Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/1241 E. 2022/1227 K. 05.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2019/1241
KARAR NO : 2022/1227
KARAR TARİHİ : 05/07/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KARŞIYAKA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/03/2019
NUMARASI : 2018/474 Esas, 2019/150 Karar
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
BAM KARAR TARİHİ : 05/07/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 05/07/2022

Davacı vekili tarafından yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucu eksiklik bulunmadığı anlaşılmakla; inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili; taraflar arasında imzalanan 18.05.2016 tarihli “otomat hizmetleri sözleşmesi” gereğince müvekkili şirketin davalı şirket işyerine çay, neskafe ve benzer içecek sağlanan istihkaklı sistem otomatları kurduğunu ve işletmesini üstlendiğini, sözleşmenin 18 ay süreli olup, bitim tarihinden 3 ay önce taraflarca feshi ihbar edilmediğinden 18.11.2017 tarihinden itibaren aynı şartlarda 18 ay süre ile uzadığını ve halen yürürlükte olduğunu, ancak davalı şirketin Şubat 2018 ayından itibaren mal alımını durdurduğunu ve makinaların sökülmesini talep ettiğini, tek taraflı fesih anlamına gelen bu talep üzerine, müvekkilinin ihtarname ile, cari hesap bakiyesi 3.706,56 TL ile sözleşmenin 12.maddesi uyarınca hesaplanan 15 x 500,00 = 7.500,00 TL ceza şartın ödenmesini talep ettiğini, ödeme olmadığından alacağın tahsili için, Karşıyaka 4. İcra Müdürlüğü’nün 2018/6879 Esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali ile takibin devamına ve %20 icra inkar tazminatının tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; dava ve sözleşme konusu otomatların sökülmesi yönünde müvekkilinin bir talebinin bulunmadığını, davacı-alacaklı tarafından tamir ve bakım yapılacağı belirtilerek otomatların bulunduğu yerden sökülerek tamire götürüldüğünü ve bir daha geri getirilmediğini, sözleşmenin müvekkili şirket tarafından feshedilmediğini, takibe konu Aralık 2017 ve Ocak 2018 ayı faturalarının müvekkili şirkete gönderilmediğini, bu nedenlerle icra takibine itiraz edildiğini bildirerek, davanın reddine ve %20 kötüniyet tazminatının tahsiline karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece; ”….Taraflar delil ve belgelerini ibraz etmişler, Karşıyaka 4.İcra Müdürlüğü’nün 2018/6879 E.sayılı dosya aslı celbedilmiş, taraflara ait ticari defter kayıt ve belgeleri de incelenmek suretiyle muhasebe uzmanı … – makina mühendisi Özel imzalı 18.01.2019 havale tarihli rapor alınmıştır.
Dava, otomat hizmetleri sözleşmesinden doğan hizmet bedelinin ve cezai şart alacağının tahsili konusundaki icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Taraflar arasında 18.05.2016 tarihli “otomat hizmetleri sözleşmesi”nin kurulduğu, davacı şirketin davalı şirket işyerine çay, neskafe ve benzer içecek sağlanan istihkaklı sistem otomatları kurduğu ve işletmesini üstlendiği,
Karşıyaka 4. İcra Müdürlüğü’nün 2018/68879 E.sayılı dosyası ile davacı-alacaklı vekili tarafından davalı-borçlu aleyhine 04.07.2018 tarihinde, 11.206,56 TL asıl alacak, 221,32 TL asıl alacağın işlemiş faizi ve 152,66 TL ihtar gideri olmak üzere toplam 11.580,54 TL alacağın, asıl alacağa işleyecek yıllık %9 faizi ile birlikte tahsili yönünde takip açıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya 11.07.2018 tarihinde tebliğ edildiği, davalı-borçlunun vekili aracılığıyla verdiği 18.07.2018 Uyap tanzim tarihli borca itiraz dilekçesi üzerine takibin durduğu, iş bu davanın 1 yıllık yasal süre içerisinde açıldığı,
Hususlarında ihtilaf bulunmamaktadır.
Uyuşulmayan noktalar ve çözülmesi gereken sorun; dava ve sözleşme konusu makinanın davalı işyerinden 2018 yılı Şubat ayından itibaren sökülüp sökülmediği, sökülmüşse sökülmesinin davalı tarafın isteği üzerine mi söküldüğü, yoksa davacı tarafın kendi insiyatifi ile bakım ve onarım yapmak için mi sökülüp götürüldüğü, sözleşmenin davalı tarafından haksız şekilde feshedilip feshedilmediği, haksız fesih söz konusu ise tarafların durumuna ve dava konusu sözleşme konusu işin kapsamına göre makinanın sökülüp götürüldüğü tarihten itibaren ne kadarlık süre içerisinde davacının bu makinayla ilgili olarak başka bir sözleşme ilişkisi kurmasının mümkün olduğu, buna göre sözleşmede öngörülen cezai şartın hak edilip edilmediği, hak edilmişse cezai şart tutarının ne kadar olması gerektiği, takip konusu Aralık 2017 ve Ocak 2018 ayı faturalarının davacı tarafından düzenlenip davalıya teslim edilip edilmediği ve bu aylara ilişkin hizmetlerden dolayı davacının alacağının bulunup bulunmadığı, varsa tutarının ne kadar olduğu noktalarındadır.
Tüm dosya içeriği ve delillerin, özellikle taraflara ait ticari defter kayıtları ve belgelerin ve bilirkişiler raporunun değerlendirilmesi sonucunda:
Sözleşme konusu makinanın davalı işyerinde olduğu ve uzun süredir kullanılmadığı, gayri faal halde olduğu; taraflar arasında akdedilen 18.05.2016 tarihinde sözleşmeye göre sözleşme süresinin 18 ay ve süre sonunun 18.11.2017 olduğu belirlendiği, sözleşmenin bitiminden en az 3 ay önce sözleşmenin uzatılmayacağı yönünde yazılı bir belge ve delil bulunmadığı için sözleşmenin süresinin 18.11.2017 tarihinden itibaren 18 ay uzadığı ve süre sonunun 18.05.2019 olduğu anlaşılmaktadır.
Davacı tarafından keşide edilen Karşıyaka 5. Noterliği 12.10.2018 tarih ve 10664 yevmiye sayılı ihtarnamede, Aralık 2017 Ocak 2018 aylarına ilişkin hizmet faturalarının ödenmediği, Şubat ve Mart ayları içerisinde mal alınmadığı belirtilerek ödenmeyen faturaların ödenmesi, sözleşmeye uygun olarak mal alımına devam edilmesi, sözleşmenin 12. Maddesinde öngörülen 15 aylık cezai şart karşılığı 7.500,00 TL ödenmesi hususlarının talep edildiği, davacının sözleşmenin 12.maddesinde öngörülen fesih hakkını kullanmadığı, sözleşmeye uygun olarak mal alımına devam edilmesi, dolayısıyla sözleşmenin devamı yönünde iradesinin bulunduğu belirgindir.
Bu çerçevede, davacı şirket tarafından sözleşmenin feshedilmemesi nedeniyle sözleşmenin feshini düzenleyen 12.maddesinde belirtilen 15 aylık cezai şart karşılığı 7.500,00 TL istemesi de mümkün değildir. Buna karşılık takip dayanağı Aralık 2017 – Ocak 2018 ayı faturalarının davalı şirketin defter kayıtlarında yer aldığı, her iki tarafın defter kayıtlarına göre davalının davacıya 3.706,53 TL (=2×1.853,28) borcunun bulunduğu, icra takip tarihi itibariyle davalının borçlarından sorumlu olduğu kanaatine varılmıştır.
Taraflar arasında akdedilen sözleşmenin 8.3 maddesinde günlük binde 5 temerrüt faizi kararlaştırılmış ise de ” talep ve bağlılık ilkesi” gereğince takip talebinde belirtilen yıllık yüzde 9 yasal faizin temerrüt faiz olarak uygulanması gerektiği sonucuna ulaşılmıştır. Bu bağlamda icra takip tarihi itibariyle işlemiş faiz tutarı :
1.853,28 x 196 gün x 9 / 365 x 100 = 89,56 TL,
1.853,28 x 165 gün x 9 / 365 x 100 = 75,40 TL, olmak üzere toplam 164,96 TL ‘dır.
Hal böyle olunca, icra takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 3.706,53 TL hizmet bedeli, 164,96 TL işlemiş faiz ve 152,66 TL ihtarname gideri olmak üzere toplam 4.024,18 TL alacağının bulunduğu, fazlaya ilişkin alacak isteminin yersiz olduğu belirlenmiştir.
Bu açıklamalar ışığında, hüküm altına alınan alacağın likit oluşu, davacının reddedilen bölüm yönünden kötü niyetli olarak icra takibi yaptığının ispatlanamadığı hususları da dikkate alınarak davanın kısmen kabulüne” karar verilmiştir.
Mahkeme kararına karşı, davacı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
Davacı vekili; sözleşmenin 18 ay süreyle uzamış olmasına rağmen mal alımını durdurmasının ve dava konusu makinelerin sökülmesini istemesinin sözleşmenin zımnen davalı tarafça feshi anlamını taşıdığını, bilirkişi raporunda cezai şart açısından hatalı hukuki değerlendirme yapıldığını, davalı şirketin kötü niyetli olduğunu, yerel mahkeme hatalı hukuki değerlendirmeye itibar ettiğini beyanla kararın kaldırılmasını ve yargılama giderlerinin davalı üzerine bırakılmasını istinaf başvuru sebebi olarak ileri sürmüştür.
Dava; otomat hizmet sözleşmesine dayalı bakiye cari hesap alacağı ile sözleşmenin feshi nedeniyle cezai şart alacağının tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Davacı vekili; taraflar arasındaki otomat hizmet sözleşmesi kapsamında kurulan otomatlar için mal alımının durdurulduğu ve makinelerin sökülmesinin istendiği gerekçesiyle,cari hesap alacağı olan 3.706,56 TL ve sözleşme ile kararlaştırılan sözleşmeden kalan 15 ay ve her ay için 500TL. Olmak üzere, 15×500=7.500,00 TL cezai şartın tahsili için başlatılan icra takibinde itirazın iptali talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; sözleşmenin davacı tarafından sonlandırıldığını, otomatların bakım ve onarım gerekçesiyle söküldüğünü cari hesap borcu bulunmadığını, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece; davanın bakiye cari alacağın tahsili yönünden davanın kabulüne ve cezai şart alacağının tahsili yönünden davanın reddine dair kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Yapılan yargılama sırasında; Makine mühendisi ve SMMM bilirkişisinden alınan raporlardan, otomat makinelerinin davalı fabrikasında bulunup uzun süre kullanılmadığı ve atıl durumda olduğu tespit edilmiş, SMMM tarafından davalı defterlerinde takibe konu toplam 3.706,56 TL.bedelli, 2 adet faturanın kayıtlı olup, ödemesinin yapılmadığı, davacı defterleri ile birbirlerini teyit ettiği bildirilmiştir.
Taraflar arasında 18.05.2016 tarihli otomat hizmet sözleşmesi akdedildiği, sözleşmenin 18 ay süreli olup, süre sonuna 3 ay kala sözleşmenin feshi talebinin bildirilmediğinde, aynı şartlarla sözleşmenin süresinin uzayacağının kararlaştırıldığı, minimum tüketim miktarının uygulanamayacağının belirlendiği sabittir. Bu durumda, sözleşme süresinin sonunun 18.11.2017 tarihi olduğu, sözleşmenin bitiminden en az 3 ay önce sözleşmenin uzatılmayacağı yönünde yazılı bir beyan sunulmadığında sözleşmenin süresinin, 18 ay daha uzadığı ve süre sonunun 18.05.2019 olduğu, sözleşmenin fesh edilmediği, devam eden sözleşme nedeniyle cezai şart alacağının talep edilemeyeceği, taraflara ait ve birbirini teyit eden ticari defterlerine göre, ödenmeyen faturalar nedeniyle, davacının toplam 3.706,56 TL. alacağı bulunduğu sübuta ermiştir. O halde mahkemenin verdiği davanın kısmen kabulü kararı yerindedir.
Sonuç olarak, yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan, yerel mahkeme kararına karşı yerinde olmayan istinaf isteminin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilerek, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesinin 21/03/2019 tarih ve 2018/474 Esas 2019/150 Karar sayılı kararına karşı davacının istinaf başvuru sebeplerinin HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf kanun yoluna başvuran davacı taraftan alınması gereken 80,70 TL istinaf harcından başlangıçta alınan 44,40 TL’nin mahsubu ile bakiye kalan 36,30 TL’nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan istinaf masrafının üzerinde bırakılmasına,
4-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
5-İstinaf yargılamasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ikmali ve gider avansı iadesi işlemlerinin yerel mahkemece yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinde HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda; HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince oy birliği ile kesin olmak üzere karar verildi. 05/07/2022