Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/1077 E. 2022/928 K. 26.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2019/1077
KARAR NO : 2022/928
KARAR TARİHİ : 26/05/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/02/2019
NUMARASI : 2018/1308 Esas 2019/130 Karar
DAVANIN KONUSU : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
BAM KARAR TARİHİ : 26/05/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 26/05/2022

Davacı vekili tarafından yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucu eksiklik bulunmadığı anlaşılmakla; inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili; müvekkilinin davalı tarafından doblo aracı 26.000 TL almak üzere anlaştıklarını, noter satış belgesi için muhtıra yazıldığını, sehven banka yolu ile 35.000 TL gönderdiğini, fazla ödenen (sebepsiz zenginleşme nedeni olan) 9.900 TL bedelin iadesini ,yasal faizi ile birlikte talep ettiği görülmüştür.
Davalı vekili; davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece; ….” Somut olayda, taraflar arasında resmi şekilde yapılan araç satım sözleşmesinde her ne kadar satış bedeli 26.000.00-TL olarak kararlaştırılmış ise de davacı tarafından davalıya resmi satış sözleşmesine konu … plakalı aracın satım bedeli 35.900.00-TL açıklamalı olarak banka yoluyla ödenmiştir. Bu haliyle davacının yazılı banka dekontundaki açıklamalı beyanı nazara alındığında satış bedelinin 35.900.00 TL olarak kararlaştırıldığı ve bu haliyle davalının sebepsiz zenginleşmeye konu iade yükümlülüğünün bulunmadığı anlaşıldığından, davacının iş bu davayı açmakta haklı olmadığı sonuç ve kanaatine varılarak davanın reddine dair aşağıdaki hükmün tesisi uygun görülmüş, eldeki dava sebebiyle taraflarca yapılan yargılama giderleri davacı üzerinde bırakılmış ve davalı lehine maktu vekalet ücreti takdir olunmuştur.” açıklaması ile davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkeme kararına karşı, davacı vekili istinaf kanun yoluna başvurarak, aracı teslim aldıktan sonra sehven gönderildiğini fark ettiğini, davalının oyaladığını, sehven miktarı yanlış gönderilen paraya göre davalının 9,900,00 TL sebepsiz zenginleştiği ve bu bedeli müvekkile iade etmekle yükümlü olduğunun açık olduğunu, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirmeye dayalı yerel mahkeme kararının kaldırılmasını ileri sürmüştür.
Dava; araç satış sözleşmesi nedeni ile sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak istemine ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Uyuşmazlık, dava konusu aracın satış bedeli ile ilgilidir. Davalı taraf, aracı 35.900,00 TL bedelle sattığını iddia etmekte ise de; davacı aracın 26.000,00 TL ye satıldığını savunarak, davalının beyanını kabul etmemektedir. İzmir 34. Noterliğinde düzenlenen 18/10/2018 tarihli araç satış sözleşmesinde, aracın satış bedeli 26.000,00 TL olarak gösterilmiştir. Resmi satış senedi hükmünde olan noterlik belgesindeki miktarın aksini savunan davalı bu hususu ispatla yükümlüdür. Davalıya ait banka hesabına, satış işlemi tarihinde 35.900,00 TL gönderilmiş olması, davalıyı bu ispat yükünden kurtaramaz. (Yargıtay 13. HD 2015/13784 Esas, 2017/128 Karar)
Dosyaya mübrez satış sözleşmesinde davaya konu aracın satış fiyatının açık artırma ücreti olarak 25.000,00 TL+KDV olarak, araç satış sözleşmesinde de satış bedelinin 26.000,00 TL olarak belirtildiği görülmüştür.
Dosya kapsamına ve toplanan delillere göre, araç satıcısı/davalının aracın 35.900,00 TL bedelle satışının yapıldığını savunmasına, ispat yükün davalı üzerinde olmasına, davalı delillerinin toplanarak aracın hangi bedeli ile satıldığının araştırılarak sonuca varılması gerekmesine göre, noter satış senedinde belirtilen miktar değerlendirilmeksizin, banka havalesi ile gönderilen bedele göre, hüküm kurularak, davanın reddine karar verilmesi yerinde olmamıştır.
O halde, yukarıda yapılan açıklamalara göre, delillerin toplanarak sonuca varılması için yargılamaya devam edilmesi gerektiğinden, davacı vekilinin istinaf talebinin kabulüne, HMK nun 353/1-a-6 maddesi gereğince yerel mahkeme kararının kaldırılarak, dosyanın mahkemesine iadesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun esasa ilişkin sebepler incelenmeksizin KABULÜNE,
2-İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 21/02/2019 tarih ve 2018/1308 Esas 2019/130 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından, davacı yararına istinaf vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
4-İstinaf yoluna başvuran davacıdan alınan 44,40 TL istinaf maktu karar harcının istek halinde İADESİNE,
5-İstinaf yoluna başvuran davacıdan alınan 121,30 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine,
6-İstinaf yargılama giderlerinin esas kararla birlikte ilk derece mahkemesince değerlendirilmesine,
7-Gerekçede belirtilen eksikliklerin giderilmesi için dosyanın mahkemesine iadesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde HMK 353/1-a-6 maddesi gereğince oybirliğiyle kesin olarak karar verildi. 26/05/2022