Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/1739 E. 2022/2092 K. 29.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2019/1739
KARAR NO : 2022/2092
KARAR TARİHİ: 29/12/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/04/2019
NUMARASI : 2017/373 Esas 2019/546 Karar
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
BAM KARAR TARİHİ : 29/12/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 29/12/2022

Davalı vekili tarafından yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucu eksiklik bulunmadığı anlaşılmakla; inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Mahkemece yapılan açık yargılama sonucunda ” DAVA: Davacı vekili mahkememize verdiği dilekçe ile; davacı müvekkilinin toptan ve perakende inşaat malzemeleri sattığını,davalının borç bakiyesinin 42.941,45 Tl lik borcunun tahsili için İzmir 8.İcra Müdürlüğünün 2017/1606 sayılı takip dosyası ile takip yaptığını,borçlunun takibe itiraz ettiğini,borçlunun itirazının iptali ile takibin devamına ,%20 den aşağı olamamak üzere davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Davalıya usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen davaya bir cevap verilmediği görülmüştür.
İzmir 8.İcra Müdürlüğünün 2017/1606 sayılı takip dosyası, faturalar, B-A,B-S formları dosya içersinde mevcuttur.
İzmir 8.İcra MD’nün 2017/1606 E sy takip dosyasının incelenmesinde; alacaklısının … Şti olduğu, borçlusunun … Şti olduğu, 42.941,45.-TL cari hesap ekstresinden kaynaklanan alacağın tahsili için takip yapıldığı, borçlunun borcunun bulunmadığını beyan ederek takibe itiraz ettiği görülmüştür.
Taraflar defterleri üzerinde inceleme yapılarak taraflar arasında ticari ilişki bulunup bulunmadığı, takibe konu faturaların defterlerdeki kayıt durumu, malların davalıya teslim edilip edilmediği, davacının takip miktarı kadar alacaklı olup olmadığı konularında SMMM bilirkişiden rapor alınmıştır.
Bilirkişi kök ve ek raporuna göre,taraflar arasında yazalı olmayan bir ticari ilişki kurulduğu,davacı şirketin defterlerine göre,davacının 2015 yılından devrolan alacağının 180 TL olduğu,bu alacağın davalı defterlerinde yer almadığı,tarafların 2016 yılında da ticari ilişkiye devam ettikleri,davacının davalıya 67 adet fatura düzenlediği,bu faturalardan 49 adedinin 83.833,28 TL tutarında olduğu ve davalı defterlerinde de kayıtlı olduğu, 35.928,17 TL bedelli 18 adet faturanın ise davalı defterlerinde yer almadığı, 35.928,17 TL tutarındaki malların teslimine yönelik dosyada kesin bir delil yer almadığı, takip konusunun da bu faturalardan kaynaklanan cari hesap olduğu,davacıya bu 18 adet fatura konusu mal teslimini içeren delillerini sunması için süre verildiği,Bilirkişiye sunulan bir kısım sevk irsaliyelerinin teslim alan kısmının okunamadığı ve malı teslim alanın belli olmadığı,bir kısım malların ise ….,…, … isimli kişiler tarafından teslim alındığının bu kişilerin teslim alan bölümünde isim ve imzalarının bulunduğununu belirtildiği,ancak SGK dan gelen yazı cevabına göre bu kişilerden …’ün davalı şirkette çalıştığına dair bir kayıt bulunmadığı,diğerlerinin fatura tarihlerinde davalı şirkette çalıştıklarının anlaşıldığı,buna göre teslim alındığı sabit olan malların fatura bedellerinin 28.978,47 TL olduğu,diğer malların teslim edildiğinin kanıtlanamadığı ve davalının da duruşmada malları teslim almadığına yemin ettiği anlaşılmakla; davanın teslim alındığı sabit olan mallara ilişkin fatura bedelleri yönünden kısmen kabulüne ” dair karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURU :
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yeminle birlikte yargılamanın sona ermiş olmasına rağmen yerel mahkemenin hatalı olarak yargılamaya devam ettirdiğini, irsaliyelerde ismi geçen şahısların SGK kayıtlarını getirterek yeni deliller toplamaya devam ettiğini, müvekkili aleyhine olacak şekilde hüküm kurulduğunu, yemin edası doğrultusunda 43.821,75TL talebin, 35.928,17 TL’lik kısmının ret edilmesi gerekirken, gerekçeli kararda bu miktarın 14.843,25TL olarak belirlenmesi usule ve hukuka aykırı olduğunu, davacı tarafa icra inkar tazminatı verilmesinin hatalı olduğunu beyanla yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Dava, cari hesap alacağına dayalı takipte itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dava İİK 67. maddede öngörülen bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmıştır.
Tüm dosya kapsamına mahkemece alınan bilirkişi raporlarına göre; taraflar arasında yazalı olmayan bir ticari ilişki kurulduğu,davacı şirketin defterlerine göre,davacının 2015 yılından devrolan alacağının 180 TL olduğu,bu alacağın davalı defterlerinde yer almadığı,tarafların 2016 yılında da ticari ilişkiye devam ettikleri,davacının davalıya 67 adet fatura düzenlediği,bu faturalardan 49 adedinin 83.833,28 TL tutarında olduğu ve davalı defterlerinde de kayıtlı olduğu, 35.928,17 TL bedelli 18 adet faturanın ise davalı defterlerinde yer almadığı, 35.928,17 TL tutarındaki malların teslimine yönelik dosyada kesin bir delil yer almadığı, takip konusunun da bu faturalardan kaynaklanan cari hesap olduğu,davacıya bu 18 adet fatura konusu mal teslimini içeren delillerini sunması için süre verildiği,Bilirkişiye sunulan bir kısım sevk irsaliyelerinin teslim alan kısmının okunamadığı ve malı teslim alanın belli olmadığı,bir kısım malların ise …,…., … isimli kişiler tarafından teslim alındığının bu kişilerin teslim alan bölümünde isim ve imzalarının bulunduğununu belirtildiği,ancak SGK dan gelen yazı cevabına göre bu kişilerden …’ün davalı şirkette çalıştığına dair bir kayıt bulunmadığı,diğerlerinin fatura tarihlerinde davalı şirkette çalıştıklarının anlaşıldığı,buna göre teslim alındığı sabit olan malların fatura bedellerinin 28.978,47 TL olduğu,diğer malların teslim edildiğinin kanıtlanamadığı, bilirkişi raporuna göre davalı şirket tarafından işbu faturalara istinaden 77.000,00 TL ödeme yapıldığının anlaşıldığı, buna göre teslimi kanıtlanan 28.000,00 TL’lik faturanın ödeme kapsamında kalıp kalmadığı araştırılarak sonuca göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesi yerinde olmamıştır.
Yukarıda yapılan açıklamalara göre, davalı vekilinin istinaf itirazının kabulü ile 6100 sayılı HMK’nın 353/(1).a.6. maddesi gereğince kararın kaldırılmasına, kaldırma kararının sebep ve şekline göre istinaf yoluna başvuran davalı vekilinin sair istinaf itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
2-İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 25/04/2019 tarih, 2017/373 Esas ve 2019/546 Karar sayılı sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Dosyanın HMK 353/(1)-a maddesi gereğince Dairemiz kararına uygun şekilde yeniden bir karar verilmek üzere MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
4-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından, davalı yararına istinaf vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-İstinaf yoluna başvuran davalıdan alınan 494,88 TL istinaf karar harcının istek halinde İADESİNE,
6-İstinaf yoluna başvuran davalıdan alınan 121,30 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine,
7-İstinaf yargılama giderlerinin esas kararla birlikte ilk derece mahkemesince değerlendirilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde HMK 353/1-a-6 maddesi gereğince oybirliğiyle kesin olarak karar verildi. 29/12/2022