Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/1526 E. 2022/1489 K. 29.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2019/1526
KARAR NO : 2022/1489
KARAR TARİHİ: 29/09/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/12/2018
NUMARASI : 2017/1074 Esas 2018/1440 Karar
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
BAM KARAR TARİHİ : 29/09/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 29/09/2022

Davalı … vekili tarafından yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucu eksiklik bulunmadığı anlaşılmakla; inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;müvekkil bankanın dava dışı … Şirketi ile 11/03/2013 tarihinde kredi genel sözleşmesi imzaladığını, davalılardan …’nun ilgili sözleşmeyi müteselsil kefil sıfatı ile imzaladığını diğer davalı …’un ise kredi sözleşmesinin tarafı ilgili şirket üyelerinden …’un yasal mirasçısı olduğunu, muris …’un da akdedilen GKS’ni müteselsil kefil sıfatı ile imzaladığını, davalıların kredi kart borçlarını ödememesi üzerine hesabın kat edildiğini, kat ihtarnamesinin davalılara tebliğ edilmesine rağmen borcun ödenmemesi üzerine alacağın tahsili amacıyla İzmir 24.İcra Müdürlüğünün 2016/12821 sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığı ancak davalıların itirazı üzerine takibin durduğu bu nedenle itirazın iptaline, takibin devamına ve %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı … vekili cevap dilekçesi ile özetle; müvekkilinin şirket ortağı olduğunu ancak davacı bankadan hiçbir şekilde kredi kartı bulunmadığını, şirketin yönetim ve idaresi başka kişiler tarafından yapıldığından kredi sözleşmesi imzaladığını da hatırlamadığını, bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
MAHKEMECE:
“Alınan bilirkişi raporu denetime ve hüküm kurmaya elverişli görülmüş olup dava dışı …. A. Ş’nin davacı bankadan çekmiş olduğu krediye davalı … ile davalı …’un babası …’un müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak imza attıkları ve borçtan sorumlu oldukları kanaatine varılarak davanın kabulüne” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURU:
Davalı … vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı alacaklı tarafından açılan icra takibinde müvekkili lehine açılan genel kredi sözleşmesine kefil olması nedeni ile kullanılan kredi kartının ödenmesinin istendiğini, müvekkili tarafından bir kredi kartı sözleşmesinin imzalanmadığı gibi bir kredi kartının da bulunmadığını, bu nedenle takibe itiraz ettiklerini ve ilk derece kararının haksız ve mesnetsiz olarak verildiğini beyan ederek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve müvekkili hakkındaki davanın reddine karar verilmesini istinaf sebebi olarak ileri sürmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, genel kredi sözleşmesi kapsamında verilin kredi kartı borcundan kaynaklanan icra takibene yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
HMK’nun 355. Maddesi gereğince istinaf incelemesi istinafa başvuran vekilinin dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine ilişkin hususlarda res’en gözetilerek yapılmıştır.
Davacı banka ile dava dışı….A.Ş. arasında imzalanan Kredi Genel Sözleşmesi imzalandığı, davalının da aralarında bulunduğu kişilerin müteselsil kefil olarak imza attıkları hususunda uyuşmazlık yoktur. Davalı kredi kartı sözleşmesini imzalanmadığı gibi bir kredi kartının da bulunmadığını savunmuştur.
Mahkemece alınan bilirkişi raporunda; genel kredi sözleşmesinin “Madde 3 e” bendinde kullandırılacak kredi türleri arasında kredi kartının bulunduğu, dava dışı şirkete davacı banka tarafından tahsis edilmiş olan ticari kredi kartının bir ticari kredi ürünü olduğu ve ilgili şirkete verildiği, davacı tarafından ticari kredi kartına uygulanan akti ve temerrüt faiz oranlarının TCMB azami faiz oranlarını aşmadığının belirtildiği görülmüştür. Davacı banka ile dava dışı şirket arasında imzalanan Kredi Genel Sözleşmesinde davalı …’ün müteselsil kefil olarak yer aldığı, sözleşmede ticari kredi kartının kullandırılacak kredi türleri arasında gösterilmiş olması ve kredi kartının bu kapsamda verilmiş olması karşısında kefil tarafından ayrıca imzalanmasına gerek bulunmadığı anlaşılmakla davalının sorumluluğu bulunduğundan karar yerinde görülmüştür.
Dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillerle, usul ve yasaya uygun gerektirici nedenlere ve kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına göre; kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davalı vekilinin yerinde bulunmayan istinaf kanun yolu başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İzmir 3.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 18/12/2018 tarih ve 2017/1074 Esas 2018/1440 Karar sayılı hükmü usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan davalı … vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf başvurusu sırasında alınması gereken 770,85.TL nispi harçtan peşin olarak alınan 193,00.TL harcın mahsubu ile bakiye 577,85.TL harcın davalı … alınarak hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf başvurusu sırasında davalı … tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davacı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ikmali ve gider avansı iadesi işlemlerinin yerel mahkemece yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 362/(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere 29/09/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.