Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2018/2516 E. 2021/459 K. 18.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2018/2516
KARAR NO : 2021/459
KARAR TARİHİ : 18/03/2021
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/07/2018
NUMARASI : 2013/255 Esas 2018/883 Karar
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 18/03/2021
KARAR YAZIM
TARİHİ : 09/04/2021
İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 17/07/2018 tarih, 2013/255 Esas 2018/883 Karar sayılı kararına karşı istinaf yoluna başvurulduğu anlaşılmış olmakla istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilen dosya HMK’nın 353. maddesi uyarınca incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili iddia ve taleplerinde özetle; müvekkili tarafından davalıya satılan mallar sunulan hizmetler karşılığı kesilen faturaların ödenmeyen kısmı ile işlemiş faizin toplamı olan 335.444,87 TL nin tahsili amacaylı borçlu ….. aleyhine İzmir 5. İcra Müdürlüğünün 2013/5907 esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi yapıldığını,davalının itiraz ettiğini,icra takibi açılmasından önce davalı şirket müvekkili davacının nadiren kullandığı bir banka hesabına 26/03/2013 tarihinde 100.357,39 TL ödeme yapılmış olduğunu ancak kendisinin icra takibi açıldıktan sonra öğrendiğini, davalının ödeme dışında kalan borcunun 229.269,81 TL asıl alacak ve 3.714,28 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 232.984,09 TL ye yönelik itirazın haksız ve kötüniyetli olduğunu icra dosyasında davalı şirket tarafından sunulan itiraz dilekçesinde faiz oranına da itiraz edildiğini 01/07/2012 tarihinde yürürlüğe girdikten sonra düzenlenen faturalara dayanıldığı için % 15 faiz oranı ile davalıdan tahsilini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili savunmalarında özetle; müvekkil şirketin satın alma sürecini yürüten ….. haksız rekabet fiilini işlemesi ve güveni kötüye kullanması nedeniyle sözleşmesinin feshedildiğini,mal alımlarında usulsüzlükler yaptığını,davacı taraflada mal alımlarında usulsüz işlemler yaptığının,sahte e posta yaratmak suretiyle fahiş fiyatlarla davacıdan mal alınmasını sağlamak suretiyle,hileli işlemlerle müvekkili dolandırdıklarını,müvekkilinin iradesinin sakatlandığını,müvekkili KDV hariç 541.000 TL dolandırdıklarını,bu nedenle Karşıyaka C.Başsavcılığına şikayette bulunduklarını,bu nedenle soruşturma sonucunun beklenmesi gerektiğini,Yetkili İcra Dairesi ve Mahkemenin Karşıyaka olduğunu,İzmir Mahkemeleri ve İcra Dairelerinin yetkili olmadığını,asıl davanın reddi ile kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
KARŞI DAVA:
Davalı- karşı davacı vekili iddia ve taleplerinde özetle;davacı-karşı davalı tarafın dolandırıcılık ve hileli işlemleri ile sebepsez zenginleştiğini,müvekkili şirkete iade etmek zorunda olduğu tazminat miktarının 409.228,00 TL olduğunu,bu nedenlerle,TBK’nun 122 maddesi uyarınca munzam zarar ve tazminat talep etme hakkı dahil ve bununla sınırlı olmaksızın fazlaya ilişkin hakları saklı tutulmak kaydıyla 283.566,00 TL alacağın son ödemenin yapıldığı 26/03/2013 tarihinden itibaren avans faizi ile davalı karşı davacıdan tahsilini talep etmişlerdir.
KARŞI CEVAP:
Davacı-karşı davalı vekili savunmalarında özetle; davalı-karşı davacının müvekkilden 409.228,19 Tl alacaklı olduğunu iddia ettiğini,bu nedenle belirsiz alacak davası açılamayacağını,davanın usulden reddi gerektiğini,müvekkili şirketin sebepsiz zenginleşmesinin söz konusu olmadığını,davacının 26.03.2012 tarihinden itibaren faiz talebinin hukuka aykırı olduğunu,müvekkilin temerrüde düşürülmediğini,karşı davanın reddini talep etmiştir.
MAHKEMECE:
Bilgisayar mühendisi öğretim görevlisi bilirkişinin raporundaki görüşleri doğrultusunda, ilgili IP lerinde kime ait oldukları ve faks ve IP lerin nereden çekildikleri yönünde ilgili yerlere müzekkereler yazıldığı,müzekkere cevapları geldiğinde bilgisayar mühendisi bilirkişiden bu doğrultuda yeniden rapor alındığını,bilirkişi heyetinden 2. Ek rapor alındığını,gelen müzekkere cevaplarında; …..com adresinden gelen tekliflerin davacı-karşı davalı … a ait telefon numarasına bağlantılı IP den geldiğinin tespit edildiğini,yine …..com.tr adresinden davacı-karşı davalı tarafından gönderile E-Maillerin ….. ve ….. e ait IP adresinden gönderildiği anlaşılmış olup, bilgisayar mühendisinden alınan son rapor ve bilirkişi heyetinin 2. Ek raporunda tespit ve incelemeler dikkate alındığında, bilgisayar mühendisi tarafından yapılan teknik incelemeler neticesinde bu hususların net bir şekilde ortaya konulduğu, yanıltıcı IP ile yanıltıcı hesap teklifleri ile şirketin iradesinin fesatlandığı anlaşılmış olup, alınan bilgisayar mühendisinin raporu ve 3 kişilik bilirkişi heyet raporları ve dosya içindeki tüm belgeler değerlendirilerek, asıl davanın reddine, haksız ve kötüniyetli takip nedeni ile % 20 kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, tüm açıklanan nedenlerle karşı davacı tarafından açılan davanın kabulü ile 283,566,00 TL alacağın son ödemenin yapıldığı 26/03/2013 tarihinden itibaren avans faiz uygulanmak suretiyle karşı davalı-davacıdan alınarak, karşı davacı-davalıya verilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı-karşı davalı vekili 21.09.2018 tarihli istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalıdan alacaklı olduğunun ispatlanmasına rağmen yerel mahkemenin davalı-karşı davacının iradesinin hile ile fesada uğradığından bahisle aksine hüküm kurmasının yerinde olmadığını,dava konusu olayda hilenin unsurlarının oluşmadığını,bir an için karşı davacının hile iddiasının 28.08.2012 tarihli e-postaya konu satış işlemi açısından kabul edilse dahi,taraflar arasındaki tüm sözleşmelerin hile nedeniyle geçersiz kabul edilmesinin hukuka aykırı olduğunu,yerel mahkemenin hilenin varlığı konusunda aldığı bilirkişi raporlarının hüküm kurmaya yeterli olmadığını,dosyadaki raporlarla,Karşıyaka C.Başsavcılığının 2013/11028 soruşturma sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporu arasında çelişki olduğunu,dosyada rapor düzenleyen bilirkişilerin yetersiz olduğunu,mahkemenin yeniden bilirkişi heyeti oluşturup rapor almadan karar vermesinin yerinde olmadığını,karşı davanında yerinde olmadığını reddine karar verilmesi gerektiğini,belirsiz alacak davası açılamayacağını,davacı tarafın ıslah dilekçesi ile artıdığı alacağın zamanaşımına uğradığını,TBK’nun 82.maddesi gereği sebepsiz zenginleşme davalarında zamanaşımı süresinin 2 yıl olduğunu,ıslah ile artırılan 103.566 TL alacağın zamanaşımı nedeniyle reddi gerektiğini,karşı davada temerrüt gerçekleşmediğinden 26.03.2012 tarihinden faiz istenmesinin yerinde olmadığını,bu nedenlerle,mahkeme kararının kaldırılarak,asıl davanın kabulü ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini,haksız ve kötü niyetli karşı davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı-karşı davacı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; Davacı-Karşı Davalının mesnetsiz, dayanaksız usul ve yasaya aykırı İSTİNAF TALEPLERİNİN REDDİ ile Asıl dava bakımından Davanın Reddi -Karşı Dava bakımından Davanın Kabulü yönündeki haklı ve hukuka uygun İzmir 4.Asliye Ticaret Mahkemesinin 17.07.2018 tarih, 2013/255 E.-2018/883 K. sayılı ilamının AYNEN KABUL EDİLEREK Onanmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Asıl dava,ticari alım satım ilişkisinden kaynaklanan alacağın tahsili istemine ilişkindir.
Karşı dava ise, hile ve dolandırıcılık eylemleri ile iradenin fesada uğatıldığı iddiası ile sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
Asıl davada, davacı taraf, davalıya satılan mallar, sunulan hizmetler karşılığı kesilen faturaların ödenmeyen kısmı ile işlemiş faiz alacakları toplamı olan 335.444,87 TL alacağın tahsili amacıyla borçlu ….. aleyhine İzmir 5. İcra Müdürlüğünün 2013/5907 esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi yapıldığını, davalının itiraz ettiğini, icra takibi açılmasından önce davalı şirketin nadiren kullandıkları banka hesabına 26/03/2013 tarihinde 100.357,39 TL ödeme yapmış olduğu, ancak bunu icra takibi açıldıktan sonra öğrendiklerini, davalının ödeme dışında kalan borcunun 229.269,81 TL asıl alacak ve 3.714,28 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 232.984,09 TL ye yönelik itirazın haksız ve kötüniyetli olduğunu, itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
Karşı davada ise, davacı taraf, davacı-karşı davalı tarafın dolandırıcılık ve hileli işlemleri ile kendileri aleyhine sebepsiz zenginleştiğini, iade etmek zorunda olduğu tazminat miktarının 409.228,00 TL olduğunu, bu nedenlerle, TBK’nun 122 maddesi uyarınca munzam zarar ve tazminat talep etme hakkı dahil ve bununla sınırlı olmaksızın fazlaya ilişkin hakları saklı tutulmak kaydıyla öncesinde 180.000 TL, sonrasında ise bedel artırım dilekçesi ile 283.566,00 TL alacağın son ödemenin yapıldığı 26/03/2013 tarihinden itibaren avans faizi ile davalı – karşı davacıdan tahsilini talep etmiştir.
Karşı davanın, belirsiz alacak davası olarak açıldığına ilişkin karşı dava dilekçesinde bir açıklama ve ibare bulunmamaktadır. Karşı davacı taraf, zararlarının 409.228,19 TL olduğunu belirtilmiş olup, fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak 180.000 TL talep etmiştir. Karşı davacı taraf, HMK’nun 107.maddesine atıfta bulunmak suretiyle, 14/03/2018 tarihli bedel artırım dilekçesi ile, bedeli 103.566,00 TL artırmıştır.
Davacı – karşı davalı taraf, davalı – karşı davacının ıslah dilekçesine karşı zamanaşımı def’inde bulunmuştur. Mahkemece, karşı davanın belirsiz alacak davası mı, yoksa kısmi dava mı olduğu konusunda değerlendirme yapılmamıştır. Ayrıca davacı tarafın zamanaşımı itirazı hakkında da bir karar verilmemiş olup, bu hususlar kararda tartışılmamıştır.
Mahkemeler tüm talepler hakkında karar vermek ve kararlarını gerekçelendirmek zorundadır. Aksi durum Anayasa’ya ve usul hükümlerine aykırılık teşkil etmektedir.
Bu nedenlerle,davacı-karşı davalının sair istinaf sebepleri incelenmeksizin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nun 353/1-a-6 maddesi gereği mahkeme kararının kaldırılarak dosyanın iadesine karar verilmiştir.
HÜKÜM:
1-Davacı-karşı davalı vekilinin istinaf başvurusunun esasa ilişkin sebepler incelenmeksizin KABULÜNE,
2-İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 17/07/2018 tarih, 2013/255 Esas 2018/883 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Davacı-karşı davalı tarafından yatırılan istinaf karar harcının talep halinde kendisine iadesine,
4-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından, davacı-karşı davalı yararına istinaf vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-İstinaf yargılama giderlerinin esas kararla birlikte görevli mahkemece değerlendirilmesine,
6-Gerekçede belirtilen eksikliklerin giderilmesi için dosyanın mahkemesine iadesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince oybirliğiyle kesin olarak karar verildi. 18/03/2021