Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2023/712 E. 2023/698 K. 04.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2023/712
KARAR NO : 2023/698

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : AYDIN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/222
DAVA TARİHİ : 15.02.2022
İSTEM TARİHİ : 30.12.2022 (Birleşen Dosya)
ARA KARAR TARİHİ : 15.03.2023

DAVA-BİRLEŞEN DAVA : Tazminat-Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTEM : İhtiyati Haciz

KARAR TARİHİ : 04.05.2023
KARARIN YAZ. TARİH : 08.05.2023

Aydın Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/222 Esas sayılı dosyasından verilen 15.03.2023 tarihli ara kararının, istinaf başvurusu yoluyla incelenmesinin davalı-birleşen dosyada davacı avukatı tarafından istenilmesi üzerine, dairemize gönderilen dosya incelendi, dosya içeriğine göre incelemenin duruşmasız olarak yapılması uygun görülmekle, gereği konuşulup düşünüldü.
İSTEM:
Davalı-birleşen dosyada davacı avukatı tarafından verilen 30.12.2022 tarihli ihtiyati haciz istemli dava dilekçesinde özetle; Müvekkili olan şirket ile davalı firma arasında yapılan 05.02.2020 tarihli sözleşme gereğince davalı şirketin Maliye hazinesinden kiralamış olduğu ve … İli … İlçesi … Mah., … Cad.,… Ada, … parsel nolu taşınmaz üzerinde okul inşaatı (… Bina inşaatı) yapılması konusunda mutabakata varıldığını, şirketin inşaatın yapım işlemleri esnasında ticari adı … A.Ş.iken isim değişikliğine gidildiğini, sözleşmeye konu proje davalı şirket tarafından hazırlandığını ve müvekkil firmanın bu projeye uygun şekilde inşaatı yapması istendiğini, müvekkilinin bu projeye uygun şekilde inşaatı yaptığını, iş karşılığı yapılacak nakdi ödemelerin belirli periyotlarla yapılması, davalının kontrol memurları tarafından tüm kontrollerin yapılmasına müteakip hak edişin ödenmesinin kararlaştırıldığını, sözleşme bedeli KDV dahil 11.554.560,00’TL olduğunu, bu bedel karşılığında okul binasının yapılıp bitirilmesi kararlaştırılmışsa da neticede davalı şirketin ilave bir takım istek ve ihtiyaçları nedeniyle bu rakam yetersiz kaldığını, davalı şirketin ilave talep ve ihtiyaçlarından ötürü projede yer almayan ve sözleşmede yapılması kararlaştırılmayan bir çok ilave proje, inşaat ve imalat müvekkili olan şirketçe yapıldığını, müvekkil firma ilave yapılan işlerin karşılığını ilgili şirketten bir çok kez istemesine rağmen davalı şirketin ödemeye yanaşmadığını, davalı taraf bununla da kalmadığını, müvekkil şirkete ödeme yapmamak adına eksik/ayıplı iş iddiasında bulunduğunu, bu doğrultuda olmak üzere davalı taraf eksik iş talebi ile Didim Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2021/4 D.İş sayılı dosyasıyla tespit talebinde bulunduğunu, müvekkili olan şirketin yokluğunda yapılan keşif ve bilirkişi raporlarına itiraz edildiğini ve müvekkil şirketin talepleri doğrultusunda yeniden bir rapor alındığını, müvekkili olan tarafça ise ilave yapılan işlerin maliyetinin hesaplanması amacıyla Didim 1.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2021/62 D.İş sayılı dosyasıyla tespit talebinde bulunulduğunu, bu dosyada alınan raporda görüleceği üzere müvekkilin proje ve sözleşme dışı bir çok iş yaptığı ve bu işlerin neler olduğu ve maliyetinin ne kadar olduğu hesaplandığını, buna göre müvekkil şirketin proje ve sözleşme harici 20 kalem ekstra iş yaptığı ve bu işlerin maliyetinin tespit tarihi olan 12.07.2021 tarihi itibariyle 1.993.916,00 TL olduğu, raporun tanzim tarihi itibariyle 4.877.118,75 TL.olduğu tespit olunduğunu, bu rakamın iş bu dava tarihi itibariyle 10.000.000,00 TL.civarında olduğunu, iş bu davaları ile müvekkilinin proje kapsamı dışında kalan ve sözleşme harici ekstra yapmış olduğu işlerin bedelinin fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000.000,00 TL’nin tahsiline karar verilmesini, taraflar arasında aynı okul inşaatından kaynaklanan derdest Aydın Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/222 Esas sayılı dosyasının bulunduğunu, devam eden dosya ile iş bu dosya arasında hukuki ve fiili bağlantı bulunduğundan, eldeki bu davanın o dosya ile birleştirilmesini, sözleşme dışı yapılan işlerin 29.07.2020 tarihinde bitirilmiş olup alacaklarının o tarihten itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini ve alacaklarının tahsilinin tehlikeye düşmemesi adına davalı şirketin UYAP’tan tespit edilecek taşınmaz ve taşınır malları üzerine ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ ARA KARARININ ÖZETİ:
İlk derece mahkemesi 2022/222 Esas sayılı dosyasından verilen 15.03.2023 tarihli ara kararında özetle; “… Bu yasal çerçeve içerisinde; birleşen davacının, birleşen davalı ile arasında yaptığı 05.02.2020 tarihli eser sözleşmesi gereğince sözleşmeye uygun şekilde inşaat yapmanın yanında, bu sözleşmede olmayan birleşen davalı şirketin ilave bir takım istek ve ihtiyaçları nedeniyle bir çok ilave proje, inşaat ve imalatın yapıldığını, ilave işler sebebiyle birleşen davalıdan alacağının bulunduğunu belirterek birleşen davadaki alacağı için ihtiyati haciz talep ettiği anlaşılmış ise de; birleşen davacının dava dilekçesinde belirttiği ilave işlerin yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise ne kadarlık bir ilave iş yapıldığının davanın geldiği aşama itibariyle yaklaşık olarak ispat edilemediği gibi İİK.’nun 257. vd. maddelerindeki ihtiyati haciz koşullarının da oluşmadığı kanaatine varıldığından ihtiyati haciz talebinin reddine…” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ:
Davalı-birleşen dosyada davacı avukatı tarafından verilen 22.03.2023 tarihli istinaf kanun yoluna başvuru dilekçesinde özetle; “…Yukarıda açıkladığımız nedenlerle, anılan red kararının istinaf incelemesi neticesinde kaldırılmasına ve teminatsız olarak istinaf talebimizin kabulü ile alacağımızın tahsilinin tehlikeye düşmemesi adına davalı şirketin Uyap’tan tespit edilecek taşınmaz ve taşınır malları üzerine ihtiyati haciz konulması…” istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
DELİLLER, DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; HMK. nın 355. maddesindeki düzenleme uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda,
2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nun 257. maddesinde, “Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir. Vadesi gelmemiş borçtan dolayı yalnız aşağıdaki hallerde ihtiyati haciz istenebilir: 1–Borçlunun muayyen yerleşim yeri yoksa; 2–Borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadıyla mallarını gizlemeğe, kaçırmağa veya kendisi kaçmağa hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlâl eden hileli işlemlerde bulunursa; Bu suretle ihtiyati haciz konulursa borç yalnız borçlu hakkında muacceliyet kesbeder.”;
258. maddesinde, “İhtiyati hacze 50 nci maddeye göre yetkili mahkeme tarafından karar verilir. Alacaklı alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeğe mecburdur. Mahkeme iki tarafı dinleyip dinlememekte serbesttir. İhtiyatî haciz talebinin reddi halinde alacaklı istinaf yoluna başvurabilir. Bölge adliye mahkemesi bu başvuruyu öncelikle inceler ve verdiği karar kesindir.”
265. maddesinde ise; “Borçlu kendisi dinlenmeden verilen ihtiyatî haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı; huzuruyla yapılan hacizlerde haczin tatbiki, aksi hâlde haciz tutanağının kendisine tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde mahkemeye müracaatla itiraz edebilir. Menfaati ihlâl edilen üçüncü kişiler de ihtiyatî haczi öğrendiği tarihten itibaren yedi gün içinde ihtiyatî haczin dayandığı sebeplere veya teminata itiraz edebilir. Mahkeme, gösterilen sebeplere hasren tetkikat yaparak itirazı kabul veya reddeder. İtiraz eden, dilekçesine istinat ettiği bütün belgeleri bağlamaya mecburdur. Mahkeme, itiraz üzerine iki tarafı davet edip gelenleri dinledikten sonra, itirazı varit görürse kararını değiştirebilir veya kaldırabilir. Şu kadar ki, iki taraf da gelmezse evrak üzerinde inceleme yapılarak karar verilir. İtiraz üzerine verilen karara karşı istinaf yoluna başvurulabilir. Bölge adliye mahkemesi bu başvuruyu öncelikle inceler ve verdiği karar kesindir. İstinaf yoluna başvuru, ihtiyatî haciz kararının icrasını durdurmaz.” hükümleri yer almaktadır.
Asıl davada … Şirketi ayıplı eser nedeniyle maddi tazminat davası açtığı, davanın derdest olup, bu davaya ilişkin bir istinaf olmadığı, birleşen davada ise davacı … Şirketi, davalı … ile okul binasının yapımı hususunda anlaştıklarını, ilave iş bedelinin tespiti için değişik işten tespit yaptırdıklarını, ödemediğinden bahisle, dava açarak, alacağı hakkında da ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiş, ilk derece mahkemesi de İİK 257 maddesindeki şartlar gerçekleşmediğinden talebin reddine karar verilmiş, verilen kararı birleşen dosyada davacı vekili istinaf etmiştir.
Her ne kadar davalı-birleşen dosyada davacı vekili ara kararı istinaf etmiş ise de, birleşen dosya davacısının alacağı muaccel olmayıp yargılamayı gerektirdiğinden, ilk derece mahkemesi ara kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan, davalı-birleşen dosyada davacı vekilinin istinaf kanun yoluna başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
Her ne kadar davalı-birleşen dosyada davacı avukatı istinaf dilekçesinde belirtilen nedenlerle ilk derece mahkemesi ara kararını istinaf etmiş ise de, mahkeme tarafından dayanılan hukuksal ve yasal gerekçelere göre, delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemiş olup, ilk derece mahkemesi ara kararı usul ve yasaya uygun bulunmuş olmakla, davalı-birleşen dosyada davacı avukatının istinaf talebinin HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiş olup, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Aydın Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/222 Esas sayılı dosyasından verilen 15.03.2023 tarihli ara kararı, usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan, davalı-birleşen dosyada davacı avukatının bu ara karara karşı yapmış olduğu istinaf kanun yoluna başvurusunun, 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı-birleşen dosyada davacı avukatının istinaf başvurusunun reddine karar verilmiş olması nedeniyle, alınması gerekli 296,40 TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 179,90 TL harcın mahsubu ile kalan 116,50 TL harç bedelinin feri müdahilden alınarak, Hazine’ye gelir kaydına,
3-Davalı-birleşen dosyada davacı tarafından yatırılan 492,00 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile istinaf kanun yolu giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Kararın, ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 2004 sayılı İİK’nın 258/(3) ve 6100 sayılı HMK’nın 362/(1)-f maddeleri uyarınca kesin olmak üzere 04.05.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.