Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/1147 E. 2022/1019 K. 02.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2019/1147
KARAR NO : 2022/1019
KARAR TARİHİ : 02/06/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/11/2018
NUMARASI : 2016/1451 Esas 2018/1371 Karar
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
BAM KARAR TARİHİ : 02/06/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 02/06/2022

Davacı vekili tarafından yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucu eksiklik bulunmadığı anlaşılmakla; inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, taraflar arasında cari hesap ilişkisi bulunduğunu, davalı tarafça 12.05.2016 tarihli faturaya konu malların tam ve eksiksiz bir şekilde davalı çalışanı …’a teslim edildiği halde 7.011,80 TL’ lik bedelin ödenmediğini beyanla Kemalpaşa İcra Müdürlüğünün 2016/2353 Esas sayılı dosyasında yapılan takipte itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında önceye dayalı ticari ilişki olduğunu, ancak davacının davaya konu malları davalı müvekkilinin talebi siparişi olmadan şoförü çağrılarak müvekkili tarafından sipariş edildiği izlenimi uyandırılarak teslim edildiğini, müvekkili tarafından e-maille itiraz edilerek mallar ve faturanın iade edilmesine rağmen davacı tarafından kabul edilmemesi nedeniyle malların depoda beklediğini beyanla davanın reddini talep etmiştir.
MAHKEMECE :
Taraflar arasında önceye dayalı bir ticari ilişki olduğu tartışmasızdır. Burada uyuşmazlık konusu olan malların davalı tarafından sipariş edilip edilmediği,taraflar arasında 185.000 adet mal siparişi konusunda davalının onay ve kabulünün bulunup bulunmadığıdır. Bunun için taraflar arasındaki yazışmalar önemlidir. Davacı tarafından, davalının davacıya takibe konu mal üretimi ile ilgili yeni bir mal siparişi, teklifi dosyaya sunulmamıştır. Ancak buna rağmen davacı malı üretmiş ve davalıya teslim etmiştir. Faturaya da davalıya tebliği etmiştir. Sonraki aşama davalının malı kabul edip etmediğidir. Davalının yanında SGK lı çalışmayan bir elemana mal teslimi yapılmış ise de ; davalı 8 günlük süresi içersinde faturayı ve malları davacıya iade etmiş, buna ilişkin kargo belgelerini dosyaya ibraz etmiştir. Dolayısı ile davalı zaten mal siparişi vermediği gibi kendilerine teslim edilen malları da faturası ile birlikte davacıya iade etmiş, ancak davacı teslim almak istememiştir. Bu durum davalının gerçekte mal üretim ve teslim iradesinin bulunmadığının ispatı olup bu duruma göre davalının onay ve kabulü olmadan üretilen ve davalıya teslim edilen ve davalının da iade ettiği ancak davacının iade almak istememesinden dolayı davacının alacak talep etme hakkı bulunmadığından davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURU : Davacı istinaf dilekçesinde özetle ; mahkemece bilirkişi raporları arasındaki çelişki giderilmeden karar verildiğini, mahkemenin taraflar arasındaki sipariş ve teslim olgularının sürecine ilişkin tespitlerine itibar edilmediğini, davalının çalışanına teslim edilen malların 34 gün sonra iade etmeye çalıştığını, satış sözleşmesinin satıcının malların zilyetliğini devrettiği anda kurulduğunu, 34 gün sonra yapılan iadenin kabul edilemeyeceğini, davalının talebi dahi olmadığı ve müvekkilinin kötü niyeti bulunmadığı halde kötü niyet tazminatına hükmedilmesinin usülsüz olduğunu beyanla kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Dava fatura alacağına dayalı takipte itirazın iptali istemine ilişkindir.
Kemalpaşa İcra Müdürlüğünün 2016/2353 Esas sayılı dosyasında davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 7.011,80 TL alacak için ilamsız icra takibi yapıldığı, davalının süresinde borca itirazı üzerine takibin durduğu görülmüştür.
Dava İİK 67. maddede öngörülen bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmıştır.
Mahkemece SMMM bilirkişisi …dan alınan raporda taraf defterlerinin usülüne uygun tutulduğu, davalı defterlerinde dava konusu faturanın kayıtlı olmadığı, davalının BA bildiriminde bulunmadığı, 12/05/2016 tarihli faturanın aynı gün davalı çalışanına teslim edildiği, sevk irsaliyesinin davacı tarafından düzenlendiği, mal, satıcının iş yerinde teslim edilmiş ise bu hususun faturanın üzerine şerh edilmesi ve sevk irsaliyesinin alıcı tarafından düzenlenmesi gerektiği, davalı tarafından itiraza uğramayan ve itirazı uğrayan ticari ilişki de malın şöför tarafından teslim alındığı ve sevk irsaliyesinin davacı satıcı tarafından düzenlendiği, şiparişe ilişkin ayrı kayıtlar bulunmadığı, taraflar arasındaki ilişkinin bu şekilde süre geldiğinin kabul edilebileceği, taraflar malın iadesine ilişkin kargo belgelerinin dosyada bulunmadığı, 8 gün içinde maille itiraz edildiği, dava konusu faturada yer alan miktar 185.000 adet daha önce her defasında teslim edilen mal miktarı farklı olduğundan iş bu dava sebebi fatura adet sayısı da diğer mal alım adetlerinden farklı olduğundan geçmiş sipariş sayıları karşılaştırmalarından bir sonuç elde edilemediği görüşü bildirilmiştir.
Dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, ilk derece mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına; davacı tarafından, davalının davacıya takibe konu mal üretimi ile ilgili yeni bir mal siparişi,teklifi bulunmamasına rağmen davalıya özel üretim konusu malların gönderilmesine, davalı tarafından malların kabul edilmeyerek kargo ile gönderilmesine, e-mali yoluyla faturaya itiraz edilmesine, davalının mal sipariş ve satın alma iradesinin bulunmadığı hususunun kabulünün gerekmesine göre davacı vekilinin aşağıdaki husus dışında istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir.
Davacı vekilinin kötü niyet tazminatına hükmedilmesine yönelik istinaf istemlerinin incelenmesinde; İİK 67/2 maddesinde itirazın iptali davasında borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu, takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı diğer tarafın talebi üzerinde iki tarafın durumuna davanın ve hüküm olunan şeyin tahammülüne göre red veya hüküm olunan meblağın %20’sinden aşağı olmamak üzere uygun bir tazminata mahkum edileceği düzenlemesine yer verildiği, buna göre kötü niyet tazminatına hükmedilebilmesi için öncelikle davalının talebinin bulunması ayrıca davacının takipte haksız ve kötü niyetli olması gerektiği, eldeki dosyada davalının kötü niyet tazminat talebinde bulunmadığı anlaşılmakla istinaf istemleri bu yönden yerinde görüldüğünden yerel mahkeme kararının HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince kaldırılmasına karar verilmesi gerekmiş, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A-6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 27/11/2018 tarih, 2016/1451 Esas 2018/1371 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
1-Davacı vekilinin yatırmış olduğu 44,40 TL istinaf karar harcının (peşin harç) istek halinde kendisine ödenmesine,
2-Davacı vekilinin yatırdığı 121,30 TL istinaf kanun yolu başvuru harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davacı tarafın yapmış olduğu istinaf yargılama gideri 17,60 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından istinaf eden yararına istinaf vekalet ücreti verilmesine yer olmadığına,
İlk Derece Mahkemesi Yerine Kurulan Hüküm:
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar ve ilam harcı olan 35,90.-TL harcın peşin alınan 84,69.TL harçtan mahsubu ile bakiye artan harç olan 48,79.-TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde yatırana iadesine,
3-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı taraf kendini bir vekille temsil ettirdiğinden avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hesap edilen ve takdir olunan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Kullanılmayan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ve istek halinde yatırana iadesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 02/06/2022