Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/1145 E. 2022/917 K. 26.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2019/1145
KARAR NO : 2022/917
KARAR TARİHİ : 26/05/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KARŞIYAKA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/10/2018
NUMARASI : 2017/213 Esas 2018/433 Karar
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
BAM KARAR TARİHİ : 26/05/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 26/05/2022

Davalı vekili tarafından yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucu eksiklik bulunmadığı anlaşılmakla; inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi.

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin …’in sahibi olduğunu, davalıya belirli aralarla mal sattığını, aralarında cari hesap ilişkisi bulunduğunu, ödenmeyen 26.819,29-TL alacağın tahsili amacı ile, davalı aleyhine başlatılan Aliağa İcra Müdürlüğü’nün 2016/4611 sayıla icra takibinin, davalının itirazı üzerine durduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına, % 20 oranında icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili; taraflar arasında sözleşme bulunmadığını, sevk irsaliyelerinde adı geçen …, …, … isimli kişilerin müvekkilinin yanında çalışmadığını, bazı sevk irsaliyelerinde ise isim dahi bulunmadığını, cari hesap mutabakatı yapılmadığını, fatura ve mal tesliminin olmadığını, davacı taraftan aldığı ürün bedelini ödediğini, borcunun bulunmadığını, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece;……” Dosya içine alınan tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; gerçeğe ve hukuka uygun görülerek hükme esas alınan bilirkişi raporlarıyla da görüleceği üzere, davacının ticari defterlerinde kayıtlı olan fatura ve sevk irsaliyelerinde teslim işi ve imzalı bulunan faturadan dolayı teslim olayının ispatlandığı,faturaların toplam miktarının 48.820,39 olup, teslimi ispatlanamayan fatura toplamının 6.009,06-TL olup, bu miktarın toplam fautara miktarından düşülmesi halinde 41.811,33-TL olup iki adet toplam 21.000,00-TL lik çekle yapılan ödeme sonrasında davacı alacağının 2.081,33-TL kaldığı davacını bu miktarı davalıdan isteyebileceği, davalının 20.811,33-TL ‘ye yapmış olduğu itirazın iptali gerektiği, iptal edilen miktar üzerinden alacak likit olduğundan İİK.nun 67.maddesi uyarınca % 20 tazminat verilmesine” karar verilmiştir.
Mahkeme kararına karşı, davalı vekili istinaf kanun yoluna başvurarak, asıl alacaktan imza içermeyen faturaların düşürülmesi, teslimi ispatlanamayan faturalar ve 21.000 TL bedelli 2 adet çek tahsilatı da düşürülmesi ile müvekkilinin 979,00 TL bakiye borcu kalacağını ileri sürmüştür.
Dava; taraflar arasındaki satıma dayalı ticari ilişki kapsamında bakiye alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı taraf, davalı ile müvekkili arasındaki ticari ilişkiye dayalı düzenlenen fatura alacağının tahsili için başlatılan takipte itirazın iptali istemi ile dava açmış, davalı borcu bulunmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, açıklanan gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Davacı ve davalı ticari defterler ve kayıtları SMMM bilirkişisi marifeti ile incelenerek, davacı kayıtlarında, satış faturalarının davacı hesabına borç kaydedildiği, cari hesap dökümünde 38 adet fatura toplamı 47.819,29 TL bedelli olup, davacı defterinde kayıtlı olmayan 2 adet çek ile 21.000 TL ile ödemenin, fatura bedelledinden mahsubunun yapılmadığı, 6.009,06 TL bedelli faturanın tesliminin dayanağı olmadığından ispatlanamadığı, davacı kayıtlarında satış faturalarından dolayı davalının borçlu görülmediği, … hesabına borç olarak kaydedildiği, davalı kayıtlarında ise, davacı tarafın düzenlediği 11 adet 19.830,96TL. bedelli faturanın kayıtlı olmadığı, 8 adet 8.620,53TL.bedelli faturanın kasa hesabından peşin ödeme olarak kayıt edildiği, 19 adet 19.323,99TL.bedelli faturanın ise dönem sonu banka hesabı kullanılarak kapatıldığı, ödeme belgesi sunulmadığı, davalı defterlerinde kayıtlı olmayan faturalara ait irsaliyelerde davalı çalışanlarına göre tespitlerin yapılması gerekeceği bildirilmiştir.
Somut olayda uyuşmazlık, davacının dilekçesinde açıkladığı şekilde davalıdan bir alacağının bulunup bulunmadığı, davalının borcu bulunup bulunmadığı noktalarında toplanmaktadır.
Taraflar arasında ticari satıma dayalı ilişki olduğu hususunda ihtilaf bulunmamaktadır. Davacı taraf, mal alım-satıma dayalı ticari ilişki olduğunu, satılan mal bedellerinin tahsil edilemediğini ileri sürmekte, davalı taraf ise, satın aldığı emtianın bedelini ödediğini ve borcu bulunmadığını savunmaktadır.
Fatura tanzimi tek başına alacağın varlığını ispata yeterli olmadığından, davacı taraf, iddia ettiği alacağını ispat külfeti altında bulunmaktadır.
Davacının yevmiye defterinde, açık faturaların davalı adına borç kaydedilmediği, hesap bakiyesinin bulunmadığı bildirilmiştir. Dava dilekçesi ekinde bildirilen cari hesap ekstresinde ise, faturalar ile sevk irsaliyeleri birbirini tutmamaktadır. Yine, cari hesap ekstresinde, davalı tarafça verilen 28/06/2016 tarihli 6.000 TL.bedelli çek ve 31/08/2016 tarihli 15.000TL.bedelli çek ile yapılan ödemelerde cari hesaptan mahsup edilmiştir.
Davalı taraf, istinaf istemli dilekçesinde, teslimi ispatlanamayan faturalar ile, imzasız ve çalışanları tarafından imzalanmayan sevk irsaliyelerinin dayandığı faturaların, yine davacı kabulünde olan iki adet toplam bedeli 21.000 TL çek ödemesinin mahsubu ile borcunun 979TL olduğunu ileri sürmektedir.
İspat yükü üzerinde olan davacı tarafın ticari defter ve kayıtlarında, davalı tarafın borç kaydının bulunmadığı, davalı defterlerinde ise, 19 adet 19.323,99TL.tutarlı fatura ile, 8 adet 8.620,53 TL.tutarlı açık faturanın kayıtlı olduğu, toplam 27.944,52 TL.faturanın ödendiğine dair ödeme belgesinin bulunmadığı, dava konusu faturalardan davacıya ait cari hesap ekstresinde kayıtlı 28/06/2016 tarihli 6.000TL.bedelli çek ve 31/08/2016 tarihli 15.000TL. bedelli çek ile yapılan 21.000TL.nin ödeme olarak cari hesaptan mahsup edilmesi ile, 6.944,52 TL.davalının borcunun bulunduğu, davalı taraf takipten önce temerrüte düşürülmediğinden faiz talep edilemeyeceği sonucuna varılmıştır.
O halde, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nun 353/1-b-2 maddesi gereğince yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, davalı defterlerinde kayıtlı toplam fatura tutarından, davacının cari hesap ekstresinde kayıtlı 2 adet çek ile ödemenin mahsubuna, alacak faturaya dayalı ve likit olduğundan, hükmolunan asıl alacak üzerinden %20 icra inkar tazminat talebinin kabulüne, red edilen alacak nedeniyle, başlatılan takibin haksız ise de, kötü niyetli olduğu ispatlanamadığından ve şartları oluşmayan kötü niyet tazminat talebinin reddine karar verilerek, aşağıdaki şekilde yeniden hüküm oluşturulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A-6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca davalı vekilinin istinaf başvurularının KABULÜNE,
1-Davalı vekilinin yatırmış olduğu 399,81 TL istinaf karar harcının istek halinde kendisine ödenmesine,
2-Davalı vekilinin yatırdığı 121,30 TL istinaf kanun yolu başvuru harcının davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
3-Davalı tarafın yapmış olduğu istinaf yargılama gideri 39,38 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından istinaf eden yararına istinaf vekalet ücreti verilmesine yer olmadığına,
B-Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesinin 09/10/2018 tarihli, 2017/213 Esas 2018/433 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca yeniden esas hakkındaki kararla;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile;
1-Davalı/borçlunun Aliağa İcra Müdürlüğünün 2016/4611 esas sayılı icra takip dosyasına konu alacağın, 6.944,52 TL. Lik kısmına yaptığı itirazın iptali ile, bu miktar üzerinden %10,5 geçmemek üzere avans faizi uygulanmak sureti ile takibin devamına,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,
İtirazı iptal edilen 6.944,52-TL alacağın %20 si miktarındaki 1.388-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Kötü niyet tazminat talebinin şartları oluşmadığından reddine,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 474,38-TL karar harcının 319,36 TL’sı peşin, 138,61-TL sı da icra veznesine yatırılmış olan toplam 457,97TL.den mahsubu ile bakiye 16.41 TL karar harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına, belirlenen bakiye miktar 20,00 TL altında kaldığından Harçlar Kanunu’nun ilgili hükümleri uyarınca tahsili için müzekkere yazılmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından sarf edilen 319,36-TL peşin harc ve 138,61-TL icra veznesine yatırılan harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, davanın kabul edilen kısmı üzerinden AAÜT.göre hesaplanan ve asgari hadde yükseltilen 5.100- TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, davanın red edilen kısmı üzerinden AAÜT.göre hesaplanan ve asgari hadde yükseltilen 5.100- TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 31,40 TL başvurma harcı 9,20 TLvekalet harcı, 1.203,00TL müzekkere, tebligat, bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.243,60-TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre hesap edilen taktiren 940,03 TL yargılama giderinin 235,00TL.nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından yapılan 22,00-TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre hesap edilen taktiren 16,5-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davalı üzerinde bırakılmasına,
8-Yatırılan gider avansının varsa kullanılmayan kısmının, 6100 Sayılı Kanunun 333. Maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
9-Kararın tebliği, kesinleştirme, harç ve yargılama giderlerinin iadelerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 26/05/2022