Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2023/744 E. 2023/680 K. 03.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2023/744
KARAR NO : 2023/680

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : MUĞLA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/1377
KARAR NO : 2023/131
DAVA TARİHİ : 14.11.2022
KARAR TARİHİ : 28.02.2023

DAVA : Tapu İptali Ve Tescil (Satış Vaadi Sözleşmesinden
Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 03.05.2023
KARARIN YAZ. TARİH : 09.05.2023

Muğla Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 28.02.2023 tarihli 2022/1377 Esas, 2023/131 Karar sayılı kararının, istinaf başvurusu yoluyla incelenmesinin davacı vekili ile davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine dairemize gönderilen dosya incelendi, dosya içeriğine göre incelemenin duruşmasız olarak yapılması uygun görülmekle, gereği konuşulup düşünüldü.
İSTEM:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davaya konu bağımsız bölümlerin uzun yıllardır müvekkilinin kullanımında olduğunu, davalıların her ne kadar davaya konu bağımsız bölümlerin mahkeme kararı ile davalı yüklenicinin mülkiyetine geçmiş olduğunu belirtseler de; 23.05.2022 tarihinde açılan Bodrum 2. Sulh Hukuk Mahkemesi’ nin 2022 / 437 E sayılı dosyası ile yüklenici dışındaki davalılar arasında görülmekte olan izale-şuyu davasında, davaya konu bağımsız bölümlerin de davaya dahil edildiğini, … ili, … İlçesi, …, … Mevkii, … Ada, … Parsel sayılı taşınmazda yer alan yapının …, …, … ve … numaralı bağımsız bölümleri üzerine teminat ödenmeksizin tedbir konulmasına, … ili, … İlçesi, …, … Mevkii, … Ada, … Parsel sayılı taşınmazda yer alan yapının. …, …, … ve … numaralı bağımsız bölümler üzerindeki tüm takyidatların kaldırılarak tapularının iptali ile müvekkili adına tesciline, tapu iptal ve tescil talebinin kabul edilmemesi halinde, dava konusu bağımsız bölümlerin dava tarihindeki değerinin müvekkiline ödenmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılardan … Ticaret Limited Şirketi’ ne yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava konusu etmiştir.
YANIT:
Davalı … Ticaret Limited Şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle: Davacı ile müvekkili şirket arasında davacı arasında işbu davaya konu “… İli, … İlçesi, … … Mevkii, … Ada … Parsel” e kayıtlı taşınmazda ki …, …, … ve … numaralı bağımsız bölümlerin satışı noktasında anlaşmaya varıldığını, davacı tarafın Gayrimenkul Satış Sözleşmesinin imzalandığı 30.09.2014 tarihinde müvekkili şirket ile buluştuklarını satış konusunda anlaştıklarını, 4 adet bağımsız bölüm için toplamda 950.000,00 TL ye anlaştıklarını, ama davacının ödeme yapmadığını, müvekkilini sürekli oyaladığını, daha sonra ise davacı ödemeden kaçtığı için müvekkilince gayrimenkul satış sözleşmesinin fesih edildiğini, Davacının dava dilekçesinin ekinde sunduğu sözleşmede sözleşmenin tarafı … San. ve Tic. A.Ş olmasına rağmen bu şirket üzerinden taraflarına hiç bir ödeme yapılmadığı için sözleşmenin imza tarihinden 7 yıl öncesine ait şirkete değil şahsına ait 177.000,00 TL borç ödemesini gösterip hak iddia ettiğini, davacının önce şirket temsilcisi olarak imzaladığı sözleşmede mahkemenizi yanıltmaya çalışarak sözleşme tarafının kendi şahsı olduğunu iddia ettiğini, daha sonra da dava dilekçesinin 1. Maddesinde 2012 yılından beri anılı taşınmazların zilyetlik yolu ile maliki olduğunu iddia ettiğini, ama ödemeyi 2007 de yaptığını, sözleşmeyi ise 2014 de yaptığını, tüm ruhsat ve aboneliklerinin ise eklice sunulan kira sözleşmesi ile aldığını, davacı tarafın 2007 yılında ödemesini yaptığını, 7 sene sonra satış sözleşmesini imzaladığı taşınmazlar için her nedense ödemeden sonra 15 yıl, sözleşmenin imzalanmasından itibaren ise 8 yıl sonra tapu iptal ve tescil davası açtığını, açıklanan sebeplerle davacının davasının reddine, yargılama giderlerinin davacı taraf üzerine yükletilmesine, vekalet ücretinin davacıdan alınarak tarafımıza verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … cevap dilekçesinde özetle: Bodrum 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’ nin 2013 / 442 E – 2016 / 152K sayılı dosyasıyla dava konusu bağımsız bölümlerin davalı … İnş. Lehine tesciline karar verildiğini ve 2018 yılında kararın kesinleştiğini, hükme göre davalılardan … İnş. Tapu Müdürlüğü’nde hükmen tescil hakkına sahip olduğunu, her ne kadar Tapu kayıtlarında muris … malik görünse de müvekkilinin ve diğer mirasçıların kesinleşen mahkeme kararı sebebiyle dava konusu bağımsız bölümler üzerinde davacı tarafa mülkiyetin devri tasarrufunda bulunabilmesinin de mümkün olmadığını, davanın konusu itibariyle müvekkilinin dava sıfatının bulunmadığını, bir davada taraf olarak gösterilen kişilerin davalı sıfatı yoksa davanın esası hakkında bir karar verilemeyeceğinden, iş bu davada da müvekkili yönünden dosyanın tefrik edilerek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, müvekkili yönünden davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle: Bodrum 1.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2013 / 442 E – 2016 / 152K sayılı dosyasıyla dava konusu bağımsız bölümlerin davalı … İnş. Lehine tesciline karar verildiğini ve hükmen tescil kararının 15.05.2018 tarihinde kesinleştiğini, 2018 yılında kesinleşen hükmen tescil kararına rağmen davalılardan müteahhit … İnşaat Şirketi tarafından bugüne kadar taşınmazın kendi üzerine tescil edilmediğini, … İnşaatın her ne kadar dava konusu bağımsız bölümlerin tapusunu kendi üzerine almak için babasına karşı dava açmış olsa da ilgili bağımsız bölümlerin aslında davacı … tarafından … İnşaattan satın alındığını, …’nın , 2012 yılından beri bu bağımsız bölümleri kendisinin kullanmakta olduğunu, kesinleşmiş mahkeme ilamı nedeniyle davalı müvekkili …’ın taşınmazda tasarruf yetkisinin ortadan kalktığını, mülkiyet, tescil ve tasarruf hakkı davalılardan müteaahhit … İnşaat Şirketine geçtiğini, davacı ile davalı müteahhit arasındaki sözleşmeye, arsa sahibinin murisi davalı müvekkil … taraf olmayıp, davacı ile davalı müteaahhit arasında tescil koşullarının oluşup oluşmadığını bilebilecek durumda olmayan davalı müvekkil aleyhine açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dahili Davalı … cevap dilekçesinde özetle: Bodrum 1.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2013 / 442 E – 2016 / 152K sayılı dosyasıyla dava konusu bağımsız bölümlerin davalı … İnş. Lehine tesciline karar verildiğini, babaları vefat ettikten sonra … …’a giderek tapuları ona devretmek istediklerini belirttiklerini, ama … …’ın bunu kabul etmeyerek, dava yoluyla tapuların iptal edileceğini belirttiklerini, ancak mahkeme kararının kesinleşmiş olmasına rağmen tapu siciline işlenmediğini ve payların babasının vefatı sonrası kendi üzerlerinde kaldığını, … İnşaatın her ne kadar dava konusu bağımsız bölümlerin tapusunu kendi üzerine almak için babasına karşı dava açmış olsa da ilgili bağımsız bölümlerin aslında davacı … tarafından … İnşaattan satın alındığını, …’nın , 2012 yılından beri bu bağımsız bölümleri kendisinin kullanmakta olduğunu, dükkanlardan birini showroom, diğer ikisini de depo olarak yaptığını, tadilatları için çok fazla para harcadığını, dava konusu binanın arkasında ikamet etmesi nedeniyle …’nın 2012 yılından beri buraları kullandığını iyi bildiğini, davalı … İnşaat’ ın kendilerine karşı açtığı tazminat davasında, tanıkları …’nın 2017 yılında verdiği ifadeden sonra davalı … İnşaat müdürü … …’ın , bağımsız bölümlerin su ve elektriklerini kestirdiğini, bunun üzerine …’nın mağdur olmaması için, elektrik ve su idarelerine verilmek üzere davacı ile usulen bir kira sözleşmesi düzenlediklerini ancak …’ndan hiçbir zaman kira almadıklarını, bağımsız bölümlerin …’nın olduğunu, bağımsız bölümleri kullanmaya başladığı 2012 yılından itibaren su ve elektrik faturalarının ödemesini davacının yaptığını, davanın kabulü gerektiğini düşündüklerini, ancak, davanın kabulü halinde, aleyhlerine yargılama masrafı ve vekalet ücretine hükmedilmesini kabul etmediklerini beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
İlk derece mahkemesinin 28.02.2023 tarih ve 2022/1377 Esas, 2023/131 Karar sayılı kararı ile özetle; “…Somut olayda uyuşmazlık, … ili, … İlçesi, …, … Mevkii, … Ada, … Parsel sayılı taşınmazda yer alan yapının …, …, … ve … numaralı bağımsız bölümlerin tapusunun iptali ile davacı adına tesciline ilişkindir. Davacı davalılardan … Ticaret Limited Şirketi’nden dava konusu edilen taşınmazları satın aldığını ancak dava konusu taşınmazların diğer davalıların murisi üzerine kayıtlı olması nedeni ile tescilinin yapılamadığını, 12 yıldır taşınmazların kendi uhdesinde olduğunu ve kullandığını beyan etmekte, tapuda malik olan …’ın mirasçıları olan davalılarda davacının bu iddiasını kabul etmekte, babaları ile … Ticaret Limited Şirketi arasında görülen ve sonuçlanan Bodrum 1.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2013 / 442 E – 2016 / 152K sayılı dosyasıyla dava konusu bağımsız bölümlerin davalı … İnş. Lehine tesciline karar verildiğini, Mahkeme kararına rağmen, davalı şirketin tescil işlemini halen gerçekleştirmediğini beyan etmişlerdir. Tapudan gelen yazı cevabına göre de, dava konusu edilen bağımsız bölümler, gerçek kişi olan davalıların, murisleri olan … adına kayıtlı olduğu anlaşılmıştır. Bodrum 1.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2013 / 442 E – 2016 / 152K sayılı dosyamız içerisine alınmış, incelenmesinde, iş bu davanın konusu olan … adına kayıtlı taşınmazların tapusunun iptali ile … İnş. Lehine tesciline karar verildiği ve kararın 15/05/2018 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır. Davacının iddiası alacağın temlikine ilişkindir. Davanın ticari nitelikte bulunmadığı anlaşıldığından, uyuşmazlığın genel hükümler çerçevesinde Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği ve mahkememizin görevli olmadığı anlaşılmıştır. İş bu dosyada görevli mahkemenin Bodrum Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu kanaatine varılarak, davanın usulden reddine” dair karar verilmiştir.
İSTİNAF EDEN: Davalı vekili ile davacı vekilinin tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ: Davalı vekili tarafından verilen 18.03.2023 tarihli istinaf kanun yoluna başvuru dilekçesi ile özetle; Müvekkili …, … ili, … İlçesi, …, … Mevkii, … Ada, … Parsel (Eski … Ada, … Parsel) sayılı taşınmazda yer alan yapının. …, …, … ve … numaralı dükkan ve depoların 2012 yılından bu yana zilyetlik yoluyla maliki olduğunu, ilgili bağımsız bölümlerin tapularının iptali ve müvekkil üzerine tescili talepli davalarında yerel mahkemece görevsizlik kararı verildiğini, Bodrum 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğuna hükmedildiğini fakat uyuşmazlık ticari olup, davanın görevli asliye ticaret mahkemesinde görülmesi gerektiğini, yapının bulunduğu …, …, … Mevkii, … Ada, … Parsel sayılı taşınmaz, 1/1000 ölçekli “… Revizyon ve İlave Uygulama İmar Planı” na göre ticari alan fonksiyonunda olduğunu, ilgili yapının inşası davalı … Ticaret Limited Şirketi tarafından gerçekleştirildiğini, davalı yüklenici, diğer davalıların murisi … ile Bodrum 1. Noterliği’ nin 08.12.2004 tarih, 10513 yevmiye numaralı, “Düzenleme Şeklinde Gayrimenkul Satış Vaadi ve Kat Karşılığı İnşaat Yapım Sözleşmesi” ile yapıyı inşa etmiş ve …’ ın vefatı sonrasında davalılar yasal miras payları doğrultusunda yapıda hak sahibi olduğunu, Müvekkilinin, davalarına konu bağımsız bölümlerin davalı yüklenici tarafından kendisine temliki sonrasında 2012 yılından bu yana doğrudan maliki olup, satış bedelini davalı şirkete ödediklerini, müvekkilinin, taşınmazı satın alma amacı, arsayı sanayi sitesine katarak ticari kazanç sağladığını, mimar olan müvekkilinin, … … adına tescil edilen arsanın küçük sanayi sitesi için 2012 yılında mimari projesini yapmış ve inşaata başlamak istendiğini, ancak … …, müvekkiline arsanın tapusunu devretmediğini, buna karşılık takas teklifinde bulunduğunu, teklife konu taşınmazların, işbu davalarına konu ettikleri, yüklenici tarafından inşa edilen … ili, … İlçesi, …, … Mevkii, … Ada, … Parsel sayılı taşınmazda yer alan yapının. …, …, … ve … numaralı dükkan ve depolarda olduğunu, davalı şirket temsilcisi … …, 2012 yılında …, …, … ve … numaralı dükkan ve depoları müvekkiline devretmiş olup, bağımsız bölümler o tarihten itibaren müvekkilinin doğrudan kullanımında olduğunu, bağımsız bölümlerin henüz arsa sahibi üzerine tescilli olduğundan ve arsa sahibi, tapuları yükleniciye devretmediğinden, yüklenici … İnşatt, Bodrum 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’ nin 2013 / 442 E – 2016 / 152K sayılı dosyası ile arsa sahibine karşı tapu iptal ve tescil davası açtıklarını, davanın açılmasından sonra, … Ticaret Limited Şirketi ile müvekkilim … ve müvekkilin sahibi olduğu ve 2020 yılında sicilden terkin edilmiş olan … Sanayi Ve Tcaret A.ş. arasında 30.09.2014 tarihli Gayrimenkul Satış Sözleşmesi imzalandığını, taraflar arasındaki sözleşme temlik sözleşmesi hükmünde olup, yazılı şekilde yapılmasının yeterli olduğunu, dava konusu bağımsız bölümlerin dükkan ve depo olarak kullanıldığını gösterir belgeler delil listelerinin ekinde sunduklarını, İstinaf incelemesinin yapılmasıyla, uyuşmazlık konusunda Muğla Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin görevli yargı yeri olarak belirlenmesine karar verilmesini talep ederek istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
YANIT:
Davacı vekili tarafından verilen 22.03.2023 tarihli istinaf kanun yoluna başvuru dilekçesine yanıt ile özetle; 28.02.2023 tarihli celsede verilen karar ile, 30.000,00 TL teminat yatırmamız karşılığında davaya konu bağımsız bölümler üzerine tedbir konmasına karar verildiğini, karar istinafa tabi olmadığını, dolayısıyla, davalı … İnşaat tarafından verilen istinaf dilekçesinin geçersiz olduğunu, incelenmeksizin reddedilmesi gerektiğini, müvekkilinin, bedelini ödediği bağımsız bölümleri doğrudan kullandığını, Davalı, bağımsız bölümlerden birini, dava açtıktan sonra muvazaalı olarak devrettiğini, Dolayısıyla, dava konusu taşınmazlara tedbir konması yerinde ve gereklidir. Davalı … İnşaat, diğer davalılara karşı açtığı Bodrum 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’ nin 2016 / 150 E sayılı dosyasında görülen tazminat davasında, taşınmazın aynına ilişkin olmaoığını, davalarına konu bağımsız bölümlerin de içinde yer aldığı 10 adet bağımsız bölüm üzerine dava değerinin sadece% 15′ inin karşılığında ödediği teminat ile tedbir koydurduklarını, davalarına konu bağımsız bölümler üzerindeki tedbiri, işbu davalarının açıldığı tarihten sonra kaldırdığını ve 1 no’ lu bağımsız bölümü muvazaalı olarak başkasına devrettiklerini, taşınmazın aynına ilişkin olan ve haklılığımızın kuvvetle muhtemel olduğu işbu davalarında yatırdıkları teminat yerinde ve ölçülü olduğunu, Davalı yüklenici, 10 adet bağımsız bölüm için, tazminat davasının görüldüğü davada, dava değerinin % 15′ ile tedbir koydurmuş ve 7 yıl boyunca tedbiri kaldırmadığını, davalının kötü niyeti, kişilerin hukuka olan güveni çerçevesinde bakıldığında, korunmaması gerektiğini, bu nedenle, tedbir kararının mevcut haliyle devamının gerektiğini, davalı yüklenicinin tedbir kararına karşı verdiği istinaf dilekçesinin kararın istinaf incelemesine açık olmaması nedeniyle esasa girilmeksizin reddini, esasa ilişkin incelenmesinin yapılması halinde yasaya uygun tedbir kararının devamına karar verilmesini talep etmişlerdir.
DELİLLER, DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında HMK’nın 355.maddesi gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda aşağıdaki değerlendirmeler yapılmıştır:
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, yükleniciden temlik alınan taşınmaza ilişkin tapu iptali ve tescil, terditli olarak tazminat istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince asliye hukuk mahkemelerinin görevli olduğu gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmiştir. Hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
6102 sayılı TTK’nın 4/1. maddesinde ticari davalar tanımlanmış ve sayılmıştır. Bu maddeye göre “her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları”, “ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işleri” ve “tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın aynı maddenin (a), (b), (c), (d), (e) ve (f) bentlerinde sayılan davalar ticari dava sayılır. Bu maddeye göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için ya tarafların her ikisinin tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğması; ya ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi olması ya da açılan davanın maddede 6 bent halinde sayılan davalardan olması gerekir. Taraflardan biri tacir değilse veya tacir olmasına rağmen uyuşmazlığın ticari işletmeyle ilgisi yoksa ticari davanın varlığından söz edilemez.
Somut olayda, davalı arsa sahiplerinin tacir olduğuna dair dosyaya yansıyan bir belge bulunmadığı, davacının dava konusu taşınmazları ticari amaçla almasının davayı ticari hale getirmeyeceği anlaşıldığından mahkemece verilen görevsizlik kararı doğrudur.
“İstinaf kanun yoluna başvurulabilen kararlar” başlığını taşıyan Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341/(1) maddesi; “İlk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz taleplerinin reddi ve bu taleplerin kabulünü halinde, itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf kanun yoluna başvurulabilir.” düzenlemesini içermektedir. İlk derece mahkemesince ihtiyati tedbir talebinin kabulüne karar verilmiştir. HMK’nın 394/1 maddesi gereğince karar veren mahkemeye itiraz olunduğu taktirde tarafları dinlemek için duruşma açıp, her iki tarafı dinleyip, gelmemişler ise yokluklarında karar verilebileceği, bu hususun emredici olup kamu düzenini ilgilendirdiği, mahkemece tebliğden itibaren bir hafta içerisinde itiraz yolu açık olmak üzere tedbir kararı verildiği, bu karara karşı istinaf kanun yolunun açık olmadığı anlaşıldığından talebin usulden reddine karar verilmiştir.

Dosya kapsamı, mahkeme gerekçesi ve yapılan değerlendirmeye göre; mahkemece verilen karar usul ve yasaya uygun olup, davacı vekilinin istinaf kanun yoluna başvurularının HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi gereğince esastan reddine, davalı vekilinin istinaf başvurusunun usulden reddine dair karar verilmesi gerekmiş olup aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
A)1- Davacı vekilinin istinaf başvurusu değerlendirildiğinde;
-Muğla Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 28.02.2023 tarihli 2022/1377 Esas, 2023/131 Karar sayılı kararı, usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan, davacı vekilinin bu karara karşı yapmış olduğu istinaf kanun yoluna başvurusunun, 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
B)2-Davalı vekilinin İhtiyati Tedbire yönelik istinaf başvurusu değerlendirildiğinde;
-Muğla Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 24.02.2023 tarihli ara kararı, istinaf kanun yolu denetimine tabii bir ara karar niteliğinde bulunmaması nedeniyle, davalı vekili tarafından bu ara karara karşı dosyaya sunulan istinaf başvuru dilekçesinin, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. Maddesi gereğince USULDEN REDDİNE,
3-Verilen kararın niteliği gereği istinaf karar harcı alınmasına yer olmadığına, davalı vekili tarafından yatırılan 179,90 TL istinaf peşin karar harcının talebi halinde ilk derece mahkemesince yatıran davalıya iadesine,
4-Verilen kararın niteliği gereği istinaf karar harcı alınmasına yer olmadığına, davacı vekili tarafından yatırılan 179,90 TL istinaf peşin karar harcının talebi halinde ilk derece mahkemesince yatıran davacıya iadesine,
5-Davalı vekili ile davacı vekili tarafından ayrı ayrı yatırılan 492,00’şer TL istinaf kanun yoluna başvuru harcı ile, istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
6-Kararın, ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, davacı yönünden HMK’nın 362(1)-a maddesi uyarınca, davalının ihtiyati tedbir kararı yönünden 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca kesin olmak üzere 03.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.