Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/1649 E. 2022/2056 K. 14.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2019/1649
KARAR NO : 2022/2056
KARAR TARİHİ: 14/12/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/11/2018
NUMARASI : 2015/366 Esas 2018/1205 Karar
DAVANIN KONUSU : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
BAM KARAR TARİHİ : 14/12/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 14/12/2022
Davacı vekili ile davalı vekili tarafından yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucu eksiklik bulunmadığı anlaşılmakla; inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı taraf vekili duruşmada tekrar ettiği dava dilekçesi ile özetle; müvekkili şirketin davalılardan … A.Ş.’den … plakalı … model …model aracı sıfır km 83.980,10 TL bedele satın aldığını, diğer davalının aracın ithalatçısı olduğunu, dava konusu aracın ayıplı olduğunu, 4 kez aynı sorunla tamir edildiğini, 3 kez aracın motorunun değiştirildiğini, davalılara araç iadesi ve ikame araç bedeli için dava açıldığını, İzmir 11. Asl. Mah. 2013/290 E 2014/145 K sayılı dosyasında aracı değişimi ve gerekirse İİK’nin 24. M. uygulanmasına kara verildiğini, ikame araç bedeline ilişkin taleplerinin “dava tarihinden sonraki faturalara dayandığından” red edildiğini, aracın ayıplı olduğunun mahkeme kararı ile kesinleştiğini, araçtan beklenen yararın sağlanamadığını, aracın ticari amaçla satın alındığını, dava konusu aracın … Belediye Başkanlığı servis işini yüklendiğini, aracın ayıplı olması nedeniyle ikame araç kiralanmak zorunda kalındığını, ikame araç ilişkin faturaların ekte sunulduğunu, ikame araç bedellerine ilişkin değerlendirme, kesinleşen İzmir Asl. Tic. Mah. 2013/290 E 2014/145 K sayılı dosyasından yapıldığını, dosyadaki 3.3.2014 tarihli bilirkişi raporunda “ikame araç bedeli olarak belirtilen faturadaki bedellerin davaya konu aracın özellikleri dikkate alındığında uygun olduğu“ kanaatine varıldığını, itibar ve müşteri kaybettiklerini manevi zarara uğradıklarını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte 23.000 TL ikame araç bedelinin davalılardan alınarak müvekkiline verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı … Şti vekili duruşmada tekrar ettiği cevap dilekçesi ile özetle; Davacı tarafça yukarıdaki dosya numarası ile ikame edilen alacak davasından davalı olarak … Plaza Kat:.. … Cad. No:… …/İstanbul adresinde mukim”…Şti” ve diğer davalı … A.ş nin taraf olarak gösterildiğini, ancak mahkemece düzenlenen 24.03.2015 tarihli tensip zaptında müvekkil şirket olan “… Şti”(yeni Ünvan:… A.ş. ) taraf olarak gösterilerek tensip zaptı ve dava dilekçesi tarafımıza 29.06.2015 tarihinde tebliğ edildiğini, bu sebeple İsim benzerliği sebebi ile taraflarına gönderilen tebligatı iade etme ve davanın dava dilekçeside belirtilen başka bir tüzel kişilik olan “….Şti” HKM 124. Maddesi çerçevesinden tarafta maddi hata olması sebebi ile yöneltilmesini talep etme zorunluluğunun hasıl olduğunu, davacı taraf dava dilekçesinde 23.03.2012 tarihinde … marka… tipli sıfır km binek araç satın aldığını, araçtaki ayıp nedeniyle İzmir 11. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2013/290 E. Sayılı dosyasından 17.04.2014 tarihinde misli ile değiştirilmesine karar verildiği ve bu süreçte ayıplı araç yerine ikame araç kiralanması nedeniyle uğranılan zararın tazmininin talep edildiğini, araçla ilgili olarak İzmir 11. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2013/290 E sayılı dosyası ile ikame edilen dava da davalı … marka binek araçların ithalatını ve satışı gerçekleştiren”…Şti” olduğunu, bağımsız olarak kurulmuş olan…. Şirketi (eski ünvan: … Şirketi) nin bulunduğunu, diğer davalı … A.Ş ile hali hazırda bu şirketin bayisi-acentası olup dava konusu aracın satışını gerçekleştirdiğini, bu nedenlerle sehven taraflarına gönderilen tebligatın iade alınarak dava dilekçesinde de belirtildiği üzere maddi hata sebebiyle HMK 124. Maddesi çerçevesinde davanın …Şirketi’ne yöneltilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı … A.Ş vekili duruşmada tekrar ettiği cevap dilekçesi ile özetle; davanın devirden itibaren iki yıl içinde zamanaşımına uğradığını, davacının talebinin de dava tarihi itibari ile zamanaşımına uğradığını, bu nedenle davanın öncelikle zamanaşımı nedeniyle reddinin gerektiğini, davacının davasına dayanak olarak bir takım fatura örnekleri sunduğunu, ancak bu fatura bedellerinin ödenip ödenmediğinin belli olmadığını, davacının öncelikle fatura bedellerini ödediğini ispatlamak zorunda olduğunu, aksi takdirde davanın aktif dava ehliyeti yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiğini, davacının ikame araç bedeli talebinin İzmir 11. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2013/290 E. -2014/145 K. sayılı dosyada reddedildiğini ve kararın bu yönden kesinleştiğini, müvekkili şirket yönünden usuli kazanılmış hak söz konusu olup bu nedenle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, TBK m. 50. uyarınca zarar görenin, zarar verenin kusurunu ispat yükü altında olduğunu, davacı iddia ettiği zararının oluşmasında müvekkili şirketin kusurunun olduğunu ispatlaması gerektiğini, müvekkili şirketin zararda kusurunun bulunmadığını, bu nedenlerle davanın öncelikle zamanaşımı, aktif dava ehliyeti yokluğu ve kesiıı hüküm nedeniyle usulden reddine, esasa girilmesi halinde davanın esastan reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacının üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
MAHKEMECE: Yapılan yargılama sonunda; ”… davacının, davalı … Şirketi hakkındaki davasının zamanaşımı nedeniyle reddine, davacının davalı … Şti. hakkındaki davasının kısmen kabulü ile, 3.933,20 TL ikame araç bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte bu davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURU SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; yerel mahkemece talebin hatalı değerlendirildiğini ve itirazların dikkate alınmadan karar verildiğini, araçtan ne kadar süre yararlanılmadığının beyan edilmediğinin hüküm altına alındığını, aracın serviste kaldığı sürelerin hatalı hesaplandığını, müvekkilin ayıplı mal için dava açıldıktan sonra aracı teslim almasının mümkün olmadığını, hükme dayanak alınan bilirkişi raporunda belirlenen aracın serviste kaldığı gün sayısının bu nedenle hatalı olduğunu, ikame araç bedelinin onarım süresi üzerinden değil müvekkilin araçtan yararlanmadığı süre üzerinden hesaplanması gerektiğini, aracın onarılmasına değil misli ile değiştirilmesine karar verildiğini, yerel mahkemenin bu hususu gözden kaçırdığını, yerel mahkeme kararının duruşmalı olarak incelenerek kaldırılmasına, haklı davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini istinaf başvuru sebebi olarak ileri sürmüştür.
Davalı … A.Ş vekili istinaf dilekçesinde; aynı davanın, daha önceden kesin hükme bağlanmamış olmasının belirtilen husus dava şartları arasında sayıldığını, aynı kanunun 115. maddesi uyarınca, dava şartlarının mahkeme tarafından re’sen gözetilmekte olup, yargılamanın her aşamasında öne sürülebilmekte olduğunu, dava şartı noksanlığının söz konusu olması halinde, mahkemenin davayı usulden reddetmesi gerektiğini, davacının huzurdaki davaya konu taleplerinin daha önce reddedildiğini ve bu ret kararının kesinleştiğinin anlaşıldığını, bu nedenle, HMK 114. maddesinde düzenlendiği üzere huzurdaki davanın, daha önceden kesin hükme bağlandığını, davanın usulden reddi gerekirken kısmen kabul edilmesinin, kanuna aykırılık teşkil ettiğini, hükme esas alınan bilirkişi raporunun denetime elverişli olmadığından, yerel mahkeme kararının hatalı olduğunu, buna karşın, ek bilirkişi raporunda ikame araç için günlük ücret belirlenmesinin somut herhangi bir dayanağı bulunmamasına rağmen, denetime elverişli olmayan raporlar esas alınarak hüküm kurulmasının hatalı olduğunu, belirtilen gerekçelerle, yerel mahkeme ilamının kaldırılmasına, istinaf başvurusuna konu davanın usulden reddi gerektiğini istinaf başvuru sebebi olarak ileri sürmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; davacı tarafından satın alınan aracın ayıplı olması nedeniyle kullanılamamasından kaynaklanan araç mahrumiyet zararının tahsili istemine ilişkindir.
TBK’nın 227. maddesi uyarınca satıcının satılanın ayıplarından sorumlu olduğu hâllerde alıcı, maddede belirtilen seçimlik haklardan birini kullanabilir ve genel hükümlere göre tazminat isteme hakkı bulunmaktadır.
Davalı … kesin hüküm bulunduğu yönünden istinaf isteminde bulunmuş ise de; İzmir 11. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2013/290 Esas,2014/145 Karar sayılı dosyasında mahkemece ikame araç bedeline ilişkin davacı tarafından sunulan faturaların dava tarihinden sonraya ait olması, her davanın açıldığı tarihteki şartlara göre değerlendirilmesi gerektiğinden bahisle dava tarihinden sonra düzenlenen faturalara dayanılarak ikame araç bedeli talebinin değerlendirilmesi mümkün olmadığı gerekçesiyle reddine karar verildiği, dolayısıyla ret gerekçesi dikkate alındığında iş bu davayı açmasına engel teşkil etmeyeceği ve maddi anlamda kesin hüküm oluşturmayacağından istinaf itirazı yerinde görülmemiştir.
Davacı dava tarihinden önceki onarımlar sırasında dava konusu aracı yetkili servise bıraktığı ve kullanamadığı iddiası ile araç mahrumiyet zararı talebinde bulunmuş olup, aracın ayıplı olduğunun anlaşılması karşısında davacı gerçek zararını talep edebilecek olup, zararın miktarı konusunda ispat yükü davacı üzerinde bulunmaktadır.
Dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, ilk derece mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, dava tarihi itibariyle davalı …. Şirketi hakkındaki davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesinde isabetsizlik olmamasına, davacının aracının serviste kaldığı süreler dışında aracından mahrum kaldığı süreyi ispat edememesine, dava konusu aracın serviste kaldığı toplam süreye ilişkin alınan bilirkişi raporundaki bedel üzerinden hesaplama yapıldığının anlaşılmasına göre davacı vekili ve davalı vekilinin tüm istinaf itirazları yerinde görülmediğinden 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca istinaf başvurularının esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 22/11/2018 tarih ve 2015/366 Esas 2018/1205 Karar sayılı hükmü usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan davacı vekili ile davalı vekilinin istinaf kanun yolu başvurularının ayrı ayrı 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf başvurusu sırasında alınması gereken 80,70.TL maktu karar harcından peşin olarak alınan 44,40.TL harcın mahsubu ile bakiye 36,30.TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf başvurusu sırasında alınması gereken 1.571,13.TL nispi harçtan peşin olarak alınan 69,40.TL harcın mahsubu ile bakiye 1.501,73.TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-İstinaf kanun yolu başvurusunda bulunan taraflarca yapılan yargılama giderlerinin taraflar üzerinde bırakılmasına,
5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadan karar verildiğinden taraflar yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ikmali ve gider/delil avansı iadesi işlemlerinin yerel mahkemece yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 362/(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere 14/12/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.