Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/1245 E. 2022/1978 K. 30.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2019/1245
KARAR NO : 2022/1978
KARAR TARİHİ: 30/11/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/02/2019
NUMARASI : 2015/1406 Esas 2019/205 Karar
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Rücuen Tazminat)
BAM KARAR TARİHİ : 30/11/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 30/11/2022
Davalı vekili tarafından yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucu eksiklik bulunmadığı anlaşılmakla; inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Mahkemece yapılan açık yargılama sonucunda ; ” DAVA: Davacı vekili, dava dilekçesi ve duruşmalarda özetle; 23/07/2015 tarihinde, davalı sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı çekici araç ile, davacı müvekkilin … AŞ den satın alma opsiyonlu olarak leasing sözleşmesi ile kiraladığı … plakalı … cins kepçeyi üzerinde taşırken, Göztepe istikametine seyir halinde Konak Alt Geçit tünelinden geçerken, kepçenin üst kısmını tünelin tavanına çarpmasıyla, kepçenin çekici araçtan geri düştüğünü ve aynı istikamete arkadan seyreden sürücü …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı araca çarpması sonucu maddi hasarlı ve yaralamalı kaza meydana geldiğini, davalı sürücü …’ün … plakalı aracına yüklediği davacı müvekkil şirkete ait kepçenin yüksekliğini ayarlamayarak kazanın oluşumunda asli ve tam kusurlu olduğunu, kaza neticesinde müvekkil şirket ait kepçenin ciddi derecede hasarlandığını, kullanılabilir hale getirilmesi için yetkili servise götürüldüğünü, kepçede KDV hariç 55.427,57-TL hasar tespit edildiğini, davacı şirketin … sigorta AŞ ye başvurduğunu ve 65.404,53-TL bedelli yansıtma faturası tanzim ettiğini ve bu bedelin müvekkil şirkete ödendiğini, kaza nedeni ile yetkili servis tarafından 85.465,68-TL hasar ve onarım bedeli çıkarıldığını, bu faturaya konu işlerden sigorta ekspertiz raporunda da yazılı olduğu üzere hasar dışı işler bedelinin 1.350,05-TL olduğunu ancak yetkili servisin hasar dışı işlerle ilgili mükerrer olarak 444,45-TL hem hasarda hem de hasar dışında yan işleri faturalandırdığı için yetkili servisin bu hatayı kabul ettiğini, ve yetkili servise 444,55-TL bedelli iade faturası tanzim ettiklerini, buna göre hasar dışı masraf tutarının 905,50-TL olduğunu, sigorta ekspertizi tarafından hasar gören hurda parçaların 2.000,00-TL karşılığında satıldığını ve bu miktarın davacı şirkete 30/11/2015 tarihli banka havalesi ile ödendiğini, buna göre davacı şirketin kepçede oluşan ve tahsil edemediği hasar bedelinin 17.155,65-TL olduğunu, bu miktarın davacı şirketin muafiyet dışında kalan ve sigorta şirketinden tahsil edemediği miktar olduğunu, ancak yetkili servise davacı şirketin muafiyet nedeni ile ödenmeyen miktar ve hasar dışı işlerin bedelini ödemek için 25/01/2016 tarihli ve 20.000,00-TL bedelli çek verdiğini, yetkili servis tarafından kepçenin onarılarak 25/11/2015 tarihinde müvekkil şirkete teslim edildiğini, ancak müvekkil şirketin kepçenin onarım süresi içerisinde olağan akıştaki işlerini gerçekleştirebilmek için başka bir kepçe kiraladığını ve kiralama bedeli olarak toplam 17.841,00-TL ödediğini, davalı yanın davacı şirketin uğradığı bu zararı da karşılaması gerektiğini, ayrıca araçta değer kaybı da meydana geldiğini, açıklanan nedenlerle; fazlaya ilişkin hak ve alacakları saklı kalmak kaydı ile, davanın kabulü ile … Sigorta AŞ tarafından tanzim edilen, poliçede yazılı %20 muafiyet klozu gereği ödenmeyen 17.084,60-TL hasar bedelinin kaza tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte, 17.841,00-TL kiralama bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte, araçta oluşan değer kaybının şimdilik 1.000,00-TL (bilirkişi tarafından tespit edildiği anda arttırılmak suretiyle) kaza tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, ayrıca davacı şirketin alacağı herhangi bir rehinle teminat altına alınmadığı gibi, davalının kazaya sebebiyet veren aracını başkalarna devretme ihtimali bulunduğundan, kazaya sebebiyet veren davalı adına kayıtlı olması halinde … plaka sayılı aracın trafik kaydı üzerine ve davalı üzerine kayıtlı taşınır ve taşınmaz malları ile 3. Şahıslardaki hak ve alacakları üzerine dosya alacağını karşılar miktarda ihtiyati haciz konulmasına, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesi ve duruşmalarda özetle; dava konusu kazada, trafik kaza tutanağında yazılı olan kusur oranına itiraz ettikleri gibi, kazanın meydana gelmesinde kusurlu olan yükleten sıfatıyla davacı olduğunu, taşımaya konu kepçenin yükletilmesi ve sefere hazır şekilde çekici üzerinde sabitlenmesi işinin davacıya ait olduğunu, davacı tarafın yükleten sıfatı ile yüklenen kepçenin hem önündeki hem de arkasındaki kepçe (kazıcı) bomunu indirmeyerek sefere uygun olmayan bir biçimde yükleme yaptığını, ayrıca yük uzunluğu hakkında da gerekli olan açıklamayı yapmadığı gibi, kepçe gibi özellikli bir aygıtın taşınması esnasında konulması gereken uyarıcı levhaları koymadığını, öte yandan havaleli yüklemelerde karayolundaki tünel girişlerinden önce karayolu yüksekliğiyle eş değer biçimde uyarıcı zil sistemlerinin yapıldığının malum olduğunu, davalı müvekkilin kazanın meydana geldiği Konak tünel girişinden önce var olan uyarıcı zil sistemlerinin altından yükün uzunluğunu hesap ederek dikkatli ve özeli bir şekilde sorunsuz olarak geçmişken söz konusu kazanın Konak tüneli girişinde meydana geldiğini, bu durumda uyarıcı zil sistemi yüksekliği ile tünel yüksekliği arasında sürücüleri yanıltan bir yükseklik farkının söz konusu olduğunu ve bu sonucun da kazanın etkenlerinden biri olduğunu, şehir içindeki zil sistemi ve tünellerin … Belediyesi sorumluluğunda olduğunu, bu nedenle kazanın meydana gelmesinde bir diğer sorumlunun da … Belediyesi olduğunu, talep edilen hasar miktarının fahiş olduğunu, kaza sonucu taşınan kepçedeki hasar miktarı konusunda yine kepçenin yetkili servisi olan başka yetkili servislerden daha uygun onarım teklifleri alınmış olmasına rağmen, davacı tarafça bu hususun değerlendirmeye alınmadığını, iş makinelerinin binek araçlar gibi değer kaybetmeyeceğini, bu hususta da davanın reddi gerektiğini, açıklanan nedenlerle; kusura ve hasara itirazları ve kiralama bedeli ile değer kaybına itirazları nedeniyle davanın reddine, yargılama harç ve giderleri ile ücreti vekaletin karşı taraftan tahmiline karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
DELİLLER :Davacı iddiasını ispata yönelik olarak; yetki belgesi, kaza tespit tutanağı ve krokisi, fatura fotokopiler,, kasko poliçesi, kiralama bedelini gösterir faturalar, ruhsat ve sürücü belgesi fotokopileri, sevk irsaliyesi, çek fotokopileri, hasar dosyası, bilirkişi incelemesi, keşif ve karşı yan delillerine karşı mukabil delillere dayandığı görülmüştür.
Davalı vekili savunmasını ve iddialarını ispat yönünde; trafik kazası tespit tutanağı, hasar dosyası, sicil kayıtları, yetkili servislerin fiyat teklifleri, faturalar, keşif, bilirkişi incelemesi, tanık, yemin ve her türlü yasal delile dayandığı görülmüştür.
Mahkememizin 18/12/2015 tarih 2015/1406 Esas sayılı ihtiyati haciz kararı ile davalının maliki olduğu … plakalı aracına dava dilekçesinde belirtilen nedenlerle hasarın oluşmasında davacı şirketin hiç kusuru olmadığı da dikkate alınarak teminatsız olarak davalıya ait … plakalı araç kaydı üzerine ihtiyati haciz konulmasına karar verildiği ve UYAP-POLNET üzerinden söz konusu araç üzerine ihtiyati haciz şerhi konulduğu görülmüştür.
Davalı tanığı …’in Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi kanalı ile alınan ifadesinde; “Ben kepçe operatörüyüm, o tarihlerde davacı şirkette işçi olarak çalışıyordum. İş makinesi arızalandı şirketin Alsancak’taki şantiyesinden İzmir Kemalpaşa’daki servise götürmek üzere aracı bir kayar kasa çekiciye yükledik, Konak alt geçidine yaklaştığımız sırada gaberiye göre uyarı veren ve yükseklik ölçümü yapan uyarı zillerinin olduğu yere kadar geldik, çekiciyi kullanan şoför uyarı zillerinin orada yavaşladı, zillerin çalıp çalmayacağını kontrol etti bende aracın içindeydim, ziller uyarı vermeyince yolumuza devam ettik, ancak alt geçide gelince iş makinesinin bmu alt geçide çarptı ben çarpmanın tesiri ile sarsıldım başımı bir yere çarptım ve yaralandım daha sonra araçtan inip arkadan gelenlere bir zarar oldu mu diye kontrol ettik daha sonra gelen bir ambulans beni hastaneye götürdü , iş makinesi çekicinin sırtından düştü ancak yoldan geçenlere zarar vermedi. Zillerle alt geçit arasında kaç metre olduğunu bilmiyorum, zillerde azami yükseklik işareti var ancak biz yola çıkmadan önce gabari ölçümü yapmadık yani yüklü biçimde aracın yerden yüksekliğinin ne olduğunu kontrol etmedik, zil ve alt geçit arasındaki mesafeyi hatırlamıyorum ancak çok fazla hızlanacak kadar mesafe yoktu. Araç hızlı değildi ancak bat çık denilen alt geçide yaklaştığımız yerde yol aşağı doğru eğimliydi. Çekici çok hızlı olsaydı daha büyük kaza meydana gelebilirdi. İş makinesi çekiciye zincirlerle bağlıydı, buna rağmen zincirler koptu ve iş makinesi çekiciden düştü. Ancak ben sürücünün bir kusuru olduğunu düşünmedim. Bazen asvalt çalışmaları sebebiyle alt geçitlerin yüksekliği değişebiliyor , normalde o iş makinesinin kayar platformlu nispeten küçük bir araçla taşınması doğru değildir, aracın bomunu kısaltmak gibi bir şansınız yoktur, bomun indirilmesi diye bir etken söz konusu değildir , benim hasar miktarı konusunda bilgim yoktur, şantiye şefimiz vardı ancak yükleme sırasında yanımızda değildi, karşı taraftan … isimli şahısla ben yükleme yaptık. … isimli iş makinesi taşıyan bir araçla taşınmazı uygun olur, tünel üzerindeki yükseklik ölçüsü ile zillerdeki yükseklik ölçüsü arasında fark olup olmadığını yazan yükseklik miktarını hatırlamıyorum, çarpmadan önce başka bir üst geçidin altından da geçtik” şeklinde beyanda bulunduğu görülmüştür.
Mahkememizce tarafların dosyaya celbini talep ettiği bilgi ve belgeler toplandıktan sonra, Uyuşmazlığın çözümü özel ve teknik bilgi gerektirdiğinden, tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda, 6102 sayılı yasanın taşıma kitabı hükümleri değerlendirilmek suretiyle taşıma sözleşmesi uyarınca emtia yüklemesinin kime ait olduğu, yüklemede ve kepçenin çekiciye rapt edilmesinde tarafların yükümlülükleri, kusur oranları, taşınanda meydana gelen hasarın tutarı, bu hasarın sigorta tarafından ne kadarının karşılandığı, ne kadarının karşılanmadığı, taşınanın kazadan önceki ikinci el piyasa rayiç fiyatı ile tamir edildikten sonra 2. el piyasa rayiç fiyatının belirlenerek değer kaybı zararının oluşup oluşmadığı, taşınanın tamiri için gerekli makul sürenin tespiti, bu süre içerisinde ikame edilecek aynı nitelikteki kepçe için ödenecek giderin tutarı yönlerinde dosya kapsamına uygun ve denetime elverişli rapor aldırılması hususunda dosyanın konusunda uzman taşıma hukukçusu … ile makina mühendisi …’den oluşan bilirkişi heyetine tevdi edildiği, bilirkişi tarafından mahkememize sunulan 17/10/2016 tarihli kök raporda ve 28/03/2017 tarihli ek raporda özetle; davalı taşıyıcının, davacıya ait kepçenin taşınması sırasında meydana gelen kazda tam kusurlu olduğu ve buna göre, yükte meydana gelen hasarın tamamından TTK m 875/1 hükmüne göre sorumlu tutulması gerektiği gibi, davalı taşıyıcının hasarın meydana gelmesinde TTK m 886 anlamında ağır kusurlu olduğu ve aynı hükme göre TTK m 883 hükmünde belirtilen sorumluluk sınırlamalarından yararlanamayacağı, dolayısıyla toplam hasar ve onarım bedeli olan 85.465,68-TL (KDV dahil) tutarın sigortacı tarafından karşılanan miktarı olan 65.404,53-TL den (KDV dahil) geriye kalan miktar olan 17.084,60-TL tutarındaki hasar bedelinin tamamından davalının sorumlu olduğu, sonucuna ulaşmak mümkün olup, konuyla ilgili nihai takdirin mahkemeye ait olduğunu,
Diğer taraftan davacının kepçede hasar sonucunda meydana gelen değer kaybının tazmini talebine ilişkin olarak; kazadan sonra normal çalışma süresince aşınıp değer kaybına uğrayan parçaların kaza nedeni ile yeni orijinalleri ile değiştirildiğinde ilgili parçalar dolayısıyla aracın değer kaybı yerine değer kazandığı ve binek otolarında olduğu gibi kazada değer kaybetmediği ve bu sebeple ilgili kepçenin kazadan dolayı değer kaybı veya değer kazancı olmadığı, davaya konu kepçede davalının aracı ile taşınırken meydana gelen kazada meydana gelen hasar neticesinde hasar bedeli haricinde bir değer kaybının olmadığı ve dolayısıyla davacının hasar bedelinden ayrı olarak talep ettiği değer kaybının tazmini talebinin isabetli olmadığı,
Öte yandan davacının hasarlanan kepçenin makul onarım süresi boyunca davacının kiraladığı başka bir kepçe için ödediği 17.841,00-TL tutarındaki kiralama bedelinin ödenmesi talebine ilişkin olarak; yapılan piyasa araştırmasına göre … kazıcı yükleyicinin aylık kira bedelinin 9.000,00-TL olduğu ve buna göre, ilgili kazıcı-yükleyicinin günlük kira bedelinin 300,00-TL olduğu, kazıcı yükleyicinin tamirde kaldığı 81 günlük kira bedelinin 24.300,00-TL olduğu, ancak davacının kepçe ihtiyacı olduğu iki ay kepçe kiraladığı ve bu iki aylık kira bedeli olan toplam 17.841,00-TL lik bir kira bedelini talep ettiği ve istenilen bu kira bedelinin fevkalade olumlu ve gerçekçi olduğunun tespit edildiğini, davacının bu konudaki zararını da davalı taşıyıcıdan talep edebileceği ve davacının hasarlanan kepçe yerine onarım süresi boyunca kullanmak üzere başka bir kepçenin kiralanması nedeniyle uğradığı zarar olarak 17.841,00-TL nin tazminine dair talebinin de isabetli olduğunu beyan ve rapor ettikleri görülmüştür.
DEĞERLENDİRME :Dava; taşıma sözleşmesinin ihlalinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkin olduğu, yapılan yargılama, toplanan kanıtlar ve tüm dosya kapsamından anlaşılacağı üzere, 23/07/2015 tarihinde davalı sürücü …’ün sevk ve idaresindeki … plaka sayılı çekici araç ile, davacı şirket tarafından, dava dışı … AŞ den satın alma opsiyonlu olarak leasing sözleşmesi ile kiraladığı, … cinsi kepçeyi üzerinde İzmir ili, Konak ilçesi, Mustafakemal Sahil Bulvarı üzerinde, Alsancak Göztepe istikametinde, Konak alt geçit içinde seyir halindeyken, kepçenin üst kısmının tünelin tavanına çarpmasıyla, kepçenin çekici araç üzerinden düşmesi sonucu oluşan tek taraflı trafik kazasında,4925 Sayılı Karayolları Taşıma Kanunu’nun 6. Maddesinde, “Taşımacı, yolcu ve eşyanın güvenlik içinde taşınmasından sorumlu olduğu”, 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 65/d-h-i fıkralarında, karayolu yapısı ve kapasitesi ile trafik güvenliği bakımından tehlikeli olabilecek tarzda yükleme yapılmamasını, yükün karayoluna değecek, düşecek, dökülecek, saçılacak, sızacak, akacak, kayacak, gürültü çıkaracak şekilde yüklenmemesini, yükün her çeşit yolda ve yolun her eğiminde dengeyi bozacak, yoldaki bir şeye takılacak ve sivri çıkıntılar hasıl edecek şekilde yapılmamasının düzenlendiği. Yüklenen iş makinesinin yükleme yerinden kazanın meydana geldiği Konak Alt geçidine kadar olan yolda sorunsuz bir şekilde geldiği, ancak davalı sürücünün tavan yüksekliği 4.46 metre olan tünelden yaklaşık 50 metre geride sorunlu olabilecek geçişi ikaz eden ve zeminden 4.25 metre yükseklikteki zillerin bulunduğu yerden geçerek, tavan yüksekliği yüküne uygun olmayan tünel girişine gelip, tünel tavanına çarpması sonucu oluşan kazada, davalı sürücünün taşıma güzergahını uygun seçmediği, dikkatsiz ve tedbirsiz davranarak kazanın oluşumunda asli ve tek kusurlu olduğu, kaza sebebi ile dava konusu iş makinesinde 85.465,68-TL hasar oluştuğu, iş bu hasarın 65.404,53-TL lik kısmının dava dışı sigorta şirketi tarafından davacıya ödendiği, davacının bakiye hasar bedeli zarar miktarının 17.084,60-TL olduğu, dava konusu araçta kaza sebebi ile oluşan hasardan kaynaklı değer kaybı oluşmadığı, davacının dava konusu iş makinesinin onarımı süresince ikame araç kullanımından dolayı 17.841,00-TL zararının oluştuğu, davacının gerek bakiye hasar bedeli ve gerekse ikame araç kullanımından kaynaklı oluşan maddi zararını, taşıma sözleşmesi kapsamında TTK nun 875/1 maddesi uyarınca, taşıma işini üstlenen davalı sürücüden talep edebileceği, kanaatine varılmakla davanın kısmen kabul kısmen reddine ” dair karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURU : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle ; olay taşıma işleminden doğmuş olduğundan olaya 4925 sayılı kanun uygulanması gerektiğini, 2918 sayılı kanunun uygulanması usul ve esasa aykırı olduğunu, yerel mahkemenin makina mühendisi bilirkişiden almış raporla yetindiğini, taşıyan sıfatıyla müvekkilinin gönderen tarafından yükle ilgini bir bildirim yapılmaması nedeniyle meydana gelen hasardan sorumluluğu bulunmadığını, uyarıcı zil yüksekliği ve tünel yüksekliği aynı olmadığından kusurda 3.şahısların sorumlu olduğunu, hasar bedelinin gerçek maddi zararı ihtiva etmesi gerektiğini, emsal kiralama bedellerinin dikkate alınmadığını, tamir süresine itirazlarının kabul edilmediğini, dava tarihinde davacının 20.000,00 TL bedel bakımından dava hakkı olmadığını beyanla yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Dava, taşınanın hasarlanması nedeniyle uğranılan maddi zarar, ikame araç bedeli ve araçtaki değer kaybının tazmini istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Davacı tarafça taşınanın hasarlanması nedeniyle davacı şirketin muafiyet dışında kalan ve sigorta şirketinden tahsil edemediği 17.155,65 TL aracın hasarlanması nedeniyle kiralanmak zorunda kalınan araç için ödenen 17.841,00 TL ayrıca sonradan arttırılmak üzere araç değer kaybı olan 1.000,00 TL’nin tazmini talep edilmiştir.
Dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, ilk derece mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına; gerekçeli, tarafların ve mahkemenin denetimine elverişli, oluşa ve dosya içeriğine uygun olarak düzenlenmiş olmakla mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporu uyarınca karar verilmiş bulunmasına; göre davalı vekilinin tüm istinaf itirazları yerinde görülmediğinden 6100 Sayılı HMK m. 353/1,b.1 maddesi uyarınca istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 26/02/2019 tarih, 2015/1406 Esas ve 2019/205 Karar sayılı kararına karşı davalı vekilinin istinaf başvuru sebeplerinin HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf kanun yoluna başvuran davalı taraftan alınması gereken 2.385,76 TL istinaf nispi karar harcından başlangıçta alınan 596,50 TL’nin mahsubu ile eksik yatırılan 1.789,26 TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davalı tarafından yapılan istinaf masrafının üzerinde bırakılmasına,
4-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
5-İstinaf yargılamasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ikmali ve gider avansı iadesi işlemlerinin yerel mahkemece yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinde HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda; HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince oy birliği ile kesin olmak üzere karar verildi. 30/11/2022