Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/1600 E. 2022/1976 K. 30.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2019/1600
KARAR NO : 2022/1976
KARAR TARİHİ : 30/11/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 04/04/2019
NUMARASI : 2017/102 Esas 2019/296 Karar

DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
BAM KARAR TARİHİ : 30/11/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 30/11/2022

Davalı/Karşı davacı vekili tarafından yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucu eksiklik bulunmadığı anlaşılmakla; inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Mahkemece yapılan açık yargılama sonucunda ; “DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirketin işlettiği köprü ve otoyoldan davalı şirkete ait muktelif plakalı araçların ihlalli geçişleri nedeni ile doğan ve süresi içinde ödenmeyen geçiş tutarları ve yasadan kaynaklı para cezası bedellerinin tahsili amacı ile İzmir 27. İcra Müdürlüğü’nün 2016/16459 esas sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını, davalıya ödeme emrinin 26/12/2016 tarihinde tebliğ edildiğini, davalı şirket tarafından 27/12/2016 tarihinde dosyanın tamamının itirazda bulunulduğunu, itiraza konu dosya alacağı hakkında itirazın iptali için iş bu davanın açıldığını, itirazın haksız ve yersiz olduğunu, geçişe konu köprü ve otoyolun 01/07/2016 tarihinde işletmeye açıldığını, ihlalli geçiş halinde 6001 sayılı kanun uyarınca geçiş tarihini izleyen 15 gün içinde geçiş ücretini cezasız ödeyebileceğini, bu sürede ödenmediğinde 10 kat ceza uygulanacağını, ihlalli geçiş bildiriminde yer aldığını, ihlalli geçişin davacı şirket tarafından yapımı ve işletilmesi üstlenilen otoyolun geçiş ücretinin ödenmeksizin kullanılması ve geçisi takip eden 15 günlük süre içinde ödenmemiş olması anlamında olduğunu, 15 günlük süre içerisinde yapılan ödemelere ceza uygulanmadığını, cezaya düşen araçların Karayolları Genel Müdürlüğü’nden sahiplik bilgilerinin temin edildiğini ve bu bilgilere erişilmeden ceza taahhuk ettirilmediği, borçlulara herhangi bir bildirim yapılamadığını, 6001 sayılı kanunun 30. maddesinin 5. fıkrasına göre ceza uygulaması yapıldığını, bu nedenle davalının itirazının iptali ile takibin devamı ve %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiş ve dava dilekçesi ekinde …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, … plakalı araçların geçiş yer ve zamanının geçiş ücreti ve ceza bilgisini sunmuştur. Buna dair görüntüleme kayıtları ibraz edilmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının talep ettiği tüm borçların ödendiğini, ödeme dekontunun dilekçe ekinde sunulduğunu, kötü niyetli olarak icra takibi başlatıldığını bu nedenle davacı aleyhine %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesi gerektiğini, kesilen ceza makbuzlarının davalı firmayı temsile yetkili kişilere tebliğ edilmediğini, mevcut olayda ilgili cezaların davalı firmayı temsil etmeyen soförlere yapıldığını, ticaret konunu ve vergi usul kanunu hükümlerine uyulmadığı, davalı firmaya ait araçlarda bulunan ogs ve hgs cihazlarının yeterli bakiyeye sahip olduğunu, kaldı ki 10 kat ceza vermenin amacının ücretli yola giriş yapan aracın nereden girdiğinin bilinmemesinden kaynaklandığını, davalı araçlarının yola giriş ve çıkış yerlerinin belli olduğunu, kaçak geçiş kastı bulunmadığını, ödemenin ihtirazi kayıt ile yapılması nedeni ile faizi ile birlikte davalı firmaya iadesine karar verilmesini talep ettiklerini bildirerek savunma ve karşı dava açmıştır.
CEVABA CEVAP: Davacı vekili 20/11/2017 tarihli dilekçesinde icra dosyasına ödemenin yapıldığını, takibe konu alacağın tamamının ödendiğini belirterek feragat nedeni ile davanın reddine karar verilmesini, karşı dava yönünden ise nisbi harç ödemesi bulunmaması nedeni ile öncelikle davanın usulden reddine, esasa girilmesi halinde istirdatı gereken bedel bulunmadığından karşı davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE : İzmir 27. İcra Dairesi’nin 2016/16459 esas sayılı dosyasının celbi ile incelenmesinde alacaklının … , borçlunun … olduğu 298,90 TL geçiş ücreti 2.950,50 TL ceza tutarı olmak üzere 3.249,40 TL 7 örnek takip talebinde bulunulduğu, takip tarihinin 13/12/2016 olduğu, 26/12/2016 tarihinde ödeme emri tebliğinin borçluya yapıldığı, borçlunun 27/12/2016 tarihinde borcun tümüne itiraz ederek takibi durdurduğu, bilahare borcun haricen ödendiğine dair alacaklı vekilinin 22/02/2018 tarihli ancak havalesi 03/08/2018 tarihinde yapılan dilekçe sunulduğu, davanın 27/01/2017 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır.
Dosyaya taraf vekilleri tarafından emsal bilirkişi raporları ve mahkeme kararları sunulmuş ve incelenmiştir.
Dosyaya alınan bilirkişi raporunda ihlalli geçiş durumunun belgeli olup, geçiş ücretinin 298,90 TL, ceza tutarının 2.950,50 TL olduğu, davalının 21/03/2017 tarihinde borcu ödemiş gözüktüğü, takipten 98 gün sonra ödeme yapıldığı, 2.950,50 TL ceza aslı ödemesinden öncelikle borç ferileri ve masrafın mahsubu gerektiği 356,47 TL ferinin düşülmesi halinde 2.594,03 TL’lik kısmı 21/03/2017 tarihinden itibaren istirdatının mahkemenin takdirinde olduğunu, davalı sorumluluğunun kalkmadığı karar verilmesi halinde davalının 398,90 TL geçiş ücreti ve 2.950,50TL ceza tutarından sorumlu olması gerektiği bildirilmiştir.
İtiraz üzerine alınan bilirkişi ek raporunda ödeme tarihinin makbuzda yanlış olarak değerlendirildiği, hesaplamanın düzeltildiği, 6001 sayılı kanunun 30. maddesine göre idari para cezasına itiraz için iptal davası açılmadığı, istirdat hususuna mahkemece kanaat getirmesi halinde 2.950,50 TL nin 09/02/2016 da faizi ile geri ödenmesi gerektiği bildirilmiştir.
Davalı karşı davacının karşı dava için nisbi harcı tamamladığı anlaşılmıştır.
Davacı vekili alınan ek rapora itirazda bulunmuş ve ihlalli geçiş bilgileri ve yasa maddeleri gereğince ek raporun hükme esas alınamayacağını yeniden inceleme yapılmasını talep etmiştir.
Davalı ek raporunda itirazında 26/12/2017 tarihinde davalı firma tarafından ödeme yapıldığından asıl davadan feragat edildiğini, ceza tebliğinin usulünce olmadığını, raporda belirtilen Sulh Ceza Mahkemesi’nin müracaat hususunun dava ile ilgisinin bulunmadığını bildirmiştir.
Yapılan itirazlar üzerine alınan 22/10/2018 tarihli bilirkişi raporunda, davalı araç plakalarına ilişkin ithilaf bulunmadığı, davacı şirketin 3996 sayılı kanuna tabi olması nedeni ile Karayolları Genel Müdürlüğü’nün sorumluluğu altında bulunan otoyollar ile erişim kontrolünün uygulandığı karayollarında geçiş ücretinin belirlenmesi ve uygulanması yönünde yönetmeliğine tabi olmadığı, dava dilekçesi ekinde bulunan araç sürücüsüne verilen fişlerin davalıya bildirilip bildirilmemesi davacıya şirket açısından bağlayıcı olmayacağı, davacı şirketin 298,97 TL geçiş ücreti, 2.950,50 TL cezai tutar olmak üzere 3.240,00 TL alacağının olduğu, icra takibinden önce temerrüde düşürülmeme nedeni ile faiz talep edilemeyeceği bildirilmiştir.
6001 sayılı yasanın 30. maddesi 5. fıkrası 30431 sayılı resmi gazetede yayınlanarak 05/05/2018 tarihinde yürürlüğe giren 16/05/2018 tarihli 7144 sayılı torba kanunu 18. maddesi ile 19. maddelerinin değiştirildiği, 19. maddesi ile 6001 sayılı kanuna eklenen geçici 3. madde ile karayolları için belirlenen geçiş ücretlerinin ödemeden geçiş yapan araç sahiplerine bu kanunun 30. maddesi 5. fıkrası uyarınca taahhuk ettirilen ancak maddenin yürürlük tarihleri itibari ile tahsilatı yapılmayan para cezaları hakkında 30. maddede yer alan oranların uygulanacağı, 7144 torba kanun ile 25/05/2018 tarih itibari ile tahsil edilmemiş ceza tutarları hakkında 10 kat ceza uygulamasının değiştirildiği, ihlalli geçiş ücretinin 4 kat şeklinde tahsil etme yetkisinin verildiği saptanmıştır.
Davacının ödemesinin 26/12/2017 tarihinde yapıldığı, bu kapsamda 4 kat ceza uygulamasının bu olaya uygulanamayacağı, davacının asıl davadan feragat ettiği, karşı dava yönünden de tahsil tarihi ve yasal değişiklik tarihi dikkate alındığından istirdat talebinin yerinde olmadığı saptandığından her iki davanın reddine ” dair karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURU :
Karşı davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemenin karşı davalarını redde ilişkin gerekçesinin hukuka uygun olmadığını keza söz konusu karşı davada taleplerinni 10 kat yerine 4 kat ihlalli geçiş cezası uygulanması gerektiği değil, ihlalli geçiş cezasının hiç uygulanmaması gerektiğine ilişkin olduğunu ihlalli geçiş cezası uygulanmasının hukuka aykırılığının tespiti ile, ihtirazi kayıtla ödenen bedellerin iadesinin talep edildiğini, müvekkili şirketin cihazlarında geçiş sırasında yeterli bakiye bulunmakta olup davalı tarafa ait cihazlardaki hata nedeni ile bakiye okunmadığından müvekkili şirkete haksız ceza tahakkuk ettirildiğini, müvekkil şirketin araçlarında bulunan hgs’lerden tahsilat yapılamamasının tek sebebinin davacı/karşı davalı şirketin cihazlarında yaşanan teknik problem olduğunu, müvekkili şirketin hgs ve ogs cihazlarında bakiye bulunduğuna dair belgeleri sunmasına karşılık asıl davacının hiç bir belge sunmamakla birlikte kendi cihazlarında teknik bir aksaklık bulunmadığını ancak HGS ve OGS’lerde bakiye bulunduğu halde hem PTT hem de ilgili bankaların provizyon vermediği iddiasında bulunmasının kabul edilemeyeceğini beyanla haksız davanın reddine, karşı davanın kabulü ile davacı/karşı davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere tazminat yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Karşı dava haksız şekilde tahsil edildiği iddiasıyla ceza bedelinin istirdatı istemine ilişkindir.
Karşı davacı vekilince, kesilen ceza makbuzlarının davalı firmayı temsile yetkili olmayan tır şöförlerine verildiğin davalı firmaya ait araçlarda bulunan ogs ve hgs cihazlarının yeterli bakiyeye sahip olduğunu, kaldı ki 10 kat ceza vermenin amacının ücretli yola giriş yapan aracın nereden girdiğinin bilinmemesinden kaynaklandığını, davalı araçlarının yola giriş ve çıkış yerlerinin belli olduğunu, kaçak geçiş kastı bulunmadığını, ödemenin ihtirazi kayıt ile yapılması nedeni ile faizi ile birlikte davalı firmaya iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
Karşı davalı vekili, OGS, HGS’den tahsilat yapılmaması halinde bariyer açılmadığını, nakit veya kartla ödeme alınamaması halinde şöförlere ihlalli geçiş bildiriminde bulunulduğunu, 15 günlük cezasız ödeme hakkı verildiğini provizyon alınamaması hallernide de tahsilat yapılamadığını beyanla karşı davanın reddini talep etmiştir.
İzmir 27. İcra Dairesi’nin 2016/16459 esas sayılı dosyasında, alacaklının … , borçlunun … olduğu 298,90 TL geçiş ücreti 2.950,50 TL ceza tutarı olmak üzere 3.249,40 TL alacak için ilamsız icra takibi yapıldığı borçlunun 27/12/2016 tarihinde borcun tümüne itiraz ederek takibi durdurduğu, alacaklı davacı vekilince borcun haricen ödendiğine dair beyan dilekçesi sunulduğu anlaşılmıştır.
Dosyada bulunan kanıt ve belgelere, kararın dayandığı yasal gerekçelere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle davalıya ait araçların davacı şirket tarafından işletilen otoyol ve köprülerden ihlalli geçişler yaptığının sabit olmasına, davacı şirketin davalının OGS/HGS hesabındaki bakiyeyi görme yetkisi bulunmamasına ödemenin süresinden sonra yapıldığının anlaşılmasına göre karşı davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır.
Sonuç olarak, yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan, yerel mahkeme kararına karşı yerinde olmayan istinaf isteminin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilerek, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 04/04/2019 tarih, 2017/102 Esas ve 2019/296 Karar sayılı kararına karşı davalı/karşı davacı vekilinin istinaf başvuru sebeplerinin HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf kanun yoluna başvuran davalı/karşı davacı taraftan alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcından başlangıçta alınan 44,40 TL’nin mahsubu ile eksik yatırılan 36,30 TL’nin davalı/karşı davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davalı/karşı davacı tarafından yapılan istinaf masrafının üzerinde bırakılmasına,
4-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
5-İstinaf yargılamasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ikmali ve gider avansı iadesi işlemlerinin yerel mahkemece yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinde HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda; HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince oy birliği ile kesin olmak üzere karar verildi. 30/11/2022