Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/1052 E. 2022/1039 K. 09.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2019/1052
KARAR NO : 2022/1039
KARAR TARİHİ: 09/06/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KARŞIYAKA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/03/2019
NUMARASI : 2017/685 Esas, 2019/113 Karar
DAVANIN KONUSU : Kayıt Kabul
BAM KARAR TARİHİ : 09/06/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 09/06/2022

Davacı vekili tarafından yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucu eksiklik bulunmadığı anlaşılmakla; inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkili kurumun …. sigorta sicil ve …. kimlik nolu …’ın 29/07/2013 tarihinde geçirmiş olduğu iş kazası sonucu meslekte kazanma gücünü %15.2 oranında kaybettiğini, bu sebeple müvekkili kurum tarafından sigortalıya 41.769.57.TL peşin sermaye değerli gelir bağlandığını, çalışamadığı günler için 8.055.60.TL geçici iş göremezlik ödeneği tediye edildiğini ayrıca 97,20.TL tedavi gideri harcandığını bu nedenle müvekkili kurumun uğramış olduğu toplam zararın 49.922.37.TL’ye baliğ olduğunu, olayın 5510 Sayılı Yasanın 13.maddesi gereğince iş kazası olduğunu, dava konusu iş kazası sebebiyle 13/03/2017 tarih 104663/12/İR/12 sayı ile inceleme raporu tanzim edildiğini, bu raporda da olayın iş kazası olduğunun belirtildiğini ve bu raporda davalı işveren, iş sağlığı ve güvenliği mevzuatı yükümlülüklerini yerine getirmediği için %75 kusurlu olduğunun tespit edildiğini, beyanla müvekkil kurumun zararının toplam 49.922,37 TL’nin %75 işverinin kusuru nispetinde 37.441,00.TL’sinin gelir onay sarf ve ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece; ”…Taraflar delil ve belgelerini ibraz etmişler, ek sıra cetveli sunulmuş, iş güvenliği uzmanı Arıkel-aktüerya uzmanı … imzalı 04/09/2018 havale tarihli bilirkişiler kök raporu ve 11/12/2018 havale tarihli bilirkişiler ek raporu alınmıştır.
Dava, İİK’nun 235.madde hükmüne göre açılmış, rücu tazminatının iflas masasına kayıt kabul istemine ilişkindir.
Uyuşmazlık ve çözülmesi gereken sorun, …’ya kayıtlı işçinin uğradığı iş kazası sonucu ödenen tazminatın kusur durumuna ve olayın özelliklerine göre usule ve kanuna uygun olup olmadığı, onay tarihi itibariyle rücuan alacak tutarının ve iflas tarihine kadar faiz tutarının ne kadar olduğu noktalarındadır.
Tüm dosya içeriği ve delillerin, özellikle bilirkişiler kök raporu ve ek raporunun değerlendirilmesi sonucunda,
29/07/2013 tarihinde “AOSB … Sok. No:.-… …/İzmir” adresinde kurulu davalı … A.Ş.ne ait işyerinde meydana gelen ve işyeri işçilerinden davacı kurumun sigortalısı …’ın maluliyeti ile sonuçlanan kazanın meydana gelmesinde iş güvenliği usullerine aykırı davranarak kendi can güvenliğine yeterince özen göstermediği için %40 oranında kusurlu olduğu, davalı şirketin ise işyerinde güvenli iş ekipmanı kullanılmasını sağlama yükümlülüğünü yerine getirmemesi, kontrol, denetim ve gözetim yükümlülüğünü yerine getirmemesi sebebiyle %60 oranında kusurlu olduğu;
Bu bağlamda, davacı kurumun zararının ancak %60 kusur oranına isabet eden kısmını talep edebileceği, ilk sıra peşin sermaye değerinin 41.769,57 TL, geçici iş göremezlik ödeneği zararının 7.384,57 TL, tedavi giderinin 97,20 TL olduğu, %60 kusur oranına tekabül eden tutarların ise sırasıyla 25.061,74 TL; 4.430,74 TL; 58,32 TL olduğu, bu tutarların onay tarihi 28/09/2016 dan iflas tarihi 05/07/2017 tarihine kadar işlemiş faiz tutarlarının sırasıyla 1.730,29 TL, 1.433,36 TL, 19,10 TL olduğu, böylece iflas tarihi itibariyle davacının davalıdan toplam 32.733,55 TL alacağının bulunduğu ve iflas masasına kaydının gerektiği, fazlaya ilişkin istemin ise yersiz olduğu kanaatine varılarak, davanın kısmen kabulüne, fazlaya ilişkin istemin reddine…” karar verilmiştir.
Mahkeme kararına karşı, davacı … istinaf kanun yoluna başvurarak, ilgili mevzuat gereğince, yerel mahkeme kararının bozulmasını istinaf başvuru sebebi olarak ileri sürmüştür.
Dava, davalı …AŞ. Bünyesinde hizmet alım akdine dayalı olarak çalışan ve iş kazasında zarar gören dava dışı işçiye ödenen iş göremezlik ödeneği ve tedavi bedelinden ibaret alacağın, tediye tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte rücuen tahsili istemine ilişkindir.
Davacı, dava dışı sigortalı işçinin iş kazasında meslekte kazanma gücünü %15,2 oranında kaybederek tedavi gideri ve ödenek harcandığını, kurumun 49.922,37-TL zararından, davalı işveren şirketinden %75 kusuru oranında 37.441,00-TL ‘sinin yasal faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.
Mahkemesi’nin 2017/545-393 Esas Karar sayılı ilamı ile, davalı şirketin 05/07/2017 ‘de iflas ettiği, eldeki davanın iflastan sonra 09/11/2017 ‘de açıldığından Asliye Ticaret Mahkemesi’nin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.
Yargılama sırasında iş güvenliği uzmanı ve aktüerya uzmanı bilirkişi heyetinden alınan raporda, davalının %60 kusurlu olmasına göre toplam 32.733,55-TL davacı kurumun alacağının olduğu bildirilmesine, 19/06/2018 tarihli ek icra sıra cetvelinde, davacı alacağının 22.sırada ve nizam olarak gösterilmesine göre, mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararına karşı istinaf kanun yoluna başvuran davacı idare tarafından dosyaya sunulan istinaf dilekçesi gerekçesiz ise de, süresi içerisinde verilmiş ve geçerli olan istinaf kanun yoluna başvuru dilekçesidir. Bu dilekçede her ne kadar istinafa konu edilen sebep ve gerekçeler belirtilmemiş ise de geçerli bir istinaf yoluna başvuru dilekçesi olduğundan kamu düzenine ilişkin şartlar incelenmiş olmakla, HMK’nın 355.maddesi gereğince kamu düzenine aykırı herhangi bir durum bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddi gerekmiştir.
Sonuç olarak, yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan, yerel mahkeme kararına karşı yerinde olmayan istinaf isteminin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilerek, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesinin 06/03/2019 tarih ve 2017/685 Esas 2019/113 Karar sayılı kararına karşı davacının istinaf başvuru sebeplerinin HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf kanun yoluna başvuran davacı taraf, harçtan muaf olduğundan, harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan istinaf masrafının üzerinde bırakılmasına,
4-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
5-İstinaf yargılamasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ikmali ve gider avansı iadesi işlemlerinin yerel mahkemece yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinde HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda; HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince oy birliği ile kesin olmak üzere karar verildi. 09/06/2022