Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/1772 E. 2023/105 K. 19.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2019/1772
KARAR NO : 2023/105
KARAR TARİHİ: 19/01/2023

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/05/2019
NUMARASI : 2018/323 Esas 2019/539 Karar
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
BAM KARAR TARİHİ : 19/01/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 19/01/2023
Davacı vekili tarafından yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucu eksiklik bulunmadığı anlaşılmakla; inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekili ile davalı …şirketi arasında imzalanan genel kredi sözleşmesini şirket yetkilisi olan diğer davalının kefil sıfatıyla imzaladığını faiz oranlarının sözleşmeye ve yasaya uygun talep edildiğini fhiş olmadığını, kefalet sözleşmesinin yasanın aradığı koşulları sağladığını ve geçerli olduğunu , ihtara rağmen borcun ödenmediğini beyanla alacağın tahsili için başlatılan takipte itirazın iptali icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı … Şirketi ve … vekilinin cevap dilekçesinde özetle; işlemiş faiz talebinin açık olmadığını, doğru hesaplanmadığını, kefaletin geçerlilik şartlarının oluşmadığını, eşinin rızasının alınmadığını, belirterek takibe itiraz etmiş ve %20 kötü niyet tazminatı talep etmişlerdir.
MAHKEMECE :
Dava; Genel Kredi Sözleşmesine dayalı olarak davacı bankanın yapmış olduğu takibe itirazın iptali davasıdır.
Tarafların delilleri toplanmış ve değerlendirilmiştir.
İzmir 16. İcra Müdürlüğü’nün 2018/2547 Esas sayılı dosyası, Genel Kredi Sözleşmeleri, Bilirkişi incelemesi, davalı bankanın kayıtları incelenmiş ve değerlendirilmiştir.
İzmir 16. İcra Müdürlüğü’nün 2018/2547 Esas sayılı dosyası incelenmesiyle; Takip alacaklısı … Bankası AŞ’nin takip borçlusu … Şirketi ve …’aleyhine 22.02.2018 tarihinde 188.490,72 TL asıl alacak ve işlemiş faiz ile diğer giderler toplamı 195.368,36 TL üzerinden İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 19.02.2018 tarihli 2018/139 Değişik İş sayılı dosyasından alınan ihtiyati haciz kararına istinaden ilamsız takibe geçtiği, takip dayanağının 07.04.2017 tarihli genel kredi sözleşmesi olduğu, borçlulara ödeme emrinin … Şirketinin 05.03.2018 , …’ın da 26.02.2018 tarihinde tebliğ edildiği, borçluların 05.03.2018 tarihinde borca ve ferilerine itiraz ederek takibin durdurulmasını talep ettiği, borçlular yönünden takibin durduğu belirlenmiştir.
Mahkememizce toplanan dosyalarla birlikte davalının defterleri ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Bilirkişi …’den alınan 17.01.2019 tarihli raporunda; davacı bankanın Konak şubesi ile davalı asıl borçlu … Şirketi arasında 07.04.2017 tarihli GKS sözleşmesi imzalandığı bu sözleşmeye …’ın 1.000.000 TL kefalet limiti olarak müteselsil kefil olduğu davalıların borcu ödememesi üzerine bankanın 01.12.2018 tarihinde hesabı kat ettiği ve 01.12.2018 tarihli ihtarnameyi borçlulara gönderdiği hem şirkete hem de …’a 08.02.2018 tarihinde tebligat yapıldığı ve 12.02.2018 tarihinde temerrüde düştüğü, ancak ödeme yapılmayınca bankanın İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/139 D.İş sayılı dosyası ile ihtiyati haciz kararı alındığı ve İzmir 16. İcra Müdürlüğü’nün 2018/2547 Esas sayılı dosyasıyla takibe geçildiği borçluların itiraz ederek takibi durduğu davalı …’ın kefalete itiraz ettiği TTK m. 584’e göre …’ın usulüne uygun kefalet verdiği sözleşme tarihi itibariyle eş rızası aranmadığı ve kefalet şekli şartları gerçekleştirdiği (sözleşmenin müteselsil kefiller bölümündeki kısımda miktar kefalet türü tarih ve imzanın kefil tarafından yazıldığı), asıl alacak ve faiz oranı üzerinden yapılan incelemede takip tarihi itibariyle asıl alacağın 188.164,44 TL olduğu yine faiz miktarı yönünden de uygulanan faiz oranının ticari işlere uygun olduğu sonuç olarak davacı bankanın takip tarihi itibari ile 188.164,44 TL asıl alacak 1.691,92 TL işlemiş faiz 84,60 TL %5 BSMV işlemiş faiz olmak üzere toplam 189.940,96 TL alacağının bulunduğunu belirtilmiştir.
Bu rapora karşı davacı vekilinin 14.02.2019 tarihli beyan dilekçesinde; bilirkişinin işlemiş faiz de yapmış olduğu tespitin doğru olmadığı sözleşmede davalıların ana para, faiz, dönem faizi, taksit, komisyon ve buna benzer diğer eklentiler ve ödemede gecikme yaşanması halinde gecikme faizi uygulanacağının kabul edildiğini davalıların temerrüde düştüğünden dolayı bu faizin işletildiğini ayrıca bilirkişi raporunda dönem faizlerine yer verilmediğini, yine takip talebindeki faiz tutarı ile bilirkişi raporundaki faiz tutarının farklı olduğunu davalıların bu hükümleri kabul ettiklerini belirterek ek bilirkişi raporu alınmasını talep etmiştir.
Davacı tarafın bilirkişi raporuna itirazı nedeniyle itiraz edilen kısımlar yönünden bilirkişiden ek rapor alınması gerekmiştir.
Bilirkişiden 28.03.2019 tarihinde alınan ek raporda; Davacının itirazları gözetilerek yapılan incelemede 06.11.2017 tarihinde hesabın kat edildiği, 01.02.2019 tarihine kadar 4.574,67 TL dönem faizi kat ihtarıyla faiz,komisyon ve masraf kalemi olarak belirtilen 5.033,97 TL içerisinde bulunduğundan bu tutara tekabül eden 251,70 TL %5 BSMV ile birlikte kredi hesabının 188.164,44 TL olarak kat edildiği ve asıl alacağı oluşturduğu, Yargıtay ın yerleşik içtihatlarına göre davalıların temerrüt tarihine kadar akdi temerrüt tarihinden itibaren temerrüt faiziyle sorumlu olduğunu belirterek asıl raporu tekrar ettiğini beyan etmiştir.
Bu rapora karşı davacı vekili 18.04.2019 tarihli beyan dilekçesinde; İhtarname ve takip tarihi arasında 21 günlük sürede temerrüt faizi işlediği, faiz komisyon ve masraf tutarlarının aynı kalem içerisinde gösterildiğini, dönem faizlerine yer verilmediğini belirterek eski beyanını tekrar etmiştir.
Toplanan tüm deliller ve yapılan incelemeler ile asıl ve ek bilirkişi raporları değerlendirilerek; Davacı … Bankası nın Konak şubesi ile davalı asıl borçlu … Şirketi arasında 07.04.2017 tarihli GKS sözleşmesi imzalandığı bu sözleşmeye Davalı kefil …’ın 1.000.000 TL kefalet limiti olarak müteselsil kefil olduğu, davalıların borcu ödememesi üzerine davacı bankanın 01.12.2018 tarihinde hesabı kat ettiği ve 01.12.2018 tarihli ihtarnameyi borçlulara gönderdiği ihtarnamede bankanın 3 günlük ödeme süresi verdiği, ihtarnamenin hem davalı şirkete hem de …’a 08.02.2018 tarihinde tebligat yapıldığı ve 12.02.2018 tarihinde temerrüde düştüğü, ancak ödeme yapılmayınca bankanın İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/139 D.İş sayılı dosyası ile ihtiyati haciz kararı aldığı ve İzmir 16. İcra Müdürlüğü’nün 2018/2547 Esas sayılı dosyasıyla takibe geçtiği borçluların itiraz ederek takibi durduğu, davalı kefil …’ın kefalete itiraz ettiği TTK m. 584’e göre …’ın usulüne uygun kefalet verdiği, sözleşme tarihi itibariyle eş rızası aranmadığı ve sözleşmenin müteselsil kefiller bölümündeki kısımda miktar kefalet türü tarih ve imzanın kefil tarafından yazılması nedeniyle kefalet şekil şartlarının gerçekleştiği, asıl alacak ve faiz oranı üzerinden yapılan incelemede takip tarihi itibariyle asıl alacağın 188.164,44 TL olduğu yine faiz miktarı yönünden de uygulanan faiz oranının ticari işlere uygun olduğu, sonuç olarak davacı bankanın takip tarihi itibari ile 188.164,44 TL asıl alacak 1.691,92 TL işlemiş faiz 84,60 TL %5 BSMV işlemiş faiz olmak üzere toplam 189.940,96 TL alacağının bulunduğunu, davacı bankanın işlemiş faiz yönünden yapmış olduğu itirazında yerinde olmadığı faizin ana para üzerinden işlemesi gerektiği diğer eklentilerin ana paraya dahil olmadığı ayrıca dönem faizlerinin alınması halinde ise mükerrer faiz söz konusu olacağı, kat tarihinden itibaren temerrüt faizi işletildiği; kat tarihine kadar akdi, temerrüt tarihinden itibaren ise temerrüt faizi uygulanması gerektiği tespit edilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURU :
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalılar tarafından ödeme yapılmadığından Aralık 2017 tarihinden itibaren talep edilen alacak kalemlerinin içeriğinde ana para ve dönem faizleri bulunduğunu , müvekkili bankaca talep edilen birikmiş faiz talebinin içinde dönem faiz alacağının da bulunduğunu, borçlulara gönderilen ihtarname ile takip tarihi arasındaki 21 günlük sürede de temerrüt faizi işlediğini borçlulara gönderilen ihtarnamede faiz, komisyon, masraf kalemlerinin aynı alacak içinde gösterildiğini, hükme esas alınan raporda dönem faizlerine yer verilmediğini, raporda ele alınan faizin borçlulara gönderilen ihtarname ile icra takibinin başlatıldığı tarih arasındaki süreyi kapsayan temerrüt faizi olduğunu farkın bundan kaynaklandığını beyanla davanın tam kabulünü talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Dava, genel kredi sözleşmesine istinaden asıl borçlu ve kefil aleyhine başlatılan takipte itirazın iptali istemine ilişkindir.
İzmir 16. İcra Müdürlüğü’nün 2018/2547 Esas sayılı dosyası incelenmesiyle; Takip alacaklısı … Bankası AŞ’nin takip borçlusu … Şirketi ve …’ aleyhine 22.02.2018 tarihinde 188.490,72 TL asıl alacak ve işlemiş faiz ile diğer giderler toplamı 195.368,36 TL üzerinden ilamsız icra takibi yapıldığı, davalıların süresinde borca ve faize yönelik itirazları üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır. Dava İİK 67. maddede düzenlenen bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmıştır.
Dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, ilk derece mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına; gerekçeli, tarafların ve mahkemenin denetimine elverişli, oluşa ve dosya içeriğine uygun olarak düzenlenmiş olmakla mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporu uyarınca karar verilmiş bulunmasına; bilirkişiden alınan kök rapor ve ek raporlardan dönem faizlerinin de hesaplandığının, ödenen son taksit tarihinden kat tarihi arasındaki taksitlere isabet eden dönemsel faizlerin alınması halında mükerrer faiz olacağının anlaşılmasına göre davacı vekilinin tüm istinaf itirazları yerinde görülmediğinden 6100 Sayılı HMK m. 353/1,b.1 maddesi uyarınca istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 09/05/2019 tarih, 2018/323 Esas ve 2019/539 Karar sayılı kararına karşı davacı vekilinin istinaf başvuru sebeplerinin HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
İstinaf kanun yoluna başvuran davacı taraftan alınması gereken 179,90 TL istinaf harcından başlangıçta alınan 44,40 TL’nin mahsubu ile bakiye kalan 135,50 TL’nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yapılan istinaf masrafının üzerinde bırakılmasına,
Artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
İstinaf yargılamasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ikmali ve gider avansı iadesi işlemlerinin yerel mahkemece yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinde HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda; HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince oy birliği ile kesin olmak üzere karar verildi. 19/01/2023