Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/1519 E. 2022/1863 K. 17.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2019/1519
KARAR NO : 2022/1863
KARAR TARİHİ: 17/11/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KARŞIYAKA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/12/2018
NUMARASI : 2017/577 Esas 2018/628 Karar
DAVANIN KONUSU : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali)
BAM KARAR TARİHİ : 17/11/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 17/11/2022
Davacı ve davalı … vekilleri tarafından yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucu eksiklik bulunmadığı anlaşılmakla; inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; “
Davacı vekili dava dilekçesi ve cevaba cevap dilekçeleri ile, müvekkili banka tarafından dava dışı … A.Ş. lehine, diğer borçlu davalıların müteselsil kefaleti ile krediler açıldığını ve kullandırıldığını, sözleşme hükümlerinin yerine getirilmemesi üzerine kredi hesaplarının 21/12/2015 tarihi itibariyle kat edilerek davalı borçlulara Beyoğlu 48.Noterliğinin 23/12/2015 tarih 165716 yevmiye nolu ihtarname gönderildiğini, verilen sürede ve halen borcun ödenmediğini, mahkememizin 2016/39 D.iş sayılı dosyasında davalı borçlular hakkında ihtiyati haciz kararı alınarak 04/03/2016 tarihinde Karşıyaka 3.İcra Müdürlüğünün 2016/3856 esas sayılı dosyasından uygulandığını, davalı borçlular tarafından bu icra takibine yetki, borç, faiz ve fer’ilerine itiraz edildiğini,
Oysa, davalı …’nin yetki itirazının, HMK’nun 10, 7/1, 14/1, TBK’nun 89 ve İİK’nun 261/1 madde hükümleri uyarınca yersiz olduğunu;
Müvekkili banka alacağının varlığı ve muacceliyetinin tatışmasız olduğunu, davalı …’nin müteselsil kefil sıfatıyla sorumluluğunun bulunmadığına dair iddiların gerçek durumu yansıtmadığını, davalı borçlu …’nin ipoteklerin şahsi kefaletini de kapsadığına yönelik itirazının yerinde olmadığını, münhasır delil sözleşmesinin söz konusu olduğunu bildirerek,
I-A)Nakit Alacaklar yönünden:
a)… yönünden 26/12/2015 tarihi temerrüt tarihi olup buna göre yapılan hesaplama neticesinde işbu borçludan takip tarihi itibariyle 981.481,80 TL asıl alacak; 2.400,03 TL (756.813,13 TL için kat tarihinden temerrüt tarihine kadar işlemiş %23,15 oranında akdi faiz); 561,68 TL (224.668,67 TL için kat tarihinden temerrüt tarihine kadar işlemiş %18,25 oranında akdi faiz); 64.419,63 TL (981.481,80 TL için temerrüt tarihinden takip tarihine kadar yıllık %34,72 oranında temerrüt faizi); 3.369,07 TL faizin %5 gider vergisi; 7.238,86 TL masraf; 1.059.471,07 TL toplam nakit alacağından 1.064,81 TL ihtar sonrası takip öncesi yapılan tahsilatın düşümü ile 1.058.406,26 TL toplam nakit alacağa; 981.481,80 TL olan asıl alacağa 04/03/2016 tarihinden ödeninceye kadar işleyecek ve TBK’nun 100.madde uyarınca kısmi ödemeler öncelikle faiz ve masraflara mahsup edilerek hesaplanacak yıllık %34,72 temerrüt faizi, faizin %5 gider vergisi yürütülerek devamına, (takip talebindeki diğer kayıt ve şartlarla)
b)… A.Ş. ve …. A.Ş. yönünden 981.481,80 TL asıl alacak; 3.840,05 TL (756.813,13 TL için kat tarihinden temerrüt tarihine kadar işlemiş %23,15 oranında akdi faiz); 898,68 TL (224.668,67 TL için kat tarihinden temerrüt tarihine kadar işlemiş %18,25 oranında akdi faiz); 61.618,78 TL (981.481,80 TL için temerrüt tarihinden takip tarihine kadar yıllık %34,72 oranında temerrüt faizi); 3.317,88 TL faizin %5 gider vergisi; 7.238,86 TL masraf; 1.058.396,05 TL toplam nakit alacağa; 981.481,80 TL olan asıl alacağa 04/03/2016 tarihinden ödeninceye kadar işleyecek ve TBK’nun 100.madde uyarınca kısmi ödemeler öncelikle faiz ve masraflara mahsup edilerek hesaplanacak yıllık %34,72 temerrüt faizi, faizin %5 gider vergisi yürütülerek devamına, (takip talebindeki diğer kayıt ve şartlarla)
c)… yönünden 59.000,94 TL asıl alacak; 299,37 TL (kat tarihinden temerrüt tarihine kadar işlemiş %23,15 oranında akdi faiz); 3.704,16 TL (temerrüt tarihinden takip tarihine kadar yıllık %34,72 oranında temerrüt faizi); 200,18 TL faizin %5 gider vergisi; 7.238,86 TL masraf; 70.443,51 TL toplam nakit alacağa; 59.000,94 TL olan asıl alacağa 04/03/2016 tarihinden ödeninceye kadar işleyecek ve TBK’nun 100.madde uyarınca kısmi ödemeler öncelikle faiz ve masraflara mahsup edilerek hesaplanacak yıllık %34,72 temerrüt faizi, faizin %5 gider vergisi yürütülerek devamına, (takip talebindeki diğer kayıt ve şartlarla)
d)… yönünden 59.000,94 TL asıl alacak; 336,79 TL (kat tarihinden temerrüt tarihine kadar işlemiş %23,15 oranında akdi faiz); 3.648,04 TL (temerrüt tarihinden takip tarihine kadar yıllık %34,72 oranında temerrüt faizi); 199,25 TL faizin %5 gider vergisi; 7.238,86 TL masraf; 70.423,88 TL toplam nakit alacağın, 59.000,94 TL olan asıl alacağın 04/03/2016 tarihinden ödeninceye kadar işleyecek ve TBK’nun 100.madde uyarınca kısmi ödemeler öncelikle faiz ve masraflara mahsup edilerek hesaplanacak yıllık %34,72 temerrüt faizi, faizin %5 gider vergisi yürütülerek devamına, (takip talebindeki diğer kayıt ve şartlarla)
B-Gayri Nakit alacaklar yönünden:
… ve … yönünden takip tarihi itibariyle bir adet çek yaprağından kaynaklanan 1.045,00 TL (çek garanti tutarlarının artması halinde artan tutara ilişkin talep hakları saklı kalmak kaydıyla) gayrı nakit alacağın takip talebindeki kayıt ve şartlarla devamına,
olanak sağlayacak şekilde davalı borçluların Karşıyaka 3.İcra Müdürlüğünün 2016/3856 esas sayılı dosyasına yaptıkları itirazının iptali ile icra takibinin devamına,
II-Davalı borçlulardan İİK’nun 67/2.maddesi gereğince icra inkar tazminatının tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalılar .. A.Ş … A.Ş. ve … vekili cevap dilekçesi ile, işbu davaya bakma yetkisinin mahkememize değil İzmir Asliye Ticaret Mahkemesine ait olduğunu, esas yönünden ise, davacı tarafın iddiasını kanıtlayamadığını, davanın yersiz olduğunu bildirerek, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Davalı … vekili cevap dilekçesi ve ikinci cevap dilekçesi ile, 09/05/2014 tarihli genel kredi sözleşmesinin 13.4.e maddesinde İzmir Mahkeme ve İcra Dairelerinin yetkili kılındığını, buna göre davaya bakma yetkisinin İzmir Asliye Ticaret Mahkemesine ait olduğunu, esas yönünden ise davanın haksız olduğunu, müvekkilinin davacıya borcunun bulunmadığını bildirerek, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Davalı … vekili cevap dilekçesi ve ikinci cevap dilekçesi ile, müvekkilinin 09/05/2014 tarihli sözleşmede imzasının bulunmadığını, diğer sözleşmelerin ortadan kalkması nedeniyle sorumluluğunun bulunmadığını bildirerek, davanın reddini savunmuştur.
GEREKÇE VE HÜKÜM :
Dava, genel kredi sözleşmesi çerçevesinde kullandırılan kredilerden kaynaklanan alacağın tahsili konusundaki icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davanın hukuki dayanağı İİK’nun 67 vd.maddeleridir.
Harçlandırılan dava değeri 1.058.406,26 TL dir.
Mahkememizce “Olaya dönüldüğünde, taraflar arasında akdedilen 09/05/2014 tarihli genel kredi ve teminat sözleşmesinin 13.4.e maddesi gereğince ‘bu sözleşmeden doğacak her türlü uyuşmazlıkların çözümlenmesinde İzmir Mahkeme ve icra daireleri’ yetkili kılınmıştır. Görüldüğü üzere bu sözleşmelerdeki yetki şartı tacirler arasında gerçekleşen ve tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri konuya ilişkindir. İşbu davanın yetki şartında belirtilen İzmir mahkemelerinde açılması ve davanın anılan mahkemece yürütülmesi gerekir.
Bu itibarla, süresinde ve usule uygun olarak yapılan yetki ilk itirazının kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.” şeklindeki gerekçe ile mahkememizin yetkisizliğine karar verilmiştir.
Davacı vekilinin istinaf isteği üzerine İzmir BAM 17.Hukuk Dairesinin 14/09/2017 gün 2017/400 E. – 780 K.sayılı ilamı ile “…İtirazın iptali davalarında, hem icra dairesinin hem de mahkemenin yetkisine itiraz edilmesi durumunda, İİK’nın 50.maddesi uyarınca öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itirazın HMK’nın 164. maddesi hükmü uyarınca ön sorun olarak incelenmesi gerekir. İcra Müdürlüğünün bu konuda re’sen inceleme yetkisi bulunmamaktadır. Somut olayda, davalı … vekili tarafından icra takip dosyasında icra dairesinin yetkisine de itiraz edildiğinden, mahkemece öncelikle icra dairesinin yetkisi incelenip, yetkisiz olduğu sonucuna varıldığı takdirde dava şartı gerçekleşmediğinden davanın HMK’nın 115/2. maddesi uyarınca usulden reddine karar verilmesi, icra dairesinin yetkili olduğunun kabul edilmesi halinde ise, mahkemenin kendi yetkisine yönelik itirazı incelenmesi gerekmektedir. (Bkz. HGK’nın aynı yöndeki 28.03.2011 tarihli ve 2001/19-267 E.-2001/311 K. sy. Kararı)
Yukarıdaki bilgiler ışığında somut uyuşmazlık değerlendirilecek olursa, davalı … vekili, ödeme emrine itiraz dilekçesinde genel kredi sözleşmesindeki yetki şartına istinaden Karşıyaka icra dairesinin yetkisine itiraz ederek, İzmir icra dairesinin takipte yetkili olduğunu ileri sürmüş ise de; yetki itirazını dayandırdığı genel kredi sözleşmesini belirtmemiştir. Anılan davalının kefil sıfatıyla imzasının bulunduğu 27.02.2008 tarihli genel kredi sözleşmesinde yetkili mahkeme gösterilmemiş, boş bırakılmıştır. Kaldı ki yetkili mahkeme gösterilmiş olsaydı dahi, bu sözleşme, HMK’nın yürürlüğe girdiği tarih 01.10.2011 gününden önce imzalanmış olduğundan seçilen mahkemenin veya icra dairesinin HMK’nın 17. maddesi uyarınca münhasır nitelikte olduğu kabul edilemeyeceği gibi, anılan sözleşmenin 52. maddesinde yer verilen yetkili mahkeme/icra dairesinin seçimine ilişkin hüküm münhasır, eş deyişle sadece seçilen mahkemede dava açılabileceği veya seçilen icra dairesinde takip yapılabileceği şeklinde düzenlenmemiştir. Dava ve takip konusu 09.05.2014 tarihli genel kredi sözleşmesinde ise davalının imzası bulunmadığından, taraf olmadığı bir sözleşmedeki yetki şartı bağlayıcı olmayacaktır. Bu durumda davalı …’nin icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı Dairemizce yerinde görülmemiş, bu bağlamda dava şartı noksanlığı tespit edilmemiştir.
Diğer taraftan yetkinin kesin olmadığı hallerde mahkemenin yetkisine itiraz HMK’nın 116/1-a maddesi uyarınca ilk itiraz niteliğinde olup aynı Yasanın 117/1. ve HMK’nın 19. maddeleri hükmü gereği cevap süresi içinde ve usulüne uygun olarak ileri sürülmesi gerekmektedir. Bu bağlamda davalı … dışındaki diğer davalılar vekilleri, cevap süresi içinde ve usulüne uygun olarak mahkemenin yetkisine de itiraz etmişler, 09.05.2014 tarihli genel kredi sözleşmesinin 13.4.e. bendinde düzenlenen yetki şartına göre İzmir Asliye Ticaret Mahkemelerinin bu davada yetkili olduğunu bildirmişlerdir. Davalıların yetki ilk itirazlarında yetkili olarak gösterdiği mahkemenin gerçekten yetkili olması gerekir. Ne var ki, davalı … taraf olmadığı halde 09.05.2014 tarihli genel kredi sözleşmesinin söz konusu yetkili mahkemeyi düzenleyen hükmüne dayanarak yetki ilk itirazında bulunmuştur. Taraf olmadığı sözleşmedeki yetki şartının adı geçen davalı açısından bağlayıcılığı olmayacağı kuşkusuzdur. Kaldı ki, anılan davalının mernis adresi de Karşıyaka’dır. O halde, HMK’nın 6/1. maddesi gereği davalının yerleşim yeri olan Karşıyaka Mahkemeleri bu davada yetkilidir.
Davalılar …AŞ., …AŞ ve … vekilinin mahkemenin yetkisine yönelik ilk itirazına gelince; Anılan davalılar vekili, süresinde ve usulüne uygun olarak 09.05.2014 tarihli genel kredi sözleşmesinin 13.4.e bendi gereği eldeki davada İzmir Mahkemelerinin yetkili olduğunu cevap dilekçesinde ileri sürmüşlerdir. Adı geçen davalıların kefil sıfatıyla imzalarının bulunduğu 09.05.2014 tarihli sözleşmenin 13.4.e maddesinde; “Bu sözleşmenin (tacir olmayan gerçek kişi olanlar hariç olmak üzere) tüm tarafları bu sözleşmeden doğacak her türlü uyuşmazlıkların çözümlenmesinde, Türk hukukunun uygulanacağını ve İzmir Mahkeme ve İcra Daireleri Bankanın Genel Müdürlüğü’nün bulunduğu yerdeki mahkeme ve icra dairelerinin yetkili olacağını, Kanunen yetkili mahkeme ve icra dairelerinin yetkilerinin saklı olduğunu kabul ederler” hükmüne yer verilmiştir. Davalı gerçek şahıs … yönünden söz konusu sözleşmedeki yetki şartı, HMK’nın 17. maddesi gereği bağlayıcı değildir. Nitekim bahse konu yetki şartında da tacir olmayan gerçek şahıslar madde kapsamı dışında tutulmuştur. Kaldı ki, davalı tacir olsaydı dahi sözleşmedeki yetki kaydı münhasır nitelikte düzenlenmemiş, kanunen yetkili olan diğer mahkemelerin yetkisi saklı tutulmuştur. Eş deyişle, HMK’nın 17. maddesinin 2. cümlesinde belirtildiği üzere sözleşme ile belirlenen yetkili mahkemenin aksi kararlaştırılmıştır.
Diğer davalı tacirler bakımından ise, yukarıda yer verilen söz konusu sözleşmedeki yetki şartına ilişkin düzenleme, münhasır bir yetki şartı niteliğinde değildir. Kanunen yetkili olan mahkemelerin yetkisi de saklı tutulmuş, daha açık bir anlatımla HMK’nın 17. maddesinin 2. cümlesinde belirtildiği gibi, sözleşme ile belirlenen mahkemenin aksi kararlaştırılmıştır. O halde, davacı bankanın kredi sözleşmesini imzalayan şubesi … AŞ Çiğli/İzmir adresinde bulunmakta olup HMK’nın 14., 10., TBK’nın 89. maddeleri uyarınca uyuşmazlığın para alacağının tahsili istemine ilişkin olduğu gözetildiğinde bu davada Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemeleri yetkilidir. Ayrıca, davalılardan …’nin yerleşim yeri adresinin Karşıyaka’da bulunduğu dikkate alındığında HMK’nın 7/1. maddesi gereği diğer davalılar yönünden de anılan mahkeme yetkili olacaktır.
Son olarak, davalı …’un cevap dilekçesinde mahkemenin yetkisine yönelik ilk itirazı bulunmadığı halde, bu davalı yönünden dosyanın tefrik edilmeyip yetkisizlik kararı verilmesi de kabul şekilde bakımından doğru olmamıştır. Adı geçen davalı müteselsil kefil olup, müteselsil kefiller arasındaki arasındaki ilişki HMK’nın 57. maddesi anlamında ihtiyari dava arkadaşlığıdır…” gerekçesi ile mahkememiz kararı kaldırılmıştır.
Davacı vekili delil olarak, genel kredi ve teminat sözleşmeleri, noter ihtarnamesi, icra takip dosyası, banka kayıtları ve bilirkişi incelemesine dayanmış, dayanak belgelerini dosyaya sunmuştur.
Davalılar … A.Ş.,… A.Ş. ve … vekili delil olarak, davalı şirketler ve dava dışı borçlu şirkete ait ticari defter ve kayıtlar, genel kredi ve teminat sözleşmeleri, bu sözleşmelere ilişkin olarak verilen ipotek senetleri, Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/39 sayılı değişik iş dosyası, icra takip dosyası, noter ihtarnamesine dayanmış, dayanak belgelerini dosyaya sunmuştur.
Davalı … vekili delil olarak, karşı ihtarname, dava dışı asıl borçlu şirkete ait ticari defter ve kayıtlar, Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/39 sayılı değişik iş dosyası, icra takip dosyası, ipotek senetlerine dayanmış, dayanak belgelerini dosyaya sunmuştur.
Davalı … vekili delil olarak icra takip dosyasına dayanmıştır.
Celbedilen Karşıyaka 3. İcra Müdürlüğü’nün 2016/3856 E.sayılı dosyası ile:
Davacı-alacaklı vekili tarafından davalılar-borçlular aleyhine 04/03/2016 tarihinde müteselsil kefiller… A.Ş., … A.Ş. ve … yönünden 981.481,80 TL asıl alacak, 70.047,26 TL muacceliyetten takip tarihine kadar yıllık %34,72 temerrüt faizi, 3.502,35 TL faizin %5 gider vergisi, 7.238,86 TL masraf olmak üzere toplam 1.062.270,27 TL’den 369,27 TL tahsilatın düşümü ile 1.061.901,00 TL alacağın ve iade edilmeyen 2 adet çekin garanti tutarları toplam 2.245,00 TL nin nakdi teminat olarak depo edilmek üzere avukatlık ücreti ve icra masraflarıyla birlikte,
Müteselsil kefiller … ve … yönünden 59.074,70 TL asıl alacak, 4.216,09 TL muacceliyetten takip tarihine kadar yıllık %34,72 temerrüt faizi, 210,80 TL faizin %5 gider vergisi, 7.238,86 TL masraf olmak üzere toplam 70.740,45 TL alacağın ve iade edilmeyen 1 adet çekin garanti tutarı 1.045,00 TL nin nakdi teminat olarak depo edilmek üzere avukatlık ücreti ve icra masraflarıyla birlikte tahsili yönünde takip açıldığı, ödeme emrinin davalı borçlu …’ye 10/03/2016, …’a 11/03/2016, .. A.Ş.’ne 10/03/2016,…. A.Ş.’ne 10/03/2016 ve …’ya 10/03/2016 tarihinde tebliğ edildiği, davalılar-borçlular … vekilinin 15/03/2016, … A.Ş. ve… A.Ş. Vekilinin 17/03/2016 tarihli borca itiraz, davalı-borçlu … vekilinin 17/03/2016 havale tarihli yetkiye ve borca itiraz dilekçesi üzerine takibin durduğu, iş bu davanın 1 yıllık yasal süre içerisinde açıldığı tespit edilmiştir.
Dosya üzerinde ve davacı banka kayıtları ile dosyaya sunulan bilgi ve belgeler ile tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi için bilirkişi incelemesi yaptırılmış, rapor alınmıştır.
Bankacı bilirkişi… tarafından hazırlanan raporda, davacı bankaca, dava dışı … A.Ş.ne 27/02/2008 düzenleme tarihli 750.000 EURO ve 09/05/2014 düzenleme tarihli 1.000.000,00 TL limitli genel kredi ve teminat sözleşmesi imzalatıldığını, 27/02/2008 düzenleme tarihli sözleşmeyi davalılar … ve …’un 750.000 EURO kefalet limitli olarak müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıklarını, her birinin kefalet limitinin 750.000 Euro olarak belirlendiğini,
09/05/2014 düzenleme tarihli sözleşmeyi ve eki kefalet protokolünü dava dışı … A.Ş, davalılar … A.Ş., … A.Ş, …’nun müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıklarını, her birinin kefalet limiti 1.000,000,00 TL olarak belirlendiğini,
27/02/2008 düzenleme tarihli sözleşmeye istinaden dava dışı asıl borçluya gayri nakdi krediler açılarak teminat mektupları ve hesabı üzerine çek karnesi verildiğini,
Kredilerin teminatına dava dışı asıl borçlunun borçlarını teminen 2.340.000 TL bedelli taşınmaz ipoteği alındığını,
Teminat mektuplarının tazmin olunduğunu, tazmin tutarlarının dava dışı asıl borçlu şirket ile banka arasında akdedilen 09/05/2014 düzenleme tarihli sözleşmeye istinaden kullandırılan kredilerden mahsup edilerek teminat mektubu kredi hesabı tasfiye edildiğini,
Kullandırılan nakdi kredilerin riske girmesi üzerine davalılara ihtarname keşide edilerek temerrüde düşürüldüklerini,
Açılan dava çerçevesinde yapılan inceleme ve hesaplamalar sonucunda, 04/03/2016 takip tarihi itibariyle:
981.481,80 TL asıl alacak 65.577,09 TL akdi ve temerrüt faizi 3.278.85 TL faizin % 5 gider vergisi, 7.238,86 TL masraf olmak üzere toplam 1.057.576.60 TL nakdi toplam banka alacağından… A.Ş, … A.Ş, …’nun tahsilde tekerrür olmamak kavdı ile müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla ayrı ayrı sorumlu oldukları,
Müşterek borçlu ve müteselsil kefiller … ve …’un takibe konu kredilerin dayanağı genel kredi teminat sözleşmesinde kefalet imzalarının bulunmadığı, davalıların kefalet imzalarının bulunduğu 27/02/2008 tarihli genel kredi ve teminat sözleşmesi kapsamında hesaba verilen çeklerden dolayı iade edilmeyen 2 adet çek yaprağına ait 2.245,00 TL depo tutarından sorumluluklarının bulunduğu, ancak l.045.00 TL talep edilmesi nedeniyle taleple bağlı kalındığında:
1.850.75 TL ihtar masrafı, 1.045,00 TL çek depo tutarından tahsilinde tekerrür olmamak kaydı ile ayrı ayrı sorumluluklarının bulunduğu, …’un dava dışı asıl borçlu şirket lehine verdiği taşınmaz ipoteğinden dolayı ipotek borçlusu sıfatıyla sorumluluğunun toplam borç yönünden devam ettiğinin belirlendiği,
Davacı bankanın takip tarihinden itibaren sözleşme hükümleri gereği 981.481,80 TL asıl alacağa yıllık %34.72 oranında temerrüt faizi ve faizin % 5 gider vergisini uygulama ve talep yetkisinin bulunduğu bildirilmiştir.
Davalıların itirazı üzerine ek rapor alınmış, ek raporda kök rapordaki görüşler yinelenmiştir.
Dosya içerisine alınan tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde, gerçeğe ve hukuka uygun görülerek hükme esas alınan bilirkişi raporu doğrultusunda:
Davalılar … A.Ş., … A.Ş. Ve …’nun Karşıyaka 3.İcra Müdürlüğünün 2016/3856 E.sayılı dosyası ile yapılan takibin 1.057.576,60 TL’lik kısmına yönelik haksız itirazının iptaline, takibin bu miktar üzerinden ve asıl alacak tutarı 981.481,80 TL sına takip tarihinden itibaren yıllık %34,72 akdi temerrüt faizi ve faizin %5 gider vergisi yürütülerek devamına, Fazlaya ilişkin talebin reddine,
Davalılar … ve …’un Karşıyaka 3.İcra Müdürlüğünün 2016/3856 E.sayılı dosyası ile yapılan takibin 1.850,75 TL’lik kısmına yönelik haksız itirazının iptaline, takibin bu miktar üzerinden ve takip tarihinden itibaren yıllık %34,72 akdi temerrüt faizi ve faizin %5 gider vergisi yürütülerek devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
İİK’nun 67/2 maddesi gereğince, % 20 icra-inkar tazminatı 211.515,32 TL’nin (davalılar … ve …’nin bu tutarın sadece 370,14 TL tutarından sorumlu olmaları kaydıyla) davalılardan alınarak, davacıya verilmesine.
Davalılar … ve … hakkında açılan gayri nakdi kredi alacağının tahsiline ilişkin itirazın iptali davası yönünden:
1.045,00 TL bir adet çekin garanti tutarının davalılar … ve … tarafından davacı banka hesabında nakdi teminat olarak depo edilmesine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılmış, aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir. ” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURU :
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; 13/08/2012 tarihli teminat mektubundan kaynaklanan alacaklarının hesap kat ihtarına konu alacağın içerisinde olup genel kredi ve teminat sözleşmesi tespitinde teminat mektubunun tazmin tarihinin değil veriliş tarihinin esas alınması gerektiğini, hesap katına konu … nolu krediye ilişkin akdi faiz oranı yıllık %18,25 iken yıllık %16,25 esas alınmasının hata olduğunu beyanla davanın reddedilen kısmı içinde kabulünü talep etmiştir.
Davalı … vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkili yönünden davanın tümden reddi gerektiğini, müvekkilinin 27/02/2008 tarihli genel kredi sözleşmesinde müteselsil kefil olduğunu, 09/05/2014 tarihinde sözleşmede kefaletinin bulunmadığını, müvekkili aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmemesi gerektiğini beyanla kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, genel kredi sözleşmesine istinaden müşterek borçlu müteselsil kefiller aleyhine başlatılan takipte itirazın iptali istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Davalı … yönüyle yapılan inceleme de ; davalı … aleyhine 1.850,00 TL için itirazın iptali 1.045,00 TL gayri nakdi alacağın depo edilmesine karar verildiği görülmüştür.
02.12.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6763 Sayılı Yasa ile değişik HMK 341/2. maddesinde öngörülen istinaf sınırı, yeniden değerleme oranı da dikkate alındığında karar tarihi olan 2018 yılı için 3.560.00-TL’dir.
Davalı … vekili tarafından istinafa konu edilen sözleşme değerinin 1.850,00 TL alacak için itirazın iptali ve 1.045,00 TL gayri nakdi alacağın depo edilmesine ilişkin olduğu, 26.12.2018 karar tarihi itibariyle miktar yönünden kesin nitelikte olduğu anlaşılmaktadır. Kesin olan kararların istinaf istemleri hakkında HMK 346/1. madde uyarınca mahkemece bir karar verilebileceği gibi, Bölge Adliye Mahkemeleri tarafından da istinaf isteminin reddine karar verilebilir.
Bu itibarla, davalı … vekili tarafından istinafa konu edilen kararın miktar itibariyle kesin nitelikte olması nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.
Davacı banka vekilinin istinaf istemleri yönüyle yapılan incelemede ;
Mahkemece bankacı bilirkişi …’den alınan ek ve kök raporda; 13.08.2012 tarihli Teminat Mektubunun dayanağının 27.02.2008 tarihli Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesi olduğu, ancak bu mektubun19.03.2015 tarihinde dava dışı asıl borçlu şirkete kullandırılan 314,300.-TL kredi ile tasfiye olduğu, ihtara ve takibe konu edilmediği dolayısıyla ihtara ve takibe konu edilmeyen bir kredi alacağının davalılardan talep edilemeyeceği, kendisine sunulan ve kredilerin kullandırılması bölümünde ek 2 olarak verilen belgede davacı bankanın işbu kredinin yıllık %16,25 akdi faiz oranı ile kullandırdığı görüşü bildirilmiştir.
Dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, ilk derece mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına; gerekçeli, tarafların ve mahkemenin denetimine elverişli, oluşa ve dosya içeriğine uygun olarak düzenlenmiş olmakla Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporu uyarınca karar verilmiş bulunmasına; göre davacı banka vekilinin tüm istinaf itirazları yerinde görülmediğinden 6100 Sayılı HMK m. 353/1,b.1 maddesi uyarınca istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A)1-İlk derece mahkemesi kararı, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341/2. maddesi uyarınca kesin olması sebebiyle davalı …’nin istinaf başvurusunun USULDEN REDDİNE,
2-Davalı …’nin yatırmış olduğu 121,30 TL istinaf kanun yolu başvuru harcı ve 44,40 TL istinaf karar harcının istemi halinde davalı …’ye iadesine,
3-Davalı … tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Kararın tebliği, kesinleştirme, harç ve yargılama giderlerinin iadelerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
B)1-Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 26/12/2018 tarih, 2017/577 Esas ve 2018/628 Karar sayılı kararına karşı davacı vekilinin istinaf başvuru sebeplerinin HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf kanun yoluna başvuran davacı taraftan alınması gereken 80,70 TL istinaf harcından başlangıçta alınan 44,40 TL’nin mahsubu ile bakiye kalan 36,30 TL’nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan istinaf masrafının üzerinde bırakılmasına,
4-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
5-İstinaf yargılamasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda; davacı banka yönüyle HMK’nın 361/1. maddesi gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’a temyiz yolu açık olmak üzere, davalı … yönüyle Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352 maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 17/11/2022