Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2018/1757 E. 2021/739 K. 15.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2018/1757
KARAR NO : 2021/739
KARAR TARİHİ : 15/04/2021

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/05/2018
NUMARASI : 2006/254 Esas-2018/550 Karar
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 15/04/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 15/04/2021

İzmir 3.Asliye Ticaret Mahkemesinin 22/05/2018 tarihli ve 2006/254 Esas-2018/550 Karar sayılı kararına karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla, istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilen dosya HMK’nın 353. maddesi uyarınca incelendi.

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesine sunduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili bankayla davalı … arasında genel kredi sözleşmeleri imzalandığını ve krediler tahsis edildiğini, davalı …’un 27/04/2004 tarihli 20.000 TL bedelli ve 13/04/2004 tarihli 30.000 TL bedelli kredi sözleşmelerini, davalı …’nın 13/04/2004 tarihli 30.000 TL bedelli kredi sözleşmesini müşterek borçlu müteselsil kefil olarak imzaladıklarını, davalıların kredi hesaplarının kat edilerek ihtarname keşide edildiğini, İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2005/235 D.İş E-K. Sayılı ihtiyati haciz dosyasında yaptırılan tespitte müvekkilinin alacağının tespit edildiğini, alacağın tahsili için başlattıkları İzmir 8. İcra Müdürlüğü’nün 2005/3401 sayılı dosyasında davalıların itirazlarının iptali, ile %40’dan az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının 1 yıllık dava açma süresini geçirdiğini, müvekkillerinin kredi kullandıran davacı bankanın …. Şube Müdürü …. tarafından dolandırıldıklarını, davalı …’nın oto tamircisi olduğunu ve davalı …’nin ortağı olduğunu, diğer davalı …’un ise şirket yetkilisi olduğunu, müvekkili ….’ya borçları olan dava dışı …. ve ….’nun müvekkiline gelerek bizim banka müdürü tanıdığımız var sana geçici olarak kredi çekelim dediklerini ve daha sonra ….’in gelerek ne kadar istiyorsan bankaya gel işini halledelim dediğini, şirket evraklarını hazırlayan davalılar …. ve ….’un dava dışı şahıslarla birlikte davacı bankanın şube müdürünün yanına gittiklerini, şube müdürü ….’in sana şimdi 10.000 TL kredi veriyoruz geri kalan 5.000 TL’yi 1 hafta sonra gel verelim diyerek müvekkillerine boş evrak imzalattığını ve müvekkilleri hesabına 10.000 TL kredi yatırıldığını, 1 hafta sonra tekrar giden müvekkillerine tekrar boş evrak imzalatılarak 5.000 TL daha kredi verildiğini, müvekkillerinin davacı bankadan aldıkları toplam kredi tutarının 15.000 TL olduğunu, 16/09/2004 tarihinde …. Şubesi’nden müvekkillerine şube müdürü …. imzalı iki ayrı ihtarname gönderildiğini ve ihtarnamede 13/04/2004 tarihinde 20.000 TL, 27/04/2004 tarihinde 30.000 TL olmak üzere toplam 50.000 TL kredi kullandıkları ve bunların geri ödenmesinin istendiğini, bunun üzerine şube müdürü ile irtibata geçen müvekkillerine dava dışı ….’in evraklar karışmıştır, yanlışlığı hemen düzeltirim diyerek müvekkilinin 15.000 TL dışında kredi tutarından sorumlu olmadığına dair bila tarihli bir belge düzenlediğini ve ….’nun da bunu imzaladığını, bir müddet sonra müvekkilinin ….’in banka görevinden alındığını, ….’yla birlikte paravan şirketler kurup bankayı ve piyasayı 2.000.000 TL kadar dolandırdığını öğrendiğini, bunun üzerine İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunduğunu ve 2005/23253 hazırlık sayılı dosyasıyla soruşturma başlatıldığını, müvekkillerinin sadece 15.000 TL kredi kullandığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

MAHKEMESİNCE : Dosya içerisindeki tüm delil ve belgeler birlikte değerlendirildiğinde; İzmir 2. Ağır Ceza MAhkemesi’nin 2007/45 Esas 2010/376 Karar sayılı dosyasında da davalı … ve ….’un müdahil olarak katıldıkları davada, davacı bankanın şube müdürü olan ….’in zimmet suçundan mahkumiyetine karar verildiği, banka zararının dava dışı eski banka müdürü …. ile ….’ndan tahsiline karar verildiği, davalı … ve ….’un kabulünde olduğu üzere banka şubesinden sadece 15.000 TL kredi kullandıkları ve bu kredinin de alınan ilk bilirkişi raporunda belirtildiği üzere davalılar tarafından ödenerek kapatıldığı, diğer takibe konu kredilerdeki dekont üzerindeki imzaların davalıların eli ürünü olduğu alınan ATK raporuyla kanıtlanamadığı, ortada davacı bankanın çalışanı eski banka müdürü ….’in kesinleşmiş mahkumiyet hükmü, aşamalardaki müşteki beyanları ve sanık savunmaları ile ATK raporu birlikte değerlendirildiğinde, davalıların davacı bankaya herhangi bir borcu olmadığı anlaşıldığından, davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURU : Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle;
Davalı borçlulara kullandırılan kredilerin 50.000 TL olduğunun İzmir 3 ATMnin 2005/235 D.iş dosyasında alınan bilirkişi raporu anlaşıldığını ve 28//12/2015 tarihli hesap bilirkişisi raporunun da bu hususu doğruladığını,
Takibe konu kredi sözleşmelerinde banka kayıtlarının tek delil olacağıve kendilerin ihtar yapılmadan bankanın temerrüd faiz oranını değiştireileceğinin kabul ve taahhüt edildiğini,
Bilirkişi raporu ile alacakları ispatlandığı halde davanın reddine karar verilmesinin usülsüz olduğunu beyanla kararın kaldırılmasını davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava genel kredi sözleşmesine istinaden başlatılan takipte itirazın iptali istemine ilişkindir.

İzmir 8. İM’nün 2005/34011 Esas sayılı icra dosyasında davacı tarafından borçlu davalılar aleyhine 30.000 TL halk işlem kredisi, faiz ve masrafları olmak üzere toplam 44.991,57 TL alacak için 13/04/2004 27/04/2004 tarihli kredi sözleşmeleri, ihtarnameler, İzmir 3 ATMnin 2005/235 D.iş dosyasında alınan ihtiyati haciz kararı ve bilirkişi raporu na istinaden 05/04/2005 tarihinde ilamsız icra takibi yapılmış borçluların süresinde bankadan 15.000 TL kredi kullandıklarıve büyük bölümünü ödedikleri iddiasıyla borca faiz ve ferilerin itirazları üzerine takibin durduğu görülmüştür.
Dava 03/05/2006 tarihinde açılmıştır. İcra dosyası içerisinde 29/04 /2009 tarihli itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edildiğine ilişkin bilgi belge bulunmadığından davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.

Davalı … şirketi ile davacı banka arasında 13/04/2004 tarihli 30.000 TL bedelli davalılar … ve …’nın kefil olarak imzaladığı genel kredi sözleşmesi imzalanmıştır.
Davalı … şirketi ile davacı banka arasında 27/04/2004 tarihli 20.000 TL bedelli davalı …’un kefil olarak imzaladığı genel kredi sözleşmesi imzalanmıştır.
Uyuşmazlık bu kredi sözleşmelerine istinaden sözleşmedeki bedelin davalılara ödenip ödenmediği noktasında toplanmaktadır.
16/06/2014 tarihli bankacı bilirkişi ….’un raporundan “bankanın …. şubesi ziyaret edilerek kredi ödemeleri hesaba yapıldı ise hesap hareketi kasadan yapıldı ise imzalı ödeme dekontunun gösterilmesinin istendiği banka yetkililerinin 15.000 TL dışında kredi ödemesine dair belge sunulmadığı, bankanın alacaklı olmadığı davalılar tarafından kullanılan 15.000 TL kredinin faizleriyle beraber bankaya geri ödendiği, kanaati bildirilmiştir.
Davacı vekilinin itirazları ve davacı bankadan kullandırılan kredilerin davalılar hesabına nasıl ödendiğine dair banka dekontları celp edilmekle bilirkişiden ek rapor alınmış, alınan 07/07/2015 tarihli ek raporda özetle; 13/04/2004 tarihinde 65671 …. kredi hesabından yine 65671 …. cari hesabına yatırılarak kullandırılan kredi dışında 5.000 TL ve 10.000 TL olmak üzere toplam 15.000 TL kredi daha kullandırıldığı, daha sonra 27/04/2004 tarihinde ise yine 65671 …. kredisinden …’a nakit ödenerek 20.000 TL kredi daha kullandırıldığı, … ıslak imzasının 990371 numaralı fişin arkasında görüldüğü, böylece 15.000 TL kredi haricinde toplam 35.000 TL kredi daha kullandırıldığı, fakat kullandırılan bu kredilerden 14/04/2004 tarihli 10.000 TL ve faizinin 65671 …. cari hesabından alınarak 64601 numaralı kredi hesabına 10.155,16 TL olarak kapatıldığı, ancak kapatılan bu kredinin kime ait olduğu, ….’nun imzasının bulunup bulunmadığının tespit edilemediği belirtilmiştir.
Davacı bankadan 64601 numaralı kredi hesabının kapatılmasına ilişkin dekont aslı celp edilerek, bilirkişiden ikinci ek rapor alınmış, 28/12/2015 tarihli ek raporda özetle; davacı banka tarafından davalı …’in 65671 numaralı hesabına 13/04/2004 tarihinde 767779 numaralı dekontla 15.000 TL, 14/04/2004 tarihinde 2955838 numaralı dekontla 10.000 TL, 20/04/2004 tarihinde 2971616 numaralı dekontla 5.000 TL, 66206 numaralı hesabına 27/04/2004 tarihinde 990371 numaralı dekontla 20.000 TL olmak üzere 50.000 TL kredi kullandırıldığı, davalıların çeşitli tarihlerde bu kredilerin 10.000 TL’sini havale yoluyla 10.000 TL’sine hesaben ana para ödemesinde bulundukları kalan ana para borcunun 30.000 TL olduğu, takip tarihi itibariyle davalılar …. ve …’un 43.237,76 TL, davalı Kefil …’nın 33.328,58 TL davacıya borçlu oldukları belirtilmiştir.
Davalılar vekilinin dekontlar üzerindeki imzanın müvekkiline ait olmadığına dair itirazı üzerine mahkemece 27/04/2004 tarihli 990371nolu fiş aslı üzerinde davalılar … ve …’ya ait olup olmadığı hususunda , İstanbul ATK’dan alınan raporda …’tan yazı örnekleri istenilmesine rağmen gönderilmediğini tahsil-ödeme ve mahsup fişinde …’a atfen atılı basit tersimli imza ile …’un polimorf mukayese imza örnekleri arasında biçimsel benzerlikler görüldüğü, imzanın basit tersimli olması nedeniyle …’un eli ürünü olup olmadığı yönünde daha ileri bir tespit yapılamadığı, fişteki …’a atfen imza atan şahsın tanı unsurlarını … açısından teşhise yeter oranda yansıtmadığından … eli ürünü olup olmadığının tespit edilemediği belirtilmiştir.
Mahkemece yapılan İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2007/45 Esas sayılı dosyası’nın incelenmesinden ; müştekisinin …. , … ve … ile arkadaşları olduğu, sanıkları …., …., …., …., …., …. hakkında 5411 Sayılı Bankacılık Kanunu’na aykırılık ve kamu kurum kuruluşları zararına dolandırıcılık, banka veya kredi kurumlarınca tahsil edilmemesi gereken krediyi sağlamak amacıyla dolandırıcılık suçlarından dolayı açılan kamu davasında sanıklar …. ve ….’in mahkumiyetine karar verildiği ve bankanın uğradığı bakiye 1.070.893,55 TL’nin sanıklar …. ve ….’ten müteselsilen alınarak katılan … ‘na verilmesine karar verildiği ve kararın kesinleştiği anlaşılmıştır.
Dosya kapsamına mahkemenin yerinde görülen gerekçesine göre ;davacı tarafça Davalı borçlulara kullandırılan kredilerin 50.000 TL olduğunun İzmir 3 ATMnin 2005/235 D.iş dosyasında ve mahkemece alınan 28//12/2015 tarihli hesap bilirkişisi raporundan anlışıldığı iddiası ile karar istinaf edilmiş isede raporun davacı tarafça sunulan dekont vb evraka göre hazırlandığı, dekont altındaki imzanın inkar edilmiş olmasına ve imzaya itirazda ispat yükünün alacaklı tarafta olmasına ve bu imzanın davalılara ait olup olmadığı hususunun tespit edilememesine göre bu haliyle hesap bilirkişisi raporuna göre karar verilemeyeceği davacı bankanın 15.000 TL kredi dışında kredi verildiğini ispat edemediği kanaatine varıldığından yerinde görülmeyen istinaf isteminin HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine karar verilmekle, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İzmir 3.Asliye Ticaret Mahkemesinin 22/05/2018 tarihli ve 2006/254 Esas-2018/550 Karar sayılı kararına karşı davacının istinaf başvuru sebeplerinin HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30- TL istinaf karar harcından, peşin olarak alınan 35,90- TL harcın mahsubu ile bakiye 23,40-TL karar harcının davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan istinaf masrafının üzerinde bırakılmasına,
4-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
5-İstinaf yargılamasında duruşma açılmadığından karşı taraf yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 361/1. maddesi gereğince esas yönünden oy birliği ile kesin olmak üzere karar verildi.15/04/2021