Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/1003 E. 2022/1034 K. 09.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2019/1003
KARAR NO : 2022/1034
KARAR TARİHİ : 09/06/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/06/2018
NUMARASI : 2017/1217 Esas 2018/765 Karar
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
BAM KARAR TARİHİ : 09/06/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 09/06/2022

Davalı vekili tarafından yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucu eksiklik bulunmadığı anlaşılmakla; inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili … A.Ş. ile davalı … A.Ş. arasında, 04-07/12/2014 tarihleri arasında düzenlenecek … Fuarına davalının katılımı için katılım sözleşmesi akdedildiğini, müvekkilinin, sözleşme hükümlerine göre belirtilen özelliklerde standı davalıya sağlayarak edimini eksiksiz olarak ifa ettiğini, ancak davalının sözleşmede yer alan ödeme planına göre edimini ifa etmediğini, sözleşme gereğince davacının kararlaştırılan tarihe kadar fuara katılmayacağını bildirmemesi nedeniyle ücretin tamamından sorumlu olduğunu beyanla alacağın tahsili için İzmir 23.İcra Müdürlüğünün 2016/14963 E sayılı dosyası ile başlattıkları takipte itirazın iptali ile davalı borçlunun %20 oranından aşağı olmamak üzere icra-inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalının İzmir’ de düzenlenecek fuar hizmetlerine yönelik ülke çapında iş yapan bir şirket olduğunu, müvekkili şirket ile yaptığı ve davada dayanak delil olarak sunduğu sözleşme ise verdiği hizmetlere yönelik olarak hazırlamış olduğu tip sözleşme olduğunu, yani davacının hazırlayıp imzaya sunduğu sözleşmenin “sözleşmenin yapılması sırasında düzenleyenin karşı tarafa, bu koşulların varlığı hakkında açıkça bilgi verip, bunların içeriğini öğrenme imkânı sağlamasına ve karşı tarafın da bu koşulları kabul etmesine” olanak tanımayan bir sözleşme olduğunu, müvekkilinin davacıya fuara katılamayacağını bildirdiğini, ancak bu durumun davacı yanca kabul görmediğini, davacının müvekkil şirket kaşesi üzerinden yine davaya ve icra takibine dayanak 866795 seri nolu 6.726,00 TL’ lik faturayı tanzim ettiğini, anılan faturayı müvekkiline Ticaret Kanunu Hükümleri gereği tebliğ ettirmeden, itiraz ettikleri ve işbu dava ile itirazlarının iptali istenen davayı açtıklarını, davacının Ticaret Kanunu Hükümleri gereği “basiretli bir tacir gibi” davranma yükümlülüğü altında olduğunu, buna rağmen itirazları iptal edilerek icraya devam edilmesini istediği İzmir 23. İcra Müdürülüğü 2016/ 14963 E sayılı icra takip dosyasında, işbu davaya dayanak yaptığı “fuara katılım sözleşmesini” takip dayanağı belge olarak göstermediğini, bu durumun hem usul hükümlerine ve hem de icra iflas yasasına aykırı olduğunu, davacının hazırlayıp imzaya sunduğu sözleşmenin TBK madde 20- 25′ te düzenlenen “genel işlem şartlarına” aykırı bir sözleşme olduğunu, Vergi Usul Kanunu yönünden takibe konu faturanın süresinde düzenlenmemiş olduğundan hiç düzenlenmemiş sayılmak zorunda olduğunu, 5035 Sayılı Kanunun 48/1-b maddesiyle değişen ibare gereğince, “fatura malın teslimi ya da hizmetin yapıldığı tarihten itibaren yedi gün içerisinde düzenlenir. Bu süre içerisinde düzenlenmeyen faturalar hiç düzenlenmemiş sayılır.” hükmünün getirildiğini, bu yasa maddesine göre, müvekkille imzalanan ve verilmesi taahhüt edilen hizmet tarihi 04- 07.12.2014 tarihleri arasında düzenlenecek … Fuarı’ na katılıma yönelik olduğunu, fuarın sona eriş tarihi 07.12.2014 olduğuna göre davacının aleyhe tek taraflı tanzim edeceği fatura 5035 Sayılı Kanunun 48/1-b maddesiyle değişen ibare gereğince en geç 14.12.2014 tarihinde düzenlenmesi gerektiğini, ancak davacının dosyaya ibraz etmiş olduğu 866795 wseri nolu ve 6.726,00 TL lik fatura tarihinin 31.12.2014 olduğunu, yasa maddesine göre VUK na aykırı ve düzenlenmemiş hükmünde olduğunu, V.U.K.’nun 231. maddesinde geçen ve yukarıda da değinilen “Fatura, malın teslimi ya da hizmetin yapıldığı tarihten itibaren azami yedi gün içerisinde düzenlenir” hükmü, V.U.K.’nun 232’nci maddesinde, satıcıların “sattıkları mallar” veya “yaptıkları işler” için fatura düzenlemeleri gerektiğinin belirtilmesinin ancak malın tamamının tesliminden sonra ya da hizmetin tam olarak ifasından sonra fatura düzenlenmesi gerektiğini vurguladığını, Yargıtay ‘ın tek başına faturayı alacağın varlığı açısından yeterli saymadığını, bu nedenlerle aleyhe davanın reddine, davacının aleyhe başlattığı icra takibinde kötüniyetli olduğu açık ve bariz olması nedeniyle alacağın % 20’ sinden aşağı olmamak üzere haksız takip tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin karşı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
MAHKEMECE : 6098 sayılı TBK’nun 21, ve 25. maddeleri, TTK’nun 20. maddesindeki yasal düzenlemeler ışığında taraflara arasındaki sözleşme hükümleri değerlendirildiğinde, davacının ve davalının tacir, dava konusu sözleşmenin de ticari işletmeleriyle ilgili işlemlerden olduğu, bu durumda davacının verilen hizmet gereği münasip bir ücret istemeye hakkı olduğunun kabulü gerektiği, davacı tarafından fuar katılım sözleşme koşullarının ve katılım sözleşmesinin okunduğu, sözleşme koşullarını okuduğunu ve kabul ettiğini davalı yetkilisinin imzası ile tasdik edildiği, sözleşmede davalıya fuara katılmaktan cayma hakkının tanındığı, belli bir tarihe kadar cayma ve yazılı bildirim halinde davalıdan hiçbir ücret alınmayacağı, ancak davalının fuara katılmaktan vazgeçtiğini yazılı olarak bildirmemesi halinde fuar katılım ücretinin alınacağına ilişkin sözleşme hükmünün dürüstlük kuralına aykırı ve davacının durumunu ağırlaştırıcı nitelikte olmadığı, dolayısıyla genel işlem şartlarına ilişkin yazılmamış sayılma yaptırımına tabi tutulamayacağı, tacir olan davacının fuar katılım sözleşmesi ve koşulları ile bağlı olup, sözleşmedeki fuara katılmaktan caymaya ilişkin hükümlere aykırı hareket eden davalının fuar katılım ücretinin ödenmesinden sorumlu olduğu, fatura düzenleme süresine ilişkin VUK’nun 48. Maddesindeki düzenleme, vergisel yükümlülükler ile ilgili olup, davacının sözleşmeden kaynaklanan alacağının varlığını ve geçerliliğini ortadan kaldırmayacağı, keza takip konusu faturanın davalının BA formunda da kayıtlı olduğu, davalının faturaya ilişkin ödeme yapmadığı, takip tarihi itibariyle davacının bir adet fatura nedeniyle 6.726,00 TL alacağının bulunduğu anlaşılmakla davacının davasının kabulü ile davalının itirazının iptaline 6.726,00 TL asıl alacağın takip tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesi için takibin devamına, alacak likit olmakla davalının itirazının haksızlığına karar verildiğinden %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline, karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURU : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkeme gerekçesinin yetersiz ve hukuka aykırı olduğunu, müvekkili aleyhine kesilen faturanın tebliğ edilmeden davanın açıldığını, davacı tarafça fatura katılım sözleşmesinin takip dayanağı belge olarak gösterilmediğini, genel işlem şartlarına aykırı bir sözleşme bulunduğunu, sözleşmede karşı taraf aleyhine ya da onun durumunu ağırlaştırıcı nitelikte hükümlerin varlığı halinde bunların yazılmamış sayılması gerektiğini, vergi usul kanunu yönünden takibe konu fatura süresinde düzenlenmediğinden hiç düzenlenmemiş sayılması gerektiğini, tek başına faturanın alacağın ispatı için yeterli olmadığını beyanla kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, faturadan kaynaklı alacağın tahsili için başlatılan takipte itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece yapılan icra dosyası incelemesinde; İzmir 23. İcra müdürlüğünün 2016/14963 Esas sayılı dosyasında davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine toplam 6.726,00- TL alacağın tahsili için ilamsız takip yoluyla takip yapıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya 22/11/2016 tarihinde tebilğ edildiği, davalı borçlu tarafından 22/11/2016 tarihli dilekçe ile borca itiraz edildiği, itiraz nedeniyle takibin durdurulmasına karar verildiği, dosyada başkaca bir işlem bulunmadığı bildirilmiştr.
Taraflar arasında akdedilen katılım sözleşmesinde; … A.Ş. ile davalı …. A.Ş. arasında, 04-07/12/2014 tarihleri arasında düzenlenecek … Fuarına davalının katılımı için katılım sözleşmesi akdedildiği, sözleşmenin 3.maddesinde göre “fuara katılmaktan vazgeçen firmalar, bunu en geç 31 Ağustos 2014 tarihine kadar … ‘a yazılı olarak bildirmek zorunda olduğu, bu tarihten sonra katılımdan vazgeçen firmalardan katılım ücretinin tamamının tahsil edilecği, fuara katılmayan katılımcının standını, …’ın açılış gününden itibaren gerektiği gibi değerlendirme hakkına sahip olduğu, katılımcılara tahsis edilen stantlar katılımcı tarafından tamamen ve kısmen hiçbir şekilde başkasına devredilemeyeceği, kullandırılamayacağı, kiralanamayacağı, aksi taktirde, katılımcı firmanın fuardan çıkarılırılacağı ve yer tahsis ücretinin 5 katı ücretin katılımcıdan tahsil edileceği” düzenlenmiştir.
Davacı …. tarafından, davalı adına 31/12/2014 tarihli 866795 sıra nolu toplam 6.726,00 TL tutarlı fatura düzenlendiği, davaya konu faturanın davalı şirket tarafından vergi dairesine BA formu ile bildirildiği görülmüştür.
Taraflar arasında, 04-07/12/2014 tarihleri arasında düzenlenecek … Fuarına katılım konusunda sözleşme imzalandığı, davalının fuara katılmadığı, sözleşmenin 3. Maddesi gereği fuara katılmayacağını en geç 31 Ağustos 2014 tarihine kadar davacı … ‘a yazılı olarak bildirmediği, fuar katılım ücretinin ödenmediği hususlarında uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, ilk derece mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına; sözleşmede genel işlem şartlarına dürüstlük kuralına aykırılık bulunmamasına, davalı tarafça sözleşmede öngörülen tarihe kadar katılınmayacağının bildirilmemesi nedeniyle ücretin talep edilmesinde bir usülsüzlük bulunmamasına, faturanın geç tanzim edilmemesinin alacağın tahsili için engel teşkil etmemesine vergi hukuku açısından değerlendirilmesi gereken bir husus olmasına göre davalı vekilinin tüm istinaf itirazları yerinde görülmediğinden 6100 Sayılı HMK m. 353/1,b.1 maddesi uyarınca istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 26/06/2018 tarih 2017/1217 Esas 2018/765 Karar sayılı kararına karşı davalının istinaf başvuru sebeplerinin HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf kanun yoluna başvuran davalı taraftan alınması gereken 459,45 TL istinaf nispi karar harcından başlangıçta alınan 115,00 TL’nin mahsubu ile eksik yatırılan 344,45 TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davalı tarafından yapılan istinaf masrafının üzerinde bırakılmasına,
4-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
5-İstinaf yargılamasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirme, harç ikmali ve gider avansı iadesi işlemlerinin yerel mahkemece yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinde HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda; HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince oy birliği ile kesin olmak üzere karar verildi. 09/06/2022