Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2018/2085 E. 2021/723 K. 15.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2018/2085
KARAR NO : 2021/723

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 07/12/2017
NUMARASI : 2016/572 Esas, 2017/1300 Karar
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 15/04/2021
KARAR YZM TARİHİ : 15/04/2021

İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 07/12/2017 tarih ve 2016/572 Esas, 2017/1300 Karar sayılı karara karşı istinaf yoluna başvurulduğu anlaşılmış olmakla, raportör hakim tarafından okunan rapor dinlendi, dosyada bilgi ve belgeler değerlendirilerek gereği düşünüldü:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili; müvekkili şirketin laboratuar teknik hizmetleri verdiğini, dava dışı … adlı şirketten 30/05/2011 tarihinde … marka satın aldığı klimada kompresör arızası oluşması nedeniyle davalı servise 12/05/2015 tarihinde 5.782,00 TL bedel ile kompresörün değiştirildiğini, bu kompresörün arızalandığından 02/09/2015 tarihinde aynı firma tarafından tekrar değiştirildiğini, 23/03/2016 tarihinde kompresörünün yeniden arızalandığını, müvekkili şirket tarafından …Noterliğinin 05/04/2016 tarihli 05345 yevmiye sayılı ihtarnamesi ile arızalanan ayıplı kompresörün değiştirilmesi için davalı tarafa ihtarname keşide edildiğini, ihtarnamenin tebliğine rağmen değiştirilmeyen kompresörün dava dışı …’dan fiyat teklifi alınarak 19/04/2016 tarihinde KDV dahil 7.835,20 TL bedelle değiştirildiğini belirterek, 7.835,20 TL bedelin davalı tarafın temerrüde düşürüldüğü 13/04/2016 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; davacı tarafın taleplerinin zaman aşımına uğradığını, 6102 sayılı TTK 23/1-c maddesindeki ihbar sürelerine uyulmadığını, davacı şirketin 2011 yılında satın alınan klimanın garanti süresi dolduktan sonra kompresör arızanın meydana geldiğini, arızanın sağlık sektöründe laboratuar hizmeti veren, aşırı kullanıp bakımlarını vaktinde yaptırmayan kullanıcı hataları sonucu oluştuğunu, müvekkilinin klimanın satıcısı değil sadece yetkili servis istasyonu olduğunu ve ayıplı maldan sorumlu olmadığını belirterek, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, klimada tamiri yapılan kısmın yeniden arızalanmış olmasının gizli ayıp olduğunun bilirkişi heyet raporu ile tespit edildiğini, davacı tarafça satış konusu kompresör sistemindeki arızanın, ayıbın giderilmesi amacıyla dava dışı …’dan 24.03.2016 tarihinde fiyat teklifi alınarak ayıptan haberdar olunduğu, davalıya ise ayıp ihbarının … Noterliği’nin 05.04.2016 tarih 5345 sayılı ihtarnamesi ile bildirildiği, tarafların tacir olup, ticari satımlarda ayıp ihbarının olay tarihinde yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK’nun 23.maddesinde belirtilen süreler içinde yapılması gerektiği, hükme göre açık ayıplarda 2 gün, açıkça belli olmayan ayıplarda 8 gün, gizli ayıplarda (TBK.223/2 maddesi) derhal ayıp ihbarı yapılması gerektiği, bu durumda davacının ayıbı öğrendiği tarihten itibaren yasada öngörülen ihbar sürelerine uymadığı ve davalıya derhal ayıp ihbarında bulunulmadığı gerekçesi ile, davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkeme kararına karşı davacı vekili; davalı tarafın ağır kusurlu olup, ağır kusur nedeni ile ihbar süresine itibar edilmemesi gerektiğini, müvekkilinin üzerine düşen ihbar yükümlülüğünü yerine getirdiğini, ödene bedelin ve uğranılar zararın tazmini gerektiğini, gfaranti süresi içinde açık ve gizli ayıpların ihbar mükellifeti olmaksızın zaman aşımı süresi içinde giderilmesi gerektiğini, hatalı olana kararın kaldırılarak, davanın kabulüne kararv erilmesini istinraf başvuru sebebi olarak ileri sürmüştür.
Dava, servis hizmeti veren davalı tarafından satın alınan klima kompresörünün ayıplı çıktığı iddiasıyla, dava dışı firmadan satın alındığı bedelin tahsili istemine ilişkindir.
HMK’nın 355. maddesi gereği istinaf incelemesi davalı vekilinin istinaf başvuru dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınır olarak ve kamu düzenine ilişkin hususlar re’sen gözetilerek yapılmıştır.
Davacı, 2011 yılında dava dışı firmadan satın aldığı klima kompresörünün bedeli karşılığında, servis hizmeti veren davalı tarafça 12/05/2015 tarihinde değiştirilmesine rağmen, 02/09/2015 ve 23/03/2016 tarihinde kompresörün arızalandığını ve son olarak dava dışı başka bir firmadan alındığı ve satım bedelinin tahsili için dava açılmıştır.
Davacı delil olarak,klima faturası, fatura ve teklif mektuplarına, servis fişlerine, noter ihtarına, tanık ve her türlü delile dayanmıştır.
Davalı delil olarak; taraflar arasındaki faturaya,sözleşmelere, irsaliye, sözleşme vs.,servis,klima bakım kayıtlara, taraflara ait ticari defterlere, uzman görüşü, tanık, yemin, keşif, bilirkişi incelemesine dayanmıştır.
Eldeki davada ispat külfeti, klima kompresörünün ayıplı olduğunu iddia eden davacıya aittir.
Dava konusu klimanın garanti süresinden sonra kompresörün arızalandığı, davalı firma tarafından bedeli karşılığı değiştirildiği, takılan bu kompresörün arızalanması ile 2. Kez değişimin sağlandığı, yeniden arızalanması üzerine önce davacı tarafından başka servisten 24/03/2016 tarihli form ile teklif alındığı, 05/04/2016 tarihinde davalı tarafa ihtar gönderildiğini, sonuç olarak arızalı kompresörün 18/04/2016 tarihli servis formu ile değiştirildiği tarafların kabulündedir.
Dava konusu klima kompresöründe gizli ayıp olduğu hususunda da ihtilaf bulunmamaktadır.
Uyuşmazlık, ayıp ihbarınin yasanın düzenlediği sürelerde olup olmadığı ve davacı tarafın değiştirilen klima kompresöre ilişkin bedeli davalıdan isteyip isteyemeyeceği noktasında toplanmaktadır.
Yargılama sırasında, makine, elektrik ve hesap bilirkişilerinden alınan raporda, dava konusu klima dış ünitesine davalı tarafından kompresör takıldığı, aynı zamanda davacının davalıdan montaj ve servis hizmeti de aldığı, kompresörün satışının davalı tarafından düzenlenen fatura ile yapıldığı, davalı tarafından davacıya servis hizmeti de verildiği, arızalanan kompresörde montaj işleminin düzgün yapılmadığı, onarım sırasında gerekli özenin gösterilmediği, klimada tamiri yapılan kısmın yeniden arızalanmış olmasının gizli ayıp olduğu tespit edilmiştir.
Satış sözleşmesinde satıcının ayıptan sorumluluğu taraflar arasındaki ticari satım akdinin gerçekleştiği tarih itibarıyla yürürlükte bulunan 6102 Sayılı TTK’nın 23/1-c ve 6098 Sayılı TBK’nın 219. md. vd. maddelerinde düzenlenmiştir. Satıcının ayıptan sorumlu olabilmesi ve alıcının bu haktan faydalanabilmesi için yasa alıcıya birtakım yükümlülükler getirmiştir. Alıcı gözden geçirme ve satıcıya bildirme yükümlülüğünü, TTK’da gösterilen sürelere uygun olarak yerine getirmek zorundadır. Ancak bu hallerde satıcının ağır kusuru yoksa alıcı ayıptan doğan haklarını kullanabilir. Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6102 Sayılı TTK’nun 23/1-c maddesi uyarınca ticari satışlarda; malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı 2 gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra 8 gün içinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlüdür. Diğer durumlarda, Türk Borçlar Kanunun 223.maddesinin 2. fıkrası uygulanır. Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6098 Sayılı TBK’nun 223/2. maddesinde ise “alıcı gözden geçirmeyi ve bildirimde bulunmayı ihmal ederse satılanı kabul etmiş sayılır.” hükmüne yer verilmiştir.
İstinaf konusu uyuşmazlık, davacının arızalı olduğu ve değiştirilmesi gerekli kompresör için teklif aldığı tarihin hak düşürücü sürede nazara alınması gerektiği noktasında toplanmaktadır.
Mahkemece, davacının ayıbı öğrendiği tarih olarak, kompresör için teklif aldığı 24/03/2016 tarihi kabul edilmiş ve 05/04/2016 ihtarname tarihi itibariyle ihbar süresinin dolduğu gerekçesi ile davanın reddine karar vermiştir. Ancak, 24/03/2016 tarihli bu teklifte arıza veya değişimin gerekli olup olmadığı belirtilmemiş, arızanın nedeni veya kaynağı açıklanmamıştır. Arızanın montaj veya değiştirilen parçadan kaynaklanıp kaynaklanmadığı da anlaşılmamaktadır.
O halde, davacı yanın, dava konusu ürünlerde ayıbın kompresör için teklif alınan 24/03/2016 tarihte öğrendiği hususu yerinde olmadığı, öğrenmenin 05/04/2016 ihtarname tarihi itibariyle sonuç doğuracağı, bu durumda da TTK’nun 23 maddesindeki hak düşürücü sürenin dolmadığı kanaatine varılarak, davacı vekilinin istinaf isteminin kabulüne, kararın HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilerek, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A)1-Davacı vekilinin istinaf isteminin KABULÜNE,
2-İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 07/12/2017 tarih ve 2016/572 Esas, 2017/1300 Karar sayılı kararının HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
2-İstinaf kanun yoluna başvuran davacı taraftan alınan karar harcının iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan 3 tebligat gideri 42,00-TL ve dosya masrafı 17,63-TL olmak üzere toplam 59,63-TL ve 98,10-TL başvurma harcının davalıdan alınarak, davacı tarafa verilmesine,
4-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
5-İstinaf yargılamasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
B)İlk Derece Mahkemesi Yerine Geçmek Üzere;
1-Davanın KABULÜ ile 7.835,20TL.’nin davalı tarafın temerrüte düşürüldüğü 05/04/2016 ihtarname tarihinden itibaren reeskont faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
2-Alınması gereken 535,22-TL harçtan, peşin alınan 133,81-TL harcın mahsubu ile bakiye 401,41- TL harcın davalıdan tahsili ile hazineden irat kaydına, dava açılımında yatırılan 133,81-TL ‘nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Avukatlık ücret tarifesi gereğince hesaplanarak asgari hadde çıkartılan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekil ile temsil ettiren davacı tarafa verilmesine,
4-Yargılama sırasında Davacı tarafından yapılan 134,50-TL tebligat, 1.350,00-TL bilirkişi ücreti ve 4,50-TL posta gideri olmak üzere toplam 1.489,00-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair, dosya üzerinde HMK’nın 353/1-b-2. maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda; HMK’nın 361/1. maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.15/04/2021