Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/1083 E. 2021/904 K. 03.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2019/1083
KARAR NO : 2021/904
KARAR TARİHİ : 03/06/2021
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/01/2019
NUMARASI : 2017/59 Esas 2019/13 Karar
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 03/06/2021
KARAR YAZIM
TARİHİ : 25/06/2021

İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 10/01/2019 tarih, 2017/59 Esas 2019/13 Karar sayılı karara karşı istinaf yoluna başvurulduğu anlaşılmış olmakla istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilen dosya HMK’nın 353. maddesi uyarınca incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili iddia ve taleplerinde özetle;taraflar arasında 04/11/2016 tarihinde 170 adet “hasır örme tekli sabit armatür’ün KDV dahil toplam 19.358-USD karşılığında müvekkili şirket tarafından davalı şirketten satın alınmasına ilişkin anlaşmaya varıldığını, müvekkili şirket tarafından taraflar arasındaki ticari alım satım anlaşmasına ilişkin ….. Şubesi’ne ait 6988339 numaralı 25/01/2017 keşide tarihli 20.000-TL bedelli,6988340 numaralı 15/02/2017 keşide tarihli 25.000-TL bedelli iki adet çekin davalıtarafa verildiğini, davalı taraf anlaşma sağlandıktan sonra, 13/12/2016 tarihinde müvekkili şirkete bahsi geçen ürünlerin bedeli olarak 6.500-USD daha fazla maliyet çıktığını ve bu bedelin müvekkili tarafından ödenmesi gerektiğinin bildirildiğini, bunun üzerine müvekkili tarafından İzmir ….. Noterliğinin 14.12.2016 tarih ve 12833 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile davalı tarafça anlaşma bedeline ilave olarak istenilen 6.500-USD’nin ödenmesinin şirket tarafından uygun görülmediği, bu nedenle daha önce sunulan teklifin iptali ile davalı tarafa anlaşma çerçevesinde verilen iki adet çekin iadesinin talep edildiğini, davalı tarafın müvekkili tarafından gönderilen ihtarnameye cevap veriğini,verilen cevapta, anlaşılan satış bedeline ilave olarak talep edilen 6.500-USD’nin ürünlerin yurtdışından havayolu kargosu ile gelmesinden kaynaklandığı, satın alınan ürünlerin 13/12/2016 tarihinde müvekkili firmaya yönlendirildiği halde malların teslim alınmadığını, dolayısıyla çeklerin iade edilemeyeceği hususlarının bildirildiğini, müvekkilinin davalı şirketten ithal edilecek malların havayolu kargosu ile ülkeye getirilmesi yönünde bir talepte bulunulmadığını, müvekkilinin yapılan anlaşmanın şartlarını tek taraflı olarak yerine getirmiş olup, davalı yanın ise müvekkiline maliyet çıkartarak sözleşmedeki edimlerini yerine getirmekten kaçınmak istediğini, davalının müvekkiline verilen teklifte belirtilen toplam bedele yalnızca ampul ve montaj ücretinin dahil olmadığının açıkça belirtildiğini ve müvekkiline verilen teklifte öngörülen süre içerisinde malların teslim edilmediğini belirterek;davanın kabulü ile müvekkilinin davalıya verdiği dava konusu iki adet çekten dolayı borçlu olmadığının tespitine, müvekkili tarafından davaya konu olan çekler dava sonuçlanıncaya kadar ödenmek zorunda kalınır ise bu kez davaya istirdat davası olarak devam olunmasına, ödenen bedelin ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline,karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili savunmalarında özetle; taraflar arasındaki anlaşma gereği anlaşmaya varılan ürün bedelinin %50 sinin sipariş sırasında peşin, bedelin kalan %50 sinin ise ürün tesliminde olacağının da gayet net ve açık olduğunu, davacı ile müvekkili firmanın anılan sözleşme gereği ürün bedelinin %50 sini sipariş sırasında peşin olarak belirtilmesine rağmen 22/11/2016 tarihinde peşinat yerine geçmek üzere ….. Şubesi’ne ait 6988339 numaralı 25/01/2017 keşide tarihli 20.000-TL bedelli ve 6988340 seri numaralı 15/02/2017 keşide tarihli 25.000-TL bedelli çeklerin müvekkili firmaya teslim edildiğini, sözleşmede %50 peşinatın sipariş sırasında kararlaştırılmasına rağmen yaklaşık iki buçuk ay sonrasına çek verildiğini, müvekkili firmanın ise ürünlerin imalatı için yurtdışı firması ile anlaşmaya vardığından ve ürünlerin davacı firma için özel üretim de olduğu için artık anlaşmadan dönemediğini ve ileriki vadeye verilen çekleri peşinat yerine kabul etmek zorunda kaldığını, davacının hava taşımacılığından kaynaklanan 6.500-USD taşıma bedelinden dolayı sözleşmeyi iptal etmesinin doğru olmadığını, davacı ile yapılan anlaşma gereği ürünlerin peşinatın tesliminden itibaren navlun süresi hariç olmak üzere (deniz taşıması ile geçecek süre hariç) 30 iş gününde teslimi konusunda anlaşıldığını, davacı tarafın ürünlerin acil getirtilmesi konusunda ısrar etmesi üzerine müvekkilinin “ürünler hazır ancak bundan daha acili havayolu kargosu ile mümkün olur, bu ise ek maliyete neden olur, kabul ediyorsanız taşıma işini havayolu kargosuna çevirelim” teklifinde bulunduğunu, davacının kabul ettiğini, davacı yanın teklifte öngörülen süre içerisinde malların teslim edilmediği iddiasının gerçek dışı olduğunu belirterek; davanın reddine, karar verilmesini talep etmiştir.
MAHKEMECE:
Davacının malların teslim alınması hususunda temerrüde düştüğü, nakliye ile ilgili konunun sözleşmenin tali şartı olup ayrı bir yargılamayı gerektirdiği için sözleşmeyi ortadan kaldıracak kuvvette olmadığının tespit edildiği yönündeki 06.11.2018 tarihli denetime elverişli bilirkişi raporu doğrultusunda,davalının, taraflar arasındaki sözleşmeye ek olarak talep ettiği hava yolu ile ulaşımdan kaynaklı 6.500 USD için düzenlemiş olduğu herhangi bir fatura olmamakla birlikte söz konusu bedel ödenmeksizin sözleşmeye konu malları teslim etmek üzere 13.12.2016 tarihinde ……. Taşımasını yönlendirmek sureti ile davacı iş yeri adresine gönderdiği, davacının sözleşme konusu malları teslim almaması nedeniyle bu malları kendi işyerine getirerek depoladığı ve teslime hazır halde tuttuğu, İzmir 2 Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/176 D. İş dosya kapsamı ile tüm dava dosyası kapsamından anlaşılmakla davacının malı teslim almakta temerrüte düştüğünün kabulü gerektiği,temerrüte düşen davacının açmış olduğu menfi tespit/ ödeme nedeniyle istirdata dönen davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili 11.03.2019 havale tarihli istinaf dilekçesinde özetle;
-Taraflar arasında 04/11/2016 tarihinde 170 adet “hasır örme tekli sabit armatür’ün KDV dahil toplam 19.358-USD karşılığında müvekkili şirket tarafından davalı şirketten satın alınmasına ilişkin anlaşmaya varıldığını, müvekkili şirket tarafından taraflar arasındaki ticari alım satım anlaşmasına ilişkin ….. Şubesi’ne ait 6988339 numaralı 25/01/2017 keşide tarihli 20.000-TL bedelli,6988340 numaralı 15/02/2017 keşide tarihli 25.000-TL bedelli iki adet çekin davalıtarafa verildiğini,
-Davalı taraf anlaşma sağlandıktan sonra, 13/12/2016 tarihinde müvekkili şirkete bahsi geçen ürünlerin bedeli olarak 6.500-USD daha fazla maliyet çıktığını ve bu bedelin müvekkili tarafından ödenmesi gerektiğinin bildirildiğini,bunun üzerine müvekkili tarafından İzmir ….. Noterliğinin 14.12.2016 tarih ve 12833 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile davalı tarafça anlaşma bedeline ilave olarak istenilen 6.500-USD’nin ödenmesinin şirket tarafından uygun görülmediği, bu nedenle daha önce sunulan teklifin iptali ile davalı tarafa anlaşma çerçevesinde verilen iki adet çekin iadesinin talep edildiğini,
-Davalı tarafın müvekkili tarafından gönderilen ihtarnameye cevap veriğini,verilen cevapta, anlaşılan satış bedeline ilave olarak talep edilen 6.500-USD’nin ürünlerin yurtdışından havayolu kargosu ile gelmesinden kaynaklandığı, satın alınan ürünlerin 13/12/2016 tarihinde müvekkili firmaya yönlendirildiği halde malların teslim alınmadığını, dolayısıyla çeklerin iade edilemeyeceği hususlarının bildirildiğini,
-Müvekkilinin davalı şirketten ithal edilecek malların havayolu kargosu ile ülkeye getirilmesi yönünde bir talepte bulunulmadığını, müvekkilinin yapılan anlaşmanın şartlarını tek taraflı olarak yerine getirmiş olup, davalı yanın ise müvekkiline maliyet çıkartarak sözleşmedeki edimlerini yerine getirmekten kaçınmak istediğini,
-Davalının müvekkiline verilen teklifte belirtilen toplam bedele yalnızca ampul ve montaj ücretinin dahil olmadığının açıkça belirtildiğini ve müvekkiline verilen teklifte öngörülen süre içerisinde malların teslim edilmediğini,davalı yanca tüm bu işlemler sırasında ortaya çıkacak maliyet hesapları yapılarak müvekkilimize teklifte bulunulmuş olup, şimdi ise müvekkilinin ortaya çıkan fazla maliyet bedeline katlanmasını beklemenin iyi niyet kuralları ile bağdaşmadığını,
– Uyuşmazlık konusunun satıcı yanca tek taraflı olarak 6.500 USD daha fazla maliyet çıkarılması sonucu müvekkilinin sözleşmeden dönme hakkının kullanılmasına ilişkin olduğunu,
– Taraflar arasındaki çekişmenin anlaşmaya aykırı bir şekilde tek taraflı olarak satıcı tarafından bedel arttırılmasına ilişkin olup, bilirkişi tarafından alınan raporda bu hususlara değinilmediğini,dolayısı ile ilk derece mahkemesince eksik inceleme ve değerlendirmeler içeren bilirkişi raporuna itibar edilerek davanın reddine ilişkin verilen kararın hukuka açıkça aykırı olduğunu,
-Bu nedenlerle, istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili istinafa cevaplarında özetle; hukuki dayanaktan yoksun olan davacının istinaf dilekçesinin reddi ile mahkeme kararının onanmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava,sözleşmenin feshi ve menfi tespite ilişkindir.
HMK’nun 355. Maddesi gereğince istinaf incelemesi istinafa başvuran vekilinin dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine ilişkin hususlarda re’sen gözetilerek yapılmıştır.
Mahkemenin de kabulünde olduğu üzere,taraflar arasında 170 adet hasır örme tekli sabit armatür alım satım hususunda sözleşme akdedildiği ve bunun bedelinin KDV dahil 19.358 USD olduğu hususunda bir uyuşmazlık yoktur.
Taraflar arasındaki ihtarname ve cevabi ihtarnamelerden anlaşıldığı üzere, davalı, taraflar arasındaki sözleşme gereğince söz konusu malları temin etmiş ve teslim etmek üzere davacı işyerine göndermiştir. Davacı, söz konusu malları teslim almaktan kaçınmıştır. Davacı söz konusu malları teslim almaktan kaçındığını kabulle, gerekçe olarak davacının 6.500,00 USD ek hava yolu ile yapılan nakliye bedelini talep etmesini göstermiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın,davacının sözleşmede belirlenen bedele ek olarak 6.500,00USD talep etmesi nedeniyle, davacının sözleşmeyi fesih ile malları teslim almaktan kaçınıp kaçınamayacağı, bu sebeple ödeme amacıyla vermiş olduğu çeklerden dolayı yapmış olduğu ödemenin istirdadını talep edip edemeyeceği noktasında toplanmaktadır.
Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda belirtildiği üzere,tarafların ticari defter ve kayıtlarının birebir uyumlu olduğu,dava konusu malların özel üretim olduğu anlaşılmaktadır. Davacının özel üretim olan malların teslim alınması hususunda temerrüde düştüğü, nakliye bedeli ile ilgili konunun sözleşmenin tali şartı olup ayrıca yargılamayı gerektirdiği, sözleşmenin tamamen feshi için haklı sebep teşkil etmediği ortadadır.
Davalının, taraflar arasındaki sözleşmeye ek olarak talep ettiği hava yolu ile ulaşımdan kaynaklı 6.500 USD için düzenlemiş olduğu herhangi bir fatura olmamakla birlikte, söz konusu bedel davacı tarafça ödenmeden; sözleşmeye konu malları teslim etmek üzere 13.12.2016 tarihinde ……. Taşımasını yönlendirmek sureti ile davacı iş yeri adresine gönderdiği, davacının sözleşme konusu malları teslim almaması nedeniyle, davalının, bu malları kendi işyerine getirerek depoladığı ve teslime hazır halde tuttuğu, İzmir 2 Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/176 D. İş dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Bu durumda, davacının malı teslim almakta temerrüte düştüğü, Mahkemece, bu gerekçelerle, temerrüde düşen davacının açmış olduğu menfi tespit ve ödeme nedeniyle istirdata dönen davanın reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık görülmemiştir.
Bu nedenlerle,davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının istinaf talebinin HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına istinaf vekalet ücreti verilmesine yer olmadığına,
3-İstinaf kanun yoluna başvuran davacı taraftan alınması gereken 59,30-TL istinaf harcından yatırılan 44,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 14,90- TL’nin davacıdan alınarak Hazineye irad kaydına, ancak bu bedel Harçlar tarifesi yönetmeliği gereğince 20,00 TL altında bulunduğundan harç tahsil müzekkeresi yazılmasına yer olmadığına,
4-İstinaf yoluna başvuran davacı tarafın yapmış olduğu masrafların üzerinde bırakılmasına,
5-Kullanılmayan istinaf gider avansının karar kesinleştiğinde ve istek halinde HMK’nun 333. Maddesi gereğince yatıran tarafa İADESİNE,
Dair, dosya üzerinde HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 361/1. maddesi gereğince oy birliği ile kesin olmak üzere karar verildi. 03/06/2021