Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2018/1737 E. 2021/373 K. 11.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2018/1737
KARAR NO : 2021/373
KARAR TARİHİ : 11/03/2021

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/02/2018
NUMARASI : 2015/1462 Esas-2018/203 Karar

DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
KARAR TARİHİ : 11/03/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 11/03/2021

İzmir 4.Asliye Ticaret Mahkemesinin 22/02/2018 tarih 2015/1462 Esas-2018/203 Karar sayılı karara karşı istinaf yoluna başvurulduğu anlaşılmış olmakla, dosyada bilgi ve belgeler değerlendirilerek gereği düşünüldü:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesine sunduğu dva dilekçesinde özetle; davalının sırasıyla 10/01/2010 tarihinde 4.500,00.-TL, 19/01/2010 tarihinde 3.750,00.-TL ve 31/01/2010 tarihinde 3.800,00.-TL bedelli üç adet çeki keşide ederek davacıya verdiğini, vek bedellerinin ödenmemesi nedeniyle alacağın tahsili için İzmir 4. İcra Müdürlüğü’nün 2014/4020 sayılı dosyası üzerinden icra takibine geçtiklerini, beyanla itirazın iptali ile davalının %20 oranından aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkumiyetine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili delil olarak icra dosyası 3 adet çek tanık yemin bilirkişi delillerine dayanmıştır.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; takibe konu çekin zaman aşımına uğradığını, davaya bakmaya Aslîye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğunu,, temel ilişki olmadığını, davacının temel ilişkinin varlığını, sebebini ve alacaklı olduğunu kanıtlamak zorunda olduğunu, alacaklı olduğunu kanıtlamanın yani davadaki ispat yükünün davacıda olduğunu, davanın ve icra takibinin dayanağını teşkil eden iki adet belgenin, süfesi içinde bankaya ibraz edilmediği için, çek niteliğini kaybettiğini, diğer yandan çeklerin borç ikrarını içermediği için adi havale niteliğinde olduğunu, bu nedenle kambiyo senedi niteliğini (çek özelliğini) kaybeden belgeler de olsa olsa yazılı delil başlangıcı olarak kabul edilebildiğini, bu nedenle yasa ve sunulu yerleşik Yargıtay kararları uyarınca, taraflar arasındaki temel ilişkinin varlığını ve alacaklı olduğunu ispat yükünün, davacı tarafta olduğunu beyanla davanın reddi ile , %20 den az olmamak üzere haksız takip tazminatının davacı tarafa yüklenmesine karar verilmesi talep etmiştir.
Davalı delil olarak icra dosyası, bilirkişi, tanık deliline dayanmıştır.
Asliye Hukuk ve Ticaret mahkemeleri arasındaki karşılıklı görevsizlik kararları üzerine Yargıtay 20. HD’ce Asliye ticaret mahkemesi yargı yeri olarak belirlenmiştir.
MAHKEMESİNCE : Somut olayda:davacı yanca zamanaşımına uğramış üç adet çeke dayalı olarak davalı aleyhine icra takibine girişilmiştir. Bir adedi hamiline düzenlenen çekte davacı ilk ciranta ve hamil, 2 adedi ise davacı lehine düzenlenen çekler üzerinde davacı taraf lehtar konumunda olup, davalı ise tüm çeklerde keşidecidir. Zamanaşımına uğramış bu çekler taraflar arasında yazılı delil başlangıcı niteliğine dönüştüğünden, davacı yan temel ilişkiye dayalı olarak alacağının varlığını tanık dahil her türlü delille kanıtlayabilir. Davalı taraf mahkemeye sunduğu cevap dilekçesinde çeklerin hatır çeki olduğu, taraflar arasında hiçbir ticari ya da hukuki ilişki olmadığı savunmasında bulunmuştur. Davaya konu uyuşmazlıkta ispat yükü, mali durumu bozulmuş olan davalıya borç verdiğini iddia eden davacıya aittir. Davacı ödünç ilişkisini ispat etmek üzere delil olarak tanık …’in dilnenilmesini talep etmiştir. Davacı tanığının, davalının ekonomik durumuna ilişkin bilgisinin bulunmadığı, takibe konu paranın, tarafların birlikte destek verdikleri adayın belediye başkanlığı seçim çalışmalarında kullanılmak üzere davacı tarafından davalıya borç olarak verildiğini ifade ettiği görülmüştür. Davacı tanığının beyanı ile ödünç ilişkinin varlığı tam olarak ispat edilemediğinden, dava dilekçesinde açıkça yemin deliline dayanan davacı tarafa yemin teklifinde bulunup bulunmayacağı hatırlatılmış, davacı taraf davalıya yemin teklif etmeyeceğini bildirmiştir. Temel ilişkinin varlığı ispat edilemediğinden, davacının davasının reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURU : Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle;
-iddiaların yazılı delille ispatlanması gerektiğini,
-yazılı delil niteliği ni koruyan çekler nedeniyle alacaklarını yazılı delille ispat ettiklerini,
-bunun aksi olan söz konusu çeklerin gerçek borçtan kaynaklanmadığı iddiası ise davalı tarafça ispatlanmalsı gerektiğini tanık deliline dayanamayacağını,
-davalı tarafça ileri sürülen hatır çeki iddiasının sadece kesin delille ispatlanabileceğini,
-huzurdaki davada ispat yükü davalı tarafta olmasına rağmen mahkemece ispat yükünün kendilerinde olduğu yönündeki kanaati ve iddianın ispatlanamadığı yönündeki kararının hukuka aykırı olduğunu,
-dava konusu çekler hatır seneti olmadığını . Hatır çeklerinin finansman sağlamak için keşide edilmeleri sebebiyle lehine keşide edilen kişi tarafından kullanılması gerektiğini Müvekkili lehine keşide edilen çeklerin gerek finansman sağlamak için veya ticari hayatta herhangi bir şekilde kullanılmamasının da alacağın gerçek bir borç ilişkine dayandığını gösterdiğini,
-davalı tarafça konu borcun ikrarı olabilecek şekilde çek tarihlerinin üzerine paraf atılması dahi konu çeklerin hatır çeki olmadığını gösterdiğini beyanla kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, zaman aşımına uğramış çekten dolayı alacağın tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
İzmir 4. İcra Müdürlüğü’nün 2014/4020 sayılı dosyasında ; Davacı … tarafından, davalı … aleyhine, 10/01/2010 tarih, 8043236 no, 4.500,00.-TL bedelli; 19/01/2010 tarih, 8041476 no, 3.750,00.-TL bedelli ve 31/01/2010 tarih, 8043232 no, 3.800,00.-TL bedelli üç adet çeke istinaden 12.050,00.-TL asıl alacak için ilamsız icra takibi yapılmış, ödeme emrinin 20/03/2014 tarihinde tebliği üzerine davalı borçlunun 24/03/2014 tarihli dilekçesi ile davayanak çeklerin zamanaşımın uğradığı beyanıyla borca itirazı üzerine takip durmuştur.
Dava İİK 67. maddede öngörülen bir yıllık hak düşürücü süre içinde açılmıştır.
Takibe konu çekleri bir tanesinin hamiline düzenlendiği davacının ilk ciranta olduğu, iki tanesinde ise davacının lehdar ve ilk ciranta olduğu , davalının keşideci olduğu görülmüştür.
Tüm dosya kapsamına göre, takibe konu çeklerin bankaya ibrazının bulunmadığı zaman aşımına uğradiktan sonra ilamsız icra takibine konu edildiği, zaman aşımına uğramış çekin kambiyo vasfını yitirdiği, bu çekin yazılı delil başlangıcı olarak kabulü ile tanık dinlenebileceği, taraf tanıklarının beyanlarının alındığı davacı tanığının paranın seçim çalışmalarında kullanılmak üzere borç olarak verildiği ve karşılığında çeklerin alındığı beyanına karşılık davalı tanıklarının çeklerin teminat çeki olduğunu beyan ettikleri görülmüştür.
Davalı beyanları ile davaya konu çeklerin hatır çeki olarak verildiği beyan edilmiş olmasına göre davalının hatır çeki verdiğini yazılı bir delil ile ispatlaması gerekir. Bu hususu tanık ile ispat edemeyeceği gibi davacının yazılı delil başlangıcı sayılan çeke ilişkin iddiasını tanık …’ın beyanları ile güçlendirdiği, bu haliyle davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği kanaatine varıldığından davacının yerinde görülen istinaf istemlerinin HMK 353/1-b-2 maddesi uyarınca kabulüne karar verilerek, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A)1-Davacı vekilinin istinaf talebinin 6100 sayılı HMK’nun 353/1-b-2 maddesi gereğince ESASTAN KABULÜNE,
2-İzmir 4.Asliye Ticaret Mahkemesinin 22/02/2018 tarih 2015/1462 Esas-2018/203 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-İstinaf eden tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcı ile artan yargılama giderinin istinaf edene iadesine,
4-İstinaf aşamasında yapılan 98,10-TL istinaf başvuru harcı, 17,63-TL dosya masrafı ve 556,00-TL masraf iade olmak üzere toplam 671,73 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
B)İlk Derece Mahkemesinin Yerine Geçmek Üzere;
1-Davacının davasının KABULÜNE
2-Davalının itirazının İPTALİ ile İzmir 4.İcra Müdürlüğünün 2014/4020 Esas sayılı dosyası üzerinden yürütülen takibin DEVAMINA,
3-İtirazın iptaline karar verilen 12.050,00 TL alacak üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatı olan 2.410,00 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine
4-Alınması gereken 823,13 TL harçtan, başlangıçta peşin yatırılan 60,20-TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 762,93 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan 25,20 TL başvurma harcı 3,80 TL vekalet sureti harcı, 30,00 TL tanık ücreti, 114,50 TL posta masrafı olmak üzere toplam 173,50 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. Gereğince 4.080,00-TL (nispi vekalet ücreti maktu vekalet ücretinden az olamayacağından) vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının bulunması halinde karar kesinleştiğinde talep halinde avans sabihine iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, HMK’nun 362/1-a maddesi gereğince oy birliği ile kesin olarak karar verildi. 11/03/2021