Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/1511 E. 2022/1766 K. 03.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2019/1511
KARAR NO : 2022/1766
KARAR TARİHİ : 03/11/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KARŞIYAKA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/07/2018
NUMARASI : 2017/230 Esas 2018/341 Karar
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
BAM KARAR TARİHİ : 03/11/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 03/11/2022

Davacı vekili tarafından yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucu eksiklik bulunmadığı anlaşılmakla; inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında düzenlenen 18.11.2015 tarihli Yemek Hizmetleri Sözleşmesi uyarınca İzmir Aliağa’da … A.Ş. şantiyesi dahilinde bulunan davalı şirket çalışanlarına yemek hizmeti verilmesi konusunda varılan anlaşma uyarınca müvekkilinin sözleşme içeriğindeki tüm edimlerini tam ve eksiksiz yerine getirdiğini, ancak davalı şirketin sözleşmeyi haksız ve hukuka aykırı şekilde sözleşmenin 16. maddesine aykırı olarak müvekkili şirkete hiçbir ihtar ve ihbarda bulunmaksızın 01.08.2016 tarihinde tek taraflı olarak sonlandırdığını, müvekkilinin davalıya sözleşmeye istinaden anlaşılan yemek bedellerine ilişkin olarak eksik fatura tanziminde bulunduğunu tespit ederek 11.01.2017 tarih A-220137 seri numaralı 40.460,04-TL bedelli fiyat farkına dayalı faturayı Aliağa 1. Noterliği’nin 00455Y.s. ihtarnamesi ile karşı tarafa gönderdiğini, davalı tarafından ödenmeyen fatura bedelinin tahsili için girişilen Aliağa İcra Müdürlüğü’nün 2017/1022 E.s. icra takibinin davalının haksız ve yersiz borca ve icra dairesinin yetkisine itirazı üzerine durduğunu ileri sürerek icra takibine vaki itirazın iptali ile takibin devamına, %20 icra inkar tazminatının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Dava dilekçesi davalıya 17.04.2017 tarihinde tebliğ edilmiş, davalı vekili 02.05.2017 tarihli süre uzatım dilekçesi sunmuş, tanınan 2 hafta ek süre içerisinde davalı tarafından yanıt dilekçesi ve kanıt sunulmamıştır.
MAHKEMECE:
“Dosya içerisine alınan tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; gerçeğe ve hukuka uygun görülerek hükme esas alınan bilirkişi raporlarında da görüldüğü üzere, taraflar arasında ticari ilişkinin bulunduğu, davalının talep ettiği fiyat farkı konusunda bir sözleşme teyit mutakabatının bulunmadığı, tarafların usulüne uygun tutulan defterlerin kendileri leh ve aleyhine delil olarak değerlendirilmesi gerektiğinden davacının davalıdan alacağının bulunmadığı, davalının itirazının yerinde olduğu davalının %20 tazminat talebinin İİK 67.mad. uyarınca davacının haksız olarak takip başlatıldığı, ancak kötüniyetli olduğu ispatlanamadığından reddine” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURU SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesi kararının usule, yasaya ve hukuka aykırı bir karardır ve ortadan kaldırılması gerektiğini, mahkemece yargılama aşamasında sadece 12.03.2018 tarihli ikinci bilirkişi raporunu baz alarak karar verdiğinden yanlış bir değerlendirme olduğunu, karşılıklı imzalanan sözleşmede de yer aldığı üzere kahvaltının birim fiyatı için 4.75 TL olup bunun aksi şekilde taraflar arasında akdedilmiş yazılı bir ek sözleşme olmadığını, sözleşmenin şifahen tadili gibi bir durumun hukukta yer almadığı hususunun tartışmaya kapalı olduğunu, ilk raporun hukuka uygun şekilde yazılı sözleşmeye dayalı olarak hazırlanması nedeniyle esas alınması gerektiği kanaatinde iken, yerel mahkemenin talep doğrultusunda aradaki çelişkiyi gidermek için ek rapor dahi aldırmadan hüküm kurduğunu, fiyat farkı konusunda bir sözleşme, mutabakat mevcut değilse zaten esas olan ana sözleşmedeki şartların geçerliliği olduğunu, dosya kapsamında toplanmış olan delillerin eksik incelenmesi, çelişkinin giderilmemesi, tek taraflı değerlendirme ve yeterli gerekçelendirme olmadan verilmiş olduğunu belirterek, mahkeme kararının ortadan kaldırılarak davanın kabulüne, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini istinaf sebebi olarak ileri sürmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, İİK.nun 67.maddesi uyarınca açılmış olup faturaya dayalı olarak başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine yöneliktir.
HMK’nun 355. Maddesi gereğince istinaf incelemesi istinafa başvuran vekilinin dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine ilişkin hususlarda res’en gözetilerek yapılmıştır.
Taraflar arasındaki yemek temini sözleşmesinin 01/08/2016 tarihinde sonlandırıldığı, Ağustos ayına kadar 27 adet fatura kesildiği, sabah kahvaltısı fiyatının faturalarda 3,75 TL olarak yer aldığı, iki tarafın defterlerinde faturaların kayıtlı bulunduğu, bu bedel üzerinden faturaların ödendiği konusunda uyuşmazlık yoktur. Uyuşmazlık 11/01/2017 tarihli kahvaltı fiyat farkına ilişkin faturadan kaynaklı borcun olup olmadığı hususundadır.
Davanın açılmasından önce davacı 11/01/2017 tarihli fatura ve Noter İhtarnamesi ile kahvaltı ücretinden kaynaklı ek bedelin ödenmesi talebinde bulunmuş olup davalı ek faturanın iadesi ile birlikte ihtara verdiği cevapta sabah kahvaltısına ilişkin fiyat farkının muhatabın bilgisi dahilinde indirim olduğunu, 8 ay boyunca eksik fatura kesme iddiasının hayatın olağan akışına ve basiretli tüccar hükümlerine aykırı olduğunu, ticari ilişki sona erdikten sonra fatura düzenlenmesinin dürüstlük kuralına aykırı olduğunu beyan etmiştir. Sözleşmenin 13. Maddesinde “Faturalama ve Tahsilat” başlığında “Faturayı takip eden ayın en son 15. Gününe kadardır” ibaresinin bulunduğu görülmüştür.
Taraflar arasında akdedilen 18/11/2015 tarihli yemek hizmet sözleşmesine istinaden anlaşılan kahvaltı birim fiyatı 4.75 TL olup, daha sonra 31/01/2016 tarihinden itibaren de sadece faturaların 3.75 TL üzerinden kesileceği fakat eksik kalan kısımlar için toptan bir fatura kesileceği konusunda şifahi olarak anlaşıldığı iddiasının ispat külfetinin davacıda olduğu, davacının iddiasını ispatlayamamış olmasına göre davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik görülmemiştir.
Dosyadaki belgelere, dayandığı delillerle, usul ve yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına göre, kanunun olaya uygulanmasında hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, davacı vekilinin yerinde bulunmayan istinaf kanun yolu başvurusunun HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 10/07/2018 tarih ve 2017/230 Esas 2018/341 Karar sayılı hükmü usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan davacı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf başvurusu sırasında alınması gereken 80,70.TL maktu karar harcından peşin olarak alınan 44,40.TL harcın mahsubu ile bakiye 36,30.TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf başvurusu sırasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davalı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Kararın tebliği, kesinleştirme ve gider avansı iadesi işlemlerinin yerel mahkemece yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 362/(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere 03/11/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.