Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2023/759 E. 2023/666 K. 02.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2023/759
KARAR NO : 2023/666

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/999
KARAR NO : 2022/861
DAVA TARİHİ : 06/12/2022
KARAR TARİHİ : 09/12/2022

DAVA : Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan İstirdat

KARAR TARİHİ : 02.05.2023
KARARIN YAZ. TARİH : 02.05.2023

İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 09.12.2022 tarih ve 2022/999 Esas, 2022/861 Karar sayılı kararının, istinaf başvurusu yoluyla incelenmesinin davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, dairemize gönderilen dosya incelendi, dosya içeriğine göre incelemenin duruşmasız olarak yapılması uygun görülmekle, gereği konuşulup düşünüldü.
İSTEM:
Davacı avukatı tarafından verilen dava dilekçesinde özetle; Davalı Belediye tarafından … Büyükşehir Belediyesi 2019 yılı Sayıştay denetimine ait Sayıştay İlamının 17. maddesinin (a) bendinde müvekkil şirket taahhüdü altında yapılmış olan 652.315.190,52-TL Sözleşme Bedelli “İl Sınırları İçindeki Ulaşım Yollarında Asfalt Kaplaması, Bakım ve Onarım Yapılması” İşine ait toplam 75.951.452,93-TL kamu zararı oluştuğu, ayrıca 2019 yılı Sayıştay denetimine ait Sayıştay İlamının 14. maddesinde müvekkil şirket taahhüdü altında yapılmış olan 166.009.567,40-TL Sözleşme Bedelli “‘İl Smnırları İçindeki Ulaşım Yollarında Asfalt Kaplaması, Bakım ve Onarım Yapılması” İşine ait 2.871.742,40-TL kamu zararı oluştuğunun belirlendiği gerekçesiyle toplam 78.823.195,33-TL’nin (KDV + fiyat farkı dahil) müvekkil şirket tarafından ödenmesini talep ettiğini, bu hususa ilişkin … Büyükşehir Belediye Başkanlığı Fen İşleri Dairesi Başkanlığı tarafından yazılan E-90808781-622.03-421095 sayılı ye Ödeme Yapılması konulu yazının müvekkil şirkete 02.11.2021 tarihinde bildirildiğini, müvekkil şirket tarafından 25.11.2021 tarih ve Tek — 2300 sayılı cevabi yazı ile talep olunan tutarın … A.Ş. tarafından ödenmeyeceği ve Cari Hesaptan kesinti yapılması halinde ise istirdadı için hukuki yollara başvurulacağı belirtilerek talebin açıkça olumsuz yanıtlandığını, ancak davalı Belediye tarafından bu yazıya rağmen anılı tutarın … A.Ş.’nin hakedişlerinden kesinti yapılmak suretiyle tahsil edilmesinin kararlaştırıldığını ve 06.12.2021 tarihinde kesinti yapılarak, Kesinti Makbuzu düzenlendiğini, ancak davalı Belediye tarafından yapılan bu kesinti işleminin açıkça haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, Sayıştay İlamında belirtilen 14. ve 17. Maddelere ilişkin kısımların da dilekçe ekinde dosyaya ibraz edildiğini, bahse konu 14. maddede tonu 80,00 TL olan BFİ.006 poz nolu Polimer Modife Bitüm ile Aşınma Asfalt Karışım Temini ve Finişer ile serme imalatının sözleşmesinde ön görülmesine rağmen hiç yapılmadığı, buna karşın aynı yer ve şartlarda kullanılabilen tonu 109,00 TL olan BFİ.002 Poz nolu Aşınma Karışım Temini ve F inişer ile Serme ve Silindir ile Sıkıştırılması imalatının yapılması nedeniyle 2.871.742,40 TL kamu zararı oluştuğunun belirtildiğini, 17. maddenin (a) bendinde ise metrekaresi 0,50 TL olan BFİ.16, BFİ.17, BFİ.18, BFİ.19 poz nolu 4 cm kalınlıkta Taş Mastik Asfalt Aşınma Tabaka Yapılması imalatlarından 16, 17 ve18 poz nolu imalatların hiç yapılmadığı 19 poz nolu imalatın ise binde 3 oranında yapıldığı buna karşın tonu 112,00 TL olan aynı yer ve şartlarda kullanılabilen BFİ.002 Poz nolu Aşınma Karışım Temini ve Finişer ile Serme ve Silindir ile Sıkıştırılması imalatının yapılması nedeniyle 75.951.452,93 TL kamu zararı oluştuğunun belirtildiğini, ancak sözleşmeler hakediş raporları ve kesin hakediş raporu incelendiğinde görüleceği üzere müvekkil tarafından ihale ile yüklenilen iş tamamen ihale sözleşmesi ve eklerine uygun olarak gerçekleştirildiğini ve tamamlandığını, bu nedenle de bahsi geçen toplam 78.823.195,33 TL’ nin (KDV + fiyat farkı dahil) müvekkil şirketin Cari Hesabından kesilmesinin açıkça haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, işbu dava açılmadan önce ticari uyuşmazlıklarda dava şartı arabuluculuk yoluna başvurulduğunu ancak istirdat taleplerinin kabul edilmemesi nedeniyle sürecin anlaşmama ile sonuçlandığını, kesintinin yapıldığı 06.12.2021 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte tahsili gerektiğini, son tutanağın ekte ibraz edildiğini, fazlaya ilişkin her türlü dava ve talep hakkımız saklı kalmak kaydıyla, müvekkil şirlçetin yükleniminde bulunan 652.315.190,52-TL Sözleşme Bedelli “İl Sınırları İçindeki Ulaşım Yollarında Asfalt Kaplaması, Bakım ve Onarım Yapılması” işine ait 75.951.452,93 TL ve 166.009.567,40 TL Sözleşme Bedelli “İl Sınırları İçindeki Ulaşım Yollarında Asfalt Kaplaması, Bakım ve Onarım Yapılması” İşine ait 2.871.742,40 TL olmak üzere toplam 78.823.195,33 TL’ nin (KDV +fiyat farkı dahil) kamu zararı açıklamasıyla müvekkilin izni ve kabulü olmaksızın davalı nezdinde bulunan Cari Hesaptan kesilmesi nedeniyle kesintinin yapıldığı 06.12.2021 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
İlk derece mahkemesi 09.12.2022 tarih ve 2022/999 Esas, 2022/861 Karar sayılı kararında özetle; “…Dava; eser sözleşmesinden kaynaklanan istirdat istemine ilişkin olduğu, yapılan yargılama, toplanan kanıtlar ve tüm dosya kapsamından anlaşılacağı üzere,
TTK nun 5. maddesinde, aksine hüküm bulunmadıkça dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevli olduğu düzenlenmiştir.
TTK nun 4. maddesinde ise, ticari davalar ve çekişmesiz yargı işlerinin, ..her iki tarafın da ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın bu kanunda… ön görülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ticari dava ve ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işi sayılacağı hükmü düzenlenmiştir.
TTK nun 11. maddesinde, ticari işletme esnaf işletmesi için öngörülen sınırı aşan düzeyde gelir sağlamayı hedef tutan faaliyetlerinin devamlı ve bağımsız şekilde yürütüldüğü işletmeler olduğu düzenlenmiştir.
TTK nun 12. Maddesinde de, bir ticari işletmeyi kısmen de olsa kendi adına işleten kişiye tacir deneceği, TTK nun 16/2. maddesinde ise, devlet, il özel idaresi, belediye ve köy ile diğer kamu tüzel kişileri ile kamu yararına çalışan dernekler ve gelirinin yarısından fazlasını kamu görevi niteliğindeki işlere harcayan vakıflar, bir ticari işletmeyi ister doğrudan doğruya ister kamu hukuku hükümlerine göre yönetilen ve işletilen bir tüzel kişi eli ile işletsinler, kendileri tacir sayılmazlar hükmü düzenlenmiştir.
TTK nun 4. Ve 5. Maddelerine göre, davalı … Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nın tacir sıfatına sahip olmayan idari birim olduğu, iş bu nedenle davanın her iki tarafının tacir olmadığı, taraflar arasındaki uyuşmazlığın her iki taraf tacir olmasa bile TTK 4. Maddesinde sayılan hususlardan da olmadığı, Türk Borçlar Kanunu’nda düzenlenen eser sözleşmesinden doğduğu, bu nedenle davanın ticari dava niteliğinde olmadığı, uyuşmazlığın çözümünde mahkememizin görevli olmadığı, görevli mahkemenin genel yetkili asliye hukuk mahkemeleri olduğu, HMK 114/1-c maddesine göre, mahkemenin görevli olması dava şartı olup, yine HMK nun 115/1 maddesine göre dava şartlarının mevcut olup olmadığının davanın her aşamasında mahkemece kendiliğinden araştırılacağı, düzenlenmiş olup, iş bu yasal düzenlemeye göre uyuşmazlığın çözümünde mahkememizin görevli olmadığı anlaşılmakla, davanın görev yönünden dava şartı yokluğundan reddine…” dair karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ:
Davacı vekili tarafından verilen 10.01.2023 tarihli istinaf kanun yoluna başvuru dilekçesi ile; ”…1)Davalı Belediye tarafından … Büyükşehir Belediyesi 2019 yılı Sayıştay denetimine ait Sayıştay İlamının 17. maddesinin (a) bendinde müvekkil şirket taahhüdü altında yapılmış olan 652.315.190,52 TL Sözleşme Bedelli “İl Sınırları İçindeki Ulaşım Yollarında Asfalt Kaplaması, Bakım ve Onarım Yapılması” İşine ait toplam 75.951.452,93 TL kamu zararı oluştuğu, ayrıca 2019 yılı Sayıştay denetimine ait Sayıştay İlamının 14. maddesinde müvekkil şirket taahhüdü altında yapılmış olan 166.009.567,40 TL Sözleşme Bedelli “İl Sınırları İçindeki Ulaşım Yollarında Asfalt Kaplaması, Bakım ve Onarım Yapılması” İşine ait 2.871.742,40 TL kamu zararı oluştuğunun belirlendiği gerekçesiyle toplam 78.823.195,33 TL’ nin (KDV + fiyat farkı dahil) müvekkil şirket tarafından ödenmesi talep olunmuş; müvekkil şirket tarafından 25.11.2021 tarih ve Tek – 2300 sayılı cevabi yazıda anılı yüklenilen işler kapsamında “tarafımıza iş emri olarak yapılması bildirilmeyen ve yapılmayan imalatlarla ilgili olarak kamu zararına sebebiyet verilmediği” belirtilmiş ve talep olunan tutarın … A.Ş. tarafından ödenmeyeceği ve Cari Hesaptan kesinti yapılması halinde ise istirdadı için hukuki yollara başvurulacağı belirtilerek talep açıkça olumsuz yanıtlanmıştır. Ancak davalı Belediye tarafından bu yazımıza rağmen anılı tutarın … A.Ş.’nin hakedişlerinden kesinti yapılmak suretiyle tahsil edilmesi kararlaştırılmış ve 06.12.2021 tarihinde kesinti yapılarak, Kesinti Makbuzu düzenlenmiştir. Bu kesintinin istirdatı için eldeki dava açılmış olup ilk derece Mahkemesi tarafından dava konusu uyuşmazlığın çözümünde Mahkememizin görevli olmadığı, görevli Mahkemenin İzmir Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğundan bahisle davamız hakkında görevsizlik kararı verilmiştir. Ancak davamıza bakmakla görevli mahkeme Asliye Ticaret Mahkemeleri olup ilk derece Mahkemesi kararı hatalıdır.
Müvekkil şirket TTK hükümlerine göre kurulmuş olup tacirdir. Davalı Belediye ise iktisadi faaliyet yürütmekte olup taraflar arasında davaya konu olan sözleşme ile yapılan iş de ticari bir iştir. 6102 Sayılı Türk Ticaret Yasası’nın 19/II. maddesi kapsamında davacı yönünden ticari iş özelliğinde olan bu sözleşme davalı taraf açısından da ticari iş sayılır.
Daha önce … Büyükşehir Belediyesi … Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü aleyhine açılan davada her iki mahkemenin de görevsizlik kararı vermesi üzerine dosya Yargı Yerinin belirlenmesi için Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’ne gönderilmiş Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2014/1950 Esas, 2014/4055 Karar sayılı ve 20.03.2014 tarihli kararında “Somut olayda davacı, davalı … Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi ile aralarında hizmet alım sözleşmesi imzalandığını, sözleşme gereği davalıya kanalizasyon vs. hizmeti verildiğini, ancak davalının hak edişlerinden haksız olarak kesinti yaptığını iddia ederek kesintinin ödenmesini talep etmiştir. Uyuşmazlığın her iki tarafı tacir olup TTK’nın 4. maddesindeki düzenlemeye göre ticari dava niteliğinde bulunan uyuşmazlığın İzmir 11. Asliye Ticaret Mahkemesinde çözümlenmesi gerekir.” denilerek görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğuna hükmedilmiştir.
Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin 23.05.2013 gün ve 2013/1838 E., 2013/3333 K sayılı ilamı ile; “…Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan üç adet yolcu gemisi imalâtı/alımı işi uyarınca verilen ve halen davalının uhdesinde bulunan 203.400,00 TL tutarındaki kesin nakit teminatın 07.07.2012 tarihinden itibaren ticari avans faizi ile birlikte tahsili istemine ilişkindir.
Yerel mahkemede görülen davanın yapılan açık yargılaması sonucunda davanın, göreve ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden reddine davaya bakmaya Antalya Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevli olduğuna karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Uyuşmazlık davanın ticari dava olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
6102 Sayılı Türk Ticaret Yasası’nın 3. maddesinde bu Kanunda düzenlenen hususlarla bir ticari işletmeyi ilgilendiren bütün işlem ve fiiller ticari işlerdendir. Türk Ticaret Yasası’nın 5/1 maddesinde aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın, Asliye Ticaret Mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir.
Türk Ticaret Yasası’nın 11. maddesinde ticari işletme, esnaf işletmesi için öngörülen sınırı aşan düzeyde gelir sağlamayı hedef tutan faaliyetlerin devamlı ve bağımsız şekilde yürütüldüğü işletmedir. Yine aynı Yasa’nın 19/II. maddesinde taraflardan yalnız biri için ticari iş niteliğinde olan sözleşmeler, kanunda aksine hüküm bulunmadıkça, diğeri içinde ticari iş sayılır düzenlemesine yer verilmiştir.
Dava konusu somut olayda davacı yüklenici şirket davalı iş sahibi … Büyükşehir Belediyesi’nin ihtiyacı olan üç adet yolcu gemesinin imalâtı, alımı, taşınması, montajı, testler, eğitim, bakım ve onarım işinin yapımını üstlenmiş, işin tanımı ve konusu sözleşmenin 4-5 maddelerinde yapılmıştır. Anılan bu işler davacı yüklenici … Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.’nin ticari işletmesiyle ilgili bulunmakta ve davacı yönünden ticari iş niteliği arzetmektedir.
6102 Sayılı Türk Ticaret Yasası’nın 19/II. maddesi kapsamında davacı yönünden ticari iş özelliğinde olan bu sözleşme davalı taraf açısından da ticari iş sayılır. Buna rağmen yerel mahkemece davacı şirketin tacir olmakla beraber, işveren konumunda bulunan davalı Belediye’nin tacir sıfatını taşımadığı taraflardan biri için ticari olan işin diğeri için de ticari sayılmakla beraber, bu hususun görevli mahkemenin belirlenmesinde dikkate alınamaycağı bu itibarla açılan davaya bakma görevinin Asliye Hukuk Mahkemesi’ne ait olduğu kanati ile görevsizlik kararı vermesi isabetli olmamıştır.
Tüm bu nedenlerle görevli mahkeme … Asliye Ticaret Mahkemesi’dir. İşin esasının icnelenip sonucu dairesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu görevsizlik kararı verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir…” denilerek emsal dosya hakkında Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğuna hükmetmiştir.
Mahkeme kararında salt görev yönünden değerlendirme yapılmış ve işin esasına girilmemiştir. İstinaf nedenlerimiz de bu nedenle görev konusu ile sınırlıdır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/999 Esas, 2022/861 Karar sayılı ve 09.12.2022 tarihli görevsizlik kararına karşı istinaf başvurumuzun kabulü ile kararın kaldırılarak Görevli Mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğuna” karar verilmesi istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
DELİLLER, DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; HMK.nın 355. maddesindeki düzenleme uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda,
Dava, eser sözleşmesi nedeniyle tazminat istemine ilişkin olup, davacı taraf şirket, davalı ise … Büyükşehir Belediye Başkanlığıdır. İlk derece mahkemesi yaptığı yargılama sonunda 09.12.2022 tarih ve 2022/999 Esas, 2022/861 Karar sayılı kararı ile davaya bakma görevinin asliye hukuk mahkemesinde olduğundan bahisle davanın görev yönünden dava şartı oluşmadığından reddine karar vermiş, anılan kararı davacı vekilinin istinaf ettiği görülmüştür.
Her ne kadar davacı vekili ilk derece mahkemesi kararını istinaf etmiş ise de, bir davanın ticaret mahkemesinde görülebilmesi için taraflardan bir tarafın tacir olması yetmediği gibi, iki tarafın da tacir olması gerektiği ve ayrıca uyuşmazlığın da tarafların ticari işletmeleriyle ilgili olması gerekir. İş bu dava dosyasında taraflardan biri tacir ise de diğer taraf belediye olmakla, mahkeme tarafından dayanılan hukuksal ve yasal gerekçelere göre, delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemiş olup, ilk derece mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun bulunmuş olmakla, davalı vekilinin istinaf talebinin HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiş olup, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 09.12.2022 tarih ve 2022/999 Esas, 2022/861 Karar sayılı kararı, usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan, davacı vekilinin bu karara karşı yapmış olduğu istinaf kanun yoluna başvurusunun, 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmiş olması nedeniyle, alınması gerekli 179,90 TL istinaf karar ve ilam harcı peşin harç ile karşılandığından, başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı vekili tarafından yatırılan 492,00 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile istinaf kanun yolu giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Kararın, ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/(1)-c maddesi uyarınca kesin olmak üzere 02.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.