Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/1002 E. 2022/1811 K. 10.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2019/1002
KARAR NO : 2022/1811
KARAR TARİHİ: 10/11/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/06/2018
NUMARASI : 2014/1379 Esas 2018/779 Karar
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
BAM KARAR TARİHİ : 10/11/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 10/11/2022
Davalı vekili tarafından yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucu eksiklik bulunmadığı anlaşılmakla; inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; rulman ticareti ile uğraşan müvekkilinin sattığı mallar karşılığı kestiği faturayı davalıya kargo şirketi aracılığı ile gönderdiği halde 8 gün içinde faturaya itiraz edilmediğini, davalı taraf ile mail aracılığı ile görüşüldüğünü , maildeki malzemelerin onarımı yapılacak makinenin bulunduğu yere götürüldüğünü, davalıya teslim edildiğini, karşılığında mal bedellerinin ödenmemesi nedeniyle İzmir 15. İcra Müdürlüğünün 2014/13945 Esas sayılı dosyasında takip başlattıklarını beyanla davalının itirazı üzerine duran takipte itirazın iptali ile % 20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı cevap dilekçesinde özetle; yetkiye itirazları icra mahkemesince çözülmeden itirazın iptali davası açılamayacağını, kendilerine tebliğ edilmiş fatura bulunmadığını davalı taraftan mal veya hizmet satın almadıklarını, tanık dinlemesine muvafakatleri olmadığını beyanla davanın reddini davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
MAHKEMECE :
Tanık … mahkememizce dinlenmiş, tanık yemin beyanında davalı … İnş. Şirketinden bir adet konteyner içinde enjeksiyon Jet GRUT pompası geldiğini, rulmanların arızalı olduğunu ve kırıldığını, yaptığı işin faturasını kesip davalı tarafa verdiğini ve davalı tarafın kendisine ödeme yaptığını, … ‘ ın bu makinayı kiraladığını, Davalı … ‘ ın arızalı makinasına İzmir ‘ den gelen Rulmanları takdığını, İzmir den gelen Rulmanların … Tarafından bizzat sipariş verildiğni ve sipariş verilen rulmanların kendi iş yerine geldiğini ve … ‘ ın arızalı makinaları kendisine … tarafından getirildiğini ve kendisinin işçilik emeğini vererek rulmanları makinaya takdığını, davalı … şirketine ait hasarlı makinanın hasarının giderilmesi için rulmanların davacı tarafça kendi adına kargo ile gönderildiğini belirtmiştir. İlgili faturalar ve tüm belgeler dosya içinde hazır edilmiştir. Taraf defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmış, bilirkişi 30/11/2015 tarihli raporunu mahkememize vermiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; dosya içindeki incelenen İzmir 15. İcra Müdürlüğünün 2014/13945 sayılı takip dosyası tanık … ‘ ın anlatımı , dosya içindeki fatura ve irsaliyeler, taraf defterleri üzerindeki inceleme sonucu alınan bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde, davacı tarafın defterlerinin TTK ve VUK uyarınca usulüne uygun tutulduğu anlaşılmakla ayrıca dinlenen davacı tanığı …’ın beyanı birlikte değerlendirildiğinde, alınan bilirkişi raporu doğrultusunda da davacı defterlerinin usulüne uygun olduğu ve takip tarihi itibariyle 16.649,80 TL lik alacağının mevcut olduğu, davalı tarafın defterlerini ibraz süresi içinde ibraz etmediği, ibraz süresinden sonra ibraz edildiği, anlaşılmakla alınan bilirkişi raporu, icra dosyası, tanık anlatımları ve tüm dosya içeriğine göre davanın kısmen kabulü ile alacak likit ve hesaplanabilir olduğundan fatura alacağı olup İİK 67/2 uyarınca % 20 icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya verilmesine dair karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURU :
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkil şirketin adresi Yalova’da olmasına rağmen yetkisiz İzmir Mahkemelerinde dava açıldığını, kendilerine fatura tebliğ edilmediğini, sadece davacı defterinde bulunan müvekkili şirket defterlerinde yer almayan bir borçtan dolayı müvekkil şirket hakkında mahkeme hükmü kurulduğunu, usuli hatalar yapıldığını tanık listesinin bir kez verilebileceğini, davada yeni tanıklar gösterildiğini gerekçeli kararın tanık beyanlarına dayandırıldığını beyanla kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Dava; ticari ilişkiden dolayı fatura alacağından kaynaklı İİK 67/2 uyarınca açılan itirazın iptali davasıdır.
Davacı vekili davalıya satılan mal karşılığı bedellerin ödenmediğini beyanla alacağın tahsili için başlattıkları takipte itirazın iptalini talep etmiştir.
Davalı vekili davacıdan mal veya hizmet satın almadığını, takibin yetkisiz icra dairesinde yapıldığını beyanla davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Davalı tarafça faturaya konu mal veya hizmetin alınmadığını savunulmasına göre malların davalıya teslim edildiğinin ispat yükümlülüğü davacıya aittir. Davaya konu faturaların salt davacı ticari defterlerinde kayıtlı olması dayanak belgelerle doğrulanmadığı takdirde tek başına malın teslim edildiğini ispata yeterli değildir. Dava konusu faturalardaki malların değeri de göz önüne alındığında tanıkla ispatı mümkün değildir. Mahkemece tanık dinlenmesi HMK’nın 200. maddesine aykırıdır.
Taraf vekillerine duruşmada müvekkillerine ait ticari defter ve kayıtları sunmak üzere kesin mehil verilerek ihtarat yapılması gerektiği halde mahkemece davalı şirkete tutmakla yükümlü olduğu ticari defter ve belgeleri bilirkişi incelemesine esas olmak üzere bir hafta içinde mahkeme kalemine ibraz etmesi, ibraz etmediği takdirde davacının usulüne uygun tutulmuş, düzenlenmiş defter ve belgelerin üzerinde yapılacak incelemeyi kabul etmiş sayılayacağına dair yapılan usülüne uygun değildir.
Davacı, satım ilişkisinde satım konusu malların davalıya teslimini kanıtlamak zorundadır. Davacı taraf münhasıran davalı defterlerine dayanmadığından davalı tarafın defterlerini ibraz etmemesi halinde davacı defterlerindeki kayıtlar tek başına davacı yararına delil olarak kabul edilemez. Davacı tarafça malın davalıya teslim edildiği hususu kanıtlanamamıştır.
Yemin delili, HMK’nın 225. ve devamındaki maddelerde düzenlenmiş olup yemin kesin delil niteliğindedir. Bir vakıayı ispat yükü kendisine düşen taraf, o vakıayı başka delillerle ispat edemezse, diğer tarafa yemin teklifinde bulunabilir. Yemin, iddianın ispatı yönünden başvurulacak son bir ispat vasıtasıdır. Yemin deliline dayanan taraf, iddia veya savunmasının diğer delillerle ispatlanmamış olması nedeniyle bu delile sıra gelmiş olduğunu başka türlü bilemeyeceğinden; Hakim, ispat yükü üzerine düşen tarafın, iddiasını yazılı delillerle ispat edemediği kanaatine vardığı takdirde, ispat yükü üzerine düşen tarafa, dava ya da cevap dilekçesinde dayandığı yemin delilini de resen hatırlatmalıdır. Aksi halde, ispat yükü üzerine düşen tarafın tüm delilleri toplanıp, değerlendirilmemiş olacağından, yemin teklifi hakkı kullandırılmadan karar verilemez. Bununla birlikte iddia veya savunmasını ispat edemeyen tarafa yemin teklif etme hakkının hatırlatılabilmesi için yemin deliline açıkça dayanılmış olması zorunludur.
Bu açıklamalar uyarınca mahkemece; davacı vekilince dava dilekçesinde açıkça yemin deliline dayanıldığı, ispat yükü kendisinde olan davacının iddialarını yazılı delille ispat edilemediği gözetilerek, davacıya yemin teklif etme hakkı hatırlatılıp soncu uyarınca bir karar verilmesi , satım akti ispat edilemezse icra dairesinin yetkisi ve dava şartları açısından değerlendirme yapılarak bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Sonuç olarak yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek derecede önemli delillerin toplanmamış veya değerlendirilmemiş olması nedeniyle HMK’nın 353/a-6 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve dava dosyasının kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine kesin olarak karar verilmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun esasa ilişkin sebepler incelenmeksizin KABULÜNE,
2-İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 26/06/2018 tarih, 2014/1379 Esas ve 2018/779 Karar sayılı sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Dosyanın HMK 353/(1)-a maddesi gereğince Dairemiz kararına uygun şekilde yeniden bir karar verilmek üzere MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
4-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından, davalı yararına istinaf vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-İstinaf yoluna başvuran davalıdan alınan 44,40 TL istinaf karar harcının istek halinde İADESİNE,
6-İstinaf yoluna başvuran davalıdan alınan 121,30 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine,
7-İstinaf yargılama giderlerinin esas kararla birlikte ilk derece mahkemesince değerlendirilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde HMK 353/1-a-6 maddesi gereğince oybirliğiyle kesin olarak karar verildi. 10/11/2022