Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2018/2077 E. 2021/621 K. 01.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2018/2077
KARAR NO : 2021/621

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 12/04/2018
NUMARASI : 2015/961 Esas, 2018/485 Karar
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 01/04/2021
KARAR YZM TARİHİ : 01/04/2021

İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 12/04/2018 tarih ve 2015/961 Esas, 2018/485 Karar sayılı karara karşı istinaf yoluna başvurulduğu anlaşılmış olmakla, raportör hakim tarafından okunan rapor dinlendi, dosyada bilgi ve belgeler değerlendirilerek gereği düşünüldü:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili; müvekkilinin bir alışveriş mağazası olduğunu, davalılardan ….nin tedarikçi şirket ve davalı …’ın ise bu şirketin sahibi ve tek ortağı olduğunu, müvekkili firmanın mağazasında satmak üzere davalı şirketten mal sipariş ettiğini, muhtalif vade ve bedellerde çek ve senet verildiğini, bu senetlerden davalılara bugüne kadar 14.450,00 TL tutarında ödeme yapıldığını, ancak hiç mal gönderilmediğini, fatura ve irsaliye de bulunmadığı gibi, davalıların senetleri İzmir 11.İcra Müd.nün 2015/7897 ve 2015/7898 sayılı icra takip dosyaları ile takip başlattıklarını, yaptıkları ödemeler ile davanın istirdat davasına dönüştüğünü belirterek, müvekkilinin İzmir 11.İcra Müd.nün 2015/7897 ve 2015/7898 sayılı icra takip dosyaları nedeniyle borçlu olmadığının tespiti ile, davalılara davadan önce ödenen 14.450,00 TL ve dava sırasında ödenecek bedellerin ise ödeme tarihlerinden itibaren ticari faizi ile, davalılardan müştereken ve müteselsilen istirdadına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. (34.353,40TL.)
Davalılar vekili; taraflar arasındaki ticari ilişki içinde alınan senetlerde malen kaydı bulunduğundan, malı teslim ettiğini ispatlama yükümlülüklerinin bulunmadığını, malın teslim edilmediğini davacının yazılı belge ile ispatlaması gerektiğini, senetlerin protesto erildiğini ve davacının itiraz ileri sürmediğini, mal teslimi yapılmadan davacının bu kadar senet ve çek kesilmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, ödenmeyen senetlerin takibe konulduğunu ve davalı tarafın 14.480,00 TL borcunun bulunduğunu savunmuştur.
Mahkemece, dosya kapsamına göre, davacının çek ve senet bedellerini ödediği halde mal teslim edilmediğini ileri sürdüğü, dava konusu senetlerde malen kaydı bulunduğu, dava konusu olan ve davalının da ödendiğini bildirdiği 28.02.2012 tarihli ve 7.000,00 TL bedelli çekin davacı defterlerine göre ne zaman ödendiğinin belli olmadığı, ancak bu çekin ödendiğinin davalının kabulünde olduğu, malen kayıtlı senetler bakımından davacının malları teslim almadığını yazılı belge ile ispatlanamadığı, bu durumda davacının malen kayıtlı senetler bakımından malları teslim almadığını ispatlayamadığı, davalının da ödendiğini bildirdiği 7.000,00 TL lik çeke ilişkin mal teslimi yaptığını ispatlayamadığı gerekçesi ile, davanın çek bedeli yönünden kısmen kabulüne ve bu bedelin istirdadına, davacının menfi tespit talebinin ise reddine karar verilmiştir.
Mahkeme kararına karşı davacı vekili ve katılma yolu ile davalılar vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
Davacı vekili; yerel mahkeme kararının istinaf kanun yoluyla incelenerek müvekkili lehine bozulmasına, anılan kararın kaldırılmasına ve müvekkilinin; İzmir 11.İcra Müdürlüğünün 2015/7897 ve 2015/7898 E. sayılı dosyalarından dolayı davalı taraflara borçlu olmadığının tespiti ile davalı taraflara yapılmış ödemelerin ödeme tarihlerinden itibaren ticari faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen istirdadına karar verilmesini, bu meyanda istinaf incelemesi sonuna kadar tehiri icra kararı verilmesini, istinaf başvuru sebebi olarak ileri sürmüştür.
Davalılar vekili; haksız ve yasal dayanaktan yoksun davacı tarafın istinaf başvuru gerekçelerinin reddi ile usul ve yasaya uygun menfi tespit talebinin reddi yönündeki yargılama mahkemesi kararının onanmasına ve 7.000 TL lik meblağın müvekkilden tahsiline yönelik hüküm bölümünün istinaf incelemesi yoluyla ortadan kaldırılmasına karar verilmesini istinaf başvuru sebebi olarak ileri sürmüştür.
Dava, icra takibine konu bonolar sebebiyle İİK’nın 72. maddesi uyarınca borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Davacı vekili, icra takip konusu senetlerin avans olarak verildiğini ve karşılığında mal teslim edilmediğini, bedelsiz kalan senetlerden dolayı borçlu bulunmadığının tespitini talep ederek dava açmış, davalı taraf davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkeme açıklanan gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
HMK’nın 355. maddesi gereği istinaf incelemesi istinaf başvuru dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınır olarak ve kamu düzenine ilişkin hususlar re’sen gözetilerek yapılmıştır.
Uyuşmazlık, dava ve takip konusu senetlerin bedelsiz olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
İzmir 11.İcra Müd.nün 2015/7897 sayılı takip dosyasında, alacaklının davalı …, borçlunun davacı olduğu, 18/10/2011 tanzim tarihli 3.500TL bedelli 3 adet bonoya dayalı olarak ve 10.500TL.asıl alacak üzerinden başlatılan takipte takip çıkışının protesto gideri ve komisyon ile 14.483,23 TL olduğu, 20/05/2015 tarihinde kambiyo senetlerine özgü takip başlatıldığı, takip dayanağı bonolarda, davacının keşideci ve davalının Lehdar olduğu, ihsas sebebi olarak malen kaydı bulunduğu ve zorunlu unsurları ihtiva ettiği görülmüştür.
İzmir 11.İcra Müd.nün 2015/7898 sayılı takip dosyasında, alacaklının davalı ….şti, borçlunun davacı olduğu, 20/09/2012 tanzim tarihli 1.000TL bedelli, 30/09/2012 tanzim tarihli 1.000TL bedelli, 20/06/2012 tanzim tarihli 1.150TL bedelli, 18/06/2012 tanzim tarihli 830TL bedelli 4 adet bonoya dayalı olarak ve 3.980,00TL.asıl alacak üzerinden başlatılan takipte takip çıkışının protesto gideri ve komisyon ile 5.420,17 TL olduğu, 21/05/2015 tarihinde kambiyo senetlerine özgü takip başlatıldığı, takip dayanağı bonolarda, davacının keşideci ve davalının Lehdar olduğu, ihsas sebebi olarak malen kaydı bulunduğu ve zorunlu unsurları ihtiva ettiği görülmüştür.
Yargılama sırasında, davacının ticari defterlere dayandığı, malen kayıtlı senetler yönünden davacının ticari defterlerinin incelendiği, davacıya kendine ait ispat yükü yönünden yemin teklifi yapıldığı, davacı taraf yemin teklifinde bulunmadığı, SMM bilirkişi raporunda, davacı şirket tarafından davalı şirket adına 2011-2012 yıllarında toplamı 28.930,00 TL tutarında 12 adet çek ve senet verildiği, çek ve senetlerin tamamının toplu bir şekilde kayıt altına alındığı,davacının 14.450,00 çek ve senet bedelini ödediği, ancak yasal defterlere göre davacı şirketin çek ve senetleri ne şekilde ve ne zaman ödendiğine dair kayıt bulunmadığı, davalının kestiği fatura veya sevk irsaliyesi de bulunmadığı bildirilmiştir.
Davacı vekilinin istinaf nedenlerinin incelenmesine göre;
Davalı taraf, davacı tarafça ileri sürülen bonoların teslim edilecek mallara karşın avans olarak verildiği yönündeki iddialarını kabul etmemiştir. Bonolar üzerinde malen kaydı da bulunmaktadır. Bu halde davalı yönünden somut olay değerlendirildiğinde, malen kaydı mal teslimine karine teşkil ettiği gibi, takibe konu bonoların kayıtsız şartsız borç ikrarını içermesine göre herhangi bir illete bağlı olma zorunluluğunun bulunmadığı değerlendirilmelidir. O halde, eldeki davada ispat yükü davacı taraf üzerindedir.
HMK’nın 201. maddesi gereği senede bağlı her çeşit iddiaya karşı ileri sürülen ve senedin hüküm ve kuvvetini ortadan kaldıracak veya azaltacak nitelikte bulunan hukuki işlemler ikibinbeşyüz Türk Lirasından az bir miktara ait olsa bile tanıkla ispat olunamaz. Davacı taraf senetlerin avans olarak verildiğini ancak karşılığında sipariş edilen malların teslim edilmediğini iddia ermiş ise de bu iddiasını ispatlayamamıştır. Ayrıca münhasıran davalı defterlerine dayanılmamıştır. Kaldı ki, dava konusu iddia edilen olay senede karşı ileri sürülmüş olmasına göre ticari defterlerde kayıtlı olmamasının sonuca etkili olmayacağı da açıktır. Ayrıca yemin deliline de dayanılmayacağı da açıklamıştır.
Bu durum karşısında, mahkeme kararının davanın reddine ilişkin gerekçesi dikkate alınarak davacı vekilinin istinaf başvuru sebeplerinin HMK’nın 353/1-b-1.maddesi gereği esastan reddi gerektiği değerlendirilmiştir.
Davalı vekilinin istinaf istemlerinin incelenmesine gelince;
Mahkemece, davacının takip konusu senetlerden dolayı borçlu bulunmadığının tespiti ile, cevap dilekçesinde ödenen ve ödenmeyen çek ve senetleri belirtirken, 7.000TL.bedelli çekin ödendiğinin görüldüğü ve bu bedelin davalıdan tahsiline karar verilerek, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de, bu bedel dava konusu olmadığından, çek karşılığı ödenen bedelin iadesi yönünde karar verilmesi yerinde olmamıştır.
Sonuç olarak, keşide edilen senetler karşılığı mal teslimi yapılmadığı yönündeki davacının iddiasının yazılı delil ile ispatlanamadığı ve davacı tarafından yemin deliline de başvurulmadığından davanın reddi kararının yerinde olduğu, ancak ödenen çek bedelinin ise iadesi yönündeki kararın kaldırılması gerekeceğinden, HMK353/1-b-2 maddesi gereği yerel mahkeme kararının kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesine dair aşağıdaki şekilde hükmün kurulması gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A-1-Davacı vekilinin istinaf taleplerinin 6100 sayılı HMK’nun 353/1-b-2 maddesi gereğince KABULÜNE,
Davalılar vekilinin istinaf taleplerinin 6100 sayılı HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 12/04/2018 tarih ve 2015/961 Esas, 2018/485 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-İstinaf eden davacı tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcı ile artan yargılama giderinin istinaf edenlere iadesine,
İstinaf eden davalılar tarafından alınması gereken 59,30 TL. harçtan, istinafa gelirken peşin olarak yatırılan 119,55-TL istinaf karar harcının mahsubu ile 60,25-TL ‘nin davalı tarafa iadesine,
4-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan 98,10 TL istinaf başvuru harcı ile 56,00-TL tebligat ücreti ve 23,63-TL posta masrafı olmak üzere toplam 177,73-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
İstinaf aşamasında davalılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
B-Kaldırılan İlk Derece Mahkemesi Kararı Yerine Hüküm:
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3-Alınması lazım gelen 59,30-TL maktu harcın, peşin alınan 586,68-TL harçtan mahsubu ile bakiye 527,38-TL ‘nin davacı tarafa iadesine,
4-AAÜT ‘ye göre hesaplanan ve asgari hadde çıkartılan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekil ile temsil ettiren davalılara verilmesine,
Dair, dosya üzerinde HMK’nın 353/1-b-2. maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 361/1. maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 01/04/2021