Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2023/729 E. 2023/745 K. 11.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2023/729
KARAR NO : 2023/745

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 5.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/616
KARAR NO : 2022/1085
DAVA TARİHİ : 30.04.2015
KARAR TARİHİ : 22.11.2022
DAVA : İstirdat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 11.05.2023
KARARIN YAZ. TARİH : 11.05.2023

İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 22.11.2022 tarihli 2020/616 Esas, 2022/1085 Karar sayılı kararının, istinaf başvurusu yoluyla incelenmesinin davacı vekili ile davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine dairemize gönderilen dosya incelendi, dosya içeriğine göre incelemenin duruşmasız olarak yapılması uygun görülmekle, gereği konuşulup düşünüldü.
İSTEM:
Davacı vekili dava dilekçesi ve duruşmalarda özetle; Müvekkili ile davalı arasında 02/01/2015 tarihinde sözleşme ile davalı tarafından “…” inşaatındaki Cephe İşlerinin Anahtar Teslimi olarak yapılmasına ilişkin bir ticari ilişki mevcut olduğunu, sözleşme gereğince davalı firmanın müvekkiline 75 gün içerisinde işi teslim etmeyi vaat ettiğini, sözleşmenin 6. Maddesinde iş tutarı 200.000,00 TL olarak belirlendiğini, ödeme şekli olan aynı sözleşmenin 8. Maddesinde 31/03/2015 tarihinden başlayarak bir ay arayla toplam tutarı 160.000,00 TL olan 40.000,00 TL lik (4) adet çek verildiğini, bakiye miktarınında, şantiye sahasına silikon cephe kaplama camları teslim edildiğinde tarih belirlenerek ödeneceği kararlaştırdıklarını, müvekkilince davalı firmaya sözleşmede kararlaştırdıkları belirtilen bedelin neredeyse yarısının ödenmesine rağmen, davalı tarafça müvekkiline sözleşme gereğince teslim edilmesi gereken mevcut cephe işleri müvekkiline teslim edilmediğini ve sözleşme gereğince davalı yanca ifa edilmesi gereken edimin yerine getirilmediğini, müvekkilince davalı firmaya işin tamamlanması için başvuruda bulunulmuş ancak müvekkilinin bu taleplerinin karşılıksız bırakıldığını, ayrıca davalı tarafından kalan çeklerin müvekkiline verilmediğini, müvekkilinin sözleşmeden kaynaklı yükümlülüklerini yerine getirdiği halde davalı tarafça edimini ifa edilmediğinden dolayı, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 10. Maddesindeki haklı sebeplerden dolayı müvekkilinin karşıyaka 5. Noterliğinin 11999 yevmiye nolu ihtarnamesi ile sözleşmeyi feshettiğini davalıya bildirdiğini, müvekkili davacı tarafından verilen çeklerin, davalı yanca sebepsiz olarak kalmasına ve davalının verilen söz konusu çekler sebebiyle sebepsiz olarak zenginleşmesine sebebiyet verdiğini, iddialarını deliller ve belgelerle sabit olacağını iddia ederek, öncelikle bihakkın veyahut sayın mahkemece uygun görülecek teminat karşılığında dava konusu … … Şubesine ait 31/05/2015 tarihli 0342871 çek nolu 40.000,00 TL bedelli, 30/06/2015 tarihli, 0342872 çek nolu 40.000,00 TL bedelli olmak üzere toplam 80.000,00 TL bedelli 2 adet çekin tahsilinin engellenmesi ve açılmış açılacak icra takip veya takiplerinin durdurulması hususunda ihtiyati tedbir kararı verilmesini, davalıya karşı yapılan ödemeler ve müvekkilinin uğramış olduğu tüm zarar ve ziyan ile sair hususlarda alacak davası ve sair hukuki yollar başvurması hakları saklı tutulması kaydıyla, davacı müvekklinin davalıya anılan çekler sebebi ile borçlu olmadığının tespiti ile çeklerin müvekkiline iadesine karar verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür.
YANIT:
Davalı vekili cevap dilekçesi ve duruşmalarda özetle; Müvekkilinin sözleşmeden kaynaklanan edimlerinin % 80 oranında tamamladığını, kalan işlerin ise sözleşmenin 8.maddesine göre slikon cephe camlarının şantiyeye teslimi anında 40.000,00 TL.sı ödeme yapılması halinde tamamlanacağı için davacı iş sahibinin de bu tutarı ödemeyeceğini açıkça beyan etmesi nedeni ile tamamlanamadığını, ayrıca sözleşmenin 7.maddesine göre yapılacak teslim edilmiş işlerin ölçüm işinin de iş sahibi tarafından yapılması gerektiği halde davacının ısrarla ölçüm işini yapmaktan kaçındığını, ayrıca müvekkili şirketin davacıya ait cephe kaplama işini yapar iken kullandığı dış cephe işlerinin de … isimli başka firmadan kiralanmış olduğunu, davacının ise işlerin tamamlanmadığını bahane ederek bu iskelelere el koyduğunu, müvekkilinin dava dışı şirketin iskelelerine el konulması nedeni ile bu zararları karşılamak zorunda kaldığını, bu nedenle davanın, dava dışı … A.Ş.ye ihbarını talep ettiğini beyan ile davanın reddine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
Dava dışı ihbar olunan … A.Ş.vekilinin 17/12/2015 havale tarihli dilekçesinde özetle; Müvekkili şirkete ait, iskele elemanlarının davacı şirkete ait dış kaplama işlerini yapmak üzere davalı şirketce, müvekkilinden kiralandığını, mülkiyeti müvekkiline ait olan davacı tarafından alıkolunan iskelelerin müvekkiline iadesi gerektiğini beyan ile davalı yanında fer’i müdahale talebinde bulunduğu görülmüştür.
Davacı vekili cevaba cevap dilekçesinde; … … Şubesi’ne ait 31.05.2015 tarihli, 0342871 çek nolu 40.000,00 TL bedelli ve 30.06.2015 tarihli, 0342872 çek nolu 40.000,00 TL bedelli olmak üzere toplam 80.000,00 TL’nin davalı firmaya borçlu olunmamasına rağmen icra baskısı altında ve ticari itibarına zarar gelmemesi adına ödediklerini ileri sürerek ödemiş olduğu kısmın ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte istirdadına karar verilmesi isteğinde bulunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
İlk derece mahkemesinin 01.02.2018 tarih ve 2015/536 Esas, 2018/108 Karar sayılı kararı ile özetle; “…Dava; eser sözleşmesine dayalı olarak verilen çeklerden dolayı borçlu olmadığının tespitine ve fazla ödemenin istirdadı istemine ilişkin olduğu, yapılan yargılama, toplanan kanıtlar ve tüm dosya kapsamından anlaşılacağı üzere, taraflar arasında yapılan 02/01/2015 tarihli … inşaatında cephe işlerinin yapılmasına dair sözleşme uyarınca, davacı tarafın sözleşme bedeli olarak 31/03/2015 tarihli 40.000,00 TL.sı, 30/04/2015 tarihli 40.000,00 TL.sı, 31/05/2015 tarihli 40.000,00 TL.sı, 30/06/2015 tarihli 40.000,00 TL.sı bedelli dört adet çek verdiği, sözleşme bedelinin 200.000,00 TL.sı olarak kararlaştırıldığı ancak davalının sözleşmede kararlaştırılan işin % 71 oranında tamamlandığı, tamamlanan iş bu kısmın 15.02140 TL.lık kısmının dava dışı … Firması tarafından tamamlandığı, davalının tamamladığı, iş bedelinin 127.358,60 TL.sı miktarında olduğu, davalının, sözleşmede kararlaştırılan işi süresinde tamamlamaması nedeni ile sözleşmenin feshine sebebiyet verdiği, davalının, verilen çekler den dolayı, davacıdan 160.000,00 TL.sı tahsilat yapıldığının gözüktüğü, yapılan tahsilat ve tamamlanan iş bedeline göre davalının davacıdan 32.641,40 TL.lık fazla tahsilat yaptığı, iş bu bedelin iadesi gerektiği kanaatine varılarak davanın kısmen kabul, kısmen reddine” dair karar verilmiştir.
22.Hukuk Dairesi tarafından verilen 02.10.2020 tarih ve 2020/60 Esas, 2020/93 Karar sayılı kararı ile özetle; “…Tüm dosya kapsamı incelendiğinde, ilk derece mahkemesince uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış veya değerlendirilmemiş olması ya da talebin önemli bir kısmı hakkında karar verilmemiş olması nedeniyle, istinaf istemine konu karara yönelik denetim yapılması mümkün değildir. O halde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-a-6 maddesi uyarınca istinaf başvurusunun kabulüne ve ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına” dair karar verilmiştir.
İlk derece mahkemesinin 22.11.2022 tarih ve 2020/616 Esas, 2022/1085 Karar sayılı kararı ile özetle; “…Mahkememizce istinaf kaldırma ilamı doğrultusunda aldırılan bilirkişi raporunda davacı ile dava dışı … firması arasında silikon cephe kaplama ve kompozit panel uygulaması konulu 04.05.2015 tarihli sözleşme imzalandığı, sözleşme bedelinin KDV dahil 250.000,00TL olarak belirlendiği, dava dışı … firması tarafından ortalama 400 ila 410,00 m2 silikon cephe ile 600 ila 610 m2 aliminyum kompozit panel uygulamasının yapılacağı, net metrajların iş tesliminde yapılacağı ve faturalandırılacağı hususlarında anlaşıldığı, dava dışı … firması tarafından yapılan iş karşılığında 29.09.2015 tarihli 250.071,50 TL bedelli faturanın düzenlendiği; davacı ile davalı arasında yapılan götürü bedelli eser sözleşmesi kapsamında davalı yüklenicinin yüklendiği kompozit panel, silikon cam cephe, aliminyum güneş kırıcı ve açılır cephe mekanizmaları işinin toplam %62,50 oranında tamamladığından davalının yaptığı iş karşılığında davacıdan talep edebileceği tutarın 124.991,00 TL olduğu, dava dışı … firmasının sevk irsaliyesi ile davalının getirdiği anlaşılan 404,00 m2 Silikon Cam İmalatının … faturası miktarı ile uyumlu olduğu, projenin de revize edilerek kompozit panel imalatının artırıldığı, davacı iş sahibi tarafından davalıya toplam 160.000,00 TL olmak üzere 40.000’er TL bedelli dört ayrı çek verildiği, çek bedellerinin ödendiği bu durumda 160.000,00TL – 124.991,00 TL = 35.009,00 TL fazla ödeme yapıldığı, uygulamanın projeden farklı yapıldığı, projede 886.00 M2 olan silikon cephenin fiilen 666,00 m2 uygulandığı , kalan alanın ise projeden farklı olarak 605.00 M2 kompozit uygulandığı, projenin dava dışı … firması tarafından uygulamada projeden farklı yapıldığı, … Firmasının silikon olarak projede yer alan 220,00 M2 alanı da kompozit yaparak projenin değiştiği, silikon cephe miktarının projeden azaltılarak kompozit kaplamanın artırıldığı, … Firmasının yaptığı imalatların onaylı projeden farklı olduğu, kompozit alanının arttırılarak imalatın projeden farklı yapıldığı, bu nedenle davalının yaptığı işin teknik şartlarında değerlendirilerek İstinaf kaldırma ilamına uygun olarak yapılan teknik hesaplamada 35.009,00 TL fazla ödeme olduğunun rapor edildiği anlaşıldığından, sözkonusu bu fazla ödemenin davacıya iadesi gerektiğinden 35.009,00 TL’nin ödeme tarihi olan 31.07.2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,fazlaya ilişkin istemin reddine, davacının davasının kısmen kabulüne,” dair karar verilmiştir.
İSTİNAF EDEN: Davacı vekili ile davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı vekili tarafından verilen 15.02.2023 tarihli istinaf kanun yoluna başvuru dilekçesi ile özetle; Davalı yanın cevap dilekçesini ve delillerini süresi içerisinde mahkemeye ibraz etmediklerini, karşı yanın delillerinin toplanmasına muvafakat etmemesine rağmen aksi yönde inceleme yapılmasının hatalı olduğunu, davalı firma tarafından kötü niyetli olarak dava konusu çeklerin davalı firma yetkilisinin babası …’nun ortak olduğu … San ve Tic. Ltd. Şti. Firmasına kötü niyetli olarak ciro edildiğini ve her iki çek bedeli müvekkili tarafından ödendiğini, 30.06.2015 tarihli 40.000,00 TL bedelil çek ile ilgili olarak müvekkili davacı şirket hakkında İzmir 7. İcra Müdürlüğünün 2015/10046 sayılı dosyası ile dava dışı … San ve Tic. Ltd. Şti. Tarafından ciro takibinin başlatıldığını, ve müvekkili davacıya 10 örnek ödeme emri gönderildiğini, her ne kadar davalı yan dosyaya sunduğunu iddia ettiğini; işin kendisi tarafından yapıldığını gösterir fotoğraflardan bahsetse de keşif tarihi olan 17/12/2015 tarihinden önce zaten iş müvekkili tarafından dava dışı …’a verildiğini, işi yapan davalı değil bizzat … olduğunu, Bu hususun müvekkiline ait ticari defterlerin ve …’un müvekkile kestiği 29/09/2015 tarihli 250.071,50 TL bedelli ve 05/05/2015 tarihli ve 15.021,40 TL bedelli fatura içerikleri ile sabit olduğunu, dosyada mevcut beyan ve itiraz dilekçelerinde açıklandığı üzere; müvekkili ile davalı arasında 02/01/2015 tarihinde “…” inşaatında mevcut cephe işlerinin(Silikon Cam Cephe, Güneş Kırıcılar, Alüminyum Kompozit Panel) yapım işinin kararlaştırıldığı sözleşme gereğince davalının işi son teslim tarihi 18/03/2015 tir. Oysaki davalı yan işi yapmamasına rağmen müvekkiline 05/03/2015 tarihinde, 12/03/2015 tarihinde ve 01/04/2015 tarihinde -sözleşme bitim tarihinden sonra fatura kesildiğini, müvekkilinin davalı firmaya vermiş olduğu … … Şubesi’ne ait 31.05.2015 tarihli, 0342871 çek nolu 40.000,00.TL bedelli ve 30.06.2015 tarihli, 0342872 çek nolu 40.000,00.TL bedelli çeklere yönelik müvekkilince yapılan ödemenin davalı firmaca sözleşme ile kararlaştırılan işlerin yapılmadığından geri alımına karar vermek gerektiğinden yerel mahkeme kararının tehir-i icra talepli olarak davanın reddine dair kısımlar yönünden istinaf ile kaldırılmasını davanın yeniden görülmesine karar verilmesini talep etmişlerdir.
Davalı vekili tarafından verilen 06.03.2023 tarihli istinaf kanun yoluna başvuru dilekçesine ile özetle; Dilekçelerinde ayrıntılı olarak açıkladıkları üzere davalı müvekkili şirketin tüm teslim edimlerini yerine getirmesi nedeniyle edimlerini ifa etmede kusursuzluğuna ve davacıdan alacaklı bulunmasına rağmen açılan haksız menfi tespit davasının ve dönüştürülen istirdat davasının tümüylle reddine karar vrilmesi gerekirken davacının 35.009,00 TL borçlu bulunmadığının tespiti ile ilgili tutarın istirdat koşullarına bulunmamasına rağmen davalı müvekkilinden istirdadına dair kurulan ve resen takdir ve tespit edilecek sebepler nedeni ile usul ve yasaya aykırı olan hükmün istinaf kanun yolunda davalı müvekkili şirket yararına düzeltilmesine karar verilmesini ve gereğinin yapılmasını, davalının haksız ve hukuken dayanaksız istinaf taleplerinin tümüyle reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini ve yasal gereğinin yapılmasını talep ederek istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
DELİLLER, DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında HMK’nın 355.maddesi gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda aşağıdaki değerlendirmeler yapılmıştır:
Dava; eser sözleşmesine dayalı olarak verilen çeklerden dolayı fazla ödemenin istirdadı isteğine ilişkindir.
Davacı iş sahibi, davalı yüklenicidir. İlk derece mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili ve davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
6098 Sayılı TBK’nın 470. maddesi, “Eser sözleşmesi, yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, işsahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği sözleşmedir.” düzenlemesini içermektedir.
Taraflar arasındaki sözleşmenin bedeli, 6098 sayılı TBK 480. (818 sayılı BK 365. maddesi) maddesinde düzenlenen götürü bedel olarak kararlaştırılmıştır. Götürü bedelli sözleşmede, yüklenici işi kararlaştırılan götürü bedelle yapmak zorunda olduğundan yüklenicinin hakettiği imalât bedelinin, fiziki oran yöntemi ile başka bir ifadeyle yüklenicinin sözleşme kapsamında gerçekleştirdiği imalâtların eksik ve ayıpları da dikkate alınarak işin tamamına göre fiziki oranının tespit edilip, bulunacak bu oranın götürü iş bedeline uygulanması suretiyle saptanması ve bulunacağı kabul edilmektedir. (Yargıtay 15.Hukuk Dairesi’nin 14.11.2019 tarih, 2019/1350 esas ve 2019/4613 karar sayılı ilamı)
Götürü bedelli sözleşmede, iş sahibinin fazla ödemesinin bulunup bulunmadığı fiziki oran yöntemi ile başka bir ifadeyle asıl sözleşme kapsamında yapılan işin eksiklikler gözetilerek tüm işe göre fiziki oranı bulunmalı ve bu oran sözleşme bedeline uygulanmalı, ilave yani sözleşme dışı işlerle ilgili olarak da yapıldığı yıl mahalli serbest piyasa rayici ile hesaplama yapılıp (serbest piyasa rayici içerisinde KDV bulunduğundan ayrıca KDV ilave edilmemelidir.) her iki kalemin toplamı yüklenicinin hakkettiği iş bedeli olarak bulunmalı, davacının ödediği bedel iş bedelinden mahsup edilmelidir. (İzmir Bölge Adliyesi 14. HD 2017/1390 E 2019/674 K sayılı kararı)
Somut olayda, ilk derece mahkemesince kaldırma ilamına uygun şekilde rapor alınmıştır. İşin yapılma oranı %62,50 olarak tespit edilmiştir. Sözleşmenin 200.000-TL bedelli olduğu ve davacının davalıya 160.000-TL ödeme yaptığı hususları uyuşmazlık konusu değildir. Fiziki oran yöntemine göre davalının hak ettiği miktar 124.991-TL, ödeme yapılan miktardan düşülüp kalan 35.009-TL üzerinden davanın kısmen kabulüne karar verilmesi doğrudur.
Dosya kapsamı, mahkeme gerekçesi ve yapılan değerlendirmeye göre; mahkemece verilen karar usul ve yasaya uygun olup, davalı vekili ile davacı vekilinin istinaf kanun yoluna başvurularının HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiş olup aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 22.11.2022 tarihli 2020/616 Esas, 2022/1085 Karar sayılı kararı, usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan, davalı vekili ile davacı vekilinin bu karara karşı yapmış olduğu istinaf kanun yoluna başvurusunun, 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmiş olması nedeniyle, alınması gerekli 2.391,46 TL harçtan peşin alının 597,90 TL istinaf maktu karar harcının mahsubu ile kalan 1.793,56 TL harç bedelinin davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
3-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmiş olması nedeniyle, alınması gerekli 179,90 TL harç peşin olarak mahsup edildiğinden başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
4-Davacı ile davalı tarafından ayrı ayrı yatırılan 492,00’er TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile istinaf kanun yolu giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
5-Kararın, ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/(1)-a. maddesi gereğince kesin olmak üzere 11.05.2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.