Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/1008 E. 2022/912 K. 25.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2019/1008
KARAR NO : 2022/912
KARAR TARİHİ : 25/05/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/07/2018
NUMARASI : 2015/681 Esas 2018/864 Karar
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
BAM KARAR TARİHİ : 25/05/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 25/05/2022

Davacı vekili tarafından yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucu eksiklik bulunmadığı anlaşılmakla; inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle , müvekkili şirketin, davalı ile aralarındaki ticari mal alım-satıma dayalı ilişkiden kaynaklanan cari hesap alacağı bulunduğunu, söz konusu borcun ödenmemesi sebebi ile davalı şirket aleyhine İzmir 14. İcra Müdürlüğü’ nün 2015/5389 E. sayılı dosyasında takip başlatıldığını beyanla itirazı üzerine duran takipte itirazın iptali ile %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davacıdan satın aldığı ayakkabıların ayıplı çıktığının müşterilerince bildirilmesi üzerine iade faturası düzenleyerek davacıya gönderdiğini davacının fatura ile ürünleri kabul etmediğini, müvekkili tarafından yasal haklarının kullanılabilmesi için Sulh Hukuk Mahkemesinde tespit yaptırıldığını beyanla davanın reddi ile kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
MAHKEMECE : ” Dava eser sözleşmesinden kaynaklandığından tanık dinletme talebi kabul edilerek mahkememizce davalı tanığı … … mahkememizce dinlenmiş, davacı defterleri üzerinde davacı şirkete açıklamalı defter ibraz davetiyesi çıkartılarak 2 haftalık kesin süre verilmesi yönünde Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılmış gelen talimat cevabında her ne kadar davacı vekiline, davalı şirketin ticari defter ve belgelerini iki haftalık kesin süre içinde ibraz etmek üzere ihtarlı tebligat çıkartılmış, tebligatın 24/04/2018 tarihinde tebliğ edildiği ve iki haftalık kesin süre içinde ticari defter ve belgelerinin sunulmadığı anlaşılmakla talimat mahkememize bila ikmal iade edilmiş, davacı açmış oldğu davasını yazılı belgelerle ispatlayamadığından reddine, şartları oluşmadığından kötüniyet tazminatının da reddine” dair karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURU : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Bilirkişi incelemesi için yazılan talimat mahkemesince yapılan talimat tensip zaptının istifa eden eski vekile tebliğ edildiğini ,ayrıca bilirkişi incelemesi için müvekkili şirkete gönderilen Talimat Tensip Tutanağı 10.05.2018 tarihinde bila döndüğünü müvekkili şirketin ticari defter incelemesi yapılacağından haberi bulunmadığını, müvekkili şirketin ticari defterlerinin incelemeden karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkil şirketin ticari defterlerinden müvekkilinin takibe konu miktar kadar alacaklı olduğunun görüleceğin, davalı tarafın borcu bulunduğunu kabul edip, ödemeyi ayıplı ifa nedeniyle yapmadığını belirtmesine rağmen malların ayıplı olduğunu ispat edemediğini usulüne uygun bir ayıp ihbarı da bulunmadığını beyanla kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Dava; cari hesap alacağının tahsili için başlatılan takipte itirazın iptali istemine ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Davacı taraf, teslim edilen mal bedellerinin tahsili için başlaılan takibe vaki itirazın iptelini talep ederek, eldeki davayı açmış, davalı taraf, davanın reddine savunmuştur.
Yargılama sırasında, SMMM ve ayakkabı uzmanı bilirkişi heyeti marifeti tarafından, davalı tarafın yevmiye defterinin incelenmesinden, davacı tarafça düzenlenen ve davalı defterlerinde kayıtlı olan faturalardan, iade fatura bedellerinin düşürülmesi ile, davacı alacağının 24.040,89 TL. olduğunun bildirildiği görülmüştür.
Davacı tarafa ait ticari defter ve kayıtların incilenmesi için Bakırköy Nöb.Asliye Ticaret mahkemesine talimat yazılmış, talimat gereği davacı tarafa ait ticari defter ve kayıtların celbi için, davacı vekiline meşruhatlı tebligat çıkartılmış, usulüne uygun tebligata rağmen meşruhat gereği yerine getirilmediğinden bahisle evrak bila ikmal mahal mahkemesine iade edilmiştir.
Davacı vekili Av … ve Av …, dosyaya 29/07/2016 ve 27/04/2018 tarihli istifa dilekçelerini sunmuş ve müvekkili şirkete ait adres mahkemeye bildirilmesine rağmen vekaletleri devam ediyormuşcasına talimat mahkemesince tebligatın bu avukatlara gönderilerek, ticari kayıtların verilen kesin süre içinde verilmediği gerekçesi ile, talimat evrakının iade edildiği görülmüştür. Oysa, 16/02/2017 tarihli oturuma, davacı vekili olarak, AV…. katılmış, Av. … davacı şirket yetkilisinin imzasını içerir usulüne uygun vekaletnameyi dosyaya sunmuştur.
Öte yandan; 6098 Sayılı TBK’nun 219. maddesine göre, satıcı, alıcıya karşı herhangi bir surette bildirdiği niteliklerin satılanda bulunmaması sebebiyle sorumlu olduğu gibi, nitelik veya niteliği etkileyen niceliğine aykırı olan, kullanım amacı bakımından değerini ve alıcının ondan beklediği faydaları ortadan kaldıran veya önemli ölçüde azaltan maddi, hukuki ya da ekonomik ayıpların bulunmamasından da sorumludur. Satıcı, bu ayıpların varlığını bilmese bile sorumluluğu esastır.
Ticari satımlarda 6102 sayılı TTK’nın 23/1-c bendine göre, malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı iki gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Açıkça belli değilse, alıcı malı teslim aldıktan sonra sekiz gün içinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlüdür. Diğer durumlarda TBK’nın 223. maddesi 2.fıkrası uygulanır.
6098 Sayılı TBK’nın 223/1. fıkrasına göre, alıcı, devraldığı satılanın durumunu işlerin olağan akışına göre imkan bulunur bulunmaz gözden geçirmek ve satılanda satıcının sorumluluğunu gerektiren bir ayıp görürse, bunu uygun bir süre içinde ona bildirmek zorundadır.
6098 Sayılı TBK’nın 223/2. fıkrasına göre ise, alıcı gözden geçirmeyi ve bildirimde bulunmayı ihmal ederse, satılanı kabul etmiş sayılır. Ancak, satılanda olağan bir gözden geçirmeyle ortaya çıkarılamayacak bir ayıp bulunması halinde, bu hüküm uygulanmaz. Bu tür bir ayıbın bulunduğu sonradan anlaşılırsa, hemen satıcıya bildirilmelidir. Bildirilmezse satılan bu ayıpla birlikte kabul edilmiş sayılır.
Ayıbın bildirilmesi, içeriği ve zamanında yapıldığını ispat külfeti, alıcıya aittir.
TBK’nın 223. maddesindeki ihbar süreleri hak düşürücü süre olup, hakim tarafından re’sen gözönünde tutulur. Ayıp ihbarının süresinde yapılmamış olması halinde, satıcı ayıplı maldan sorumlu olmaz.
6102 Sayılı TTK’nın 18. maddesinin 3. fıkrasında “tacirler arasında, diğer tarafı temerrüde düşürmeye, sözleşmeyi feshe, sözleşmeden dönmeye ilişkin ihbarlar veya ihtarlar noter aracılığı ile taahhütlü mektupla, telgrafla veya güvenli elektronik imza kullanarak kayıtlı elektronik posta sistemi ile yapılır” düzenlemesi bulunmaktadır.
Satılan maldaki ayıpların ihbarı, herhangi bir şekle tabi tutulmamıştır. Ancak, uyuşmazlık halinde ayıp ihbarının yapıldığının kanıtlanması gereklidir. Tacirler arası ticari satımlarda ayıp ihbarı, sözleşmeden dönmeyi de içerdiğinden, 6102 Sayılı TTK’nın 18/3 maddede öngörülen şekilde yapılmalıdır.
Muayene süresi malın teslimi ile başlar. Alıcı muayene sırasında bilirkişiye başvurmak zorunda değildir. Tarafların muayeneyi bir uzmana yaptırmak hususunda bir anlaşması olabileceği gibi düzenli alım satımlarda oluşan örf ve adette bir uzmana başvurmayı gerekli kılabilir. Çok sayıda ve miktarda satım konusunun aynı anda teslim edildiği durumlarda, seçilecek yeterli sayıda örnek üzerinden yapılacak muayene yeterlidir. Ard arda teslimli satım sözleşmelerinde her bir teslim sonrası muayenenin yapılması zorunludur. Numune üzerinde satımlarda ise gerek numune ve gerekse teslim edilen malın muayenesi gerekir. Uyuşmazlık halinde, ayıbın tespiti için uzman bilirkişi değerlendirmesi gerekecektir.
Yukarıda açıklanan yasa maddeleri çerçevesinde, somut olayın değerlendirilmesine gelince; satılan ayakkabıların tesliminden sonra, davalı tarafın açık veya gizli ayıplı olduğunu bildirdiği ürünlerin iade edildiği, davacı yanın cevaba cevabında da 02/05/2014 yılında irsaliyeli fatura ile ayakkabı satışı yapıldığı, müvekkili şirketin üretici hatasından kaynaklı tüm ürünlerin iadelerini teslim aldığını bildirdiği, davacı/alacaklının 12/01/2015 tarihinde cari hesap alacağına dayalı başlattığı takibe, 29/04/2015 tarihinde itiraz eden borçlu/davalının 12/06/2015 tarihinde sulh mahkemesinden delil tespiti talebinde bulunduğu, yaptırılan tespitte ayakkabılardaki ayıplar tespit edildiği anlaşılmıştır.
Yerel mahkemece öncelikle, davacı vekili adına en son vekaletnamesini sunan vekilin yargılamaya katılımının sağlanması ile, yukarıda yasal düzenlemelere göre açıklandığı üzere, ayakkabılar üzerindeki ayıbın gizli veya açık ayıp olup olmadığının ve buna göre ihbarın süresinde ve usulünce yapılıp yapılmadığının, ayıplı ayakkabılarının tespit tarihindeki değerinin tespiti sonuca göre, davacının ticari defter ve kayıtların da celbi ile, varsa alacaklı olduğu miktarın tespiti cihetine gidilmesi gerekirken eksik incelemeyle karar verilmesi yerinde olmamıştır.
O halde, yukarıda yapılan açıklamalara göre, delillerin toplanarak sonuca varılması için yargılamaya devam edilmesi gerektiğinden, davacı vekilinin istinaf talebinin kabulüne, HMK nun 353/1-a-6 maddesi gereğince yerel mahkeme kararının kaldırılarak, dosyanın mahkemesine iadesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun esasa ilişkin sebepler incelenmeksizin KABULÜNE,
2-İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 11/07/2018 tarih ve 2015/681 Esas 2018/864 Karar sayılı sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından, davacı yararına istinaf vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
4-İstinaf yoluna başvuran davacıdan alınan 35,90 TL istinaf maktu karar harcının istek halinde İADESİNE,
5-İstinaf yoluna başvuran davacıdan alınan 98,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine,
6-İstinaf yargılama giderlerinin esas kararla birlikte ilk derece mahkemesince değerlendirilmesine,
7-Gerekçede belirtilen eksikliklerin giderilmesi için dosyanın mahkemesine iadesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde HMK 353/1-a-6 maddesi gereğince oybirliğiyle kesin olarak karar verildi. 25/05/2022