Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/1524 E. 2022/1477 K. 29.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2019/1524
KARAR NO : 2022/1477
KARAR TARİHİ : 29/09/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/05/2019
NUMARASI : 2018/1067 Esas Ara Karar
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
TALEP : İhtiyati Tedbire İtiraz
BAM KARAR TARİHİ : 29/09/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 29/09/2022

İhtiyati tedbire itiraz eden davalı vekili tarafından yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucu eksiklik bulunmadığı anlaşılmakla; inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davalı vekili 09.11.2018 havale tarihli dilekçe ile ; müvekkili şirket ile davacı arasında ihale sonucunda 16.03.2012 tarihinde YG-YG indirici ve YG Dağıtım Merkezlerinin İşletilmesi İşi Hizmet Sözleşmesinin imzalandığını, bu iş kapsamında müvekkili şirkete 25.03.2012 tarih, 1010002446 mektup nolu, 15.06.2017 tarihine kadar geçerli, … Bankası teminat mektubunun verildiğini, teminat mektubunun geçerlilik süresinin 31.01.2018 ve 31.01.2019 olmak üzere iki defa uzatıldığını, teminat mektuplarının iade edilmediği iddia edilerek, teminat mektubunun paraya çevrilmesinin önlenmesi yolunda ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece 02.10.2018 tarihli ara karar ile davacı tarafça teminat mektubuna konu işin sözleşme kapsamında ifa edildiğinin ileri sürülmüş olmasına ve teminat mektubunun paraya çevrilmesi halinde bu davanın konusunun ortadan kalkacağı da dikkate alınarak teminat mektubu tutarının % 20 si oranındaki teminat karşılığında teminat mektubunun paraya çevrilmesinin tedbiren durdurulmasına karar verilmiştir.
Davacının tedbir kararından süresinde haberdar olmadıkları itirazı ile ikinci talebi üzerine 11/10/2018 tarihinde yeniden tedbir kararı verilmiştir.
Davalı tarafça mahkemece verilen ilk tedbir kararının süresinde uygulanmadığından kendiliğinden ortadan kalktığını, tekrar ayrı bir tedbir kararı verilmesinin usüle aykırı olduğunu verilen ikinci tedbir kararınında süresinde uygulanmadığından kendiliğinden ortadan kalktığını beyanla 11/10/2018 tarihli ikinci tedbir kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalı vekilinin ihtiyati tedbire itirazı üzerine mahkemenin 10/05/2019 tarihli ara kararı ile duruşmada yapılan değerlendirme ile; tedbirin kaldırılması halinde dava konusunun ortadan kalkacağı göz önüne alınarak, ihtiyati tedbir kararının yasaya ve dosya kapsamına uygun olduğu, bunun yanı sıra mahkemenin 11.10.2018 tarihli tedbir kararı gereğinin teminat yatırılması üzerine bankaya müzekkere yazılarak yerine getirildiği, bu kararın icra müdürlüğünce yerine getirilmesinin zorunlu olduğu, bu yolun izlenmemesi halinde kendiliğinden ortadan kalkacağı yönündeki iddianın yerinde olmadığı gerekçesiyle yerinde görülmeyen ihtiyati tedbire itirazın reddine karar verilmiştir.
Davalı vekili 10/05/2019 tarihli ara karara karşı istinaf dilekçesinde özetle; davacının ilk tedbir talebi üzerine verilen tedbir kararı süresinde uygulanması talep edilmediğini, söz konusu tedbir kararına ilişkin 09/10/2018 tarihinde süre talebinde bulunulması nedeniyle tedbir kararından haberdar olduğunu, davacı tarafça alınan ihtiyati tedbir kararının uygulanmasının H.M.K.’nın 393. maddesine göre kararı veren mahkemenin yargı çevresinde bulunan veya tedbir konusu mal yada hakkın bulunduğunu, icra dairesinden talep edilmesi gerekmesine rağmen yetkili icra dairesine başvurulmadığından ve yazı işleri müdürü de görevlendirilmediğinden tedbirin uygulanması usule uygun şekilde icrası gerçekleştirilmediğinden tedbir kararının kendiliğinden ortadan kalktığını, verilen tedbir kararı kendiliğinden ortadan kalkmışken tekrar ayrı bir tedbir talebi üzerine tekrar tedbir kararı verilerek ayrı bir süre tanınmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, diğer yandan davacı taraf 11/10/2018 tarihli tedbirin tekrar değerlendirilmesi talepli dilekçesi üzerine verilen tedbir kararını kabul etmediklerini, ihtiyati tedbire itirazlarının reddine dair karara itirazlarının kabulü ile ilk derece mahkemesinin tedbir kararının kaldırılmasına veya ihtiyati tedbir kararının süresinde usule uygun icra edilmemesi nedeniyle tedbir kararının kendiliğinden kalktığına ve hükümsüzlüğüne dair karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Davalı tarafça ihtiyati tedbire itirazlarının reddine dair karara karşı yapılan itirazın kabulünü talep edilmiştir.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre; davalı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1,b,1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/1067 Esas sayılı dosyasından verilen 10/05/2019 tarihli ara kararına karşı ihtiyati tedbire itiraz eden davalı vekilinin istinaf başvuru sebeplerinin HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf kanun yoluna başvuran ihtiyati tedbire itiraz eden davalı taraftan alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcından başlangıçta alınan 73,10 TL’nin mahsubu ile eksik yatırılan 7,60 TL’nin ihtiyati tedbire itiraz eden davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına, belirlenen bakiye miktar 20,00 TL altında kaldığından Harçlar Kanunu’nun ilgili hükümleri uyarınca tahsili için müzekkere yazılmasına yer olmadığına,
3-İhtiyati tedbire itiraz eden davalı tarafından yapılan istinaf masrafının üzerinde bırakılmasına,
4-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
5-İstinaf yargılamasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ikmali ve gider avansı iadesi işlemlerinin yerel mahkemece yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinde HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda; HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince oy birliği ile kesin olmak üzere karar verildi. 29/09/2022