Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2023/680 E. 2023/743 K. 11.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2023/680
KARAR NO : 2023/743

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KARŞIYAKA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/163 D.İş
KARAR NO : 2022/162 D.İş
TALEP TARİHİ : 23.12.2022
KARAR TARİHİ : 26.12.2022
KARARA İTRZ. TARİHİ : 09.01.2023
EK KARAR TARİHİ : 15.02.2023
TALEP : İhtiyati Haciz
KARAR TARİHİ : 11.05.2023
KARARIN YAZ. TARİH : 17.05.2023

Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 15.02.2023 tarihli 2022/163 D.İş Esas, 2022/162 D.İş Karar sayılı ek kararının, istinaf başvurusu yoluyla incelenmesinin karşı taraf vekili tarafından istenilmesi üzerine dairemize gönderilen dosya incelendi, dosya içeriğine göre incelemenin duruşmasız olarak yapılması uygun görülmekle, gereği konuşulup düşünüldü.
İSTEM:
Talep eden vekili tarafından verilen dava dilekçesi ile özetle; Müvekkilinin alacağı olan 600.000,00-TL- (altıyüzbintürklirası) alacağına karşılık olarak borçludan … Aş. … Şubesi ‘ne ait 17.12.2022 keşide tarihli ve 318436 numaralı 1 adet çek aldığını, ilgili çekin keşide tarihinde ödenmesi için bankaya ibraz edildiğinde 596.400,00-TL’nin karşılıksız olduğu için ödeme yapılmadığını, bankaca çek üzerine karşılıksız kaşesi vurulduğunu, borçlu müvekkilinin tüm sözlü uyarılarına rağmen ödemeden imtina etmekte ve müvekkilimi mağdur edildiğini, çekin karşılıksız çıkması ve borçlunun mal kaçırması ihtimali neticesinde ihtiyati haciz isteminde bulunma zorunluluğu hasıl olduğunu, borçluya karşı icra takibine başlanmadan evvel haricen yapılan çalışmalar sonucunda borçlunun mallarını kaçırma çabası içerisinde olduğu taraflarınca tespit edildiğini, bu durum karşısında borçlunun müvekkilimden mal kaçırması ihtimalini göz önüne alarak ve İİK.’nun aradığı koşullara da uygun olarak ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmişlerdir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
İlk derece mahkemesinin 26.12.2022 tarih ve 2022/163 D.İş Esas, 2022/162 Karar sayılı kararı ile özetle; “…Tetkik edilen dilekçe ve aşağıda vasıfları yazılı belgenin münderecatından talep İİK’na uygun görüldüğünden (600.000,00) TL çek bedelinin taleple bağlı kalınarak (596.400,00) TL’lik kısmını karşılayacak miktarda karşı taraf borçlunun haczi caiz taşınır ve taşınmaz malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarının kanun sınırları dahilinde borca yeter miktarının İİK nun 257/1 maddesi uyarınca ihtiyaten haczine, karşı tarafların ve üçüncü şahısların muhtemel zararlarına karşılık olarak takdir olunan (89.460,00) TL nakit veya müddetsiz bir banka (kesin) teminat mektubunun ibrazında kararın bir örneğinin talep eden vekiline tebliğine, Bölge Adliye ve Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdarî ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 217. maddesi gereğince işlem yapıldıktan sonra, icra takibi kesinleştiğinde ve herhangi bir istihkak iddiası bulunmadığı ve teminatın iadesine mani bir belge sunulmadığı taktirde teminatın yatırana iadesine, Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına mahal olmadığına, ihtiyati haciz isteyenin sarfettiği (225,20) TL peşin harçlar bedeli ile alacaklı lehine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen (2,400,00) TL vekalet ücretinin diğer taraf borçluya tahmiline, bakiye avansın karardan sonra talep edene iadesine” dair karar verilmiştir.
… Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi vekili tarafından verilen 09.01.2023 tarihli itiraz dilekçesi ile özetle; İhtiyati haciz isteminde bulunan taraf taraflar arasındaki taşeronluk sözleşmesinin 6.Maddesine riayet etmemiş ve işçilere yapılan ödemelere ilişkin dekontları ve diğer hususları ifa etmediklerini, Taraflar arasındaki mail yazışmalarından da anlaşılacağı üzere ihtiyati hacze konu çek taraflar arasındaki taşeronluk sözleşmesi dolayısıyla verildiğini, Taraflar arasında başkaca bir ticari ilişki bulunmadığını, Konu açıklamalardan da anlaşılacağı üzere yargılamayı gerektirdiğini, bu nedenle ihtiyati hacze itirazımızın kabulü hukuken isabetli olacağını, Sadece çeke dayalı ihtiyati haciz kararı verilmesinin müvekkil açısından telafisi imkansız zararlar doğabileceğini, bundan kaynaklı zararımızın tazmini için haklarımızı saklı tutmak kaydıyla ihtiyati hacze itiraz ettiklerini, yetki itirazlarının kabulüne, hukuka aykırı olarak verilen ihtiyati haciz kararının iptaline ve kaldırılmasını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa hükmedilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesinin 15.02.2023 tarih ve 2022/163 D.İş Esas, 2022/162 Karar sayılı ek kararı ile özetle; “…Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; İhtiyati haciz isteyen taşeron ve karşı taraf iş sahibi arasındaki hukuki ilişkinin -karşı taraf iş sahibinin üstlendiği asıl işin bir bölümünü teşkil eden- demir donatı imalatı, beton döküm, kalıp işçiliği işlerine ilişkin olduğu, ihtiyati haciz isteyen tarafından sunulan 30/01/2023 tarihli cevap dilekçesi ekindeki tabloda dahi kereste ve malzeme toplam tutarının 420.640,00 TL olarak, diğer işler ile birlikte ise 920.647,00 TL toplam bedelin gösterilmesi, karşı tarafça kendisine 120.000,00 TL ödeme yapıldığının ve 600.000,00 TL tutarlı çek verildiğinin gösterilmesi karşısında; olayın özellikleri ve kapsamı, işin mahiyeti dikkate alındığında, kereste vb.malzemelerin de sözleşme konusu “demir donatı imalatı, beton döküm, kalıp işçiliği” kapsamında kaldığının ve dolayısıyla talep konusu çekin taraflar arasındaki sözleşme çerçevesinde iş sahibi tarafından taşeron firmaya verildiğinin kabulü gerekir. Bu çerçevede, taraflar arasında imzalanan 11/11/2022 tarihli sözleşmenin 8.maddesi “İşbu sözleşmenin uygulanmasından doğacak ihtilafların hallinde İzmir Mahkemeleri ve icra daireleri yetkilidir” şeklindedir. Taraflar bu madde ile “demir donatı imalatı, beton döküm, kalıp işçiliği” konulu sözleşmeden doğan ve bu kapsamda verilen çekten doğan uyuşmazlıklarda yetkili mahkeme olarak sadece İzmir Mahkemelerini belirlemişler, başka mahkeme/mahkemelerin yetkili olduğu konusunda bir kararlaştırmada bulunmamışlardır. Yetki şartını içeren sözleşmenin tacir sıfatını haiz taraflar arasında özel hukuk uyuşmazlığına ilişkin olarak imzalanmış olmasına, yetki şartının HMK’nun 17.maddesinde öngörülen tüm unsurları taşımasına göre; yetki şartının geçerli olduğu ve tarafları bağladığı, aksi kararlaştırılmadığı için uyuşmazlıkta sadece sözleşme ile belirlenen mahkemenin yetkili olduğu anlaşılmıştır. Hal böyle olunca, muteriz tarafça ileri sürülen mahkememizin yetkisine yönelik itirazın yerinde olduğu, işbu ihtiyati haciz talebine bakma yetkisinin -sadece- taraflar arasında imzalanan sözleşmede yetki şartı olarak belirtilen İzmir Asliye Ticaret Mahkemesi’ne ait olduğu belirgindir. İhtiyati hacze itirazın kabulüne” dair karar verilmiştir.
İSTİNAF EDEN: Karşı taraf vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ: Karşı taraf vekili tarafından verilen 13.03.2023 tarihli istinaf kanun yoluna başvuru dilekçesi ile özetle; İlk derece mahkemesi olan Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen ihtiyati hacze itirazın kabulüne ve ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına yönelik kararın hukuka aykırı olup bozulması gerektiğini, sözleşme ve çekin birbirinden bağımsız olduğunu, dava dışı sözleşme dolayısıyla yetkisizlik kararı verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, TTK’ya göre kambiyo senetleri sepetten mücerret kıymetli evraklar olduğunu, dilekçelerinde ayrıntılı olarak belirttikleri üzere ilgili yargıtay kararının bulunduğunu, borçlu tarafın mal kaçırma şüphesi ile hareket ettiklerini, ihtiyati haciz kararına itiraz sebeplerinin sınırlı olarak sayıldığını, ilk derece mahkeme kararında çek ile söz konusu sözleşme arasındaki ilişkinin yaklaşık ispat kuralına göre ispatlayabilecek bir delilin bulunmaması dolayısıyla mevcut durumda menfi tespit davasının açılması gerektiğine yönelik hukuka uygun ve hakkaniyetli bir karar verildiğini fakat Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesince yalnızca ihtiyati hacze itiraz kapsamında yürütülen yargılamada çeken taraflar arasındaki sözleşmeye karşılık verildiğinin tespit edilerek ihtiyati hacze itirazın kabulü ile ihtiyati haczin kaldırılmasına yönünde karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, ve bozulması gerektiğini, istinaf taleplerinin kabulünü, yerel mahkeme kararının kaldırılarak yeniden esas hakkında talepleri doğrultusunda karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin ihtiyati haciz kararına itiraz eden taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ederek istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
DELİLLER, DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında HMK’nın 355.maddesi gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda aşağıdaki değerlendirmeler yapılmıştır:
2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nun 257. maddesinde, “Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir. Vadesi gelmemiş borçtan dolayı yalnız aşağıdaki hallerde ihtiyati haciz istenebilir: 1–Borçlunun muayyen yerleşim yeri yoksa; 2–Borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadıyla mallarını gizlemeğe, kaçırmağa veya kendisi kaçmağa hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlâl eden hileli işlemlerde bulunursa; Bu suretle ihtiyati haciz konulursa borç yalnız borçlu hakkında muacceliyet kesbeder.”;
258. maddesinde, “İhtiyati hacze 50 nci maddeye göre yetkili mahkeme tarafından karar verilir. Alacaklı alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeğe mecburdur. Mahkeme iki tarafı dinleyip dinlememekte serbesttir. İhtiyatî haciz talebinin reddi halinde alacaklı istinaf yoluna başvurabilir. Bölge adliye mahkemesi bu başvuruyu öncelikle inceler ve verdiği karar kesindir.”
265. maddesinde ise; “Borçlu kendisi dinlenmeden verilen ihtiyatî haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı; huzuruyla yapılan hacizlerde haczin tatbiki, aksi hâlde haciz tutanağının kendisine tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde mahkemeye müracaatla itiraz edebilir. Menfaati ihlâl edilen üçüncü kişiler de ihtiyatî haczi öğrendiği tarihten itibaren yedi gün içinde ihtiyatî haczin dayandığı sebeplere veya teminata itiraz edebilir. Mahkeme, gösterilen sebeplere hasren tetkikat yaparak itirazı kabul veya reddeder. İtiraz eden, dilekçesine istinat ettiği bütün belgeleri bağlamaya mecburdur. Mahkeme, itiraz üzerine iki tarafı davet edip gelenleri dinledikten sonra, itirazı varit görürse kararını değiştirebilir veya kaldırabilir. Şu kadar ki, iki taraf da gelmezse evrak üzerinde inceleme yapılarak karar verilir. İtiraz üzerine verilen karara karşı istinaf yoluna başvurulabilir. Bölge adliye mahkemesi bu başvuruyu öncelikle inceler ve verdiği karar kesindir. İstinaf yoluna başvuru, ihtiyatî haciz kararının icrasını durdurmaz.” hükümleri yer almaktadır.
Somut olayda, talep eden vekili, 318436 seri nolu, 600.000,00-TL bedelli çek hakkında ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir. Mahkemece ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmesi üzerine karşı taraf vekili karara karşı yetki itirazında bulunmuştur. Her ne kadar taraflar arasındaki sözleşmede çek bilgileri açıkça yer almıyor ise de, mahkeme gerekçesinde de belirtildiği gibi aleyhine ihtiyati haciz kararı verilen şirketin cevap dilekçesi ekinde sunduğu tabloda sözleşme konusu iş için 600.000,00-TL değerinde çek verildiği belirtildiğinden ve sözleşmede İzmir mahkemelerinin yetkili olacağı kararlaştırıldığından verilen karar doğrudur.
Dosya kapsamı, mahkeme gerekçesi ve yapılan değerlendirmeye göre; mahkemece verilen karar usul ve yasaya uygun olup, karşı taraf vekilinin istinaf kanun yoluna başvurularının HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiş olup aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 15.02.2023 tarihli 2022/163 D.İş Esas, 2022/162 D.İş Karar sayılı ek kararı, usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan, karşı taraf vekilinin bu karara karşı yapmış olduğu istinaf kanun yoluna başvurusunun, 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Karşı taraf vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmiş olması nedeniyle, alınması gerekli 296,40 TL harçtan peşin alının 179,90 TL istinaf maktu karar harcının mahsubu ile kalan 116,50 TL harç bedelinin Karşı taraf … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinden alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
3-Karşı taraf vekili tarafından yatırılan 492,00 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile istinaf kanun yolu giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
4-Kararın, ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 2004 sayılı İİK’nın 258/(3) ve 6100 sayılı HMK’nın 362/(1)-f maddeleri uyarınca kesin olmak üzere 11.05.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.