Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/1594 E. 2022/1813 K. 10.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2019/1594
KARAR NO : 2022/1813
KARAR TARİHİ : 10/11/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KARŞIYAKA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/04/2019
NUMARASI : 2017/638 Esas 2019/198 Karar
DAVANIN KONUSU : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtirazın İptali)
BAM KARAR TARİHİ : 10/11/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 10/11/2022

Davalılar vekilleri tarafından yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucu eksiklik bulunmadığı anlaşılmakla; inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili banka ve dava dışı … Şti. arasında imzalanan kredi sözleşmeleri gereği adı geçen şirket lehine kredi açılıp kullandırıldığını, davalılar borçlular … ve …’in ve müteveffa …’in 08/09/2014 tarihli genel kredi sözleşmesi gereği 600.000,00 TL limit üzerinden müteselsil kefil olduklarını, ödemelerin zamanında yapılmaması nedeniyle kredi hesaplarının 10/10/2017 tarihinde kat edildiğini, 482.879,12 TL nin ödenmesi için 11/10/2017 tarihinde Karşıyaka 3.Noterliğinin 24498 yevmiye sayılı ihtarnamesi ile borçlu şirket ve kefillerine, 12/10/2017 tarihinde de müteveffa … mirasçılarına 24261 yevmiye sayılı ihtarname keşide edildiğini, ancak borcun ödenmediğini, bilahare davalılar borçlular hakkında Karşıyaka 3.İcra Müdürlüğünün 2017/9686 E.sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalıların haksız itirazı üzerine takibin durdurulduğunu bildirerek sözü edilen icra takibine vaki itirazın iptali ile takibin devamına ve %20 icra inkar tazminatının tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; takibe konu alacakla ilgili kefaletin şekli yönden geçerlilik unsurlarını taşımadığını, kefalete konu borcun takip borçlusu …. Şti tarafından ödendiğini, müvekkillerinin kefil olmadığı sözleşmeler çerçevesinde kullandırılan kredilerden dolayı sorumluluğundan söz edilemeyeceğini, müvekkillerinin imzaladığı kredi sözleşmesi sonrasında 2014 yılında kullanılan 100.000,00 TL lik kredinin asıl borçlu tarafından ödendiğini, müvekkillerinin başkaca kullandırılan kredilerde ayrıca imzalarının bulunmadığını, yine takip talebi dışında bırakılan ancak sözleşmede kefil olarak yer alan …’in 05/09/2017 tarihinde vefat ettiğini, ölümü ile hayat sigortasının da vücut bulacağını, alacaklı-davacıya hayat sigortası kapsamında ödeme yapılıp yapılmadığının tespiti gerektiğini bildirerek, davanın reddini, %20 kötü niyet tazminatının tahsilini savunmuştur.
MAHKEMECE:
”… Dosya içerisine alınan tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde, gerçeğe uygun görülerek hükme esas alınan bilirkişi raporunda belirlendiği üzere, davalı borçluların kefaletlerinin TBK 581 vd.maddelerinde düzenlenen emredici hükümlere uygun olduğu ve geçerli bulunduğu, dava dışı … Şti.nin davalıların kefil oldukları kredi sözleşmesi uyarınca kullandığı kredi borcunun devam ettiği, bu nedenle davalıların Karşıyaka 3.İcra Müdürlüğünün 2017/9686 E.sayılı dosyası ile yapılan takiple ilgili olarak 480.978,04 TL asıl alacak, 6.193,68 TL işlemiş faiz ve 309,68 TL %5 gider vergisi olmak üzere 487.481,40 TL kredi sözleşmelerinden kaynaklı alacak ile mahkememizin 2017/143 D.iş sayılı dosyasında 88,70 TL ihtiyati haciz gideri ve 440,00 TL ihtiyati haciz vekalet ücreti olmak üzere toplam 488.010,10 TL banka alacağının bulunduğu, bu bölüme yönelik davalıların itirazlarının haksız olduğu, iptali gerektiği, alacak likit olduğundan İİK’nun 67.maddesi uyarınca %20 tazminat verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURU :
Davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; itiraz dilekçelerinde belirtilen tarihlerin kredi kullandırma tarihleri olduğunu, her bir kredi için ayrı bir kredi sözleşmesinin bulunmadığını, müvekkillerinin imzasının olmadığı kredi nedeni ile davalıların bu durumdan sorumlu olamayacağını, kök rapora itiraz dilekçesinde sundukları 10.11.201 tarihinde … nolu kredi hesabından dava dışı asıl borçlu şirketin kredi talebi üzerine kullandırılan 100.000,00 TL kredi, takibe ve davaya konu krediler içerisinde bulunmadığını, dolayısıyla kredinin tasfiye edildiğinin anlaşıldığını, ayrıca Yüksek Yargıtay’ın genel kredi sözleşmesini borcun kaynağı için yeterli saymayıp, bu akde dayalı olarak kullandırılan her bir kredinin de kefalete dair imzaları ve kabullerinin arandığını, bu koşulun somut davada gerçekleşmediğini, hesaplanan ve talep konusu borçtan sorumlu olunmaması gerektiğini belirterek, kararın kaldırılmasını istinaf başvuru sebebi olarak ileri sürmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davalıların kefil olduğu, genel kredi sözleşmesinden doğan kredi borcunun ödenmemesi nedeniyle, alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı tarafın, dava dışı … Şti. İle akdedilen 08/09/2014 tarihli genel kredi sözleşmesinde müteselsil kefil olan davalı/borçlulara karşı başlatılan icra takibinde, itirazların iptali ve takibin devamı talebi ile açtığı davada, davalılar davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece açıklanan gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Davacı banka ile dava dışı … Şirketi arasında 08/09/2014 tarihli 500.000,00 TL limitli genel kredi sözleşmesi imzalandığı davalıların bu sözleşmeyi 600.000 TL kefalet limiti ile müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıkları anlaşılmıştır.
Söz konusu kredi sözleşmesinde, 6098 sy.581 vd.maddeleri gereği kefalet türü, limiti ve tarihinin yazılı olduğu, davalıların kefalet beyanları el yazısı ile yazılmış olmakla geçerlilik unsurlarını taşıdığı anlaşılmıştır.
Dava konusu kredi sözleşmesinden doğan borcun tahsili için Karşıyaka 3. İcra Müdürlüğü’nün 2017/9686 sayılı dosyası ile, 03/11/2017 tarihinde, asıl alacak ve fer’ileri toplamı 489.988,46 TL alacağın tahsili için takip başlatıldığı, ödeme emrinin borçlulara tebliğinden sonra süresinde, kefaletin geçerliliğine, takibe, alacağa, faize ve fer’ilerine itirazı ile takibin durduğu anlaşılmıştır.
Dava dışı kefillerinden …’in 05/09/2017 tarihinde vefat ettiği, hayat sigortası bulunmadığı ve borcun bu kapsamda ödenmediği 09/04/2018 tarihli banka cevabı yazısı ile sübuta ermiştir.
Davacı banka ile, dava dışı asıl borçlu … Şti arasında 08/09/2014 tarihinde 500.000TL limitli genel kredi sözleşmesi imzalandığı, bu sözleşme kapsamında 26/12/2016 tarihli 99.349,44TL.limitli 36 ay taksitli ticari yapılandırma kredisi kullandırıldığı, 28/02/2017 tarihli 50.000TLlimitli 24 ay geri geri ödeme planına bağlı taksitli ticari kredi, 03/04/2017 tarihli 150.000TL,48 ay geri ödeme planlı taksitli ticari kredi, 18/07/2017 tarihli 50.000TL.36 ay geri ödeme planlı taksitli ticari kredi, 28/08/2017 tarihli 10.000TL 12 ay geri ödeme planlı taksitli ticari kredi kullandırılarak, geri ödenmeyen toplam 321.565,90TLtaksitli kredi borcu bulunduğu, yine 25.000TL ve 80.000TL bedelli teminat mektuplarına dayalı gayri nakti kredi borcu ve kobi kredi kartı borcu bulunduğu, taraflar arasında başka genel kredi sözleşmesi yapılmadığı, dava dayanağı genel kredi sözleşmesinin 9 ve 16 maddelerinde, sözleşme kefillerinin sözleşme asıl borçlusunun borçlanacağı tutarlardan, kefalet limiti kadar sorumlu olacağı, bu sözleşmenin eki ve ayrılmaz parçası olan kredi kartı ve kobi kart üyelik sözleşmesinin uygulanacağı hususları düzenlenmiştir.
Yargılama sırasında bankacı bilirkişisinin dosya ve ekleri üzerinde yapılan inceleme sonunda sunduğu kök ve ek raporlarda, 03/11/2017 takip tarihi itibariyle davacı bankanın 480.978,04 TL asıl alacak, 6.193,68 TL işlemiş akdi faiz, 309,68 TL faizin %5 gider vergisi olmak üzere toplam 487.481,40 TL ile 88,70 TL ihtiyati haciz gideri, 400,00 TL ihtiyati haciz vekalet ücreti olmak üzere toplam 487.970,10 TL talep edebileceği, bu banka alacağından davalılar … ve …’in tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla müteselsil kefil sıfatıyla ayrı ayrı sorumluluklarının bulunduğu, yukarıda bahse konu olan kredi sözleşmesi dışında dava dışı asıl borçlu … Şti ile davacı banka arasında başkaca bir kredi sözleşmesinin bulunmadığı, dava dışı asıl borçlu … Şti.ne yine yukarıda bahse konu olan kredi sözleşmesi uyarınca dönemsel kredi kullandırıldığı bildirilmiştir.
Dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, ilk derece mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına; davalıların genel kredi sözleşmesindeki kefaletlerinin geçerlilik unsurlarını taşımasına, bu sözleşmenin eki ve devamı niteliğinde verilen nakti ve gayri nakti kredi borçlarından sorumlulukları bulunmasına, borcun devam ettiğinin anlaşılmasına, gerekçeli, tarafların ve mahkemenin denetimine elverişli, oluşa ve dosya içeriğine uygun olarak düzenlenmiş olmakla mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporu uyarınca karar verilmiş bulunmasına; göre davalılar vekilinin tüm istinaf itirazları yerinde görülmediğinden 6100 Sayılı HMK m. 353/1,b.1 maddesi uyarınca istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 10/04/2019 tarih, 2017/638 Esas ve 2019/198 Karar sayılı kararına karşı davalılar vekilinin istinaf başvuru sebeplerinin HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf kanun yoluna başvuran davalılardan alınması gereken 33.335,96 TL istinaf nispi karar harcından başlangıçta alınan 8.412,18 TL’nin mahsubu ile eksik kalan 24.923,78 TL’nin davalılardan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davalılar tarafından yapılan istinaf masraflarının üzerlerinde bırakılmasına,
4-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıranlara iadesine,
5-İstinaf yargılamasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda; HMK’nın 361/1. maddesi gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay’a temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 10/11/2022