Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2018/1988 E. 2021/339 K. 03.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2018/1988
KARAR NO : 2021/339
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/02/2018
NUMARASI : 2016/1484 Esas, 2018/174 Karar
DAVANIN KONUSU : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 03/03/2021
KARAR YZM TARİHİ : 03/03/2021
İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 13/02/2018 tarih ve 2016/1484 Esas, 2018/174 Karar sayılı dosyası, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi’nin 21/09/2018 tarihli 2018/1915 Esas 2018/1031 Karar sayılı kararı ile HMK’nın 352.maddesi uyarınca dairemizin görevli olduğu gerekçesi ile gönderilmiştir.
HMK’nın 352.maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili; müvekkili şirketin yurtdışına tabut ihraç ettiğini, taşıma sırasında malların zarar görmemesi için davalı şirket tarafından sigortalandığını, söz konusu emtiaların Bulgaristan ve Almanya’ya taşınması sırasında 28.07.2016 tarihinde zarar gördüğünü, alıcı firmanın malları kabul etmediğini, hasara ilişkin olarak davalı … ‘ne ihbarda bulunmaları ve zararın ödenmesini talep etmelerine rağmen, davalı … ‘nin hasarın ambalaj yetersizliği nedeni ile oluştuğundan bahisle hasar bedelini ödemediklerini, müvekkilinin zararı olan ve poliçe gereği ödenmesi gereken 5121 EURO hasar bedelinin hasar tarihi olan 28.07.2016 tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/A maddesi uyarınca işletilecek faizi ile birlikte BK nun 99/son maddesi gereği fiili ödeme günündeki rayiç üzerinden TL olarak davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; meydana gelen hasarın ambalaj uygunsuzluğu nedeni ile oluştuğunu, hasarın ambalaj yetersizliği ile oluşması durumunda Enstitü Yük Klozları gereği teminat dışı olduğunu, bu nedenlerle davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, dosya kapsamına göre, tabutlardaki hasarların sürtünmeye bağlı olarak oluştuğu, araç kasasına dik olarak istiflenen tabutların ince uzun fiziki yapılarına göre uzun yolda aşırı salınıma maruz kalmaları, birbirleri ile temas etmelerinin kaçınılmaz olması nedeni ile tabutların uzun yol koşullarında birbirlerine temas etmeyecek şekilde ambalajlanmaları, araç içersine yerleştirildikten sonra birbirlerine temas etmemeleri için sabit ve yeterli tampon yapılmadığı, bu hususun fotoğraflardan da açıkça anlaşıldığı, yetersiz ambalajlama ve tabutlar arasında yeterli tampon bulunmamasının davacının kusuru olduğu, davalı … ‘nin Emtia Nakliyat Sigorta Poliçesinde atıf yapılan Enstitü Yük Klozlarının İstisnalar başlıklı 4.maddesinin 3.bendinde sigorta edilen malın ambalajlanma veya hazırlanmasında yetersizlik ya da uygunsuzluğun bulunması durumunda oluşan hasar ve masrafların teminat dışı olduğununu belirtilmesi karşısında davacının uğradığı zararın teminat dışı olduğu gerekçesi ile, davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkememe kararına karşı, davacı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
Davacı vekili; mahkemece, taşınan mallardan doğan tüm hasarın tamamen davacı sigorta ettirenin ambalajlama hatasından kaynaklandığı yönündeki bilirkişi raporu doğrultusunda, davanın reddine karar verilmiş olup, mahkemenin rapora karşı sunulan itirazları ve ek rapor talebini değerlendirmediğini, oysa ki; taşıtan davacının kusurundan söz etmenin mümkün olmadığını belirterek, yerel mahkeme kararının haksız, usul ve esas yönünden yasaya aykırı olduğunu ve mahkeme karar hükmünün bozularak yeniden bilirkişi incelemesi yapılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini istinaf kanun yoluna başvuru sebebi olarak ileri sürmüştür.
Dava, kara yolu taşımada zarar gören emtianın, Emtia Nakliye Sigorta Poliçesi kapsamında, hasar bedelinin tahsili talebine ilişkindir.
Uyuşmazlık, davacı şirketin taşımaya konu emtiasının hasar görmesinde kusuru bulunup bulunmadığı, ambalajının emtia için yeterli olup olmadığı ve hasarın sigorta poliçesi kapsamına olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır.
Taşımaya konu emtianın davalı … tarafından taşıma nedeni ile sigortalandığı, 19/07/2016 tarihinde poliçelerin düzenlendiği, hasarın Bulgaristan – Almanya taşıması sırasında 30/09/2016 tarihinde oluştuğu, davalı … şirketine 03/08/2016 tarihinde ihbarda bulunulduğu ve kloz kapsamında bulunmadığından 30/09/2016 tarihinden talebin reddedildiği tarafların kabulündedir.
Dava; üreten ve satan davacı şirketin, sattığı malın teslimi için taşındığı sırada meydana gelen zararı, kendi rizikosunu teminat altına aldırdığı akdi olan …. ‘ye yönelttiği davadır.
Dairemizin taşıma sözleşmesinden kaynaklanan görevi ise, taşıyan ile taşıtan arasında taşıma hukuki ilişkisinden kaynaklı davalar ile bunların her bir sigortacısının diğer tarafına sigortacısı veya kendisine yöneltmiş olduğu dava ve işlerdir.
Somut olayda; sigorta sözleşmesinin akitleri arasında ve bu akde uygun olarak sigorta hükümleri çerçevesinde, sigortalının sigortacısına karşı sigorta kanunundan kaynaklanan alacağın doğup doğmadığı tartışma konusu olduğundan ve taşıma ile ilgili görev alanımız ” 6102 sayılı TTK da yer alan yolcu ve eşya taşıma, deniz ticareti (gemi, donatma iştiraki, deniz kazaları, deniz taşımaları) ilişkilerinden kaynaklanan davalar sonucu hüküm ve kararlar” olduğundan, anılan uyuşmazlık Dairemizin görev alanında bulunmamaktadır.
Eğer ki dava taşımanın uygunsuz yapılmasından ötürü, taşıyan ve sigortacısına yönelmiş olsaydı, TTK eşya ve yolcu taşımalarına dair hükümler uygulanacak taşıma işinin usulüne uygun yapılıp yapılmadığı denetlenecek olup dairemizin görevi söz konusu olacaktır. Oysa, somut olayda, tabutları satan davacı, bu tabutların taşınması sırasında doğabilecek zararlarını kendi sigorta şirketine sigortalattırmıştır. Buna da, taşıyan ile taşıtan arasında dava olmayıp, sigorta ettiren ile sigortacası arasında sigorta sözleşmesindeki şartlar nispetinde, davacının riziko altında oluşan zararının sigorta kanunu hükümlerine göre, talep edip edemeyeceği yargılama konusu olup, sigorta dairesi olan 11. Hukuk Dairesinin görev alanındadır.
İzmir BAM 11. Hukuk Dairesi tarafından dosyanın taşıma ilişkisinden kaynaklı tazminat istemine dayalı olarak dosyanın Dairemize gönderilmiş olması nedeni ile görev uyuşmazlığının çözümü için dosyanın Başkanlar Kurulu’na gönderilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açılandığı üzere;
Yukarıda açıklanan nedenlerle, Dairemiz ile 11. Hukuk Dairesi arasındaki olumsuz görev uyuşmazlığının çözümü için dosyanın 5235 sayılı Adli yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun 35/1.maddesi hükmü gereği İzmir Bölge Adliye Mahkemesi BAŞKANLAR KURULU’NA GÖNDERİLMESİNE, 03/03/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.