Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2023/579 E. 2023/538 K. 05.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2023/579
KARAR NO : 2023/538

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : MUĞLA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2023/47 D.İş
KARAR NO : 2023/43
İSTEM TARİHİ : 30/01/2023
KARAR TARİHİ : 30/01/2023
İSTEM : İhtiyati Tedbir
KARAR TARİHİ : 05.04.2023
KARARIN YAZ. TARİH : 05.04.2023

Muğla Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 30.01.2023 tarih ve 2023/47 D.İş Esas, 2023/43 D.İş Karar sayılı kararının, istinaf başvurusu yoluyla incelenmesinin davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, dairemize gönderilen dosya incelendi, dosya içeriğine göre incelemenin duruşmasız olarak yapılması uygun görülmekle, gereği konuşulup düşünüldü.
İSTEM:
Davacı vekili tarafından verilen ihtiyati tedbir talepli dilekçesi ile özetle; … Şti. İle … (… yapı) arasında 24.08.2022 tarihli eser sözleşmesi akdedilmiş olup, sözleşme gereği karşı taraf; … ili, … ilçesi, … mahallesi, … mevki … ada, … parsel sayılı taşınmazda bulunan 2 adet 84 m2 konutun dış cephe fibercement kaplama ve ön bahçe duvarı yapma işini taahhüt ettiğini, derhal peşin ve nakden 150.000-TL T. … Bankası A.Ş Muğla Şubesi hesabından, davalının banka hesabına göndermiş, yine 30.11.2022, 30.01.2023, 30.02.2023 tarihli her biri 150.000-TL bedelli üç ayrı çek karşı tarafa müvekkil tarafından keşide edilerek teslim edilmiş, 30.11.2022 tarihli çek de karşı tarafça eksiksiz tahsil edildiğini, karşı taraf sözleşmeye uygun davranmadığını, taahhüt ettiği işi zamanında yapmadığı gibi, eksik ve ayıplı şekilde ifa ettiğini, nihayetinde tarafına gönderilen sözleşmeden dönülmesine ilişkin ihtardan dolayı, müvekkile yapmış olduğu imalatları sökeceğine ilişkin sözleşmeden dönmeyi kabul ettiği ikrar içerikli mesaj attiğini, sonrasında müvekkilce arabuluculuk kanun yoluna başvuruda bulunularak hukuki süreç başlatıldığını, tedbir konusu bedelsiz çeklerin, şirket ve dolayısıyla şirket ortağı müvekkili aldatan karşı taraf tarafından bir önlem alınmadan kırdırılmaya çalışıldığını, cirolanarak tedavülünün sağlanması, menfaat için kullanılması yahut keşide tarihlerinde bankadan haksız yere tahsil edilmesi ve bu yollarla sebepsiz zenginleşilmesi söz konusu olacak ve gerek müvekkilimiz gerekse de dava dışı şirket için telafisi imkansız ek zararlar doğacağını, müvekkili hukuki süreci başlatmış ve arabuluculuk yoluna başvuruda bulunmuş olup, sürecin uzun sürme ihtimali olduğunu, dava sürecine kadar geçen zamanda müvekkilin hukuki korumaya ihtiyaç duyacağı, aksi halde karşı tarafça çeklerin tahsili yoluna gidilerek müvekkilin zararına işlem tesis edebileceğini, gerek görülürse de makul teminat dahilinde; bankaların çeklerin herhangi bir hamile yahut üçüncü kişiye ödemesinin yapılmamasına, çekler hakkında cebr-i icra yoluna başvurulmamasına, çeklerin tahsili yoluna gidilmemesine dair ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
İlk derece mahkemesinin 30.01.2023 tarih ve 2023/47 D.İş Esas, 2023/43 D.İş Karar sayılı kararında özetle; “…Her ne kadar talep eden vekilince; uyuşmazlık konusu olan … ili, … ilçesi, … mahallesi, … mevki … ada, … parsel sayılı taşınmazda bulunan 2 adet 84 m2 konutun dış cephe fibercement kaplama ve ön bahçe duvarı yapma işi bedeli olarak, … bank Muğla Şubesi 7425358 numaralı, 30.01.2023 tarihli ve 150.000-TL bedelli çek ile 7425359 numaralı, 30.02.2023 tarihli ve 150.000-TL bedelli çeklerin ödenmemesi yönünde tedbir talep edilmiş ise de, Mahkememizin 2023/34 D. İş sayılı dosyası ile, tespit talebinde bulunulmuş, Mahkememizce keşif günü verilerek, çeklere konu eser sözleşmesinin ayıplı eksik olup olmadığı süresinde teslim edilip edilmediği hususlarında rapor düzenlenmesi için dosya inşaat bilirkişisine tevdi edilmiş ancak henüz rapor dosyaya sunulmamıştır. Mahkememizce 2023/34 D.İş sayılı dosyanın keşif gözleminde, Talep konusu olan … İli, … İlçesi, … Mah., … ada … parselde kayıtlı taşınmazın bulunduğu keşif mahalline gelindi. Yapılan incelemede; parselin içerisinde iki adet iki katlı villa olduğu, villaların dış çephelerinin yapılmış olduğu, üst katların boyasının tamamlandığı, alt katların ise ikinci kat boyasının eksik olduğu henüz boyanmadığı gözlemlendi, parselin içerisinde harfiyat kalıntılarının olduğu binanın içinin henüz tamamlanmadığı, havuzunun inşaat halinde olduğu, parselin girişinreki duvarın kaplama yapıldığı, ancak kapının henüz takılı olmadığı gözlemlendi. Bilirkişiye notlarını almaları, fotoğraf çekmeleri sağlandı. Denildiği anlaşılmıştır. Talep edenin her iki çekin ödenmemesi gerektiği talebi karşı tarafı mağdur edecek konumdadır. Çünkü, keşifte yapılan incelemeye göre, karşı tarafın sözleşme gereği yapması gereken işin büyük bir kısmını tamamlandığı açıkça gözlemlenmiştir. Eksik ve ayıplı işler ise rapor geldiğinde tam olarak tespit edilecektir. Açıklanan tüm bu nedenlerle, teminat karşılığında, taraflar arasındaki hukuki ve ticari ilişkiyi bilmesi beklenmeyen 3. kişilerin mevcut hak ve sorumluluklarını etkiler mahiyette ihtiyati tedbir kararı verilmesi yasal olarak olanaklı olmadığından …bank Muğla Şubesi 7425359 numaralı, 30.02.2023 tarihli ve 150.000-TL bedelli ÇEKİN …’ya ödenmemesi yönünde ihtiyati tedbir konulmasına, …bank Muğla Şubesi 7425358 numaralı, 30.01.2023 tarihli ve 150.000-TL bedelli çekin ödenmemesi yönünde ki ihtiyati tedbir talebinin reddine…” dair ara karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ:
Davacı vekili tarafından verilen 20.02.2023 tarihli istinaf kanun yoluna başvuru dilekçesi ile özetle; Dilekçelerinde ayrıntılı olarak açıkladıkları üzere, itirazlarının kabulüne; Muğla Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2023/47 D.İş sayılı dosyasında verilen kısmen ret kararının kaldırılarak; …bank Muğla Şubesi 7425358 numaralı, 30.01.2023 tarihli ve 150.000-TL bedelli çekin öncelikle teminatsız olarak, gerek görülürse de makul teminat dahilinde; bankaların dava konusu çeklerin herhangi bir hamile yahut üçüncü kişiye herhangi bir şekilde ödemesinin yapılmaması, çekler hakkında cebri icra yoluna başvurulmaması, çeklerin tahsili yoluna gidilmemesi için ihtiyati tedbir kararı verilmesine; yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesi istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
DELİLLER, DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; HMK.nın 355. maddesindeki düzenleme uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda,
İhtiyati tedbir; 6100 Sayılı HMK’nın 389 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Davanın açılmasıyla hüküm arasında geçen zaman içinde müddeabihin çeşitli şekillerde istenmeyen değişikliklere maruz kalması veya maruz bırakılması mümkündür. Bu değişiklikler sonucu davanın sonunda elde edilecek hükmün icrası, mümkün olmayabilir veya çok güçleşebilir. İşte ortaya çıkan bu tehlikeyi bertaraf etmek amacıyla ihtiyati tedbir kurumu kabul edilmiştir.
HMK’nın 389. maddesinde, ihtiyati tedbirin şartları düzenlenmiş olup, söz konusu maddede; meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı ya da tamamen imkansız hale gelebileceği veya gecikmesinde sakınca bulunması yahut ciddi bir zararın ortaya çıkacağı endişesi bulunan haller, genel bir ihtiyati tedbir sebebi veya şartı olarak kabul edilmiştir. Bu şartlardan birisinin mevcudiyeti halinde, mahkemece, uyuşmazlık konusu taşınmaz hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilecektir.
İhtiyati tedbirde asıl olan ihtiyati tedbire esas olan bir hakkın bulunması ve bir ihtiyati tedbir sebebinin ortaya çıkmasıdır. Bunlar ihtiyati tedbirin temel şartlarını oluştururlar. Maddede bu iki hususa yer verilmiş, ihtiyati tedbire ilişkin hak ve özellikle ihtiyati tedbir sebebi genel olarak belirtilmiştir. Tedbir talebinin kabulü veya reddi bir kısım genel ilkeler konularak hakime bırakılmış, ancak ihtiyati tedbirin uyuşmazlık konusu hakkında verileceğini düzenlemiştir.
İhtiyati tedbire esas olan hakkında iyi belirlenmesi gerekir. Taraflar arasında çekişmeli olan şey veya yargılama konusunu oluşturan hak, aynı zamanda tedbirin konusu hakkı da oluşturacaktır. Kanun ”uyuşmazlık konusu hakkında” diyerek bu hususa vurgu yapmıştır (madde 389/1). Ancak özellikle dikkat edilmesi gereken husus, diğer geçici hukuki korumaların alanına giren konularda ihtiyati tedbire karar verilmemesidir. Bu sebeple, para alacakları konusunda özel ve istisnai durumlar dışında asıl geçici hukuki koruma ihtiyati hacizdir. Keza, diğer özel hükümlerde açıkça farklı bir geçici hukuki korumadan bahsedilmişse, bu durumda da o çerçevede bir karar verilmeli, ihtiyati tedbir kararı verilmemelidir.
Somut olayda; dava, iş sahibi tarafından eser sözleşmesi nedeniyle yükleniciye vermiş olduğu 150.000,00 TL + 150.000,00 TL iki adet çekin, eserin ayıplı olduğu iddiasıyla çeklerin davalıya ödenmesinin durdurulması yönünde tedbir talep edilmiş, mahkeme tarafından talebin kısmen kabulü ile 150.000,00 TL’lik bir adet çekin ödenmemesi yönünde tedbir kararı vermiş, anılan kararı davacı vekilinin diğer çek yönünden de tedbir kararı verilmesi gerektiğinden bahisle davacı vekilinin istinaf ettiği görülmüştür.
Her ne kadar davacı vekilinin istinaf dilekçesinde belirtilen nedenlerle ilk derece mahkemesi kararını istinaf etmiş ise de, mahkeme tarafından dayanılan hukuksal ve yasal gerekçelere göre, delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemiş olup, ihtiyati tedbir talebinin kısmen kabul – kısmen reddine dair ilk derece mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun bulunmuş olmakla, davacı vekilinin istinaf talebinin HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiş olup, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Muğla Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 30.01.2023 tarih ve 2023/47 D.İş Esas, 2023/43 D.İş Karar sayılı kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan, davacı vekilinin bu karara karşı yapmış olduğu istinaf kanun yoluna başvurusunun, 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmiş olması nedeniyle, alınması gereken 296,40 TL tedbir talebi harcından peşin alınan 179,90 TL’nin mahsubu ile kalan 116,50 TL harç bedelinin davacıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına,
3-Davacı vekili tarafından yatırılan 492,00 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile istinaf kanun yolu giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Kararın, ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 391/(3) ve 362/(1)-f maddeleri uyarınca kesin olmak üzere 05.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.