Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/1225 E. 2022/1186 K. 30.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2019/1225
KARAR NO : 2022/1186
KARAR TARİHİ : 30/06/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KARŞIYAKA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 12/03/2019
NUMARASI : 2018/223 Esas 2019/130 Karar
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
BAM KARAR TARİHİ : 30/06/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 30/06/2022

Davacı vekili tarafından yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucu eksiklik bulunmadığı anlaşılmakla; inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının yapmış olduğu inşaatlar için inşaat malzemeleri satan davacıdan satın aldığı inşaat malzemesi bedelini ödemediğini, alacağın tahsili amacıyla girişilen Karşıyaka 1. İcra Müdürlüğünün 2018/2691 E.s. icra takibinin davalının haksız ve kötü niyetli itirazı üzerine durduğunu ileri sürerek, icra takibine vaki itirazın iptali ile takibin devamına, % 20 oranından aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirkete çıkarılan tebliğlerin usulüne uygun tebliğ edilmediğini, davacı şirketten satın almış olduğu inşaat malzemelerinin ödemelerini yaptığını, bu durumun ilgili banka kayıtlarından anlaşılacağını beyanla davanın reddi ile davacının % 20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
MAHKEMECE :
Toplanan deliller, dosya kapsamından, taraflar arasındaki inşaat malzemesine ilişkin ticari alım-satım ilişkisinde ticari ilişkiyi inkar etmeyen davalı şirket tarafından, satın alınan emtia bedelinin ödendiği, borcun bulunmadığı savunmasında bulunulmuştur. Bilirkişi incelemesine ticari defter kayıtlarını sunmayan davalı tarafından 2 adet toplam 11.800,00-TL tutarındaki banka ödeme kaydı sunulmuştur. Davacı şirketin ticari defter kayıtları üzerinde yapılan incelemede ise, davacının 2017 yılı yevmiye defteri, defter-i kebir ve envanter defterlerinin kanuni süresi içinde açılış ve kapanış tasdiklerinin yapıldığı, davacının 2017 dönemine ait muavin dökümünde 30.11.2017 tarihi itibari ile hiç bakiye vermediği, yani davalının davacıya resmi defter kayıtlarında borcunun olmadığı, davacı tarafından, davalıya düzenlenen 2017 yılında 9 adet KDV dahil 150.350,58-TL tutarında faturalara ait sevk irsaliyelerinin bulunmadığı, davacı resmi defterlerinde davalı tarafından sunulan her iki banka dekontunun da kayıt altına alınmadığı gibi, 25.08.2017 tarihli 30.000,00-TL bedelli senet kısmi ödemesi açıklamalı olan 6.800,00-TL tutarındaki dekontun açıklamasında belirtili 30.000,00-TL tutarlı senet ödemesinin de kayıt altına alınmadığı, davacının 2017 yılı kurumlar vergisi beyannamesinde düzeltmeler yapılarak 04.09.2018 tarihinde düzeltme beyannamesi verildiği görülmüş ise de, kurumlar vergisinde yapılan düzeltmelerin 2017 yılı yevmiye defterine usul gereği kaydedilmediği, yapılan düzeltme beyannamesindeki değişikliklerin resmi defterlere kaydedilmediği, bu itibarla delil listesinde yemin deliline dayanmayan davacının alacağının varlığının ve miktarının kanıtlanamadığı anlaşılmış, davacının kanıtlanamayan davasının reddine, icra takibine sırf kötü niyetle girişildiği davalı tarafından kanıtlanamadığından, davalının haksız takip tazminatı isteminin de reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURU : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; bilirkişi raporu ile davalının 88.514,59 TL borçlu bulunduğunun anlaşıldığını, davalı tarafından süresinden sonra ibraz edilen iki dekontun takibe konu fatura dışında başka alacak için verildiğinin anlaşıldığını, fatura içeriğinin davalıya teslim edildiğinin sabit olduğunu, davalının malı teslim almadığına ilişkin itirazı bulunmadığını, davalının ihtara rağmen defterlerini bilirkişi incelemesi için sunmadığını, defterlerde faturaların kayıtlı olduğunu beyanla kararın kaldırılması ile davanın kabulünü talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava fatura alacağına istinaden başlatılan takipte itirazın iptali istemine ilişkindir.
Karşıyaka 1. İcra Müdürlüğünün 2018/2691 Esas sayılı dosyasında; davacı tarafından davalı aleyhine 89.000,00-TL asıl alacağın yasal faizi ile birlikte tahsili istemi ile, 20.03.2018 tarihinde ilamsız icra takibi yapıldığı, ödeme emrinin borçluya 21.03.2018 tarihinde tebliğ edildiği, davalının 26.03.2018 tarihinide borca faize faiz oranına ferilerine itirazı üzerine takibin durduğu görülmüştür.
Dava İİK 67. maddede düzenlenen 1 yıllık yasal süre içinde açılmıştır.
Davacı şirketin ticari defter kayıtları üzerinde yapılan inceleme sonucu mali müşavir bilirkişi … tarafından düzenlenen 10.09.2018 tarihli raporda özetle; davacı tarafından sunulan 2017 yılı yevmiye defteri, defter-i kebir ve envanter defterlerinin kanuni süresi içinde açılış ve kapanış tasdiklerinin yapıldığı, taraflar arasında 2017 döneminde ticari ilişkinin bulunduğu, davacının 2017 dönemine ait muavin dökümünde 30.11.2017 tarihi itibariyle hiç bakiye vermediği, yani davalının davacıya resmi defter kayıtlarında borcunun olmadığı, davacı tarafından, davalı adına 2017 yılında düzenlenen 9 adet KDV dahil 150.350,58-TL tutarında faturalara ait sevk irsaliyelerinin bulunmadığı, davacı tarafından, anılan dönemlere ait fatura bilgilerinin ilgili dönemlerinde FORM BS -bilanço esasına göre defter tutan mükelleflerin mal ve hizmet satışlarına ilişkin bildirimin kanuni süresi içinde bağlı bulunduğu vergi dairesine bildirildiği, davacı şirket tarafından 11.04.2018 tarihinde düzenlenen 2017 yılı kurumlar vergisi beyannamesinin ekinde verilen bilançonun aktifinde C-ticari alacakların altında 1.alıcılar hesabının 0,00-TL olarak bildirildiği, 04.09.2018 tarihinde düzenlenen 2017 yılı kurumlar vergisi düzeltme beyannamesinin ekinde verilen bilançonun aktifinde C-ticari alacakların altında 1. alıcılar hesabının 88.514,59-TL olarak düzeltilerek bildirildiği, her ne kadar 2017 yılı kurumlar vergisi beyannamesinde gerekli düzeltmeler yapılarak 04.09.2018 tarihinde Düzeltme Beyannamesi verildiği görülmüş ise de, 2017 yılı yevmiye defterinin 26.06.2018 tarihinde, 22297 yevmiye numarasıyla, Karşıyaka 4. Noterliği’nce 58. sayfada kapatıldığından, kurumlar vergisinde yapılan düzeltmelerin yevmiye defterine usul gereği kaydedilemediği, yapılan düzeltme beyannamesindeki değişikliklerin resmi defterlere kaydedilmediği, 2017 yılı kurumlar vergisi beyannamesi düzeltmesinden sonra davacı tarafın 2017 dönemine alt muavin dökümünde 30.11.2017 tarihi itibariyle 88.514,59-TL borç bakiyesi verdiği, yani davalının davacıya 88.514,59-TL tutarında borcunun olduğu açıklanmıştır.
Mahkemece inceleme gününün ticari defterlerin sunumu ihtarı ile, 28.06.2018 tarihinde usulüne uygun tebliğine rağmen 13.07.2018 tarihli inceleme gününe ticari defter kayıtlarını sunmayan davalının, ibraz ettiği banka ödeme kayıtları üzerinde yapılan ek inceleme sonucu düzenlenen 28.01.2019 tarihli bilirkişi raporunda; davalı şirket tarafından, davacı şirkete ödenen dekontlar, 10.09.2018 tarihli bilirkişi raporunda detaylandırarak ekinde sunulan muavin kayıtları ile karşılaştırıldığında, davacı resmi defterlerinde her iki dekontun da kayıt altına alınmadığı gibi, 25.08.2017 tarihli 30.000,00-TL bedelli senet kısmi ödemesi açıklaması olan 6.800,00-TL tutarındaki dekonttaki açıklamada belirtili 30.000,00-TL tutarlı senet ödemesinin de kayıt altına alınmadığı, davalı vekili tarafından sunulan dekontların, davacının davalıdan alacağından düşülmesi gerektiği, 10.09.2018 tarihli bilirkişi raporunda “2017 yılı kurumlar vergisi beyannamesi düzeltmesinden sonra davacı tarafın 2017 dönemine ait muavin dökümünde 30.11.2017 tarihi itibariyle 88.514,59-TL borç bakiyesi verdiği, yani davalının davacıya 88.514,59-TL tutarında borcunun olduğu” açıklamasından düşülmesi ile, 88.514,59-TL 30.11.2017 tarihli bakiye – 5.000,00-TL davalının davacıya 23.08.2017 tarihli banka EFT ödemesi – 6.800,00-TL davalının davacıya 29.08.2017 tarihli banka havale ödemesi = 76.714,59-TL dekontlardan sonra, davalının davacıya borcu olduğu açıklanmıştır.
Dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, ilk derece mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına; gerekçeli, tarafların ve mahkemenin denetimine elverişli, oluşa ve dosya içeriğine uygun olarak düzenlenmiş olmakla mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporu uyarınca karar verilmiş bulunmasına; göre davacı vekilinin tüm istinaf itirazları yerinde görülmediğinden 6100 Sayılı HMK m. 353/1,b.1 maddesi uyarınca istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 12/03/2019 tarih 2018/223 Esas 2019/130 Karar sayılı kararına karşı davacı vekilinin istinaf başvuru sebeplerinin HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf kanun yoluna başvuran davacı taraftan alınması gereken 80,70 TL istinaf harcından başlangıçta alınan 44,40 TL’nin mahsubu ile bakiye kalan 36,30 TL’nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan istinaf masrafının üzerinde bırakılmasına,
4-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
5-İstinaf yargılamasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ikmali ve gider avansı iadesi işlemlerinin yerel mahkemece yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinde HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda; HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince oy birliği ile kesin olmak üzere karar verildi. 30/06/2022