerine hasarlı ulaştığı ve alıcı tarafından kabul edilmeyerek teslim alınmadığını, CMR senedi üzerine hasar şerhi düşüldüğünü, taşıyıcı olarak zarardan sorumlu olduklarının ihtaren bildirildiğini, emtialarda meydana gelen hasara istinaden malların bulunduğu yere gidilerek ekspertiz incelemesi yapıldığını ve ekspertiz raporuna göre davalıların sorumluğu altında gerçekleştirilen taşıma işlemleri esnasında hasarlanan emtialarda 12.988,90 Euro zarar tespit edildiğini, hasar ile ilgili gerekli incelemelerin yapıldığını ve poliçe kapsamında dava dışı sigortalı … Ambalaj firmasına 37.224,37 TL ödeme yapıldığını, dava dışı sigortalı firmaya ödenen hasar bedelinin sorumlulardan rücuen tahsil edilmesi amacı ile davalılara rücu ihtarnamesi gönderildiğini, ihtarnameye olumsuz cevap verilmesi üzerine davalılar hakkında İzmir 9 İcra Müdürlüğünün 2015/8332 esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, icra takibinden sonra davalılardan … firmasının CMR sigortacısı … Sigorta A.Ş tarafından müvekkil şirkete %50 müterafik kusur gerekçesi ile 6.494,45 Euro ödeme yapıldığını, yukarıda açıklanan nedenlerle takip çıkışı 37.244,37 TL olan icra dos yasına ilişkin dava konusu edilen 16.306,27 TL’lik kısım dışında kalan miktara ilişkin olarak itirazı kabul veya feragat anlamına gelmemek kaydı ile fazlaya ilişkin her türlü hakları saklı kalmak kaydıyla davalı borçluların takip dosyasına yaptığı itirazların 16.306,27TL’lik kısmına ilişkin itirazlarının iptali, takibin devamına, icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı … Lojistik vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini, davacı tarafından sunulan delillerin arasında bulunan CMR senedi ve 3182 26/05/2014 tarihli navlun bedeli faturası ile 3819 nolu 06/08/2014 tarihli faturalarda taşıyıcı şirketin …. Logistik GMBH olduğu bu nedenle de herhangi bir taşıcıyı sıfatının olmadığını, hasarın ambalaj hatasından kaynaklandığını, yükleme ve istifleme işlemlerinın hasarın meydana gelmesinde etkili olduğunu kabul edilmesi halinde de yükleme ve istifleme işlemlerini yapmayan müvekkilinin sorumlu tutulmasının hukuken mümkün olmadığını, dava konusu alacağın likit olmadığını, kabul anlamına gelmemekle hasar miktarının da fahiş olduğunu açıklanan nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
MAHKEMECE: ” …Dava, davacı tarafça sigorta poliçesi ile teminat altına alınan emtiaların uluslararısı karayolu taşımasında hasar görmesi nedeni ile sigortalının uğramış olduğu zararın ödenmesinden dolayı davalılardan rücuen tahsili talebi istemlidir.
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, toplanan deliller, hüküm kurmaya yeterli bilirkişi heyeti raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı tarafça sigorta poliçesi ile teminat altına alınan emtiaların uluslararısı karayolu taşımasında hasar görmesi nedeni ile sigortalının uğramış olduğu zararın ödenmesinden dolayı davalıdan rücuen tahsili talebine yönelik eldeki davanın açıldığı, bilirkişi raporuna göre de, malın gönderici tarafından ilk yükleme noktasında gereği gibi yüklenmediği malın hasar görmesi halinde taşıyıcı tarafından bu durumun not edilmediği ve göndericiye herhangi bir şekilde iletilmediği, bu sebeple her iki durumdada CMR Konvansiyon kapsamında sorumluğun müteselsilen taşıyıcılara ait olduğu ve borcun 16.305,61 TL olduğu kanaatine varılarak davacının davasının kısmen kabul kısmen reddi ile, İzmir 9. İcra Dairesi’nin 2015/8332 esas sayılı takip dosyasına davalı borçlular tarafından yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 16.305,61 TL üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, 16.305,61 TL alacak üzerinden hesaplanacak %20 oranında icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine ” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURU SEBEPLERİ:
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararına dayanılan bilirkişi raporunun eksik inceleme sonucu hatalı değerlendirmeler içermekte olduğundan yeterli gerekçe gösterilmeksizin bilirkişi raporuna atıf yapan mahkeme kararının da dosya içeriğine ve hukuka aykırı olduğunu, hükme esas alınan 26.10.2018 tarihli bilirkişi raporunda, bila tarihli bir önceki raporda olduğu gibi ambalajlama hatası” konusunun hiç bir şekilde araştırılıp tartışılmadığını ve son raporda da 26.12.2017 tarihli rapora itiraz dilekçesinde itiraz edilen hususlar hakkında hiçbir açıklama yapılmadığını, taşıma konusu emtialar taşıtan tarafından gereği gibi ambalajlanmamış olmaları nedeni ile hasara uğradğını, taşınan eşyanın niteliği gereği ambalajlamanın eşyayı ziya ve hasardan koruyacak yeterlilikte olmadığını, dava konusu hasarlı emtianın gönderen tarafından yetersiz ambalajlanmasının davacı gönderenin kusurunun olduğunu, bu konuda hiçbir araştırma ve değerlendirme yapılmadan düzenlenen raporlara dayanılarak eksik inceleme sonucu tesis edilen hükmün hukuka aykırı olduğunu, diğer davalı ….Tic.A.Ş’nin CMR Sigortası … Sigorta A.Ş tarafından taşıyıcı …A.Ş’nin sorumluluğu dahinde hesaplanan 6.464,45 Euro’nun davacıya ödenmiş olduğunu, taşıyıcıların hiç bir sorumluluğunun olduğunu, şirketler arasında organik bağ olduğunu kabul anlamına gelmemek kaydı ile organik bağ olmasının, müvekkili şirket ile …. Gmbh’nin her işte birlikte çalıştığı anlamına gelmesinin mümkün olmadığını, alacak miktarı likit olmamasına rağmen davalı müvekkili aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesinin de hukuka aykırı olduğunu belirterek, İzmir 1.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/887 E. 2019/359 K. sayılı ve 12.04.2019 tarihli kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini istinaf başvuru sebebi olarak ileri sürmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, sigorta poliçesi ile teminat altına alınan emtiaların uluslararısı karayolu taşımasında hasar görmesi nedeni ile sigortalının uğramış olduğu zararın ödenmesinden dolayı rücuen tahsili talebiyle başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
HMK’nun 355. Maddesi gereğince istinaf incelemesi istinafa başvuran vekilinin dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine ilişkin hususlarda res’en gözetilerek yapılmıştır.
TTK’nın halefiyete ilişkin 1472. maddesi;
” (1) Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder. Sorumlulara karşı bir dava veya takip başlatılmışsa, sigortacı, mahkemenin veya diğer tarafın onayı gerekmeksizin, halefiyet kuralı uyarınca, sigortalısına yaptığı ödemeyi ispat ederek, dava veya takibi kaldığı yerden devam ettirebilir.
(2) Sigortalı, birinci fıkraya göre sigortacıya geçen haklarını ihlal edici şekilde davranırsa, sigortacıya karşı sorumlu olur. Sigortacı zararı kısmen tazmin etmişse, sigortalı kalan kısımdan dolayı sorumlulara karşı sahip olduğu başvurma hakkını korur.” şeklindedir.
Uluslararası karayolu ile taşımanın İzmir-Almanya arasında olması, dolayısıyla yükleme ve teslim yerinin iki ayrı ülke olması sebebiyle uyuşmazlığa “Eşyaların Karayolundan Uluslararası Nakliyatı İçin Mukavele Sözleşmesi (CMR)” hükümlerinin uygulanması gerekmektedir. Nitekim Türkiye Cumhuriyeti açısından 1995 yılından itibaren bir iç hukuk normu haline gelen CMR 1. maddesine göre, yükün teslim alındığı yer ile yükün teslim edildiği yerin ayrı ülke ve bu ülkelerden birinin sözleşmeye taraf ülke olması halinde tarafların ikametgahı ve milliyetine bakılmaksızın CMR hükümlerinin uygulanacağını belirtmiştir.
Taşıyıcının mesuliyeti, CMR’nin 17 vd. maddelerinde düzenlenmiştir. CMR Konvasiyonu’nun 17. maddesi uyarınca, taşıyıcı yükü teslim aldığı andan, teslim edilinceye kadar malların kısmen veya tamamen kaybından veya hasarından veyahut da gecikmesinden dolayı sorumlu olup, taşıyıcı, taşımasını üstlendiği malları alıcısına tam ve sağlam olarak teslim etmek zorundadır. Aksi halde, sorumluluğu esastır. Ancak, CMR 17/2. maddesine göre, “Eğer kayıp, hasar veya gecikme istek sahibinin hatası veya ihmalinden, taşımacının hatasından değil de, istek sahibinin verdiği talimattan, yüke has bir kusurdan yahut da taşımacının önlemesine olanak bulunmayan durumlardan ileri gelmiş ise, taşımacı sorumlu tutulamaz”. Taşıyıcının anılan madde uyarınca sorumluluktan kurtulabilmesi için hasarın önlenmesine imkan bulunmayan bir halden meydana geldiğini kanıtlaması gerekir. Zira, taşıyıcının sorumluluğu ispat külfeti ters çevrilmiş bir kusur sorumluluğudur. Hasardan kaynaklı zarar nedeniyle sorumlu olmadığını savunan taşıyan, bu hasar sebebiyle kendisine atfı kabil bir kusurun bulunmadığını ispat etmelidir. Deneyimli ve basiretli bir taşımacının göstermesi gereken özen ve tedbire rağmen bu sonuç ortaya çıkacak ise taşıyıcının sorumlu olmadığı kabul edilebilecektir. Doktrinde bir görüşe göre basiretli bir tacirin göstereceği özenin üzerinde, hatta basiretli bir taşımacıdan beklenen dikkat ve özenin ötesinde en üst düzeyde özenin gösterilmesine ihtiyaç duyulur. (Arıkan Sabih, Karada Yapılan Eşya Taşımalarında Taşıyıcının Sorumluluğu, Banka ve Ticaret Hukuku Araştırma Enstitüsü Yayın No:40, Ankara, 1982, Sh 44). TTK’nın 20. maddesi uyarınca basiretli bir taşıyıcının göstermesi gereken dikkat ve özeni yerine getirmediği taktirde taşıyıcı, kusurlu sayılacaktır. Taşıyıcının, genel olarak gerekli dikkat ve özeni gösterdiğini kanıtlaması yeterli değildir. Ziya ve hasara neden olan olayın doğumunda kusurlu olmadığını da kanıtlaması gerekecektir.
Ayrıca CMR’ in 34. maddesine göre “Tek bir mukaveleyle düzenlenen taşıma, karayolu taşımacıları tarafından ortaklaşa yapıldığında, bunların her biri, tüm taşımanın yapılmasından sorumludur.” Hasar ve ziyanın CMR 30. maddesinde belirtilen sürelerde ihbar edilip edilmediği de dikkate alındıktan sonra CMR Konvansiyonu’nun sınırlı ve sınırsız sorumluluk hallerinin somut olay bakımından tartışılması gerekmektedir. Meydana gelen hasar ve ziyadan dolayı istenebilecek tazminat ve tazminatın hesaplanma şekli CMR’nin 23-28. maddelerinde hükme bağlanmıştır. Buna göre, CMR’de temel ilke taşıyıcının gerçek zararı aşmamak üzere sınırlı, sorumlu olmasıdır. Meydana gelen gerçek zararın anılan maddelerde belirlenen sınırlı sorumluluk miktarını aşması halinde taşıyıcı sınırlı sorumluluk miktarı kadar sorumlu olacaktır. CMR Konvansiyonu’nun 29’ncu maddesinde taşıyıcının sınırlı sorumluluğunun hangi hallerde uygulanmayacağı gösterilmiş olup, buna göre taşıyıcının kendi fena hareketinin veya kasdi fena harekete denk tutulan kusurundan meydana gelen hasar halinde, taşıyıcının sorumluluğunu sınırlayan veya ispat yükünü karşı tarafa yükleyen hükümlerin uygulama kabiliyeti kalmamaktadır. Konvansiyon’un 29’ncu madde hükmü koşullarının varlığı halinde taşımacının sorumluluğu sınırlı olmayıp, gerçek zararın tamamından sorumluluğu söz konusudur. Bu madde hükmünün değerlendirilmesi sonucunda taşıyıcının herhangi bir kasti veya fena hareketinin bulunmadığı, sınırsız sorumluluğa tabi olmadığı, sınırlı sorumlu olduğunun anlaşılması halinde ise CMR’nin 23. maddesinde hükme bağlanan sınırlı sorumluluk esas ve kuralları ile emtianın yükleme için kabul edildiği yerdeki değeri gözetilerek, açık ve anlaşılır biçimde, emtianın kg başına SDR üzerinden sorumluluk sınırı belli tazminat hesabının yapılması gerekir. (Bknz. Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 15.06.2021 tarih ve 2020/2120 Esas 2021/5104 Karar sayılı, 30.03.2021 tarih ve 2020/7871 Esas 2021/3067 Karar sayılı, 02.12.2020 tarih ve 2020/1038 Esas 2020/5640 Karar sayılı, 01.10.2020 tarih ve 2019/236 Esas 2020/3732 Karar sayılı İlamları)
Davalı … firması husumet itirazında bulunarak taşıyıcı şirketin kendileri değil de … Logistics GMBH firması olduğunu beyan etmiş ise de “…. Lojistik” firmasının resmi internet sayfasında firmanın “…. Logistics GMBH “iştiraki olduğunun belirtildiği, davalı firmanın tüm hisselerinin bu şirkete ait olduğu, taşıma işine ilişkin teklif ve yazışmaların davalı firma tarafından yerine getirildiği, CMR hükümlerine göre davalının müteselsil sorumluluğu bulunduğundan istinaf itirazı yerinde değildir.
Mahkemece alınan bilirkişi raporuna göre hasarlı mal 3.274,41 kg ağırlığında olup belirlenen tazminatın emtianın kg başına 8,33 SDR olan sorumluluk sınırının da altında olduğu, taşıma işleminin kusurlu yapılması nedeniyle zarar oluştuğu, davacının rücu hakkının bulunduğu anlaşılmakla davanın kısmen kabulüne karar verilmesi isabetli olmuştur.
Davacı tarafından talep edilen tazminat miktarı likit (muayyen, belirli) olmayıp, gerçek zarar miktarının tespiti ile davacının davalılara rücuu için gerekli şartların oluşup oluşmadığının saptanması, yargılama ve bilirkişi incelemesi yaptırılmasını gerektirmektedir. Bu nedenle, davacı tarafın şartları oluşmayan icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, istinaf yoluna başvuran davalı … Lojistik şirketi aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesi ise doğru görülmemiştir. Davalı … AŞ ise istinaf yoluna başvurmadığından bu davalı yönünden hükümde değişiklik yapılmamıştır.
Ancak, bu yanılgının giderilmesi, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden davalı … Lojistik şirketi vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun kabulü ile, 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-b-2 maddesi uyarınca hüküm kaldırılıp düzeltilerek ve davalı … AŞ ise istinaf yoluna başvurmadığından bu davalı yönünden hükümde değişiklik yapılmayarak yeniden esas hakkında aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A-6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca davalı … Lojistik vekilinin istinaf başvurularının KABULÜNE,
İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 12/04/2019 tarihli, 2016/887 Esas 2019/359 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
1-Davalı … Lojistik vekilinin yatırmış olduğu 1.021,57 TL istinaf karar harcının istek halinde kendisine ödenmesine,
2-Davalı …. Lojistik vekilinin yatırdığı 121,30 TL istinaf kanun yolu başvuru harcının davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
3-Davalı …. Lojistik’in yapmış olduğu istinaf yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
4-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından istinaf eden yararına istinaf vekalet ücreti verilmesine yer olmadığına,
B-KALDIRILAN İLK DERECE MAHKEMESİ HÜKMÜ YERİNE GEÇMEK ÜZERE;
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜNE;
2-İzmir 9. İcra Dairesi’nin 2015/8332 esas sayılı takip dosyasına davalı borçlular tarafından yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 16.305,61 TL üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-16.305,61 TL alacak üzerinden hesaplanacak %20 oranında icra inkar tazminatının davalı … AŞ’den alınarak davacıya verilmesine, Davalı … Lojistik şirketi yönünden icra inkar tazminatı talebinin reddine,
4-Davacı tarafından peşin yatırılan 92,26-TL harcın alınması gerekli 1.113,83-TL nispi harçtan mahsubu ile eksik kalan 1.021,57-TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir yazılmasına,
5-Davacı tarafından sarf olunan 92,26-TL harç, 1.467,90-TL posta ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.560,16-TL yargılama giderinin davanın kısmen kabul kısmen reddi dikkate alınarak 1.005,61 TL sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T gereğince hesap ve takdir edilen 2.725,00-TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı … Lojistik kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T gereğince hesap ve takdir edilen 0,66-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
8-HMK.nun 333.maddesi uyarınca taraflarca yatırılan gider avansının sarf edilmeyen kısmının karar kesinleştiğinde talep halinde taraflara iadesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 12/01/2023