Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2023/279 E. 2023/307 K. 02.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2023/279
KARAR NO : 2023/307

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : MUĞLA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/896
DAVA TARİHİ : 19.07.2022
ARA KARAR TARİHİ : 26.07.2022
ARA KARARA İTRZ. TAR. : 07.09.2022
İTRZ. DEĞ. ARA KARAR
TARİHİ : 18.01.2023
DAVA : Tapu Devrinin İptali ve Tescil
KARAR TARİHİ : 02.03.2023
KARARIN YAZ. TARİH : 08.03.2023
Muğla Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/896 Esas sayılı dosyasından verilen 18.01.2023 tarihli ara kararının istinaf başvurusu yoluyla incelenmesinin davalılar vekili tarafından istenilmesi üzerine dairemize gönderilen dosya incelendi, dosya içeriğine göre incelemenin duruşmasız olarak yapılması uygun görülmekle, gereği konuşulup düşünüldü.
İSTEM:
Davacı vekili dava dilekçesinde; Müvekkili şirket ile davalı …. arasında Bodrum 1. Noterliği’nin 24/07/2015 tarih ve 9081 yevmiye numaralı düzenleme şeklinde kat karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, müvekkili şirket tarafından yapılacak inşaatın tamamı 100 pay itibar edildiğini, 50 payı davalı … arsa sahibine anahtar teslimi şeklinde inşa edilecek şeklinde teslim edileceğini ve bu 50 payın minimum emlak beyan değerinin 3.644.000-TL olması kararlaştırıldığını, müvekkili şirketin söz konusu sözleşmenin yerine getirileceğini ve sözleşme kapsamında farklı kalemlerde olmak üzere 62.688,91 USD, protokole istinaden müteahhite 350.000 USD, senetlere istinaden 86.500 USD ve 250.000 USD, iki ayrı tarihte müvekkili şirketin organik bağının bulunduğu dava dışı … şirketi tarafından toplam 270.000 USD ödenmiş olduğunu, müvekkili şirketin toplam 1.019.188,19 USD harcama yapmış olduğunu, tüm bu harcamalara karşılık sözleşmenin ifasının mümkün olmadığını, davalı …. bahse konu taşınmazı … Müdürlüğü nezdinde 24/11/2021 tarihinde kurulmuş … vergi kimlik numaralı diğer davalı … Şirketi’ne devrettiğini, söz konusu şirketin sicil kayıtlarında tek ortağının davalı … olduğunu ve şirketi münferit imzasıyla temsil yetkisini haiz olduğunu, davalı … taşınmazı devretmeden önce de taşınmaz üzerinde inşaat yapılması amacıyla üçüncü kişi inşaat şirketleriyle sözleşme akdedilmiş olduğunu ve sözleşmelerin tapuya şerh edildiğini, söz konusu sözleşmelerden ve şerhlerden birinin dava dışı … Şirketi ile akdedilldiğini, 17.02.2021 tarihli 3010 yevmiye numaralı tapu işlemi olduğunu, diğerinin ise dava dışı … Şirketi lehine 16.08.2017 tarihli 16739 yevmiye numaralı tapu işlemi olduğunu, aynı taşınmaz üzerinde yapılacak inşaat için müvekkili şirket de dahil olmak üzere üç farklı inşaat şirketiyle anlaşma akdeden davalı …’nın taraflar arasında mevcut kat karşılığı inşaat sözleşmesine aykırı davrandığı ve taşınmazı sahibi olduğu şirkete devrettiğini, şirketin tüzel kişilik olmasından kaynaklı mal kaçırma amacının olduğunu, … ili, … İlçesi,…, … Mevkii, … pafta, … nolu parsel ve … nolu parsel sayılı taşınmazların üçüncü kişilere devrinin önlenmesine ilişkin ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
YANIT:
Davalılar vekili tarafından verilen ihtiyati tedbire itiraz dilekçesinde özetle; Davacının talep ettiği ihtiyati tedbire kabul kararı verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, daha önce Bodrum 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nden ihtiyati tedbir talepli açtıkları 2022/24 Değişik İş sayılı dosyada taleplerinin reddedildiğini ve bu kararın istinaf incelemesi sonucu kesinleştiğini, müvekkilinin mülkiyet hakkının kısıtlanarak teminat karşılığı tedbir kararı verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu, taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin ifa olanağının ortadan kalktığını müvekkilinin Bodrum 10. Noterliği’nin 09/02/2022 tarih ve 1410 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile fesih ihtarı gönderdiğini, bu fesihte müvekkilinin haklı olduğunu, müvekkillerinin taşınmazları üzerine ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceğini, bu nedenle verilen ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
İlk derece mahkemesinin 2022/896 Esas sayılı dosyasından verilen 26.07.2022 tarihli ara kararında özetle; “…Somut olayda; davacı taraf, Bodrum 1. Noterliği’nin 24/07/2015 tarih ve 9081 yevmiye no ile “Düzenleme Şeklinde Taşınmaz Satış Vaadi ve Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmesi”, … ili, … İilçesi,…, … Mevkii, … pafta, … parsele ve .. İli, … ilçesi, …, … Mevkii, … pafta, … parsel sayılı taşınmazlara ait tapu kayıtları, davalı … Şirketi’ne ait ticaret sicil kayıtları, ödemelere ilişkin banka kayıtları ve dekontlar ve eklerine dayanmıştır.6100 sayılı HMK’nın 389/1 maddesi gereğince, meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı ya da tamamen imkânsız hâle geleceği veya gecikmesinde sakınca bulunması yahut ciddi bir zararın ortaya çıkacağına yönelik 6100 sayılı HMK’nın 390/3 maddesi gereğince davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat edecek nitelikte delil ibraz ettiği anlaşıldığından 6100 sayılı HMK’nın 390/3 maddesi gereğince davacı tarafın ihtiyati tedbir konulması talebinin kabulüne” dair karar verilmiştir.
Dairemiz tarafından verilen 04.11.2022 tarih 2022/1498 Esas, 2022/1457 Karar sayılı kararı ile özetle: “…Eldeki davada; ilk derece mahkemesince 26.07.2022 tarihli ara kararla ihtiyati tedbir talebinin kabulüne karar verilmiş, ancak HMK’nın 394/1 maddesi gereğince karar veren mahkemeye itiraz olunduğu taktirde tarafları dinlemek için duruşma açıp, her iki tarafı dinleyip, gelmemişler ise yokluklarında karar verilebileceği hükmünü ön gördüğü, bu hususun emredici olup kamu düzenini ilgilendirdiği, mahkemece tedbir kararı verildiği, davalılar vekili itiraz dilekçesi yerine istinaf dilekçesi verdiği, mahkeme de bunu itiraz dilekçesi kabul ederek celse açıp gerekçeli ara kararla itirazı değerlendirmesi gerekirken, dosyayı dairemize göndermesi doğru olmamıştır.
Yukarıda açıklanan eksiklik, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi gereğince yapılan ön inceleme sonucunda anlaşılmıştır.
Belirtilen nedenlerle, Muğla Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/896 Esas sayılı dosyasından verilen 26.07.2022 tarihli ara kararına karşı itirazın duruşmalı incelenerek, gerekçeli ara karar olarak yazılması ve taraflara tebliğinin sağlanması konusundaki eksikliklerin tamamlanması için dosyanın mahkemesine geri çevrilmesine” dair karar verilmiştir.
İlk derece mahkemesinin 2022/896 Esas sayılı dosyasından verilen 18.01.2023 tarihli ara kararında özetle; “…Somut olayda, 6100 sayılı HMK’nın 390/3 maddesi gereğince davacı tarafından, davalı yönünden davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat edecek nitelikte delillerin dosyaya sunulduğu, dava konusu taşınmazların 3. Kişilere devri halinde bu dava ile talep edilen hakkkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşması ya da tamamen imkansız hale gelmesi veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğmasına yol açacağı anlaşıldığından 6100 sayılı HMK’nın 389/1 ve 390/3 maddesi gereğince İhtiyati tedbire itiraz eden davalı vekilinin itirazının reddine.” dair karar verilmiştir.
İSTİNAF EDEN: Davalılar vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ: Davalılar vekili tarafından verilen 19.01.2023 tarihli istinaf kanun yoluna başvuru dilekçesinde özetle: İlk derece mahkemesinin 18.01.2023 tarihli ihtiyati tedbire itirazlarının reddi ile ara kararın kaldırılmasını talep ettiklerini, aradan uzun bir zaman geçtiğini, fakat diğer müvekkili olan … Şirketi’nin üçüncü kişiler heline devir işlemi yapmadığını, müvekkil şirketin mal kaçırma durumunun söz konusu dahi olmadığını, davacı tarafın tamamen haksız yere tapu iptal davası açtığını, davacı tarafın haksız yere ihtiyati tedbir talebinde bulunduğunu, davacı bu zamana kadar sözleşmede belirtilen taahhütlerden hiçbirini yerine getirmediğini, böylece sözleşmenin geçersiz hale geldiğini, müvekkili …, davacıya Bodrum 5.Noterliğin 25.04.2016 tarihli, 2133 yevmiye numaralı fesih ihtarnamesini gönderdiğini, davacı ile arasında yapmış oldukları Bodrum 1. Noterliğin 24.07.2015 tarih, 9081 yevmiye numaralı Düzenleme Şeklinde Taşınmaz Satış Vaadi Ve Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmesini feshettiğini bildirdiğini, fesih ihtarını bildirdiği tarihten itibaren davacı tarafından kat karşılığı sözleşmesiyle ilgili olarak bugüne kadar herhangi bir işlem yapılmadığını, müvekkiline karşı herhangi bir davanın da açılmadığını, davacının feshi kabul etmediğini öğrendiğini, sözleşmenin ifa olanağının ortadan kalktığını, müvekkili … davacı tarafa Bodrum 10. Noterliğinin 09.02.2022 tarih, 1410 yevmiye numaralı fesih ihtarını gönderdiğini, müvekkili ….’nın fesihte haklı olduğunu, fesihte haklı olmasının da dikkate alındığında taşınmazları üzerine ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceğini, bu nedenle de verilen ihtiyati tedbir kararının kaldırılması gerektiğini, istinaf başvurularının kabulü ile eksik ve hatalı inceleme neticesinde hukuka aykırı şekilde karar verilen ilk derece mahkeme kararının itirazen incelenerek kaldırılmasını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerine bırakılmasını talep ederek istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
YANIT:
Davacı vekili tarafından verilen istinaf kanun yoluna başvuru dilekçesine yanıt dilekçesi ile özetle; Sözleşmenin ifasının sağlanması amacıyla ikame edilen davada istinaf talebinin reddini, ihtiyati tedbirin devamını, davalarının kabulünü, sözleşmenin ifasının sağlanması amacıyla davalı şirkete yapılan tapu devrinin iptalini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara yükletilmesini karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER, DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında HMK’nın 355.maddesi gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda aşağıdaki değerlendirmeler yapılmıştır:
İhtiyati tedbir, 6100 Sayılı HMK’nın 389 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Davanın açılması ile hüküm arasında geçen zaman içinde müddeabihin çeşitli şekillerde istenmeyen değişikliklere maruz kalması veya maruz bırakılması mümkündür. Bu değişiklikler sonucu davanın sonunda elde edilebilecek hükmün icrası, mümkün olmayabilir veya çok güçleşebilir. İşte ortaya çıkan bu tehlikeyi bertaraf etmek amacıyla ihtiyati tedbir müessesesi kabul edilmiştir. HMK’nın 389. maddesinde ihtiyati tedbirin şartları düzenlenmiş olup, söz konusu maddenin; meydana gelebilecek bir değişme nedeni ile hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı yada tamamen imkansız hale geleceği veya gecikmesinde sakınca bulunması yahut ciddi bir zararın ortaya çıkacağı endişesi bulunan haller, genel bir ihtiyati tedbir sebebi ve şartı olarak kabul edilmiştir.
İlk derece mahkemesince verilen “ihtiyati tedbirin kaldırılması isteğinin reddi” kararının davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, dairemizce yapılan incelemede aşağıdaki değerlendirmeler yapılmıştır:
Dava; eser sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil ile ihtiyati tedbir isteğine ilişkindir.
Davacı taraf, davalı … ile aralarında kat karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, davalının aynı taşınmazlar üzerinde yapılacak inşaat için iki ayrı şirketle daha sözleşme akdettiğini, sözleşme konusu taşınmazları da diğer davalıya devrettiğini belirterek sözleşmenin ifasının sağlanması amacıyla davalı şirkete yapılan tapu devrinin iptalini ve dava konusu taşınmaz üzerine ihtiyati tedbir konulmasını istemektedir. Davalı taraf ise “davanın reddini” savunmuştur.
İlk derece mahkemesince 26/07/2022 tarihli ara karar ile davacının ihtiyati tedbir talebinin kabulüne karar verilmiştir. İtiraz üzerine duruşmalı olarak yapılan incelemede ise ihtiyati tedbir kararına yapılan itirazın reddine karar verilmiştir. Karar, davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Geçici hukuki korumaya ilişkin uyuşmazlık ise; “mahkemece verilen ihtiyati tedbir ve tedbire itirazın reddi kararının, esasa ilişkin uyuşmazlık ve taraflarca sunulan deliller çerçevesinde HMK.’nın 389 ve devamı maddelerinde düzenlenen yasal koşullara ve usule uygun olup olmadığı” hakkındadır.
Dava konusu; … ili, … ilçesi, … … mevkii, … parsel ve … parsel sayılı taşınmazlar hakkında tapu iptali ve tescil istenmesi nedeniyle, bu taşınmazların uyuşmazlık konusu oldukları görülmektedir.
Buna göre; HMK.’nın 389. maddesi gereğince, dava konusu taşınmazların el değiştirmesi halinde ileride telafisi güç durumların yaşanmaması bakımından, olası haksızlık halinde de davalıların zararının karşılanması ile ilgili olarak mahkemece takdir edilen uygun bir teminat alınmak koşuluyla, üçüncü kişilere devrinin önlenmesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesi usul ve yasaya uygundur. Dolayısıyla mahkemece verilen ihtiyati tedbir isteğinin kabulü ile buna yönelik itirazın reddi kararları doğrudur.
Dosya kapsamı, mahkeme gerekçesi ve yapılan değerlendirmeye göre; mahkemece verilen karar usul ve yasaya uygun olup, davalılar vekilinin istinaf kanun yoluna başvurularının HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği görüşü oluşmuş, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Muğla Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/896 Esas sayılı dosyasından verilen 18.01.2023 tarihli ara kararı, usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan, davalılar avukatının bu ara karara karşı yapmış olduğu istinaf kanun yoluna başvurusunun, 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davalılar avukatının istinaf başvurusunun reddine karar verilmiş olması nedeniyle, alınması gerekli 296,40 TL istinaf karar ve ilam harcından peşin alınan 179,90 TL harcın mahsubu ile kalan 116,50 TL harç bedelinin davalılardan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
3-Davalılar tarafından yatırılan 492,00 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile istinaf kanun yolu giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Kararın, ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 Sayılı HMK’nın 391/(3) ve 362/(1)-f maddeleri uyarınca kesin olmak üzere, 02.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.