Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2018/2105 E. 2021/901 K. 03.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/2105
KARAR NO : 2021/901
KARAR TARİHİ: 03/06/2021
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İZMİR 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 22/06/2018
NUMARASI : 2014/758 Esas 2018/598 Karar
DAVANIN KONUSU: Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)|Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 03/06/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 02/07/2021

İzmir 1.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 22/06/2018 tarih, 2014/758 Esas 2018/598 Karar sayılı kararına karşı istinaf yoluna başvurulduğu anlaşılmış olmakla istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilen dosya HMK’nın 353. maddesi uyarınca incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Asıl ve birleşen dosyada davacı vekili iddia ve taleplerinde özetle; müvekkiline ait … plakalı 2010 Model … aracın … Hasta nakil Tıp donanımı ile birlikte …’den 16/03/2010 tarihinde satın alındığını, davalılardan …’nin dava konusu aracın üreticisi olup, diğer davalı …’nin dava konusu aracı 03/03/2010 tarihli fatura ile dava dışı …’ye kabuk ambulans olarak satan firma olduğunu, müvekkilinin aracın periyoduk bakımlarını … yetkili bayisi … Otomotiv Servis ve Tic AŞ’nin servis istasyonunda yaptırdığını, 28/12/2013 tarihinde aracın seyir halinde iken motordan ses gelmesi ve motorun sarsıntılı çalışması nedeniyle araç kenara çekilerek servis arandığını, servis tarafından yapılan ön incelemede aracın motorunun patladığını ve değişmesi gerektiğinin bildirildiğini, servis tarafından yapılan araştırmada arızanın aracın imalatıyla ilgisinin olmadığını, arızanın araca konan yatık nedeniyle meydana geldiğinin belirtildiğini, ancak müvekkilinin satın alınan aracın alındığı tarihten itibaren yakıt takip sistemi ile yakıt alındığını ve yakıt alımlarına ait dökümlerin mevcut olduğunu, müvekkili adına Karşıyaka 1.ATM’nin 2014/48 D.İş sayılı dosyası ile yaptırılan tespitte araçtaki arızanın yakıttan meydana gelmesinin muhtemel olduğu belirlenmiş, yasal süre içinde yapılan itiraz ile ek rapor alınması için Karşıyaka 1.ATM’ye müracaat edildiğini, dava konusu araç ile ilgili uzman görüşüne başvurulduğunu, 27/05/2014 tarihli uzman görüşünde dava konusu araçtaki arızanın sürücü hatasından kaynaklanmadığı, aracın gizli ayıplı olduğu, aracın tamir bedelinin 16.253,92 TL olduğunun belirtildiğini, davalılardan …’ye ihtarname keşide edilerek aracın ücretsiz olarak onarımının yapılmasınını temini ve müvekkilinin ambulansı kullanamaması nedeniyle mahrum kaldığı kazanç kaybının ödenmesi istenmiş ancak ihtarnameye cevap verilmediğini, aracın tamir bedeli olan 16.253,92 TL’nin dava tarihinden itibaren ticari avans faizi ile birlikte ve müvekkilinin 28/12/2013 tarihinden bu yana uğradığı ticari kazanç kaybına ilişkin dava değerini arttırmak üzere şimdilik 3.000,00 TL alacağın dava tarihinden itibaren ticari avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı … vekili savunmalarında özetle; davanın zamanaşımımının dolmuş olduğunu, dava konusu ticari satış işleminde, araç …’ye 05.03.2010 tarihinde, … A.Ş. tarafından da Davacı’ya 16.03.2010 tarihinde satıldığını, işbu davanın ise 28/05/2014 tarihinde açıldığını ve 6 aylık zamanaşımı süresinin fazlasıyla geçmiş olduğunu,satılandaki ayıbın daha sonra ortaya çıksa bile,dava zamanaşımı süresi, malın alıcıya teslim edildiği tarihten itibaren 1 yıl geçmekle dolduğunu,somut olayda ise BK m.207’deki teslim tarihini izleyen 1 yıllık zamanaşımı süresinin de dolmuş bulunduğunu, dava konusu aracın ticari olması nedeniyle ihbar süresinin de geçtiğini,tacir olan davacının TTK m.25/3’e göre, satım ve teslimden itibaren 2 ve 8 gün içinde ayıp ihbarında bulunmadığını, ayrıca müvekkiline husumetin yöneltilemeyeceğini, ticari satımlarda ayıba karşı tekeffülden doğan hakların satıcıya karşı yöneltilebileceğini, müvekkilinin …’ın davacı ile herhangi bir satım akdinin bulunmadığını, ayrıca, müvekkili ile davacı arasında herhangi bir hizmet akdi de bulunmadığını, davanın husumet yönünden reddi gerektiğini, dava konusu aracın ticari garanti şartlarına tâbi bulunduğunu, müvekkili şirketin, sadece aracın ücretsiz onarımından sorumlu olduğunu, dava konusu aracın bakımının garanti süresi 05.03.2012 tarihinde dolmuş bulunduğunu,davacının iddia ve taleplerini dayandırdığı 4077 sayılı Kanun’un 13. m.’sine dayanılarak Sanayi ve Ticaret Bakanlığı tarafından yayınlanan Garanti Belgesi Uygulama Esaslarına Dair Yönetmelik’in 13. m.’sinde dahi, bir malın garanti kapsamında ücretsiz olarak tamir edilebilmesi için, söz konusu arızanın malzeme, işçilik veya montaj hatalarından kaynaklanması gerektiğinin belirtildiğini, ayrıca, 4077 sayılı Kanun m. 17.maddesine göre, tüketicinin, malı kullanma kılavuzunda yer alan hususlara aykırı olarak kullanmasından kaynaklanan arızalarda, ücretsiz onarım ve diğer imkânlarını kullanamayacağı belirtildiğini, dava konusu aracın garanti süresinin dolmuş olduğu gibi, yetkili servisçe yapılan incelemede de araçta üretimden kaynaklanan bir hususun tespit edilmediğini, arızanın yakıt kaynaklı olması ihtimalinin bulunduğunu, müvekkilinin gıyabında yapılan tespit ve uzman görüşünü kabul etmediklerini, davanın, zamanaşımı, ayıp ihbar süresine riayet edilmemiş olması ve husumete ilişkin açıklamalar göz önünde bulundurularak reddine, davacının haksız ve hukuka aykırı olan işbu davasının esastan da reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … tarafından davaya cevap verilmemiş, davalı vekili duruşmadaki beyanlarında davayı kabul etmediklerini bildirmiştir.
Davalı … Otomotiv Servis ve Tic.A.Ş vekili savunmalarında özetle;davanın zamanaşımına uğradığını,müvekkili şirketin servis hizmetinde herhangi bir kusurunun bulunmadığını,bilirkişilerin bu yöndeki beyanlarını kabul etmediklerini,yeni bir bilirkişi heyetinden rapor alınması gerektiğini,davacının araç tamir bedeli talebinin çok fahiş olduğunu,gerçeği yansıtmadığını,müvekkili şirketin satış bayii olup üretici firma olmadığını,davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
MAHKEMECE:
Davaya konu aracın,dava dışı …’den satın alındığı, aracın üreticisinin … olduğu, … Otomotiv AŞ ile davacı arasında aracın alım satımına ilişkin akdi ilişkinin bulunmadığı, bu nedenle pasif husumet ehliyetinin bulunmadığı, dava konusu araç ile ilgili teknik sorunların 28/12/2013 tarihinde başladığı ve aracın motor arızasının giderilmesi için KDV dahil 12.846,31 TL’lik ödemenin 29/03/2014 tarihinde yapıldığı, araçtaki teknik sorunların 28/12/2013 tarihinde öğrenildiği, bu nedenle 6098 Sayılı TBK, 72/1 maddesi kapsamında davalı …’nin zamanaşımı savunmalarının yerinde olmadığı, araçtaki davaya konu arızanın kötü ve kalitesiz yakıttan kaynaklanmadığı, arızanın üretim kaynaklı olduğu, araçtaki tamir bedelinin KDV dahil 12.846,35 TL ve aracın tamir süresinin 10 gün olduğu nazara alındığında kar kaybına ilişkin hesaplanan 10 günlük zararının 5.792,80 TL olduğu, dava ve birleşen davanın tamir bedeline ilişkin olarak 16.253,92 TL, kazanç kaybına ilişkin olarak 3.000,00 TL üzerinden açıldığı belirlenerek, davalı … ile araca servis hizmeti veren birleşen dosya davalısı … Otomotiv Servis ve Tic Şti’nin KDV Dahil 12.846,35 TL tamir bedeli ve 3.000,00 TL kazanç kaybından % 50 oranındaki kusur durumlarına göre 7.923,17 TL’ye yönelik sorumlu oldukları belirlenerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı ….A.Ş vekili 15.08.2018 tarihli istinaf dilekçesinde özetle;müvekkili …’ın davacı ile herhangi bir satım akdinin bulunmadığını,diğer yandan, satıcı ile üretici ya da ithalatçının müteselsil sorumluluğu sadece 4077 sayılı Kanunda tüketiciler lehine düzenlendiğini,dava konusu uyuşmazlık ise ticari iş olduğundan, 4077 sayılı Kanun uygulama alanı bulamadığını,ayrıca, müvekkil ile davacı arasında herhangi bir hizmet akdi de bulunmadığını,bu itibarla,imalatçı olan müvekkil firmanın müteselsil sorumluluğuna gidilemeyeceğinden, davanın husumet yönünden reddi gerektiğini, TTK m. 23 ve bu hükmün atfıyla TBK m. 207 vd. hükümlerinde, malın ayıbı nedeniyle sorumlu tutulan sadece satıcı olup, satış sözleşmesinin tarafı olmayan imalatçının müteselsil sorumluluğuna gidilmesinin mümkün olmadığını, somut olayda zamanaşımı süresinin yeni TTK yürürlüğe girmeden önce işlemeye başladığı için, 6762 sayılı TTK m.25/4 uygulama alanı bulacağını,buna bağlı olarak, TTK nın 25/4.m.nin atfıyla BK m.207 uyarınca, ticari satışlarda ayıp dolayısıyla açılacak davalar, malın tesliminden itibaren 6 ay içerisinde zamanaşımına uğradığını,dava konusu ticari satış işleminde, araç … A.Ş’ye 05.03.2010 tarihinde, … A.Ş. tarafından da Davacıya 16.03.2010 tarihinde satıldığını,iş bu dava ise, tensip tutanağındaki tarih esas alındığında 28.05.2014 tarihinde açılmış olup, 6 aylık zamanaşımı süresinin fazlasıyla geçmiş bulunduğunu,bilirkişi raporlarının aksine dava konusu araçta imalat hatasının bulunmadığını, dava konusu araçta motor onarımı sırasında 5 adet enjektör değişimi yapılması, arızanın yakıt veya yakıt sistemi kaynaklı olabileceğini gösterdiğini,somut olayda, tacir olan Davacı, TTK m.25/3e göre, satım ve teslimden itibaren 2 ve 8 gün içinde ayıp ihbarında bulunmamış olup,ayrıca, bir an için iddia edilen ayıbın gizli olduğunun varsayılması halinde dahi, Davacı, BK m.198/1e göre (yeni BK m.223/2ye göre) derhal ve usulüne uygun olarak ayıp ihbarında bulunmadığından, yine, ayıba karşı tekeffül hakkını yitirdiğinin kabulü zorunlu olduğunu,dolayısıyla işbu davada, hak düşürücü sürenin geçirilmiş olması nedeniyle de reddi gerektiğini, … Garanti ve Servis Kılavuzunda belirtildiği üzere, satın alınan … aracın ticari veya mesleki amaçlı kullanılması halinde, “Ticari Garanti Şartları” geçerli olacak ve malın garanti süresi içinde, gerek malzeme, gerekse montaj ve tasarım hatalarından dolayı arızalanması halinde, işçilik masrafı, değiştirilen parça bedeli ya da başka herhangi bir ad altında hiçbir ücret talep edilmeksizin tamirinin yapılacağını,görüldüğü üzere, ticari garanti kapsamında, müvekkil şirket, sadece aracın ücretsiz onarımından sorumlu olduğunu, dava konusu araçta üretimden kaynaklanan bir ayıp bulunmadığı gibi, ayıp olarak nitelendirilebilecek maddi bir hasar ya da eksiklik de söz konusu olmadığınıdan,kullanıcı hatasından kaynaklanması sebebiyle onarımın garantiden gerçekleştirilmesinin de mümkün bulunmadığını,bu nedenlerle,Yerel Mahkeme tarafından verilen kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalı … Otomotiv Servis ve Tic A.Ş vekili 31.08.2018 tarihli istinaf dilekçesinde özetle; karara dayanak bilirkişi raporu eksik inceleme ve hatalı değerlendirmeye dayalı olup dolayısıyla kararın da hatalı olarak verildiğini,davacının halihazırda müvekkil şirket servisini bakımlar için kullandığını,anılan bakımlarda da söz konusu arızalar olmadığı için enjektör değişimi yapılmadığını,bu husus dahi davaya konu aracın kullanım hatasından kaynaklı olarak hasar gördüğünü gösterdiğini,müvekkil şirketin bakım ve servis hizmetinde herhangi bir hatası ya da kusuru olmadığını,bu nedenle, müvekkil şirketin herhangi bir servis hatası bulunmamakta olup onarım bedelinin yarısından müvekkil şirketin sorumlu tutması için herhangi bir yasal gerekçe bulunmadığını,aracı aylarca tamir ettirmeyen davacının kazanç kaybı talebinin ve yerel mahkemece bu talebin kabulünün tamamen haksız olduğunu,bu nedenlerle mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; ayıplı araç nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir.
Davalılar, davanın zamanaşımına uğradığını ve ayıp ihbar yükümlülüğünün yerine getirilmediğini, araçtaki arızaların kullanım hatasından ve kötü yakıt kullanımından kaynaklandığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemişlerdir.
HMK’nun 355. Maddesi gereğince istinaf incelemesi istinafa başvuran vekilinin dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine ilişkin hususlarda re’sen gözetilerek yapılmıştır.
Davalı … üretici firma olarak, birleşen dosya davalısı … Otomotiv Servis ve Tic Şti ise,yetkili servis olup, kusurlu hizmet verdiğinden dolayı sorumlulukları bulunmaktadır.
Dava konusu, araçtaki ayıpların gizli ayıp olduğu, aracın her servise götürülüşü ayıp ihbarı niteliğinde olup, davalıların süresinde ayıp ihbarında bulunulmadığına ilişkin savunmaları yerinde değildir.
Ancak, davalılar … Otomotiv ve … Otomotiv Şirketleri zamaanaşımı def’inde bulunmuşlardır.Taraflar tacir olup akdi ilişki ticari niteliktedir.Bu durumda, davanın açıldığı tarih itibariyle yürürlükte bulunan 6102 Sayılı T.T.K.’nun 23/1-c md. hükmünün uygulanması suretiyle uyuşmazlığın çözümlenmesi gerekmektedir.
Somut olayda iğfalden söz edilemeyeceği gibi bu konuda iddia ve talebinde bulunmadığı,aracın ise 16.03.2010 tarihinde satın alındığı, TTK’nun ticari satışlara ilişkin 23. ve 6098 sayılı TBK’nun 231. maddesi uyarınca ticari satışlarda da ayıplı mal satışından kaynaklanan uyuşmazlıklarda zamanaşımı süresinin satılanın alıcıya devrinden itibaren 2 yıl olacağı ve somut olayda dava konusu araç için satıcı tarafından 2 yıllık garanti verildiği gözetildiğinde; davanın garanti süresi içinde açılması gerekirken; bu sürenin geçirildiği,davanın zamanaşımına uğradığından reddine karar verilmesi gerekirken, olayda uygulama yeri olmayan 6098 Sayılı TBK, 72/1 maddesi uyarınca davalı … … A.Ş nin zamanaşımı savunmalarının yerinde olmadığına karar verilmesi yerinde olmamıştır. Davalı … A.Ş ‘nin zamanaşımı itirazlarını istinaf sebebi yapmış olması nedeniyle bu davalı yönünden davanın zamanaşımından reddine karar verilmesi gerekmektedir. Bu nedenlerle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, HMK’nun 353/1-b-2 maddesi gereğince mahkeme kararının bu davalı yönünden kaldırılarak davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.
HMK’nun 355.maddesi gereğince istinaf incelemesi tarafların istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapıldığından; davalı … Otomotiv Şirketinin istinaf dilekçesinde zamanaşımı itirazında bulunmadıkları anlaşılmakla; bu durumda dosyadaki yazılara, kararın dayandığı deliller ile gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, incelemede kamu düzenine aykırı bir hususun saptanmamasına göre, davalının yerinde görülmeyen istinaf başvuru sebeplerinin HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
Kesinleşen hükümler aynı kalmak kaydıyla aşağıdaki şekilde yeniden hüküm oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A-1-Davalı … A.Ş vekilinin istinaf talebinin 6100 sayılı HMK’nun 353/1-b-2 maddesi gereğince ESASTAN KABULÜNE,
2-İzmir 1.Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 22/06/2018 tarih, 2014/758 Esas 2018/598 Karar kararının davalı … A.Ş yönünden KALDIRILMASINA,
3-İstinaf eden … A.Ş tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcı ile artan yargılama giderinin istinaf edene iadesine,
4-İstinaf aşamasında yapılan 98,10-TL istinaf başvuru harcı olan yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı … A.Ş ‘ye verilmesine,
B-1-Birleşen dosya davalısı … Otomotiv A.Ş vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf kanun yoluna başvuran davalı taraftan alınması gereken 541,23-TL istinaf nispi karar harcından başlangıçta alınan 136,00-TL’nin mahsubu ile bakiye 405,23- TL’nin davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-Davalı tarafından yapılan istinaf masrafının üzerinde bırakılmasına,
4-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
5-İstinaf yargılamasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
C-ASIL DAVA YÖNÜNDEN;
1-Davalı … hakkındaki davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine,
2-Davalı … hakkındaki davanın zamanaşımı nedeniyle REDDİNE,
3-BİRLEŞEN İZMİR 1 ATM’NİN 2015/1449 ESAS, 2015/1220 KARAR SAYILI DOSYASI YÖNÜNDEN;
1-Davanın kısmen kabulü ile 7.923,17 TL’nin dava tarihinden itibaren ticari avans faizi ile birlikte davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
2-Fazlaya ilişkin talebin reddine,
Asıl dava yönünden;
Alınması gerekli 59,30-TL harcın peşin alınan 328,85-TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 269,55-TL harcın istek halinde davacı tarafa iadesine,
Davacı tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
Reddedilen miktar üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacı taraftan tahsiliyle davalı …’ye verilmesine,
Davalı … lehine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacı taraftan tahsili ile davalı …’ye verilmesine,
Birleşen dosya yönünden;
Alınması gerekli 541,23 TL harçtan peşin alınan 328,81 TL’nin mahsubu ile bakiye 212,34-TL’nin davalı … Otomotiv Servis ve Tic AŞ’den tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafça peşin yatırılan 328,81-TL’nin davalı … Otomotiv Servis ve Tic AŞ’den tahsiliyle davacı tarafa verilmesine,
Davacı taraf lehine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalı … Otomotiv Servis ve Tic AŞ’den tahsiliyle davacı tarafa verilmesine,
Davalı … Otomotiv Servis ve Tic AŞ lehine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacı taraftan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
Asıl ve Birleşen dava yönünden davacı tarafça yapılan ilk dava gideri 60,80 TL, Davalı … Şirketi ve … A.Ş yönünden yapılan posta masrafları dışında kalan 64,00-TL posta masrafı, 2 keşif harcı toplamı 401,70-TL, 9 bilirkişi ücretleri toplamı 3.150,00-TL toplam 3.615,70 TL yargılama giderinden kabul ve ret oranına göre 1.518,59 TL masrafın davalı … Otomotiv Servis ve Tic AŞ’den tahsili ile davacı tarafa verilmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
Davacı tarafça fazladan yatırılan 206,30 TL keşif harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı yana iadesine,
Taraflarca yatırılan gider avansının bakiyesinin karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili taraflara iadesine,
Dair, dosya üzerinde HMK’nın 353/1-b-2. maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 361/1. maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 03/06/2021