Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/1789 E. 2023/225 K. 02.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2019/1789
KARAR NO : 2023/225
KARAR TARİHİ : 02/02/2023

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/12/2018
NUMARASI : 2017/1144 Esas 2018/1292 Karar
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
BAM KARAR TARİHİ : 02/02/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 02/02/2023

Davacı vekili tarafından yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucu eksiklik bulunmadığı anlaşılmakla; inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi.

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı yanın, 10.05.2017 tanzim ve 31/07/2017 vade tarihli, 30.000,00-TL bedelli bir adet bonoya dayanarak İzmir 2. İcra Müdürlüğü’nün 2017/11230 E. No.lu icra dosyası ile müvekkili hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibi başlatmış olmakla birlikte; ödeme emri ilgili mahalle muhtarına 26/09/2017 tarihinde tebliğ edildiğini, davalı … ‘in aynı zamanda … Şirketlerinin ortağı olduğunu, takibe konu bononun 30.03.2017 tarihinde … İrketlerinin ortağı … ile Kınık ilçesinde 25 yataklı hastane inşaatının sıhhi tesisat işçiliği için müvekkilini ofisine davet ederek iş teklifinde bulundığını, Kınık 25 yataklı hastane işçilik yapımı işinin Anahtar teslimi götürü bedel fiyat esaslı taşeron söyleşmesine İstinaden anılı bononun teminat için müvekkili tarafından verildiğini, … ve ortağı olduğu … Şirketlerinin ve müvekkiline ait … Şti arasında imzalanan sözleşme sonucu teminat için verilen bononun her hangi bir fatura kaydı olmadığını, yevmiye defterleri incelendiğinde yevmiye defterlerinde de kaydı olmadığının ortaya çıkacağını, bu sözleşme sonucu müvekkiline iş verilmediğini, bilirkişi incelemesinde işin kimin ve hangi şirket tarafından yapılıp, yapılmadığının ortaya çıkacağını, … Şirketlerinin sözleşmenin şartlarını yerine getirmediğini, teminat için alınan anılı bonoyu da iade etmediğini, müvekkili… (… Şti Yetkilisi) 17,09.2017 tarihinde … … Polis merkezine giderek … Şirketlerinin ortağı ve sahipleri olan … Ve … tarafından tehdit edildiğine dair beyanda bulunduğunu, beyanında da anılı bononun iadesi için birkaç defa ofislerine gittiğini daha sonra gel diyerek iade edilmediğini beyan ettiğini, 30 Takibe konu anılı bononun müvekkili tarafından düzenleme tarihi, ödeme tarihi (yazı ve rakam), lehtarı belirtilmeksizin teminat amaçlı … Şirketlerinin Ortağı …’e verildiğini, müvekkilinin bir iki ay anılı sözleşmeye istinaden beklediğini ancak … ve ortağı olduğu … Şirketlerinden cevap gelmediğini ve işe başlatılmadığını, bunun üzerine müvekkilinin takibe konu bonoyu iade almak için girişimlerde bulunduğunu, ancak davalı … tarafından daha sonra gel denilerek anılı bononun iade edilmediğini, anılı bononun alacaklısı … olarak icra takibine konu edildiğini, güveni kötüye kullanıldığını, bu nedenlerle;öncelikle müvekkilleri hakkında başlatılan icra takibinin, başlatılan İcra işlemlerinin dava sonuna kadar tedbîren durdurulmasına, davanın kabulüne, davalı alacaklı aleyhine, takip konusu alacağın % 20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı yanının dilekçesinde belirttiği gibi dava konusu bono müvekkile ortak alınacak herhangi bir işin teminatı olarak verildiğini, dosyada bu beyanı doğrular yazılı bir belge olmadığını, müvekkilinin davacı … ile aralarındaki ilişki gereği kendisine borç para verdiğini, karşılığında da hem kendisini hem de ortağı olduğu diğer davalı şirketi borçlandıran dava konusu bonoyu aldığını, süresinde ödenmeyince de takibe konu edildiğini, müvekkili için dava konusu bononun ne kendisine ait ticari bir iş için, ne de ortağı olduğu herhangi bir şirket için alınmış olmadığı için herhangi bir ticari defterde kaydının olmadığını, davacı bir işin teminatı olarak verdiğini iddia ettiği bononun hangi işin teminatı olarak verildiğini yazılı belgesi ile kanıtlaması gerektiğini, keza dayanak bononun davacılar için borç doğuran yazılı bir belge olduğunu, aksi söz ile değil ancak yine yazılı bir belge ile kanıtlanabileceğini, bu nedenlerle, davacının davasının reddi ile % 20 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
MAHKEMECE :
İcra Dosyası: İzmir 2. İcra müdürlüğünün 2017/11230 Esas sayılı dosyasında davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine toplam 30.218,22 TL alacağın tahsili için kambiyo senetlerine mahsus takip yoluyla takip yapıldığı, ödeme emrinin mahalle muhtarına 26/09/2017 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlu tarafından itiraz edilmediği anlaşılmıştır.
Senet: Keşidecisi ….Şti, avalisti …, lehtarı … olan, 10.05.2017 keşide tarihli, 31.07.2017 vade tarihli, 30.000,00 TL bedelli bonodur.
Dava; İİK.nın 72.maddesi uyarınca açılan Menfi Tespit davasıdır.
Menfi tespit davalarında kural olarak ispat yükü davalı (alacaklı) tarafa aittir. Ancak, dava konusu somut olayda menfi tespit davasını açan davacı borçlu senetteki imzayı inkar etmemekte, davalının ortağı olduğu şirketler ile aralarındaki sıhhi tesisat işçiliğine ilişkin sözleşmenin teminatı olarak verildiğini iddia etmiştir. Senet metninde senedin ihdas nedeni yazılı değildir. İmzası ikrar edilmiş senet karşısında borçlu olunmadığının ve senedin teminat senedi olduğunun HMK.nın 200.maddesi de nazara alındığında yazılı delille kanıtlanması gerekip, davacı yazılı delil sunamadığı gibi dava dilekçesinde açıkça yemin deliline de dayanmadığından davacı taraf yemin teklif etme hakkı hatırlatılmamış, sonuç olarak davacı borçlu olmadığını usulüne uygun delillerle kanıtlayamadığından davasının reddine ve tedbir kararı teminatın yatırılmaması nedeniyle uygulanmayıp, davalının alacağına geç kavuşması söz konusu olmadığından, davalının tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURU :
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; teminat amaçlı verilen bononun kendisine iade edilmediğini senetteki keşide tarihi, lehtar ve ödeme tarihindeki yazılar müvekkilinin eli ürünü olmadığını, boş kalan kısımların sonradan doldurularak icra takibi başlatıldığını, davalı tarafça borç para verdiği ve karşılığında yargılamaya konu olan senedin alındığı iddia edilmiş ise de senet üzerinde malen ya da nakden kaydı bulunmadığını davalının borç para verildiğini ispat etmesi gerektiğini beyanla kararın kaldırılması ile davanın kabulünü talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Dava, icra takibinden sonra açılan menfi tespit istemine ilişkindir,
Davacı vekilince taraflar arasındaki hastane inşaatının sıhhi tesisat işçiliğinin götürü bedelle yapım işinin davalı tarafından müvekkiline verildiği, sözleşmenin teminatı olarak davalıya bono verdiği, bu sözleşme sonucu müvekkiline iş verilmediği gibi bononun da iade edilmediği beyanıyla borçlu olmadığının tespiti ile takibin iptalini kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep edilmiştir.
Davalı vekilince davanın reddi talep edilmiştir.
Bir bononun teminat amaçlı verildiği, bononun muhteviyatından anlaşılamamakta ise ancak yazılı belge ile ispatının yapılması gerekmektedir. Üzerinde malen yada nakden kaydı bulunmayan bu nedenle nakten verildiğinin kabulü gereken bononun “teminat amaçlı” verildiği iddiasının senede karşı senetle ispat kuralı karşısında, yazılı delillerle ispat edilmesi gerekmektedir.
Dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, ilk derece mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına; davacı tarafın, İzmir 2. İcra Müdürlüğü’nün 2017/1114 Esas sayılı dosyası dahilinde başlatılan icra takibine dayanak 31/07/2017 vade tarihli 30.000,00 TL tutarlı bonoda malen yada nakden kaydı bulunmamasına, bu nedenle nakten verildiğinin kabulü gereken bononun “teminat amaçlı” verildiğini iddia etmesine rağmen iddiasını senede karşı senetle ispat kuralı karşısında, yazılı delillerle ispat edememesine göre davacı vekilinin tüm istinaf itirazları yerinde görülmediğinden 6100 Sayılı HMK m. 353/1,b.1 maddesi uyarınca istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 06/12/2018 tarih, 2017/1144 Esas ve 2018/1292 Karar sayılı kararına karşı davacı vekilinin istinaf başvuru sebeplerinin HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
İstinaf kanun yoluna başvuran davacı taraftan alınması gereken 179,90 TL istinaf harcından başlangıçta alınan 44,40 TL’nin mahsubu ile bakiye kalan 135,50 TL’nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yapılan istinaf masrafının üzerinde bırakılmasına,
Artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
İstinaf yargılamasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ikmali ve gider avansı iadesi işlemlerinin yerel mahkemece yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinde HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda; HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince oy birliği ile kesin olmak üzere karar verildi. 02/02/2023