Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/1634 E. 2022/1828 K. 10.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2019/1634
KARAR NO : 2022/1828
KARAR TARİHİ : 10/11/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/01/2017
NUMARASI : 2015/135 Esas 2017/32 Karar
DAVANIN KONUSU : Banka Teminat Mektubunun İadesi Ve Depo Edilmesi (Tahsil İstemli)
BAM KARAR TARİHİ : 10/11/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 10/11/2022

Davacı vekili tarafından yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucu eksiklik bulunmadığı anlaşılmakla; inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili mahkememize verdiği dilekçe ile, müvekkili şirketin davalı ile yapmış olduğu sözleşmeler gereğince görevlendirildiği alanlarda iş yaptığını, sözleşmelerin süresinin dolması sebebiyle de bu işlerin sona erdiğini, müvekkili şirketin işin başlangıcında davalı tarafa teminat mektubu verdiğini, ancak davalı tarafından işin bitmesine rağmen teminat mektubunun iade edilmediğini, bu nedenlerle sözleşme ve mevzuat hükümlerine aykırı olarak elde tutulan teminat mektubunun müvekkiline iadesi ile haksız yere nakde çevrilmesinin öne geçilebilmesi amacıyla tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı tarafın savunmalarında; yapılan işlemlerin hukuka uygun olduğunu, davacının personel alacaklarını ödeme yükümlülüğünü yerine getirmemesi nedeniyle davacıya ihale edilen hizmet alım işinin eksiksiz bir şekilde sonlandığına ilişkin kabul tutanağı düzenlenmediğini, ayrıca SGK’dan ilişiksizlik belgesi getirmediğinden teminat mektubunun iade edilmediğini,yüklenici işçi alacaklarından dolayı İzmir İş mahkemelerinde davalar açıldığını, bu nedenlerle haksız ve mesnetsiz davanın reddini talep etmişlerdir.
MAHKEMECE:
” İddia, savunma, sözleşme ve tüm dosya kapsamına göre teminat mektubunun iadesi koşullarının mevcut olup olmadığının değerlendirilmesi bakımından dosya bilirkişi heyetine tevdii edilmiştri.Bilirkişi heyetinin raporuna göre; “sözleşmeye göre davalı yüklenicinin iş nedeni ile idareye ve Sgk ya olan borçları ile ücret ve ücret sayılan ödemeler dolayısı ile dava konusu teminatın verildiği,teminatın iadesi için aranılan belgeler arasında kıdem tazminatlarına dair ibranamelerin yer almadığı,her ne kadar yüklenici kıdem tazminatı konsunda kendi dönemi ile tazminatın yarısından sorumlu ise de ,özellikle iş veren değişse bile,iş yerinin faaliyetinin devam ettiği durumlarda işçinin emeklilik süresine kadar uzayabilecek şekilde zararlara yol açabileceğinden teminat mektubunun iadesinin yerinde olabileceğinin bildirildiği” görülmüş ise de; Mahkememizce bu hukuki değerlendirmenin yeterli olmadığı hatalı tespitler içerdiği görüşü ile itibar edilememiştir.
Şöyle ki; tarafları bağlayan sözleşmenin 12.4.1 maddesinde teminatın geri verilmesinin koşulları açıkça düzenlenmiştir.Bu koşullar her iki taraf için de geçerli olup sözleşme çerçevesinde uyuşmazlığın çözümü gereklidir.Buna göre Taahhüdün sözleşme ve ihale dökümanı hükümlerine uygun olarak yerine getirildiği,yüklenicinin bu işten dolayı idareye herhangi bir borcunun olmadığı tespit edildikten ve SGK dan ilişiksiz belgesinin getirildiği saptandıktan sonra alınmış olan kesin teminat ve varsa ek kesin teminatın alınan mal veya yapılan iş için bir garanti süresi öngörülmesi halinde yarısı,garanti süresi dolduktan sonra kalanı,garanti süresi öngörülmeyen hallerde tamamının yükleniciye iade edileceği hükme bağlanmıştır.Yani yüklenicinin sözleşme gereği idareye herhangi bir borcunun olmaması ve SGK dan alınacak ilişiksizlik belgesi teminatın iadesi için koşul olarak belirlenmiştir. Burada kıdem tazminatı alacağı veya işçilik ücreti ayrımı yapılmamıştır. Oysa ki yüklenilen işte çalışan işçiler tarafından davalı idareye karşı gerek kıdem tazminatı gerekse işçilik ücreti alacaklarından dolayı açılan henüz kesinleşmemiş davalar bulunmaktadır.Bu davalara ilişkin bir kısım gerekçeli kararlar dosya içersinde mevcuttur. Davacı kendi dönemi bakımından kıdem tazminatlarının yarısından da sorumludur.Davalı tarafından işçi alacaklarının karşılanması için teminat nakde dahi çevrilmiştir.Bu bağlamda davacının davalıya sözleşme gereği hiç bir borcunun bulunmadığı ispatlanamamıştır.SGK dan da ilişiksizlik belgesi alınamamış olup sözleşmede belirtilen koşullar yerine gelmedğinden teminatın mektubunun iadesi koşulları oluşmadığı anlaşılmakla, teminat mektubunun iadesi mahkememizce uygun görülmemiş olup davanın reddine” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURU SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkili davalı şirketin SGK’dan ilişiksiz belgesi almamasını gösterdiğini, “ilişiksizlik belgesi” müvekkili davacı şirket tarafından usuli prosedürler yerine getirilerek temin edildiğini ve bizzat SGK tarafından davalı şirkete iletildiğini, bu hususa rağmen yerel mahkemenin halen daha davasını bu gerekçeye dayandırmaya çalışmasının hukuki dayanağının bulunmadığını, mahkemenin gerekçesinin geçersiz olduğunu, alınan bilirkişi raporu, müvekkili şirket tarafından açılan davanın haklılığını açıkça ortaya koyduğunu, bilirkişinin sonuç kısmında yer verdiği teminat mektubunun iadesi hususunun yerinde olabileceğini, nakde çevrilme tarihinden itibaren avans faiziyle istirdatının gerektiği hususunun yerinde olduğunu ve bu tespite katıldıklarını, davalı tarafından açılan davaya karşı verdiği cevaplarda usul ve yasaya aykırı yorumlarla teminatın nakte çevrilmesine dair işlemin hukuksuzluğunu örtbas etmeye çalıştığını, davalının son beyanlarının da usulsüz nakte çevirme işlemini gerekçelendirme çabasından başka bir anlam ifade etmediğini, Yüksek Yargıtay İçtihadına ve dosyada mevcut delil durumuna tamamen aykırı yerel mahkeme kararının ortadan kaldırılmasını, teminat mektubunun iadesi hususunu ve nakde çevrilme tarihinden itibaren avans faiziyle istirdatına karar verilmesini istinaf başvuru sebebi olarak ileri sürmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacı tarafça davalıya teslim edilen teminat mektubunun davacıya iadesi için gerekli koşulların oluşup oluşmadığı, davacının isteminin yerinde olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır.
HMK’nun 355. Maddesi gereğince istinaf incelemesi istinafa başvuran vekilinin dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine ilişkin hususlarda res’en gözetilerek yapılmıştır.
Teminat mektubu, mevzuatımızda açıkça düzenlenmemiştir Pozitif bir temele dayanmayan teminat mektubu kurumu, ticari hayatın bir gereği olarak ve sözleşme serbestisi kapsamında vücut bulmuştur. Muhatap, lehtar ve garanti eden olmak üzere bünyesinde üçlü bir ilişki içeren teminat mektubu, (doktrinde tartışmalar mevcut olmakla birlikte) esas olarak üçüncü kişinin fiilini taahhüt niteliğinde olması nedeniyle bir tür garanti sözleşmesidir. 11.06.1969 Tarih 1969-4 Esas-1969-6 Karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında da teminat mektubunun mahiyeti itibariyle üçüncü kişinin fiilini taahhüt niteliğinde bir garanti sözleşmesi olduğu kabul edilmiştir. Banka teminat mektubu ile garanti eden banka, kayıtsız ve şartsız bir ödeme yükümlülüğü altına girmemekte, aksine üçüncü kişi durumunda bulunan lehtarın edimini ifa etmemesi ya da sair rizikoların ortaya çıkması halinde muhatabın uğrayacağı zararları teminat altına almayı amaçlamaktadır.
Davacı taraf sözleşmenin 12.maddesi uyarınca teminatın iadesi için üzerine düşen edimleri yerine getirmesine rağmen teminatın iade edilmediğini iddia etmektedir.
Davalı taraf ise davacı şirketin hizmet sözleşmesi kapsamında çalıştırdığı işçilerin işçilik alacaklarını ödemediğini, işçiler tarafından açılan alacak davalarına maruz kaldığını, teminat iadesi şartlarının oluşmadığını savunmaktadır.
Hizmet alım sözleşmesinin kesin teminat ve ek kesin teminatın geri verilmesini düzenleyen 12.4.1.maddesinde” Taahhüdün sözleşme ve ihale dökümanı hükümlerine uygun olarak yerine getirildiği,yüklenicinin bu işten dolayı idareye herhangi bir borcunun olmadığı tespit edildikten ve SGK dan ilişiksiz belgesinin getirildiği saptandıktan sonra alınmış olan kesin teminat ve varsa ek kesin teminatın alınan mal veya yapılan iş için bir garanti süresi öngörülmesi halinde yarısı,garanti süresi dolduktan sonra kalanı,garanti süresi öngörülmeyen hallerde tamamının yükleniciye iade edileceği ” hükmü bulunmaktadır.
Dava tarihi itibariyle davacı şirketin çalıştırdığı işçiler tarafından açılan işçi alacağı davalarının bir kısımın kabullerine karar verildiği, bir kısım işçiler tarafından açılan alacak davalarının ise gönderildikleri tarihler itibariyle derdest oldukları görülmüştür. Davalı tarafından 22 adet dosyaya ilişkin davaların güncel durumuna ilişkin liste şeklinde beyan sunulmuş ise ödemelere ilişkin belge sunulmamıştır. Ödemelere ilişkin kayıtlar getirtilerek bahse konu dosyalarda davacının işçi alacağından sorumluluğu bulunup bulunmadığı, varsa ne miktar olduğu, nakde çevrildiği anlaşılan teminat mektubunu aşıp aşmadığı husususunda rapor alınıp dava dosyasındaki tüm deliller hep birlikte değerlendirilerek varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi yerinde görülmemiştir.
O halde, yukarıda yapılan açıklamalara göre, delillerin toplanarak sonuca varılması için yargılamaya devam edilmesi gerektiğinden, davacılar vekilinin istinaf talebinin kabulüne, HMK ‘nun 353/1-a-6 maddesi gereğince yerel mahkeme kararının kaldırılarak, yeniden yargılama yapılmak üzere dosyanın mahkemesine iadesine karar vermek gerekmiştir.
Bu itibarla, davacının istinaf itirazının kabulü ile 6100 sayılı HMK’nın 353/(1).a.6 maddesi gereğince kararın kaldırılmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının istinaf kanun yolu başvurusunun KABULÜ ile, İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 17/01/2017 tarih ve 2015/135 Esas, 2017/32 Karar sayılı hükmünün HMK’nın 353/(1)-a-6. maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
2-Dosyanın HMK 353/(1)-a maddesi gereğince Dairemiz kararına uygun şekilde yeniden bir karar verilmek üzere MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
3-Kararın kaldırılması nedeniyle başvuru sırasında alınan peşin harcın başvuru sahibi davacıya iadesine,
4-İstinaf başvurusu aşamasında başvuru sahibi davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin mahkemesince verilecek nihai kararla hüküm altına alınmasına,
5-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme ve harç iadesine ilişkin işlemlerin yerel mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 353/(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere 10/11/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.