Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/1086 E. 2022/1045 K. 09.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2019/1086
KARAR NO : 2022/1045
KARAR TARİHİ : 09/06/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/04/2018
NUMARASI : 2016/1025 Esas, 2018/485 Karar
DAVANIN KONUSU : Alacak (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
BAM KARAR TARİHİ : 09/06/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 09/06/2022

Davacı vekili tarafından yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucu eksiklik bulunmadığı anlaşılmakla; inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, müvekkilinin yüklenici sıfatı ile davalı … Şti nin taşeron ilişkisi kapsamında aralarında sözleşmeler akdedildiğini, buna göre kontrol ve kabulü yapılan hak edişlerin ödeneceğinin kararlaştırılmasına rağmen devam eden cari ilişki kapsamında, sözleşme kapsamında hak edişlerine istinaden iki adet çek verildiğini, çeklerin avans çeki olduğunu, sözleşme konusu işlerin davalı … Şti tarafından tamamlanmadan çeklerin diğer davalıya temlik edildiğini belirterek, çeklerin bedelsiz olduğunun tespitine, çek bedellerinin tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Şti vekili, taraflar arasında akdedilen sözleşmenin avans ödemesi yapılacağı veya avans çeki verileceğinin düzenlenmediğini, alacaklarının hak ediş faturalarının tebliğinden sonra ödendiğini, davacı tarafın ileri tarihli düzenlediği çekler nedeniyle mali zorluk çektiğini ve söz konusu çeklerin nakit ihtiyacı için factoring şirketine vererek kırdırdığını ve davanın reddini savunmuştur.
Davalı … Factoring vekili, 18/04/2016 tarihli factoring sözleşmesi akdedildiğini, …belgesiz kambiyo kabul etmediklerini, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, ” Dava; alacak davasıdır. Taraf delilleri dosyada toplanmış, 17/03/2015 ve 08/05/2015, 23/12/2015 tarihli sözleşmeler ve 16/06/2016 tarihli sözleşmeler dosya içinde hazır edilmiştir. Talimatla davalı … Factoring ‘ in niza konusu 2016 yılı ticari defterleri üzerinde inceleme yapılmış, 2016 yılı ticari defterlerinin açılış tasdikleri ile yıl sonunda yaptırılması gereken kapanış tasdiklerinin yasal süresinde TTK hükümlerine göre usulüne uygun yaptırılmış olduğu ve davalı şirketin 2016 yılı ticari defterlerini TTK hükümlerine göre usulüne uygun tuttuğundan ticari defterlerin sahipleri lehine delil niteliğinde bulunduğu, davalı … Factoring A.Ş nin aldığı çekleri 28/06/2016 tarihinde 1674295 yevmiye numarası ile ticari defterlerinde kayıt altına aldığı, temlik edilen çeklerin tutarları ile fatura tutarlarının birbirleri ile örtüştüğü ve davalı … Factoring A.Ş nin araştırma yükümlülüğünü yerine getirdiği belirtilmiştir.
Mahkememizce davacı taraf defterleri üzerinde bilirkişi heyetince inceleme yapılmış , davacı tarafın yasal defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerine sahip olduğu, sahibi lehine delil olduğu, fatura bedellerinin çekin dışında ayrıca ödendiği ile ilgili kayda rastlanmadığı belirtilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde yapılan bilirkişi incelemeleri, dosya içindeki belgeler, sözleşmeler irdelendiğinde, 09/07/2017 tarihli talimat ile alınan raporda usulüne uygun factoring işlemi yapıldığının ve işlem ile çek ve dayanak faturalarının örtüştüğünün bildirildiğinin tespit edildiği, davalı şirket tarafından factoring işlemine konu edilen çekler ile tevsik eden belge mahiyetindeki faturaların davacı … ŞTİ ile diğer davalı limited şirketin kayıtlarında yer aldığı, davacının factoring işlemine dayanak faturalarla davalı factoring şirketin hamili olduğu dava konusu çeklerin ilgisiz olduğu yönündeki iddiasının ispat edilemediği ve işleme dayanak fatura tutarlarının dava konusu çekler ile ödenmiş olduğu , davalı şirketin sorumluluğunu gerektiren herhangi bir hususun bulunmadığı anlaşılmakla açılan davanın reddine, şartlar oluşmadığından kötüniyet tazminat talebinin reddine ve tedbirlerin kaldırılmasına dair, teminatın karar kesinleştiğinde iadesine ” karar verilmiştir.
Mahkeme kararına karşı, davacı vekili istinaf kanun yoluna başvurarak, dava konusu çeklerin davalı şirketin yapacağı işlere karşılık avans olarak verilmiş avans çekleri olduğu dava taraflarının ticari defter ve kayıtları ile sabit olduğunu, buna rağmen mahkeme tarafından bu hususun dikkate alınmadan eksik ve hatalı değerlendirmeler sonucu ulaşılan bilirkişi raporuna dayanarak verdiği hükmün hatalı olduğunu, davaya konu çekler ile davalı şirketin keşide edilen ve bedelsiz kalan diğer avans çeklerine ilişkin olarak ikame olunan davalar kapsamında tanzim olunan bilirkişi raporlarının da istinaf incelemesi kapsamında dikkate alınması gerektiğini ve bu nedenle yerel mahkeme kararının ortadan kaldırılması istinaf başvuru sebebi olarak ileri sürmüştür.

Dava, iki adet çekin bedelsiz olduğunun tespiti talebi ile açılan menfi tespit davasıdır.
Davacı çekleri avans çeki olarak verildiğini ileri sürmüştür. Avans çeki olduğunun ispat yükü davacı üzerindedir. Aynı değerde yazılı delille ispatı gerekir.
Yargılama sırasında, davacı ile davalı ticari defter ve bilirkişi incelemesi yapıldığında tüm tarafların ticari defterlerinde bulunan üç adet toplamı 157.066,90 TL bedelli faturanın aynı bedelli iki adet çekin kayıtlı olduğu faturaların karşılığı çek dışında ödeme yapıldığının tespit edilmediği, fatura bedelleri ile çek bedellerinin örtüştüğü bildirilmiştir.
Davacı taraf, bilirkişi heyet raporuna itiraz ederek, alacaklı olduğunun görülmesine rağmen çeklerin avans çeki olmadığı yönündeki raporların hatalı olduğunu bildirmiştir.
Davacı ile davalı … Şti arasında, çimento fabrikası yatırım paketi A projesi, demir donatı işleri, inşaat ve duvar işleri, beyaz hat yatırım projesi…..şeklinde sözleşmeler akdedildiğini, davacının yüklenici/işveren olduğu tarafların kabulündedir. Akdedilen sözleşmeye göre, çalışan işçilerin SGK yükümlülükleri davalı … Şti tarafından yerine getirilecektir. Ancak, SGK ödemelerinin davacı tarafça yapıldığı ve bunun cari kayıtlarda davalı … Şti borç olarak kaydedildiği de sabittir.
Yargılama sırasında, SMMM bilirkişi tarafından davalı … şti ile,davalı faktoring A.Ş.nin ticari defterlerinin incelendiği, dava konusu çeklerin davalı Faktoring AŞ.defterinde kayıtlı olduğu, üzerine düşen yükümlülüğü (faktoring sözleşmesi yapılması,alacak bildirim formu ve çek tevdi bordrosu…vs.) yerine getirdiği, çek tutarları ile karşılığı olan fatura tutarlarının birbiri ile örtüştüğü tespitleri yapılmıştır.
Davacı şirket ticari kayıtlarının (muavin )incelenmesinde; davalı … şti tarafından düzenlenen hakediş faturalarının kayıtlı olduğu, bu fatura tutarları ile, çek tutarlarının örtüştüğü, davacının halen davalı şirketten 1.189.129,33TL alacaklı olduğu bildirilmiştir.
Davalı şirket ticari kayıtlarının (muavin )incelenmesinde; davacı tarafa yapılan hizmet karşılığı düzenlenen 3 adet hakediş faturalarının toplam 157.066,00TL bedelli olup, …bank İzmir şubesi tarafından verilen 2 adet çek tutarı ile örtüştüğü, davalının halen davacı şirketten 1.188.818,11 TL alacaklı olduğu bildirilmiştir.
Sonuç olarak, dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillerle, usul ve yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle davacı ve davalıların ayrı ayrı incelenen ticari defter ve kayıtları ile hükme esas alınan bilirkişi raporlarında, davalı … tarafından düzenlenen hakediş faturalarının davacı kayıtlarında bulunmasına, fatura tutarları ile düzenlenen çek tutarlarının bedellerinin örtüşmesine, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına göre; kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davacı vekilinin yerinde bulunmayan istinaf kanun yolu başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 17/04/2018 tarih ve 2016/1025 Esas 2018/485 Karar sayılı kararına karşı davacının istinaf başvuru sebeplerinin HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf kanun yoluna başvuran davacı taraftan alınması gereken 80,70 TL istinaf harcından başlangıçta alınan 35,90 TL’nin mahsubu ile bakiye kalan 44,80 TL’nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan istinaf masrafının üzerinde bırakılmasına,
4-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
5-İstinaf yargılamasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Kararın dairemizce taraflara tebliğine,
Dair, dosya üzerinde HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda; HMK’nın 361/1. maddesi gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’a temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 09/06/2022