Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/1846 E. 2023/32 K. 12.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2019/1846
KARAR NO : 2023/32

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 29/01/2019
NUMARASI : 2017/284 Esas 2019/92 Karar
DAVA : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 12/01/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 12/01/2023
Taraflar arasında görülen İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasına ilişkin olarak yapılan açık yargılama sonucunda davanın reddine yönelik verilen karara karşı yasal süresi içerisinde davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK 352. madde uyarınca dosya üzerinden inceleme yapıldı.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; …’ın, ortağı olduğu …. Şti. nin davalı bankadan aldığı kredi borcuna müteselsil kefil olduğunu, borçlu şirket borcunu ödemediğinden, davalı bankanın borçlular aleyhine İzmir 8. İcra Müdürlüğünün 2013/13021 Esas sayılı dosyası ile takip yaptığını, ayrıca kredinin teminatı olan gayri menkul ipoteklerine dayalı olarak da davacı aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ayrı bir icra takibi yaptığını, gayrimenkullerin satışı yapılmış borcu karşılaması gerekirken yapılan hesaplamalar ve fahiş faiz uygulaması neticesinde bakiye borç kaldığı iddiası ile müvekkilinin Urla’daki gayrimenkulüne haciz konulduğunu, ayrı ayrı icra dosyalarından hesaplama yapıldığını masraf ve avukatlık ücretlerinin borca ilave edildiğini, müvekkilin haciz konulan taşınmazını, yapılan protokol gereği …’a sattığını, alıcı tarafından haczin kaldırılması için bankaya 100.000,00-TL ödeme yapıldığını, açıklanan nedenlerle 16.03.2016 tarihinde davalı bankaya davacı adına ödenen 100.000.00-TL nin yapılacak bilirkişi incelemesi ile gerçek borcun hesaplanması sonucu doğacak alacağın istirdatı ile tahsiline, yasal faizleri ile birlikte fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulmasına, mahkeme masrafları ve vekalet ücretinin davalı bankaya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesi ve duruşmalarda özetle; Bankanın Üçyol Şubesi ile dava dışı aynı zamanda ortağı olduğu … Şti. arasında imzalanan Genel Nakdi ve Gayri Nakdi Kredi Sözleşmesi uyarınca, anılan şirkete ticari krediler kullandırıldığını, davacının iş bu kredilere tam sorumlu olarak müşterek ve müteselsil kefil olduğunu, kredilerin ödenmediği kredi hesapları kat edilerek ihtarname keşide edildiği ve tahsilde tekerrür olmamak üzere ipotek verenler aleyhine icra takiplerine başlandığını, ayrıca İzmir 8.İcra Müdürlüğünün 2013/13836 E. sayılı dosyası ile de davacının bireysel kredi kartından doğan borçtan dolayı ilamsız takip yapıldığını, ipotekli taşınmazların satıldığını ve …. Şti.nin borçlarına mahsup edildiğini, bakiye alacak için İzmir 8. İcra Müdürlüğü’nün 2013/13021 Esas sayılı dosyası üzerinden hacizli mal varlıklarına ilişkin icra işlemlerine devam edildiğini, … Şti.den bankanın alacaklarına mahsuben uzlaşılan 91.400.00-TL ile …’dan (kredi alacağı,masraflar,vekalet ücreti ) mahsuben üzerinde uzlaşılan 8.600.00-TL olmak üzere toplam: 100.000,00-TL tutarın … adına … tarafından 16.03.2016 tarihinde yatırılması suretiyle takip borçlarının kapatıldığını ve davacının ibra edildiğini, davacı tarafın söz ettiği gayrimenkul protokolünün bankanın bilgisi dahilinde olmayıp, bankanın taraf olmadığını, müvekkilin yerine getirdiği tüm işlemlerin yasalara uygun olduğunu, açıklanan nedenlerle davanın reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
MAHKEMECE:
“Dava; bankacılık sözleşmesinden kaynaklı istirdat istemine ilişkin olduğu, yapılan yargılama, toplanan kanıtlar ve tüm dosya kapsamından anlaşılacağı üzere, davalı banka ile, dava dışı asıl borçlu … Şti ne 23/01/2012 düzenleme tarihli limit artışları ile toplam 300.000,00-TL limitli, “Genel Nakdi Ve Gayrinakdi Kredi Sözleşmesi” imzalandığı, davacının da sözleşmenin tamamına müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatı ile imzaladığı, sözleşmeye istinaden dava dışı asıl borçlu şirkete taksitli ticari kredi, BCH Kredisi, KMH kredileri kullandırıldığı, bireysel kredi kartı tahsis edilerek asıl borçlunun kullanımına açıldığı, davacının 300.000,00-TL limitli müşterek borçlu ve müteselsil kefaleti dışında, kredilerin teminatına dava dışı … ile maliki bulundukları taşınmazlar üzerine asıl borçlu şirketin borçlarını teminen banka lehine toplam 370.000,00-TL bedel ile ipotek verildiği, davalı bankanın ödenmeyen kredi borçlarından dolayı ipotek akitlerine dayalı olarak, İzmir 28. İcra Müdürlüğü’nün 2013/10386 Esas sayılı, 2013/10387 Esas sayılı ve 2013/10388 Esas sayılı takip dosyalarında, dava dışı asıl borçlu şirket ile …. ve davacı aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibi yapıldığı, ipotekli taşınmazların satışlarından dolayı iş bu takibe konu ipotekli taşınmazların toplam 285.500,00-TL bedel ile alacağına mahsuben alacaklı bankaya ihale edildiği, iş bu tahsilatlar dışında davacı adına … tarafından, davalı bankaya şirket borçlarından dolayı 91.400,00-TL ödeme yapıldığı, her ne kadar davacı tarafça yapılan iş bu ödeme miktarlarının kefalet limitini aştığı iddia edilmiş ise de, davacının 300.000,00-TL kefalet limitli, kefaleti dışında, ipotek akitleri ile dava dışı borçlu şirket lehine 370.000,00-TL bedel ile ipotek verdiği, davacı bankanın aynı alacak için verilen farklı teminatlar bulunması halinde, alacağını karşılamak maksadıyla farklı teminatlara başvurma hakkı bulunduğu, ipotek akitleri ile teminat altına alınıp tahsil edilen miktarın kefalet limitinden mahsup edilemeyeceği, iş bu nedenle gerek kefalet limiti ve gerekse de ipotek limitini aşar şekilde aşan miktarda, davacıdan istirdadı gereken tahsilat yapılmadığı, yine davacı tarafça alacak miktarının tespitinde esas alınan faiz oranlarının fahiş olduğu iddia edilmiş ise de, akdi faiz oranlarının TCMB tebliğlerine aykırı olmadığı, davacının ipotekli taşınmazların her biri için ayrı ayrı takip yapması ve bu suretle takip giderlerinde artışa sebebiyet verildiği iddiasının şikayet olarak icra mahkemesine öğrenme tarihi itibarı ile 7 günlük süre içerisinde yapılması gerektiği, alacaklının aynı alacağa ilişkin farkı teminatlardan dolayı ayrı takip yapmasında da hukuka aykırılık bulunmadığı, iş bu kapsamda da davacıdan yapılmış fazladan bir tahsilat da bulunmadığı, davacının kefaletinden doğan bakiye borcu bulunmasına rağmen ibra edildiği kanaatine varılmakla, kanıtlanamayan davanın reddine ” dair karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURU :
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; kefil olan müvekkilinin kefilliğinin sınırlarının üzerinde tahsilat yapıldığını, aynı alacaktan dolayı iki takip yapıldığını ve dolayısı ile ayrı ayrı faiz ve icra ücret ile masraf tahsili yapıldığını, her ne kadar yasalar bankalara bu hakkı vermiş ise de ödeme güçlüğü içine düşen esnaftan ayrı ayrı faiz, masraf ücret tahsilinin hak ve hukuka uygun olmadığını, ayrıca takiplerde uygulanan faiz oranınında fahiş olduğunu, bu nedenlerle kararın hatalı olduğunu ifade ederek istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava; istirdat davasıdır.
HMK’nun 355. Maddesi gereğince istinaf incelemesi istinafa başvuran vekilinin dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine ilişkin hususlarda res’en gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, ilk derece mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına; ilk derece mahkemesince dosya kapsamında aldırılan bilirkişi raporlarının birbirini teyit eder nitelikte, denetime elverişli ve açık olmasına, davacının istirdat talep edebileceği bir miktar bulunmamasına göre davacı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden 6100 Sayılı HMK m. 353/1-b-1 maddesi uyarınca istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 29/01/2019 tarih ve 2017/284 Esas 2019/92 Karar sayılı hükmü usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan davacı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunu 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf başvurusu sırasında alınması gereken 179,90 TL maktu karar harçtan peşin olarak alınan 44,40 TLharcın mahsubu ile bakiye 135,50 TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf kanun yolu başvurusunda bulunan davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadan karar verildiğinden davalı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Kararın dairemizce taraflara tebliğine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 361. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Yargıtay’a temyiz yolu açık olmak üzere 12.01.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.