Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/1085 E. 2022/1126 K. 16.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2019/1085
KARAR NO : 2022/1126
KARAR TARİHİ : 16/06/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/12/2018
NUMARASI : 2017/1060 Esas 2018/1287 Karar
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
BAM KARAR TARİHİ : 16/06/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 16/06/2022

Davacı vekili tarafından yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucu eksiklik bulunmadığı anlaşılmakla; inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ; müvekkili bankanın Bornova Şubesi ile asıl borçlu davalı … arasında imzalanan Genel kredi sözleşmesini, davalı …’ın da müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını, borcun ödenmemesi nedeniyle hesabın kat edilerek ihtarnamenin gönderilmesine rağmen borcun ödenmemesi üzerine İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/620 D.İş sayılı dosyası ile ihtiyati haciz kararı alındığını ve İzmir 18. İcra Müdürlüğü’nün 2017/11006 Esas sayılı dosyasıyla icra takibine başlandığını beyanla davalı borçluların itirazlarının iptali ile takibin devamına davalıların %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı bankanın müvekkilin durumunu kötüleştirdiğini, müvekkilinin İzmir Bornova Şubesinde Ticari hesabının bulunduğunu, İzmir 18. İcra Müdürlüğünün 2017/11006 Esas sayılı dosyasına ilişkin alacaklarını pos cihazından çekilen tutarlarla tahsil ettiklerini, bankanın kredi alacağına teminat için pos cihazına bloke koyduğunu belirterek davanın reddi %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
MAHKEMECE :
Davacı banka ile davalı asıl borçlu şirket arasında yapılmış olan 02.12.2009 tarihli 100.000,00 tarihli ve 21.05.2015 tarihli Genel Kredi Ve Teminat Sözleşmesi imzalandığını, Davalı …’ın her iki sözleşmeye kefil olduğunu, toplam kefaletin 300.000,00 TL olduğu, borcun ödenmemesiyle hesabın kat edildiği, kat tarihinin 31.05.2017 ihtarnamenin 02.06.2017 ve tebliğ tarihinin de 07.06.2017 olduğu, her iki davalının temerrüt tarihinin 09.06.2017 olarak belirlendiği, davalı asıl borçlunun kullanmış olduğu kredilerin taksitli ticari kredi, spot kredi ve kredi kartı olduğu, çek tanzim bedellerinin de belirlendiği, 7 adet çekin 5 adetinin tanzim edildiği ve nakit alacağa dönüştüğü buna göre nakdi alacaklar toplamının asıl borçlu yönünden; 91.562,83 TL asıl alacak, 6.271,74 TL işlemiş faiz ve 313,59 TL BSMV ile 789,70 TL kredi kartı için işlemiş akdi faiz toplamı 98.937,86 TL olduğu, kefilin sorumluluğu yönünden; 91.562,83 TL asıl alacak, 5.732,19 TL işlemiş faiz, 286,61 TL %5 BSMV ve 789,70 TL kredi kartı için işlemiş akdi faiz toplamı 98.371,33 TL olduğu, bu alacaklardan davacı bankanın davalıya ait pos satış bedellerinden 10.490,69 TL yi takas ve mahsup ettiği, bu mahsup ile 2.700,00 TL gayri nakit çek bedelinin ve TBK m. 100 gereğince takip masrafı ve faizlerin düşürülmesiyle 91.589,21 TL nakit alacak ile asıl borçlu yönünden; 25 ,12 TL işlemiş faiz ve 1,26 TL BSMV, TBK m. 100/2 gereği kefilin sorumluluğunun da asıl borçlunun 91.589,21 TL asıl alacak, 25,12 TL işlemiş faiz ve 1,26 TL BSMV olduğu, aynı zamanda kredi kartından kaynaklı 25.933,13 TL alacağı %28,08 oranını geçmemek üzere ( 5464 sayılı Yasa m. 26/3 ), kalan 65.654,08 TL ye de %33,12 temerrüt faizi uygulanacağı
İSTİNAF BAŞVURU : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; bilirkişinin kredi kartı temerrüd faizinde oranı %28,08 olarak belirlemesinin yerinde olamadığını, faiz hesaplamasının iptalini ve taraflar arasında belirlenen oranın esas alınmasını, davacı bankanın takas ve mahsup yetkisi bulunduğu gerekçe edilerek bloke tutarı düşülerek yapılan hesaplamanın hatalı olduğunu, bilirkişi raporunda asıl alacağın takip talebinde belirtilen tutardan farklı olarak hesaplandığını beyanla davanın kabul edilmeyen kısmının kaldırılarak icra takibinde bildirilen takip çıkış tutarı üzerinden devamı yönünden hüküm kurulmasını talep etmektedir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Dava; Genel Kredi Sözleşmesine istinaden asıl borçlu ve kefil aleyhine başlatılan takipte itirazın iptali istemine ilişkindir.
İzmir 18. İcra Müdürlüğünün 2017/11006 Esas sayılı dosyası incelenmesiyle; Takip alacaklısı … Bankası AŞ takip borçluları … ve … hakkında İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/620 D. İş sayılı dosyasından alınan 86.319,60 TL ihtiyati haciz kararına istinaden 93.009,60 TL asıl alacak,6.120,25 TL işlemiş faiz 305,95 TL BSMV ,442,04 TL ihtarname masrafı olmak üzere toplam 99.877,84 TLalacak için ilamsız icra takibi yaptığı, borçlulara ödeme emrinin 18.08.2017 tarihinde tebliğ edildiği, borçluların 21.08.2017 tarihinde borca, faize ve ferilerine itirazı üzerine takibin durduğu görülmüştür.
Davanın İİK 67 maddede düzenlenen bir yıllık hak düşürücü sürede açıldığı anlaşılmıştır.
Bilirkişi … dan alınan 16.07.2018 tarihli bilirkişi raporunda; Davacı Banka ile Davalı … arasında 02.12.2009 tarihli 100.000,00 tarihli ve 21.05.2015 tarihli Genel Kredi Ve Teminat Sözleşmesi imzalandığını, Davalı … ın her iki sözleşmeye kefil olduğunu, toplam kefaletin 300.000,00 TL olduğu, sözleşmeler kapsamında asıl borçlu şirkete taksitli ticari kredi, ticari kredi kartı ve spot kredi kullandırıldığı ve ayrıca 4 adet çek yaprağı için toplam 5.400,00 TL ödeme yapıldığı, ayrıca gayri nakdi kredi riski oluşturan çek karneleri verildiği, 02.06.2017 tarihli ihtarname ile asıl borçlunun hesabının kat edildiği ve ihtar edildiği, 07.06.2017 tarihinde tebligat yapıldığı, İİK m. 68/b ve sözleşme m. 13 gereğince tebligatın geçerli olduğu, davalının 09.06.2017 tarihinde temerrüde düştüğü, ticari taksitli kredi için; akdi faiz oranına göre yapılan hesaplamada alacak hesabının 47.614,50 TL olduğu, buna göre asıl borçlu için 51.226,91 TL, kefil için ise 50.737,20 TL, spot kredi için; kat tarihindeki asıl alacağın 5.610,03 TL, asıl borçlu için 6.124,86 TL ve kefil için ise 6.048,06 TL olduğu, kredi kartı için; kart borçlarına işleyen akdi faizlerin asıl alacağa eklenmesi mümkün olmadığından (5464 sayılı Kanun m. 26/2), kat tarihi itibariyle ana para borcunun 25.921,25 TL ve 13.88 TL kat ücreti olmak üzere 25.935,13 TL olduğu, işlemiş akdi faizin 737,98 TL, gecikme faizinin 13.88 TL, BSMV nin 37.84 TL olduğu, 25.935,13 TL asıl alacağı temerrüt tarihine kadar akdi, temerrüt tarihinden itibaren temerrüt faizi işletmek gerektiği buna göre 25.935,13 TL ana para, 2.398,22 TL temerrüt faizi ve 120,16 TL BSMV olmak üzere 28.453,51 TL, çek tanzim bedellerinden de 5.280,00 TL ana tutar ve işlemiş faiz ile 5.833,17 TL olduğu, nakdi alacaklar toplamının asıl borçlu yönünden; 91.562,83 TL asıl alacak, 6.271,74 TL işlemiş faiz ve 313,59 TL BSMV ile 789,70 TL kredi kartı için işlemiş akdi faiz toplamı 98.937,86 TL olduğu, kefilin sorumluluğu yönünden; 91.562,83 TL asıl alacak,5.732,19 TL işlemiş faiz, 286,61 TL %5 BSMV ve 789,70 TL kredi kartı için işlemiş akdi faiz toplamı 98.371,33 TL olduğu, davacı bankanın 7 adet çek karşılığı depo edilmesini talep ettiği, ancak bunlardan 5 adetinin tanzim edildiği, buna göre 2 adet çek yaprağı bedeli 2.700,0 TL gayri nakit alacağının bulunduğu, 5 adet çek için ise hesaplama yapıldığı, davalı şirketin pos satış bedellerinden bloke edilen miktarın (4 adet hesapta) 10.490,69 TL olduğu, bankanın takas ve mahsup yetkisi kapsamında mahsup yapabileceği, bu hesap dikkate alındığında 10.490,69 TL den 2.700,00 TL çek bedeli bloke karşılığının mahsup edilmesiyle 7.790,69 TL TBK m. 100 gereğince takip masrafı ve faizlere mahsup edilmesiyle davalı asıl borçlunun borcunun 99.379,90 TL den 7.790,69 TL nin mahsup edilmesiyle, 91.589,21 TL nakdi alacağının bulunduğu, ancak bu alacağın 91.562,83 TL lik kısmının asıl alacak 26.38 TL lik kısmının ise faiz ve % 5 BSMV olduğu (25,12 TL işlemiş faiz ve 1,26 TL BSMV), TBK m. 100/2 gereği kefilin sorumluluğunun da asıl borçlunun 91.589,21 TL asıl alacak, 25,12 TL işlemiş faiz ve 1,26 TL BSMV olduğu belirtilmiştir.
Davacı Banka ile Davalı … arasında 02.12.2009 tarihli 100.000,00 TL bedelli ve 21.05.2015 tarihli 100.000,00 TL bedelli Genel Kredi Ve Teminat Sözleşmesi imzalanmıştır. Davalı … her iki sözleşmeyi müteselsil kefil sıfatı ile imzalamıştır. Davalı …’ın ek protokolle birlikte kefil olduğu miktar 300.00,00 TL’dir. Hesap kat ihtarı davalılara 07/06/2017 tarihinde tebliğ edilmiştir.
Dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, ilk derece mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına; gerekçeli, tarafların ve mahkemenin denetimine elverişli, oluşa ve dosya içeriğine uygun olarak düzenlenmiş olmakla Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporu uyarınca karar verilmiş bulunmasına göre asıl borçlu yönünden; 91.562,83 TL asıl alacak, 6.271,74 TL işlemiş faiz ve 313,59 TL BSMV ile 789,70 TL kredi kartı için işlemiş akdi faiz toplamı 98.937,86 TL olduğu, kefilin sorumluluğu yönünden; 91.562,83 TL asıl alacak, 5.732,19 TL işlemiş faiz, 286,61 TL %5 BSMV ve 789,70 TL kredi kartı için işlemiş akdi faiz toplamı 98.371,33 TL olduğu, bu alacaklardan davacı bankanın davalıya ait pos satış bedellerinden 10.490,69 TL yi takas ve mahsup ettiği, bu mahsup ile 2.700,00 TL gayri nakit çek bedelinin ve TBK m. 100 gereğince takip masrafı ve faizlerin düşürülmesiyle 91.589,21 TL nakit alacak ile asıl borçlu yönünden; 25 ,12 TL işlemiş faiz ve 1,26 TL BSMV, TBK m. 100/2 gereği kefilin sorumluluğunun da asıl borçlunun 91.589,21 TL asıl alacak, 25,12 TL işlemiş faiz ve 1,26 TL BSMV olduğu, aynı zamanda kredi kartından kaynaklı 25.933,13 TL alacağı %28,08 oranını geçmemek üzere ( 5464 sayılı Yasa m. 26/3 ), kalan 65.654,08 TL ye de %33,12 temerrüt faizi uygulanacağı, mahkemece verilen kararda bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla davacı vekilinin tüm istinaf itirazları yerinde görülmediğinden 6100 Sayılı HMK m. 353/1,b.1 maddesi uyarınca istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 06/12/2018 tarih 2017/1060 Esas 2018/1287 Karar sayılı kararına karşı davacı vekilinin istinaf başvuru sebeplerinin HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf kanun yoluna başvuran davacı taraftan alınması gereken 80,70 TL istinaf harcından başlangıçta alınan 44,40 TL’nin mahsubu ile bakiye kalan 36,30 TL’nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan istinaf masrafının üzerinde bırakılmasına,
4-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
5-İstinaf yargılamasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ikmali ve gider avansı iadesi işlemlerinin yerel mahkemece yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinde HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda; HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince oy birliği ile kesin olmak üzere karar verildi. 16/06/2022