Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/1138 E. 2022/1131 K. 23.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2019/1138
KARAR NO : 2022/1131
KARAR TARİHİ : 23/06/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 07/03/2019
NUMARASI : 2018/752 Esas 2019/194 Karar
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
BAM KARAR TARİHİ : 23/06/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 23/06/2022

Davalı vekili tarafından yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucu eksiklik bulunmadığı anlaşılmakla; inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; bilgisayar ve programları alım, satım, servis teknik destek faaliyeti yürüten müvekkili şirketin davalı tarafın üstlenmiş olduğu bir proje sebebiyle davacı şirketten teknik destek hususunda anlaştıklarını bu kapsamda davalı şirkete teknik malzeme ve hizmet verildiğini, karşılığında 05/12/2015 tarihli 579048 sıra nolu 1.196,59 TL tutarlı fatura ile 03/02/2016 tarihli 579475 sıra nolu 1.180,00 EUR tutarlı faturalar düzenlenerek davalıya teslim edildiğini, faturalarda belirtilen malların teslim edilmiş olduğuna ilişkin davalı tarafın imzasının bulunduğunu, fatura bedellerinin ödenmediğini beyanla alacağın tahsili için İzmir 26. İcra Müdürlüğü’nün 2017/4826 E. ve 2017/4829 E. dosyalarında başlattıkları takipte itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin yüklenicisi olduğu kurulacak sistemin tamamlanmasından sonra sistemin devreye alınma aşamasında davacının görevinin başlayacağını anılan işin 2018 yılında kısmen tamamlandığını davacının hizmeti vermesi gereken dönemin yeni gelmesine rağmen davacının hizmeti yapmadan fatura düzenlediğini, takibe konu yapılan faturaların davacıya iade edildiğini, ancak davacı tarafın faturaları iade almayarak geri gönderdiğini bu durumun davacının haksız kazanç elde etmeyi planladığının göstergesi olduğunu, davacının davasını takibini ve iddialarının kabul anlamına gelmemek üzere, müvekkili firmanın davacıdan bu hizmeti alamadığı için altyapısı tamamlanmış kısımların kontrolünün yapılabilmesi amacıyla 01/06/2018 tarihinde bir başka firma ile aynı konu ile ilgili sözleşme imzalandığını, tesisatın döşenmesinden sonra kontrol işlemlerinin yeni firma tarafından yapıldığını, davalının hizmeti verdiğini ispatlaması , hizmete yönelik servis kayıtlarını ve hakediş tutanaklarını sunması gerektiğini beyanla davanın reddi ile kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
MAHKEMECE :
Her iki icra takibindeki davaya konu faturaların taraf defterlerinde kayıtlı olduğu, İzmir 26. İcra müdürlüğünün 2017/4826 esas sayılı dosyasına konu faturaya ilişkin olarak davacının 2015 yılı sonunda davalıdan 579,62 TL alacaklı göründüğü, ancak davalı tarafından 31/08/2016 tarihinde davacı tarafa düzenlenen ve her iki taraf defterinde de kayıtlı 330,54 TL bedelli fatura miktarı düşüldüğünde davacının davalıdan 249,08 TL alacağının kaldığı, yine davaya konu İzmir 26. İcra Müdürlüğünün 2017/4829 esas sayılı dosyasına konu 1.180,00 Euro bedelli faturanında her iki taraf defterinde kayıtlı olduğu, dolayısıyla faturalara konu malların davacı tarafça davalıya teslim edildiğinin kabul edildiği, davalı tarafça her iki dosyaya konu fatura bedellerinin tamamının ödendiğine dair bir belge sunmadığı, bu itibarla; davacının İzmir 26. İcra müdürlüğünün 2017/4826 esas sayılı dosyasına konu faturaya ilişkin olarak davalıdan 249,08 TL bakiye alacak ve 32,03 TL işlemiş faiz talep edebileceği, İzmir 26. İcra Müdürlüğünün 2017/4829 esas sayılı dosyasına konu faturanında tamamını ve 123,08 Euro işlemiş faiz talep edebileceği kanaatine varılarak davanın kısmen kabulüne, alacak belirlenebilir olduğundan davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURU : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; taraflar arasında satım değil eser sözleşmesi bulunduğunu, mahkemenin keşif taleplerini reddinin yerinde olmadığını, davacı tarafça alacak hakkı doğmadan yerine getirmesi gereken hizmeti vermeden fatura düzenlediğini, eser sözleşmesine dayalı alacak davasını kanıtlamadığını, eser sözleşmelerinde imalatın sözleşmeye ve tekniğine uygun olarak yapılıp teslim edildiğini kanıtlamanın yükleniciye düştüğünü fatura düzenlenmesiyle imalatın yapıldığı ve teslim edildiğini kanıtlanamayacağını, davacının müvekkili tarafından yapılan alt yapısı tamamlanmış kısımların kontrölünü sağlamadığı için başka bir firma ile sözleşme yapıldığını, davacının hizmete ilişkin servis kayıtlarını hak ediş tutanaklarını sunması gerektiğini, müvekkilinin anlaştığı firmanını servis kayıtlarını sunduğu gibi davacının hizmeti yapmış ise servis kayıtlarını sunması gerektiğini, likit olmayan alacak için icra inkar tazminatına hükmedilmesinin de yerinde olmadığını beyanla kararın kaldırılmasını davanın reddi ile kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Dava fatura alacağına dayalı takipte itirazın iptali istemine ilişkindir.
İzmir 26. İcra Müdürlüğü’nün 2017/4826 Esas sayılı dosyasında; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine fatura alacağına istinaden 1.196,59 TL asıl alacak, 164,05 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 1.360,64 TL alacak için ilamsız icra takibi yapıldığı, ödeme emrinin borçlu şirkete 18/04/2017 tarihinde tebliği üzerine borçlu şirket vekilinince 25/04/2017 tarihinde asıl alacağa, işlemiş faize, tüm dosya ve ferilerine itiraz edilmesi üzerine takibin durdurulduğu görülmüştür.
İzmir 26. İcra Müdürlüğü’nün 2017/4829 Esas sayılı dosyasında davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine fatura alacağına istinaden 1.180,00 EUR asıl alacak 123,08 EUR işlemiş faiz olmak üzere toplam 1.303,08 EUR alacak için ilamsız icra takibi yapıldığı, ödeme emrinin borçlu şirkete 18/04/2017 tarihinde tebliği üzerine borçlu şirket vekilinince 25/04/2017 tarihinde asıl alacağa, işlemiş faize, tüm dosya ve ferilerine itiraz edilmesi üzerine takibin durdurulduğu görülmüştür.
Dava İİK madde 67’de düzenlenen bir yıllık yasal sürede açılmıştır.
Mahkemece SMMM bilirkişisinden tarafların defter ve belgeleri üzerinde yapılan inceleme sonucu aldırılan raporda özetle; taraf şirketlere ait ticari defterlerin sahibi lehine delil vasfına sahip olduğu, davacı şirket ticari defterlerinde takibe konu faturaların kayıt altına alındığı, icra takip tarihi itibariyle davacı şirket ticari defterlerinde davalı şirketin 4.058,12 TL borçlu olduğu, davalı şirket ticari defterlerinde; takibe konu faturaların kayıt altına alındığı, icra takip tarihi itibariyle davalı şirket ticari defterlerinde davacı şirketin 3.478,50 TL alacaklı olduğu, taraflara ait ticari defterlerdeki bakiye farklılığının davalı şirket tarafından 2 adet çek kaydının yapılmadığı ve 31/12/2015 tarihinde 192.420,36 TL banka havalesi açıklaması ile yaptığı kayıttan kaynaklandığı, davacı şirketin takip talebinde takip tarihine kadar İzmir 26. İcra Müdürlüğü 2017/4826 E. sayılı takip dosyası ile, 1.196,59 TL asıl alacak (05/12/2015 tarihli 579048 seri numaralı 1.196,59 TL tutarlı fatura), 164,05 TL işlemiş faiz isteminde bulunduğu, takip tarihinden itibaren asıl alacak için %9,75 Avans faizi oranında ve artan oranlarda faizi ile birlikte tahsili talebinde bulunduğu ve İzmir 26. İcra Müdürlüğü 2017/4829 E. sayılı takip dosyası ile, 1.180,00 EUR asıl alacak (03/02/2016 tarihli 579475 seri numaralı 1.180,00 EUR tutarlı fatura), 123,08 EUR işlemiş faiz isteminde bulunduğu, takip tarihinden itibaren asıl alacak için %9 Yasal faizi ile birlikte tahsili talebinde bulunduğu, davalı tacirin borcunun dava tarihi itibariyle yürürlükte olan 6102 sayılı TTK’nın 19/1. maddesi uyarınca ticari nitelik gösterdiği, bu davanın aynı Kanun’un 4/1. madde hükmü uyarınca nispi ticari dava olduğu, tacirler arası bu sözleşmenin aynı Kanun’un 3. maddesi uyarınca ticari iş niteliğinin de bulunduğu, dolayısıyla ticari işlerde 3095 sayılı Yasa’nın değişik 2/2. maddesi gereğince avans faiz oranı üzerinden faiz istenilebileceği, İzmir 26. İcra Müdürlüğü 2017/4826 E. sayılı takip dosyası yönünden, takibe konu konu alacağın 1 adet faturadan kaynaklı alacak olması dolayısıyla, faturaların davalı şirket ticari defterlerindeki kayıt tarihlerine 30 gün ilave edilerek ve 2015 yılında yapılan ödemeler ile 2016 yılında davalı şirket tarafından düzenlenmiş fatura bedeli 579048 nolu 1.196,59 TL tutarlı faturadan mahsup edilerek yapılan hesaplama sonucunda davacının 249,08 TL asıl alacak, 32,03 işlemiş faiz olmak üzere toplam 281,11 TL alacağı olduğu, İzmir 26. İcra Müdürlüğü 2017/4829 E. sayılı takip dosyası yönünden davacının takip dosyası ile %9 oranında yasal faiz isteminde bulunmuş olduğu sabit olup, davalı tacirin borcunun dava tarihi itibariyle yürürlükte olan 6102 sayılı TTK’nın 19/1. maddesi uyarınca ticari nitelik gösterdiği, bu davanın aynı Kanun’un 4/1. madde hükmü uyarınca nispi ticari dava olduğu, tacirler arası bu sözleşmenin aynı Kanun’un 3. maddesi uyarınca ticari iş niteliğinin de bulunduğu, dolayısıyla ticari işlerde 3095 sayılı Yasa’nın değişik 2/2. maddesi gereğince avans faiz oranı üzerinden faiz istenilebilecektir. Merkez Bankası “Bankalarca Euro üzerinden açılan döviz tevdiat hesaplarına uygulanacak Azami faiz oranlan” na göre faiz oranı %10,00 olduğu, taleple bağlılık ilkesi gereği, davacının 1.180 EUR asıl alacak 123,08 EUR işlemiş faiz olmak üzere toplam 1.303,08 EUR alacağının bulunduğu yönünde görüşlerini bildirmiştir.
Tüm dosya kapsamına mahkemenin yerinde görülen gerekçesine göre her iki icra takibindeki davaya konu faturaların taraf defterlerinde kayıtlı olduğu, İzmir 26. İcra müdürlüğünün 2017/4826 esas sayılı dosyasına konu faturaya ilişkin olarak davacının 2015 yılı sonunda davalıdan 579,62 TL alacaklı göründüğü, ancak davalı tarafından 31/08/2016 tarihinde davacı tarafa düzenlenen ve her iki taraf defterinde de kayıtlı 330,54 TL bedelli fatura miktarı düşüldüğünde davacının davalıdan 249,08 TL alacağının kaldığı, yine davaya konu İzmir 26. İcra Müdürlüğünün 2017/4829 esas sayılı dosyasına konu 1.180,00 Euro bedelli faturanında her iki taraf defterinde kayıtlı olduğu, dolayısıyla faturalara konu malların davacı tarafça davalıya teslim edildiğinin kabul edildiği, davalı tarafça her iki dosyaya konu fatura bedellerinin tamamının ödendiğine dair bir belge sunmadığı, bu itibarla; davacının İzmir 26. İcra müdürlüğünün 2017/4826 esas sayılı dosyasına konu faturaya ilişkin olarak davalıdan 249,08 TL bakiye alacak ve 32,03 TL işlemiş faiz talep edebileceği, İzmir 26. İcra Müdürlüğünün 2017/4829 esas sayılı dosyasına konu faturanında tamamını ve 123,08 Euro işlemiş faiz talep edebileceği kanaatine varılarak davanın kısmen kabulüne, alacak belirlenebilir olduğundan davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmiş olmasında yasaya uymayan bir yön yoktur.
Sonuç olarak, yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan, yerel mahkeme kararına karşı yerinde olmayan istinaf isteminin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilerek, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 07/03/2019 tarih 2018/752 Esas 2019/194 Karar sayılı kararına karşı davalı vekilinin istinaf başvuru sebeplerinin HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf kanun yoluna başvuran davalı taraftan alınması gereken 364,57 TL istinaf nispi karar harcından başlangıçta alınan 91,50 TL’nin mahsubu ile eksik yatırılan 273,07 TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davalı tarafından yapılan istinaf masrafının üzerinde bırakılmasına,
4-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
5-İstinaf yargılamasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ikmali ve gider avansı iadesi işlemlerinin yerel mahkemece yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinde HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda; HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince oy birliği ile kesin olmak üzere karar verildi. 23/06/2022