Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/1302 E. 2022/1583 K. 20.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2019/1302
KARAR NO : 2022/1583

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/12/2018
NUMARASI : 2017/1233 Esas 2018/1512 Karar
DAVA : MENFİ TESPİT – İSTİRDAT
KARAR TARİHİ : 20/10/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 20/10/2022
İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/1233 Esas ve 2018/1512 Karar sayılı dava dosyasından yapılan yargılama sonucunda verilen karara karşı davacı vekili ile davalı … vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya, Dairemize gönderilmiş olmakla HMK’nın 353. maddesi uyarınca dosya üzerinden inceleme yapıldı.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Mahkemece yapılan açık yargılama sonucunda; ”…Davacı vekili 06/11/2017 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin … Elektrik ismi ile elektrik malzemeleri sattığını, ve elektrik işleri yaptığını, davalı tarafın izmir’deki adreslerinde elektrik malzemesi sattığını, davalılardan …’ün 13.04.2017 tarihinde müvekkiline gelerek kendilerinden malzeme aldıkları taktirde şirketlerinin uzak doğu tatili verecekleri vaadiyle davacı ile 30.000,00 TL’lik sözleşme yapıldığını, bu sözleşmenin temelinde, gönderilecek malzemeler için avans ödemesi notu düşülerek; 13/04/2017 tanzim tarihli, 30/09/2017 vadeli, 6.000,00 TL’lik, 13/04/2017 tanzim tarihli, 30/10/2017 vadeli, 6.000,00 TL’lik, 13/04/2017 tanzim tarihli, 30/11/2017 vadeli, 6.000,00 TL’lik, 13/04/2017 tanzim tarihli, 30/12/2017 vadeli, 6.000,00 TL’lik, 13/04/2017 tanzim tarihli, 30/01/2018 vadeli, 6.000,00 TL’lik, toplam 5 adet 30.000,00 TL değerinde senet aldıklarını, senetlerde lehtar olarak diğer davalının yazıldığını, senetleri …’ün aldığını, karşılığında Tahsilat/Tediye makbuzunu düzenleyerek verdiğini, ancak davalılar tarafından kendilerine herhangi bir mal gönderimi olmadığını, senetlerin iadesinin istendiğini ancak senetleri piyasada kullandıklarını, vadesi gelince kendilerinin ödeyip, senetleri bedelsiz olarak müvekkiline iade edeceklerini söyleyerek oyaladıklarını, senetlerden 30/09/2017 vadeli 6.000,00 TL’lik senedin izmir 16. İcra Müdürlüğü’nün 2017/13671 sayılı dosyası ile, icra takibine konu edildiğini, müvekkilinin mal almadığı halde borçlu duruma düşürüldüğünü, diğer senetlerin henüz icra takibine konu edilmediğini, bu senetler hakkında ihtiyati tedbir kararı verilmesini, davalının, müvekkiline 30/09/2017 vadeli 6.000,00 TL seneti verdiği yerden alabilmesi için 3.000,00 TL para göndermesini 3.000,00 TL de kendisi koyarak bu senedi elden ödeyerek davacıya iade edeceğini bildirmesi üzerine müvekkilinin … Bankası aracılığı ile 3.000,00 TL’yi davalı … Şti’ye gönderdiğini, bu davalı ile herhangi bir alış verişlerinin söz konusu olmadığını beyan ederek 3.000,00 TL’nin davalı … Şti’den istirdatını, toplam 30.000,00-TL lik 5 adet senetten dolayı davalılara borçlu olmadığının tespitine, işleme girmeyen 5 adet senet hakkında tedbir kararı verilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili 08/01/2018 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; işbu davada davalı …’ün hasım sıfatı bulunmaması nedeniyle … yönünden davanın usulden reddini talep ettikleri, davacı tarafından da kabul edilen 13/04/2017 tarihli tediye makbuzundan da anlaşılacağı üzere davacının satış anlaşmasının müvekkillerinden … Şti. İle yapıldığını, işbu davada davalı diğer müvekkil….Şti’nin hasım sıfatı bulunmaması nedeniyle davanın …Şti yönünden usulden reddini, müvekkillerinden…Şti ile davacı arasında nisan 2017 ayında kurulan satış sözleşmesi sonucunda davacı tarafından 5 adet bono keşide edildiğini, aradaki anlaşmaya göre malların tesliminin davacının talebine bağlı olduğunu, ancak davacı tarafından malların teslimine dair bir talepte bulunulmadığını, bonolardan 30/09/2017 vadeli bononun yeni hamili tarafından icraya konulduğunu, bunun üzerine davacının geçerli bir sebebi yokken mal almaktan vazgeçtiğini belirterek senetlerin iadesini istediğini, ancak davacının senet icraya konuluncaya kadar sözleşmeden döndüğüne dair herhangi beyanda bulunmadığını, müvekkillerinden …. Şti.’nin davacı ile arasındaki davaya konu anlaşmadan bağımsız olan ve 08/08/2016 tarihinden bu yana devam eden ticari ilişkiden kaynaklanan cari alacaklarının karşılığı olarak davacı tarafından 12/10/2017 tarihinde 3.000,00 TL ödeme yapıldığını beyan ederek, işbu davada davalılar … ve …. Şti.’nin hasım sıfatı bulunmaması nedeniyle her iki davalı yönünden davanın usulden reddine, davacının açmış olduğu haksız davanın her halükarda tüm davalılar yönünden reddine yargılama ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Taraflar arasında uyuşmazlık bulunan hususların; davacının davaya konu bonolar nedeniyle davalılar … ve…. Şti ne borçlu olup olmadığı, borçlu ise miktarı, davacı tarafın davalı … Şti ne gönderilen 3.000,00.-TL’nin istirdatını talep edip edemeyeceği, davalılar … ve … şirketine husumet yöneltilip yöneltilemeyeceği, bonolara konu malların davacıya teslim edilip edilmediği noktalarında toplandığı tespit edilmiştir.
Mahkememizce davacı talebi ve dosyaya sunulan tüm delillerin değerlendirilmesi neticesinde; 10/11/2017 tarihli karar ile davacı vekilinin İhtiyati Tedbir Talebinin Kabulü ile, % 15 teminat yatırıldığı takdirde, keşidecisi davacı …, lehdarı … olan, 13/04/2017 tanzim tarihli, 30/10/2017 vade tarihli 6.000,00-TL bedelli; 30/11/2017 vade tarihli, 6.000,00-TL bedelli; 30/12/2017 vade tarihli, 6.000,00-TL bedelli ve 30/01/2018 vade tarihli 6.000,00-TL bedelli senetlerin davalılar tarafından icra takibine konulmaması yönünden İhtiyati Tedbir Konulmasına, İzmir 16. İcra Müdürlüğünün 2017/13671 esas sayılı dosyasında takibe konu edilen senetle ilgili olarak; icra takibinden sonra menfi tespit davası açıldığından 30/09/2017 vade tarihli 6.000,00-TL bedelli senetle ilgili olarak takibin durdurulması talebinin reddine, icra veznesine yatan paranın ödenmesinin durdurulmasına dair karar verilmiştir.
Davacı vekilinin 11/01/2018 havale tarihli dilekçesi ile icra dosyasındaki tedbirin kaldırılmasına ilişkin dilekçe ibraz ettiği, Mahkememiz 29/01/2018 tarihli kararı ile Mahkememizce 10/11/2017 tarihli 30/09/2017 vade tarihli 6.000,00-TL bedelli senet ile ilgili olarak icra veznesine yatan paranın ödenmesinin durdurulması yönündeki ara kararın kaldırılmasına dair karar verildiği anlaşılmıştır.
DELİLLER:
Davacı tarafından sunulan 13/04/2017 tarihli Tahsilat/ Tediye Makbuzu sureti, davaya konu 13/04/2017 düzenleme tarihli 30/09/2017 ödeme tarihli 6.000,00-TL bedelli bono sureti, Türkiye … Bankası T.A.O. Kuşadası Çarşı Aydın şubesi hesabından Kordon İzmir Şubesi hesabına 12/10/2017 tarihinde yapılan 3.000,00-TL havaleyi gösterir dekont dosyamız içerisindedir.
İzmir 16.İcra Dairesinin 2017/13671 E.sayılı takip dosyası getirtilerek dosyamız arasına alınmış, dosyanın yapılan incelemesinde; dava dışı/alacaklı … tarafından …Şti, … Şti. ve …’e karşı, 23/10/2017 tarihli (örnek 10) ödeme emri ile, 6.000,00 TL Bono, 34,03 işlemiş faiz, 128,15 TL protesto giderleri, 0,73 Protesto gid.işi.faizi, 35,00 TL senet çıkış ve 0,20 senet çıkışı işlemi faizi olmak üzere toplam 6.198,11 TL alacağa istinaden kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte bulunulduğu, ödeme emri ile takip tarihinden itibaren asıl alacak için yıllık %9 oranında işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili talebinde bulunulduğu, ödeme emrinin borçlulara 26/10/2017 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce taraf ticari defterleri üzerinde bir mali müşavir bilirkişi marifetiyle inceleme yapılarak davaya konu bonoların taraf defterlerinde kayıtlı olup olmadığı, davacının davalılara borçlu olup olmadığı, borçlu ise miktarı hususlarında rapor düzenlenmesi istenilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen 29/06/2018 havale tarihli raporda özetle; Davacı taraf ticari defterlerinin ve davalılardan …Şti ile …. Şti.’nin 6102 sayılı TTK’nun 64/3. maddesi ve V.U.K. 182, 220, 221 Maddesi uyarınca yapılması gereken noter açılış ve kapanış tasdiklerinin süresinde yapıldığı Usulüne uygun olarak tutulduğu ve incelenen taraf lehine delil vasfına haiz olduğu, dava tarihi itibariyle davacı taraf ticari defterlerinde davalı şirket olan …. Şti’nin 2.740,12 TL borçlu olduğu, dava tarihinden sonra 31/12/2017 tarihinde düzeltme kaydı yapılarak bakiyenin sıfırlandığı, davacı taraf ticari defterlerinde dava dilekçesinde belirtilen 5 adet toplam 30.000,00 TL senetin kayıt altına alınmadığı, davacı taraf ticari defterlerinde, 12/10/2017 tarihinde 3.000,00 TL ödeme yapıldığına dair muhasebe kaydının bulunmadığı, davalı şirketlerden …. Şti Ticari defterlerinde davacı taraf adına oluşturulmuş ve izlenen bir hesap bulunmadığı, davalı şirketlerden … Şti’ye ait ticari defterlerde davacı tarafın 2.745,12 TL alacaklı olduğu, davalı şirketlerden… Şti ticari defterlerinde dava dilekçesinde belirtilen 5 adet toplam 30.000,00 TL senetin kayıt altına alınmadığı, davalı şirketlerden … Şti ticari defterlerinde, 12/10/2017 tarihinde 3.000,00 TL ödeme yapıldığına dair muhasebe kaydının bulunmadığı belirtilmiştir.
Mahkememiz 06/11/2018 tarihli celsesinde davalılar vekili beyanı ile davanın reddine karar verilmesini, ayrıca yapılan anlaşmaya göre davacı tarafça malların tesliminin talep edilmesi gerektiği hususunda davacı tarafa yemin teklif edip etmemek hususunda müvekkili ile görüşüp beyanda bulunmak üzere süre talep ettiği, Mahkememiz 06/11/2018 tarihli celsesi 1 nolu ara kararı uyarınca davalılar vekiline yemin teklifi edip etmeyeceklerini, edecekler ise yemin teklif metnini sunmak üzere 2 haftalık kesin süre verilmesine, bu süre içinde beyanda bulunulmadığı takdirde yemin deliline dayanmaktan vazgeçmiş sayılacaklarının ihtarına şeklinde ara karar verildiği görülmüştür.
Davalılar vekilinin mahkememize ibraz ettiği 20/11/2018 havale tarihli dilekçesi ile işbu davada ispat yükünün davacı tarafta olduğunu beyan ederek Mahkememiz 06/11/2018 tarihli 1 nolu ara karardan rücu edilmesini, davaya konu malların teslim edilip edilmediği hususunda davacı tarafça kendilerine yemin teklif edilip edilmeyeceği hususunun sorulmasına karar verilmesini talep ettiği, mahkememiz 23/11/2018 tarihli ara kararı ile davalılar vekilinin talebinin reddine karar verildiği görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların iddia ve savunmaları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Dava, Menfi Tespit ve istirdat davasıdır.
Davacı tarafça davaya konu bonoların, davalı tarafa mal karşılığı verildiği, ancak malların kendilerine teslim edilmediğinin iddia edildiği, davalı tarafça da davaya konu senetlerin davalılardan … Şti nin cari hesap borcuna karşılık kendilerine verildiği savunulmuştur.
Mahkememizce taraflara uyuşmazlık konusu döneme ilişkin defterlerini sunmaları için süre verilmiş, davacı taraf ve davalılardan … Şti. Ticari defterlerini mahkememize sunmuştur.
Bu nedenle mahkememizce davacı defterleri ve davalılardan … Şti. Ticari defterleri üzerinde SMMM bilirkişisi marifetiyle inceleme yaptırılmış, bilirkişinin 29/06/2018 havale tarihli raporuna göre ; davalı şirketlerden … Şti’ye ait ticari defterlerde davacı tarafın 2.745,12 TL alacaklı olduğu, ticari defterlerinde dava dilekçesinde belirtilen 5 adet toplam 30.000,00 TL senetin kayıt altına alınmadığı ve 12/10/2017 tarihinde 3.000,00 TL ödeme yapıldığına dair muhasebe kaydının bulunmadığı anlaşılmıştır.
Davacı defterlerinin ve davalı … Şti. defterlerinin usulüne uygun tutulduğundan mahkememizce sahibi lehine delil vasfını taşıdığı kanaatine varılmıştır.
Her ne kadar davacı tarafça davalı …’e yönelik olarak menfi tespit davası açılmış ise de; davacının borçlu olmadığının tespitini istediği bonolarda davalı …’ün isminin bulunmadığı, sadece davalı … Şti. Yetkilisi olarak bonoları teslim aldığı, davacı ile davalı … Şti. Arasında ticari ilişki bulunduğu, dolayısıyla davacının davalı …’e husumet yöneltmesinin doğru olmadığı kanaatine varılmakla davalı …’e yönelik açılan davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmiştir.
Yine her ne kadar davacı tarafça davalı … Şti. ‘ ne yönelik olarak 3.000 TL nin istirdatına yönelik dava açmış ise de; davacı tarafça adı geçen şirkete havale yoluyla 3.000,00 TL gönderildiği, yapılan havalenin bir borcun ödenmesine karine teşkil edeceği, dolayısıyla bu durumun aksini ispat yükünün davacı tarafta olduğu, davacı tarafça bu hususta herhangi bir delil sunulmadığı anlaşılmakla davacı tarafça …. Şti. ‘ ne yönelik açılan davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı tarafça davalı … Şti. ne yönelik açılan menfi tespit davasına gelince; taraflar arasında bir satım sözleşmesi yapıldığı ve buna istinaden davaya konu edilen senetlerin davacı tarafça davalıya verildiği tarafların kabulündedir. Taraflar arasındaki sözleşme satış sözleşmesidir.
TBK nın 207. Maddesinde ; “Satış sözleşmesi, satıcının, satılanın zilyetlik ve mülkiyetini alıcıya devretme, alıcının ise buna karşılık bir bedel ödeme borcunu üstlendiği sözleşmedir.
Sözleşme ile aksi kararlaştırılmadıkça veya aksine bir âdet bulunmadıkça, satıcı ve alıcı borçlarını aynı anda ifa etmekle yükümlüdürler.” şeklinde düzenleme bulunmaktadır.
Somut olayda ; alıcı bedel ödeme borcunu senetleri davalı tarafa vererek yerine getirmiş, ancak davalı tarafında ikrarıyla sabit olduğu üzere davalı malları davacıya teslim etmemiştir. Davalı, davacının talebi halinde malların davacıya gönderileceği hususunda anlaştıklarını, davacının ise malları talep etmemesi nedeniyle malların davacıya teslim edilmediğini savunmuştur. Herkes kendi iddiasını ispat etmekle mükellef olduğundan davalının, davacıyla malların teslimi hususunda iddia ettikleri şekilde bir anlaşma yaptıklarına dair bir delil sunması gerekirken bu hususta bir delil sunmamıştır. Mahkememizce davalıya, cevap dilekçesinde yemin deliline dayandığından davacıya yemin teklif etmesi için süre verilmiş ancak davacı kesin süre içerisinde yemin teklif etmediği gibi ispat yükünün davacı tarafta olduğunu ileri sürmüştür. Dolayısıyla davalı, davacı tarafından aralarındaki sözleşmeye istinaden kendisine verilen davaya konu senetler karşılığı teslim etmesi gereken malları davacıya teslim etmemesi nedeniyle senetler bedelsiz kaldığından davanın kabulü ile, davacının davaya konu senetlerden dolayı davalı … Şti ne borçlu olmadığının tespiti…” gerekçesi ile davanın KISMEN KABULÜ KISMEN REDDİ ile, 1-Davalı …’ e yönelik açılan davanın PASİF HUSUMET YOKLUĞUNDAN REDDİNE,
2-Davalı … Şti. ‘ ne yönelik açılan davanın ESASTAN REDDİNE,
3-Davacının davalı … Şti. Yönelik açtığı davanın KABULÜ İLE;
Keşidecisi … Elektrik -… lehdarı … Şti.olan 13/04/2017 tanzim tarihli 30/09/2017 vadeli 6.000,00-TL bedelli,
13/04/2017 tanzim tarihli 30/10/2017 vadeli 6.000,00-TL bedelli,
13/04/2017 tanzim tarihli 30/11/2017 vadeli 6.000,00-TL bedelli,
13/04/2017 tanzim tarihli 30/12/2017 vadeli 6.000,00-TL bedelli,
13/04/2017 tanzim tarihli 30/01/2018 vadeli 6.000,00-TL bedelli, senetlerden dolayı davalı … Şti.’ ne borçlu olmadığının TESPİTİNE karar verilmiş, verilen bu karara karşı davacı vekili ile davalı … vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; senet teslim belgesinden de anlaşılacağı üzere, belge üzerinde davalı … Şti.nin antetli makbuzu olup, senetleri teslim alanın davalı … olduğu ve cirantanın da … Şti. olduğunun görüldüğünü, müvekkiline gönderilen İzmir 16. İcra Müd.nün 2017/13671 Esas sayılı ve İstanbul 4. İcra Müd.nün 2018/35704 Esas sayılı dosyasındaki senetlerde davalıların tamamının olduğunun görüleceğini, davalıların aynı şahısların şirketi olduğunun ve müvekkilinin dolandırıldığının mahkemece gözardı edildiğini ileri sürerek yerel mahkeme kararının kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
Davalı … vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı ile sözlü olarak bağlantı satış sözleşmesi kurulduğunu, davacı tarafından müvekkiline, davaya konu beş adet bononun keşide edildiğini ve karşılığında da müvekkili tarafından davacıya, davalının ticaretini yaptığı elektrik malzemelerinden davacının talep edeceği malların tesliminin kararlaştırıldığını, davacının hangi malları talep ettiğini müvekkiline bildirmediğini, davacının senet icraya konulana kadar sözleşmeden döndüğüne dair herhangi bir beyanının da olmadığını, sözleşmeye aykırı davrananın davacı olduğunu ileri sürerek yerel mahkeme kararının kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI, HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE:
Dava, alım satım sözleşmesinden kaynaklı olarak verilen senetlerden dolayı borçlu olmadığının tespiti ve istirdat istemine ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillerle, usul ve yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle davacı şirket ile davalı … arasındaki sözlü alım satım sözleşmesinde, davalı …’ün taraf sıfatının bulunmamasına, davalı …’nin sözleşme gereğince mal teslim yükümlülüğünü yerine getirmemesine, havalenin borcun ödenmesine karine teşkil etmesine ve aksinin davacı tarafından ispat edilememesine, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına göre; kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davacı vekili ile davalı … vekilinin yerinde bulunmayan istinaf kanun yolu başvurusunun ayrı ayrı 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İzmir 3.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 27/12/2018 tarih ve 2017/1233 Esas 2018/1512 Karar sayılı hükmü usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan davacı vekili ile davalı … vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun ayrı ayrı 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf başvurusu sırasında davacı taraftan alınması gereken 80,70.TL maktu karar harcından peşin olarak alınan 44.40.TL harcın tenzili ile bakiye 36,30.TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-İstinaf başvurusu sırasında alınması gereken 2.049,30.TL nispi harçtan peşin olarak alınan 511,40.TL harcın mahsubu ile bakiye 1.537,90.TL harcın davalı …’nden alınarak hazineye gelir kaydına,
4-İstinaf kanun yolu başvurusunda bulunan taraflarca yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadan karar verildiğinden taraflar yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ikmali ve gider/delil avansı iadesi işlemlerinin yerel mahkemece yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 362/(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere 20.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.