Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/1740 E. 2022/2091 K. 29.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2019/1740
KARAR NO : 2022/2091
KARAR TARİHİ: 29/12/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 02/04/2019
NUMARASI : 2016/1316 Esas 2019/460 Karar
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
BAM KARAR TARİHİ : 29/12/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 29/12/2022
Taraf vekilleri tarafından yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucu eksiklik bulunmadığı anlaşılmakla; inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin icra takibine konu cari hesap ekstresinde kayıtlı 19 adet faturaya konu tıbbi malzemeyi sevk irsaliyesi ile davalı yana teslim etmesine rağmen bedellerinin ödenmediğini beyanla davalı aleyhine başlatılan takipte itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davacının alacağını cari hesaba dayandırdığı halde bu hususu ispat edemediğini takip dayanağı ve davanın dayanağı unsurların farklı olduğunu, teslim edildiği iddia edilen malların müvekkiline teslim edilmediğini, dava dilekçesi ekinde sunulan faturaların bir kısmında teslim alan kısmı imzasız bir kısmında ise imzaların kimin tarafından atıldığının belli olmadığını imzası olanlarında müvekkili veya mal teslim almaya yetkili kimse tarafından imzalanmadığını beyanla davanın reddini talep etmiştir.
MAHKEMECE: Tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılmasına karar verilmiş, davacı defterlerini sunduğundan davacının defterleri üzerinde ve dosya kapasamına göre gelen belgeler değerlendirildiğinde alınan kök ve ek rapora göre; davacının davalı adına 2016 yılında çeşitli tarihlerde 17.615,02 TL tutarında toplam 19 adet fatura düzenlediği, işbu faturalardan 11.537,32 TL tutarındaki faturaların davalı tarafından B-A bildirim formu ile beyan edildiği, dolayısı ile 11.537,32 TL lik malın davalıya teslim edildiği kabul edilmiştir. Takip konusu faturalardan 2.862,69 TL tutarındaki beş adet faturanın ise davalı adına … ve … tarafından teslim alındığı, ancak SGK dan gelen evraklara göre bu kişilerin davalı yanında çalıştıklarının ispat olunamadığı, bu faturalardan 1.563,42 TL tutarındaki fatura konusu malların … firmasınca gönderildiği beyan edilmiş ise de; gelen evraklardan somut bir kanıta ulaşılamadığı, 1.651,59 TL tutarındaki iki adet fatura konusu malın ise ismi belli olmayan … soyadlı bir kişiye teslim edildiği, bu malların da davalıya teslim olunup olunmadığı hakkında kesin ve yeterli bir delil bulunmadığı, dolayısı ile tüm faturalara konu malların davalıya kesin olarak teslim edildiğine dair yeterli kanıt bulunmadığından yalnızca 11.537,32 TL tutarındaki fatura konusu malın teslim edildiği kabul edilerek davanın kısmen kabulüne dair karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURU :
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle ; davalı yan defterlerini ibrazdan kaçındıkları için iddialarını ispat etmiş sayılmaları gerektiğini, kök bilirkişi raporu ile alacakları tespit edildiğinden başka bir araştırmaya gerek olmaksızın davalarının tam kabulünün gerektiğini 5000(KDV dahil 6.077 TL) TL’lik faturaların beyan sınırının altında kalması nedeniyle vergi dairesine BA formlarının bildirilmediğini, mahkemenin kabul ettiği 10.398 TL’lik 9 adet faturadan BA formları verilen 4 adedinde … isimli kişinin bulunduğunu iki tanesinde teslim alan kısmının boş olduğunu, … firması ile gönderildiğine fakat davalıya teslim edilmediğini iddia ettiği fatura yanında aynı firma kaşesi bulunan 29/6/2019 tarihli faturanın BA formlarının verildiğini, 15/08,22/08,23/08 2016 tarihli faturalarda … firmasının kaşesi bulunduğundan bu teslimlere ilişkin evrakın yeniden celp edilmesi gerektiğini, mahkemece celp hususunda mahkemece verilen kararın firmaca eksik yerine getirildiğini davalının BA formu verdiği faturalarda “…” soy isimli kişi ile … ve … isimleri bulunduğu bu fatura bedellerinin mahkemece kabul edildiği halde, aynı isimli kişilere teslim edilen 4.514,28 TL bedelli faturaların kabul edilmemesinin yerinde olmadığını beyanla davanın tam kabulünü talep etmiştir.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı tarafın ticari defterler yanında BA formlarına dayanmadığı halde BA formlarına istinaden davanın kısmen kabulüne karar verilmesinin yerinde olmadığını, malların müvekkili tarafından teslim alınmadığını, teslim alan kısmında imzası bulunan şahısların bir kısmının müvekkilinin çalışanı olmadığını beyanla davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Dava, cari hesap alacağına dayalı takipte itirazın iptali istemine ilişkindir.
İzmir 2. İcra Müd’nün 2016/13400 E sayılı takip dosyasının incelenmesinde alacaklısının …. Şti olduğu, borçlusunun … Şti olduğu, cari hesaba dayalı olarak 17.615,02.-TL alacağın tahsili için takip yapıldığı, davalının davacıya hiçbir borcunun bulunmadığını belirterek borcu, işlemiş faize, faiz oranına itiraz ettiği görülmüştür.
Dava İİK 67. maddede öngörülen bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmıştır.
Tüm dosya kapsamına mahkemece alınan kök ve ek rapora göre; davacının davalı adına 2016 yılında çeşitli tarihlerde 17.615,02 TL tutarında toplam 19 adet fatura düzenlediği, işbu faturalardan 11.537,32 TL tutarındaki faturaların davalı tarafından B-A bildirim formu ile beyan edildiği, dolayısı ile 11.537,32 TL lik malın davalıya teslim edildiği, takip konusu faturalardan 2.862,69 TL tutarındaki beş adet faturanın ise davalı adına … ve … tarafından teslim alındığı, ancak SGK dan gelen evraklara göre bu kişilerin davalı yanında çalıştıklarının ispat olunamadığı, bu faturalardan 1.563,42 TL tutarındaki fatura konusu malların … firmasınca gönderildiği beyan edilmiş ise de; gelen evraklardan somut bir kanıta ulaşılamadığı, 1.651,59 TL tutarındaki iki adet fatura konusu malın ise ismi belli olmayan … soyadlı bir kişiye teslim edildiğinin anlaşıldığı, … isimli kişi tarafından kabul edilen diğer faturaların davalı tarafından BA formları ile vergi dairesine bildirildiği, buna göre bu faturaya konu malların da davalıya teslim edildiği hususunun kabulü gerektiği kanaatine varıldığından davacı vekilinin istinaf istemleri bu yönden yerinde görülmüştür.
Davalı vekilinin istinaf istemleri yönüyle yapılan incelemede, taraflarca delil olarak ticari defterlere dayanıldığı, mahkemece re’sen vergi dairesinden BA-BS formlarının getirtilmesinde yasaya uymayan bir yön bulunmadığı anlaşıldığından davalı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf istemlerinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Yukarıdaki açıklamalar ışığında, davalı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf istemlerinin HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince reddine , davacı vekilinin istinaf istemlerinin HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince kabulü ile mahkemece verilen kararın 6100 sayılı HMK’nın 353/(1).b.2 maddesi uyarınca kaldırılarak yeniden esas hakkında aşağıda belirtilen şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A-1-İ İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 02/04/2019 tarih, 2016/1316 Esas ve 2019/460 Karar sayılı kararına karşı davalı vekilinin istinaf başvuru sebeplerinin HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf kanun yoluna başvuran davalı taraftan alınması gereken 788,11 TL istinaf nispi karar harcından başlangıçta alınan 152,62 TL’nin mahsubu ile eksik yatırılan 635,49 TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davalı tarafından yapılan istinaf masrafının üzerinde bırakılmasına,
4-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
5-İstinaf yargılamasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ikmali ve gider avansı iadesi işlemlerinin yerel mahkemece yerine getirilmesine,
B-6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 02/04/2019 tarih, 2016/1316 Esas ve 2019/460 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
1-Davacı tarafın yatırmış olduğu 44,40 TL istinaf karar harcının davacıya iadesine,
2-Davacı tarafından yatırılan 121,30 TL istinaf kanun yolu harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davacı tarafın yapmış olduğu istinaf yargılama gideri 24,30 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından istinaf edenler yararına istinaf vekalet ücreti verilmesine yer olmadığına,
İlk Derece Mahkemesi Yerine Kurulan Hüküm:
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile,
2-İzmir 2. İcra Müdürlüğü’nün 2016/13400 E sayılı takip dosyasında davalının itirazının kısmen iptali ile takibin 13.188,82 TL üzerinden devamına, takip tarihinden itibaren %10,5 geçmemek üzere yasal faiz yürütülmesine, fazla istemin reddine,
3-13.188,82 TL’nin %20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Harçlar Yasası uyarınca 900,92-TL harç alınmasına, peşin alınan 212,75.-TL harcın mahsubu ile eksik 688,17-TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan 246,25-TL ilk dava gideri, 436,25.-TL yargılama süreci giderinden ibaret toplam 682,50-TL yargılama giderinden tarafların haklılık oranına göre hesap edilen 505,05-TL sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Kabul edilen miktar üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap edilen ve takdir olunan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Reddedilen kısım üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap edilen ve takdir olunan 2.725,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 29/12/2022