Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/1591 E. 2022/1767 K. 03.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2019/1591
KARAR NO : 2022/1767
KARAR TARİHİ: 03/11/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KARŞIYAKA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/04/2019
NUMARASI : 2018/236 Esas 2019/215 Karar
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Sözleşmeden Kaynaklanan)
BAM KARAR TARİHİ : 03/11/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 03/11/2022
Davalı vekili tarafından yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucu eksiklik bulunmadığı anlaşılmakla; inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin tarihi binaların restorasyonlarında kullanılan taş malzemelerin satışı işini yaptığını, davalının ….’da bulunan Öğretmen Evi’nin restorasyonu işini aldığını ve restorasyon işi boyunca tüm taş alımlarını davacı şirketten yaptığını, tüm alımların faturalı olduğunu ve ödemelerin banka kanalı ile yapıldığını, davalı tarafa teslim edilen mal karşılığı kesilen 24.06.2017 tarihli 18.000,00-TL bedelli 20.09.2017 tarihli 3.000,00-TL bedelli 2 adet fatura bedelinin ödemediğini, alacağın tahsili için başlatılan Karşıyaka 2. İcra Müdürlüğü’nün 2017/11220 E.s. icra takibinin davalının haksız itirazı üzerine durduğunu ileri sürerek, icra takibine vaki itirazın iptali ile takibin devamına, % 20 oranından az olmamak üzere icra inkar tazminatının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin yüklenici olduğu ve yapımı tamamlanan İzmir Valiliği Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı tarafından ihale edilmiş olan … Öğretmenevi Restorasyonu işinde davacı ile ticari ilişkide bulunduğunu, taraflar arasında yazılı bir sözleşme bulunmadığını, sözlü anlaşma sağlandığını, ancak işin sonlarına gelindiğinde, davacı tarafından yapılacak işlerin geciktirildiğini ve son iki fatura tarihinden de anlaşılacağı gibi, müvekkilinin iş bitim ve teslim tarihi olan 19.06.2017 tarihinden sonra teslimat yaparak, firmayı ilgili idare nezdinde telafisi güç itibar kaybına uğrattığını, bütün imalatların tamamlanıp iş teslime hazır hale getirilmişken sadece davacının sorumlu olduğu iş kolunun gecikmeye uğradığını ve iş bitim tarihinden sonra teslimat yapıldığını, taraflar arasında ödemenin bir kısmının başta, bir kısmının ise kesin kabul tarihinde yapılacağı konusunda anlaşmaya varıldığını, yüklenici firma ile idare arasında yapılan sözleşme gereği, yüklenici müvekkilin bu iş ile ilgili sorumluluğunun, 19.06.2017 geçici kabul tarihinden itibaren 1 yıl daha devam ettiğini, bu süre içerisinde oluşabilecek kusur ve eksikler için tamir ve yenileme sorumluluğunun bulunduğunu, davacı tarafın müvekkili şirket nezdinde oluşturduğu güvensizlikten ve daha önce yapılan sözlü anlaşmalardan dolayı ödemenin ancak İzmir Valiliği Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı tarafından yapılacak kesin kabul ve kesin hesap işlemlerinin ardından yapılacağını, taraflar arasındaki anlaşmanın da bu şekilde olduğunu savunarak davanın reddine, % 20 oranından aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatının tahsiline karar verilmesini istemiştir.
MAHKEMECE:
“Davalı tarafa, icra takibine itirazında ve cevap dilekçesinde ileri sürdüğü “satım konusu taşların davacı-satıcı tarafından süresinde teslim edilmediği” “davacının sorumlu olduğu iş kolunun gecikmeye uğradığı ve iş bitim tarihinden sonra teslimat yapıldığı, taraflar arasında ödemenin bir kısmının başta, bir kısmının ise kesin kabul tarihinde yapılacağı konusunda anlaşmaya varıldığı” konularında, belgelerini sunması konusunda tanınan kesin süreye rağmen, davalı tarafından hiç bir kayıt ve belge, kanıt sunulmamıştır. İhale dosyası ile dosyamız üzerinde yapılan inceleme sonucu; aradaki ticari ilişkiyi inkar etmeyen, davacıdan satın aldığı fatura içeriği taşların teslim edilmediği itirazında ve ödeme definde bulunmayan davalı şirketin, davalıdan satın aldığı taşların bakiye 21.000,00-TL bedelini ödemediği, aleyhine girişilen icra takibine haksız ve kötü niyetle itirazda bulunduğu anlaşılmış, davanın kabulüne” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURU SEBEPLERİ:
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkili … A.Ş’nin yüklenici olduğu ve yapımı tamamlanan İzmir Valiliği Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı tarafından ihale edilmiş olan bulunan … Öğretmenevi Restorasyonu işinde davacı ile ticari ilişkide bulunduğunu, müvekkili ile davacı şirket arasında yazılı bir sözleşme olmayıp, sözlü olarak anlaşma yapıldığını, yapılan anlaşma gereği, iş süresince yapılan muhtelif ölçülerde doğal taş kesimi ve atölyede teslimi işi ile ilgili olarak davacı tarafından 21.000,00-TL bakiye alacak için icra takibi başlatıldığını ve tarafınca yapılan itiraz sonucunda takip durduğunu, müvekkili, idare nezdindeki tarihi binaların restorasyon işlerini yapmakta olan bir şirket olduğunu, söz konusu iş ile ilgili olarak, müvekkil ile davacı şirket arasında yazılı bir sözleşme bulunmamakla birlikte bütün iş ve işlemler sözlü anlaşma şeklinde yürütüldüğünü, ancak işin sonlarına gelindiğinde, davacı tarafından yapılacak işler geciktirilmiş ve hatta son iki fatura tarihinden de anlaşılacağı gibi, müvekkilin iş bitim ve teslim tarihi olan 19.06.2017 tarihinden sonra teslimat yaparak firmayı ilgili idare nezdinde telafisi güç itibar kaybına uğrattığını, bütün imalatlar tamamlanıp iş teslime hazır hale getirilmişken, sadece davacının sorumlu olduğu iş kolu gecikmeye uğradığını ve iş bitim tarihinden sonra teslimat yapıldığını, sürekli olarak devlet ihalelerine giren müvekkilinin itibarı ve güvenirliğinin zedelendiğini, firmanın yaşadığı itibar kaybının maddi manevi sonuçların da mahkeme tarafından dikkate alınmasını talep ettiklerini beyan ederek, istinaf talebinin kabulü ile, yerel mahkeme tarafından eksik ve soyut inceleme neticesinde verilmiş olan usul ve yasaya aykırı kararın müvekkili lehine ortadan kaldırılmasına, yargılama giderleri ve vekâlet ücretlerinin karşı yana tahmiline karar verilmesini istinaf sebebi olarak ileri sürmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava İİK.’nun 67. md. uyarınca genel haciz yolu ile yapılan takipte, borçlunun borca itirazının iptali istemine yöneliktir.
HMK’nun 355. Maddesi gereğince istinaf incelemesi istinafa başvuran vekilinin dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine ilişkin hususlarda res’en gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, ilk derece mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, aradaki ticari ilişkiyi inkar etmeyen, davacıdan satın aldığı fatura içeriği taşların teslim edilmediği itirazında ve ödeme definde bulunmayan davalı şirketin, davalıdan satın aldığı taşların bakiye 21.000,00-TL bedelini ödemediğinin sabit olmasına, ödemenin kesin kabulden sonra olacağı savunmasının kanıtlanmamış olmasına göre davalı vekilinin tüm istinaf itirazları yerinde görülmediğinden 6100 Sayılı HMK m. 353/1-b-1 maddesi uyarınca istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 16/04/2019 tarih ve 2018/236 Esas 2019/215 Karar sayılı hükmü usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan davalının istinaf kanun yolu başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf başvurusu sırasında alınması gereken 1.434,51.TL nispi harçtan peşin olarak alınan 402,90.TL harcın mahsubu ile bakiye 1.031,61.TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf başvurusu sırasında davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davacı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ikmali ve gider avansı iadesi işlemlerinin yerel mahkemece yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 362/(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere 03/11/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.