Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/1536 E. 2022/1551 K. 07.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2019/1536
KARAR NO : 2022/1551
KARAR TARİHİ : 07/10/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/05/2018
NUMARASI : 2017/238 Esas 2018/621 Karar
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
BAM KARAR TARİHİ : 07/10/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 07/10/2022

Davalılar … Şti, … vekili Av. … tarafından yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucu eksiklik bulunmadığı anlaşılmakla; inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı taraf vekili dava dilekçesi ile özetle; Davalılar ile müvekkili bankanın Bornova Şubesi arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmeleri gereğince kredi kullandırıldığını, kredilerin ödenmemesi üzerine ihtarname keşide edildiğini, ihtara rağmen ödeme yapılmadığından davalı borçlular aleyhine İzmir 10. İcra Müdürlüğünün 2016/3691 E. sayılı dosyasından takibe başlandığını, davalıların borca, faiz, faiz oranı ve ferilerine itirazı üzerine takip durduğunu, davalı borçluların itirazının iptaliile takibin devamına, alacağın % 20’den aşağı olmamak üzere icra–inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesi talep edilmiştir.
CEVAP: Davalı taraf vekili cevap dilekçesi ile özetle; Davaya dayanak kredi sözleşmesi ve kefalet yasal şartları içermediğini, keşide edilen ihtarnameye ihtar ile cevap verildiğini ve itiraz edildiğini ihtarnamenin yasıl şartları içermediğini, hesap özetini içermediği gibi geçerli bir kat ihtarı da olmadığını, TBK 117/1 e göre kural olarak borçlunun temerrüdünün alacağın muaccel olmasıyla değil, ilgililere ihtar yapılmasıyla gerçekleşeceği, davalıların temerrüdünün söz konusu olmadığını, haksız olarak takibe geçildiğini, TBK. 21. Madde: Karşı tarafın menfaatine aykırı genel işlem koşullarının sözleşmenin kapsamına girmesi sözleşmenin yapılması sırasında düzenleyenin karşı tarafa bu koşulların varlığı hakkında açıkça bilgi verip bunların içeriğini öğrenme imkanı sağlamasına ve karşı tarafında bu koşulları kabul etmesine bağlı olduğunu, aksi takdirde genel işlem koşullarının yazılmamış sayılacağını, karşı taraf bankanın hakim durumda olduğunu, imzalanan sözleşmelerin standart sözleşme olduğunu, bu durumun sözleşmelerin müzakere edilmeden imzalandığını gösterdiğini, ayrıca 6098 sayılı TBK. 88 ve 120. Maddelerine göre faiz oranının son derece fahiş olduğunu, diğer itirazları baki kalınarak yasal faiz talep edilebileceğini, faize faiz işletilemeyeceğini, müvekkillerinin yapmış olduğu tüm itarazların haklı olduğunu, bu nedenle davanın reddi ile davalılar lehine %20’den az olmamak üzere tazminata hükmedilmesini talep etmiştir
MAHKEMECE:
“Sözleşme hükümleri ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; bilirkişi raporunun dosya kapsamına uygun olduğu, davacı ile davalı … Şti. arasında 5 adet Kredi sözleşmesi imzalandığı ve bu sözleşme kapsamında krediler kullandırıldığı, diğer davalıların kredi sözleşmelerini müşterek borçlu müteselsiil kefil sıfatıyla ve 2.375.000,00 TL kefalet limiti ile imzaladığı, alacak miktarının kefalet limiti içerisinde kaldığı, davalı borçluların itirazlarının, işlemiş faizi miktarı, işlemiş ve işleyecek BSMV’ye ilişkin olduğu, bilirkişi raporu ile de belirlendiği şekilde davacı temlik veren banka tarafından icra takibinde talep edilen kredi türüne göre yıllık % 22,80, % 23,76,% 48 ,% 30,24, % 36 ve % 72 oranındaki temerrüt faizi ve faizlerin % 5 gider vergisinin sözleşme hükümlerine ve mevzuata uygun olduğu, yine işlemiş faiz miktarının %5 BSMV’si ile birlikte toplam 22.077,22 TL olduğu, davalı … Şti. Nin davacı vekilinin takip talebi ile bağlı kalınarak işlemiş faiz ve işlemiş BSV’nin 9.496,14 TL’lik kısmından sorumlu anlaşılmakla davanın kısmen kabulüne, davalıların İzmir 10.İcra Müdürlüğünün 2016/3691 sayılı dosyasında işlemiş faiz, işlemiş BSMV ve faiz oranları ile BSMV oranına ilişkin itirazlarının kısmen iptaline, davacı alacağı likit olup davalılar itirazında haksız olduğundan İİK.nun 67/2.maddesi uyarınca itiraza uğrayan ve hüküm altına alınan miktar üzerinden %20 icra inkar tazmınatının davalılardan tahsiline ” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURU:
Davalı … Şti ve … vekili … istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesi kararının haksız, yersiz ve usule aykırı kararının bozularak kaldırılması gerektiğini, yargılamanın devamı sırasında .. A.Ş. tarafından icra dosyası ve dava dosyasının temlik alındığını, 24.5.2018 günlü duruşmada temlik bedelinin açıklanması talep edilmişse de , temlik alanın bu hususu açıklamadığını, temlik bedeli belli olmadan davaya ve icra takibine devam edilmesinin mümkün olmadığını, mahkemece davacı tarafın %20 lehine icra inkar tazminatına hükmedilmiş olmasının yasaya aykırı olduğunu, bilirkişi raporuna itirazlarında ifade edildiği şekilde raporun hatalı ve eksik incelemeye dayandığını belirterek, ilk derece mahkemesince verilen kararın kendi adına asaleten müvekkilleri lehine vekaleten bozularak kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini istinaf sebebi olarak ileri sürmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
HMK’nun 355. Maddesi gereğince istinaf incelemesi istinafa başvuran vekillerinin dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine ilişkin hususlarda res’en gözetilerek yapılmıştır.
İlk derece mahkemesinin 24/05/2018 tarihli karar ve gerekçeli kararının davalılar tarafından karar istinaf edilmesi üzerine, Dairemizin 03/05/2019 tarihli 2019/955 Esas, 2019/1008 Karar sayılı ilamı ile mahkememe kararında açıklanan dava ve cevabın dava konu olay ile ilgisi bulunmayıp bu hususun kararın denetlenebilirliğini ortadan kaldırdığı, mahkeme kararının denetlenebilmesi için gerekçenin dosya kapsamına uygun olması gerektiğinden mahkemenin dosya kapsamına uygun gerekçeli kararının dosyaya sağlanması için geri çevirme işlemi yapıldığı, mahkemece 17/06/2019 tarihinde ek karar ile karardaki dava dilekçesi ve cevap dilekçesi bölümü üzerinde düzeltme yapıldığı görülmüştür.
Dava, kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için davalı asıl borçlu ve davalı kefiller aleyhine yapılan icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır.
Davacıya temlik eden banka ile davalı asıl borçlu … Şti.ne 17.07.2012 düzenleme tarihli 1.225.000.-TL, 20.11.2013 düzenleme tarihli 600.000.-TL, 22.09.2014 düzenleme tarihli 50.000.-TL , 29.09.2014 düzenleme tarihli 400.000.-TL, 11.05.2015 düzenleme tarihli 100.000.-TL limitli 5 adet Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığı, sözleşmelerde davalılar … ve … müteselsil kefil sıfatıyla imzalarının bulunduğu, her birinin kefalet limiti 2.375.000.00-TL olarak belirlendiği Kredi ödemelerindeki aksamalar üzerine kredi hesapları kat edilerek davalılara ihtarname keşide edildiği ve temerrüde düştükleri, ihtar sonrası kısmi ödemeler yapılmış ise de riskin devam etmesi üzerine davalı asıl borçlu şirket aleyhine İzmir 10. İcra Müdürlüğünün 2106/1995 esas sayılı dosyasından 05.02.2016 tarihinde toplam 159.865.00-TL üzerinden tahsilinde tekerrür olmamak kaydı ile Taşınır Rehnin Paraya Çevrilmesi yolu ile davalı asıl borçlu yönünden rehin takibine konu krediler dışındaki krediler üzerinden, davalılar yönünden tüm alacak üzerinden İzmir 10. İcra Müdürlüğünün 2016/3691 esas sayılı dosyasından ilamsız icra takibine başlandığı, davalılarca takipteki asıl alacağa itiraz edilmeyip faiz ve ferilerine itiraz ederek takibi bu yönden durdurdukları görülmüştür. İlk derece mahkemesinin kararındaki maddi hatanın Dairemiz geri çevirme kararı sonrası sonrası giderilmiş olmasına, sözleşmelerin içeriklerine göre genel işlem koşuluna aykırılık bulunmamasına, denetime elverişli bilirkişi raporunda belirtildiği üzere uygulanan faiz oranlarının sözleşmelere uygun bulunmasına, alacağı likit olması ve davalılar itirazında haksız olduğundan İİK.nun 67/2.maddesi uyarınca itiraza uğrayan bölüm üzerinden icra inkar tazminatına hükmedilmesinin gerekli olmasına göre taleple bağlı kalınmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık görülmemiştir.
Dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillerle, usul ve yasaya uygun gerektirici nedenlere ve kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına göre; kanunun olaya uygulanmasında hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davalı asil ve davalılar vekilinin yerinde bulunmayan istinaf kanun yolu başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemes’nin 24/05/2018 tarih ve 2017/238 Esas 2018/621 Karar sayılı hükmü usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan davalılar … Şti ,…, …’in istinaf kanun yolu başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf başvurusu sırasında alınması gereken 1.529,43.TL nispi harçtan peşin olarak alınan 421,40.TL harcın mahsubu ile bakiye 1.108,03.TL harcın davalılardan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf başvurusu sırasında davalılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davacı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ikmali ve gider avansı iadesi işlemlerinin yerel mahkemece yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 362/(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere 07/10/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.