Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2023/253 E. 2023/244 K. 22.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2023/253
KARAR NO : 2023/244

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/792
TALEP TARİHİ : 10.10.2022
DAVA TARİHİ : 10.10.2022
KARAR TARİHİ : 13.10.2022
DAVA : Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan İtirazın İptali
TALEP : İhtiyati Haciz
KARAR TARİHİ : 22.02.2023
KARARIN YAZ. TARİH : 23.02.2023

İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/792 Esas sayılı dosyasından verilen 13.10.2022 tarihli ara kararının, istinaf başvurusu yoluyla incelenmesinin davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine dairemize gönderilen dosya incelendi, dosya içeriğine göre incelemenin duruşmasız olarak yapılması uygun görülmekle, gereği konuşulup düşünüldü.
İSTEM:
Davacı vekili tarafından verilen ihtiyati haciz istemli dava dilekçesinde özetle; Dava dilekçesinde bildirdiği nedenlere bağlı olarak taraflar arasında düzenlenen sulh sözleşmesi uyarınca davacının, sulh sözleşmesinde kararlaştırılan edimini %99 oranında tamamladığını, bu nedenle üzerine düşen yükümlülükleri tamamı ile yerine getirip davalı tarafından verilen çek bedellerinin ödendiğini, davalı aleyhinde açılan itirazın iptali davasından feragat ettiklerini, sulh sözleşmesi gereğince davalının ödemesi gereken kur farkı için davalıya kur farkı faturasının düzenlenerek gönderilmesine rağmen davalı tarafça ödeme yapılmamaması üzerine icra takibi yaptıklarını, takibin itiraz nedeniyle durduğunu ve zorunlu arabuluculuk görüşmelerinde anlaşma sağlanamadığını bildirmiş, davalının itirazının iptali ve icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulmasını talep etmekle birlikte davaya konu icra dosyası alacağı kadar davalının mali hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine karar verilmesini talep etmiştir.
YANIT:
Davalı yanca dava dilekçesine karşı herhangi bir yanıt dilekçesi sunulmadığı dosya ve UYAP kapsamından anlaşılmıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
İlk derece mahkemesinin 2022/792 Esas sayılı dosyasından verilen 13.10.2022 tarihli ara kararında özetle; “…Somut olayda isteme konu alacağın; taraflar arasında düzenlenen eser sözleşmesi ve sonrasında düzenlenen sulh sözleşmesinden kaynaklandığı, sulh sözleşmesinin 3.9 maddesinde sözleşme ile taraflara yüklenen bütün yükümlülüklerin yerine getirilmesi halinde tarafların birbirlerini gayri kabili rücu ibra etmiş olacaklarının, ibralaşma ile birlikte hiçbir hak ve alacaklarının kalmamış olacağının kararlaştırıldığı, dava dilekçesinde davacı tarafın, bütün yükümlülüklerini yerine getirmesine karşın davalının da çeke dayalı tüm ödemelerini yaptığının, ancak sözleşmenin 3.2 maddesinde kararlaştırılan kur farkı ödemesini yapmadığının iddia edildiği, davacının yükümlülüklerini yerine getirdiğine ilişkin Menemen Sulh Hukuk Mahkemesinin 2018/34 esas sayılı dosyası kapsamında delil tespitinin yapıldığının, davalının çeke dayalı tüm ödemeleri yerine getirmesi üzerine itirazın iptali davasından feragat edildiğinin, davaya konu kur farkı faturasının düzenlenip gönderildiğinin, ödeme yapılmaması sonunda icra takibine geçildiğinin bildirilmesine ve HMK’nun 121(1) maddesi uyarınca; dava dilekçesinde gösterilen ve davacının elinde bulunan belgelerin veya örneklerinin dava dilekçesine eklenerek mahkemeye verilmesinin ya da başka yerlerden getirtilecek belge ve dosyalar için bunların bulunabilmesini sağlayıcı açıklamanın dilekçede yer almasının zorunlu olduğuna ilişkin düzenlemeye rağmen dava dilekçesine ekli olarak yalnız sulh sözleşmesi, iş listesi ve e-arşiv fatura örneğinin eklendiği, bunun dışında hiçbir belge örneğinin sunulmadığı, davanın niteliğine, dilekçe ve sulh sözleşmesi içeriğine göre ihtiyati haciz talebinin haklılığını kanıtlamaya yarar nitelikte olan ve dava dilekçesinde sözü edilen taraflar arasındaki 26/05/2015 tarihli sözleşme örneği ile çeklerin ödenmesine ilişkin belge örnekleri, davacının yükümlülüklerinin yerine getirdiğini gösterir hak ediş belgeleri örnekleri, faturanın davalı tarafından kabul edildiğine ilişkin belge örneği, itirazın iptali dosyasına ilişkin dava dilekçesi ve gerekçeli karar örneği, Menemen Sulh Hukuk Mahkemesine ait değişik iş dosyası örneği gibi bu aşamada yaklaşık ispat kuralı çerçevesinde mahkememizde ihtiyati haciz talebinin kabulü konusunda yasal koşulların oluştuğu kanaatini oluşturacak hiçbir belge örneğinin dava dilekçesine ekli olarak sunulmadığı, buna göre alacağın varlığının, muacceliyetinin ve talep edilebilirliğinin yargılamayı gerektirdiği, dayanak belge örnekleri ve delillerin sunulmamış olması nedeniyle bu aşamada dava dilekçesinde dile getirilen açıklama ve iddiaların soyut beyan niteliğinde olduğu birlikte değerlendirildiğinde, dosya içeriğine göre İ.İ.K.nun 257 ve devamı maddelerinin ruhuna uygun ihtiyati haciz koşullarının gerçekleşmediği anlaşılmakla talebin reddine” dair ara karar verilmiştir.
İSTİNAF EDEN: Davacı vekili istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı vekili tarafından verilen 28.10.2022 istinaf kanun yoluna başvuru dilekçesinde özetle; Dilekçelerinde ayrıntılı olarak açıkladıkları üzere, taraflar arasındaki sulh sözleşmesine dayalı olarak yapılmayan kur farkı faturasına dayalı alacak bulunduğunu, bu alacaklara ilişkin ödemelerin tahsili amacıyla İhtiyati haciz talep edildiğini fakat taleplerinin reddedildiğini, Sulh sözleşmesinin taraflarından biri olan … firmasına ilişkin olarak alınan İhtiyati Haciz neticesinde borçlunun hak ve alacağına rastlanılamadığını, taraflarınca borçlunun mal kaçırma kastında olduğu şüphesinin uyandırdığını, İhtiyati haczin koşulları oluştuğunu, İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin hukuka aykırı kararının kaldırılarak ihtiyati haciz taleplerinin kabulünü, Ret kararının Kaldırılmasını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı karşı davacı taraf üzerine bırakılmasının karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER, DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında HMK’nın 355.maddesi gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda aşağıdaki değerlendirmeler yapılmıştır:
2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nun 257. maddesinde, “Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir. Vadesi gelmemiş borçtan dolayı yalnız aşağıdaki hallerde ihtiyati haciz istenebilir: 1–Borçlunun muayyen yerleşim yeri yoksa; 2–Borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadıyla mallarını gizlemeğe, kaçırmağa veya kendisi kaçmağa hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlâl eden hileli işlemlerde bulunursa; Bu suretle ihtiyati haciz konulursa borç yalnız borçlu hakkında muacceliyet kesbeder.”;
258. maddesinde, “İhtiyati hacze 50 nci maddeye göre yetkili mahkeme tarafından karar verilir. Alacaklı alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeğe mecburdur. Mahkeme iki tarafı dinleyip dinlememekte serbesttir. İhtiyatî haciz talebinin reddi halinde alacaklı istinaf yoluna başvurabilir. Bölge adliye mahkemesi bu başvuruyu öncelikle inceler ve verdiği karar kesindir.”
Dava, eser sözleşmesi ve sonrasında düzenlenen sulh sözleşmesinden kaynaklanan alacak nedeniyle başlatılan icra takibine itirazın iptali isteğine ilişkindir.
Somut olayda, taraflar arasındaki eser sözleşmesi ve sonrasında düzenlenen sulh sözleşmesi kapsamında düzenlenen kur farkı faturasının tahsili için davalı hakkında yapılan icra takibine davalının yaptığı itirazın iptali kapsamında açılan davada, davacı şirketin davalı şirketten takip tarihi itibariyle alacağının olup olmadığı ve alacak miktarı yargılamayı gerektirmekte olup, dosyada bu aşamada bulunan deliller, ihtiyati haciz kararı verilmesi için gerekli olan yaklaşık ispat ölçüsünü sağlayacak nitelikte değildir.
Bu nedenle, mahkemece de, aynı gerekçelerle davacı vekilinin ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiş olmasında usul ve esas yönünden hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, istemde bulunan davacı vekilinin, ihtiyati haciz talebinin reddine dair mahkemenin, 13.10.2022 tarihli ara kararına karşı yapmış olduğu istinaf kanun yoluna başvurusunun, HMK’nın 353/(1)-b.1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/792 Esas sayılı dosyasından verilen 13/10/2022 tarihli ara kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olması nedeniyle, davacı vekilinin bu ara karara karşı yapmış olduğu istinaf kanun yoluna başvurusunun, 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı vekilinin istinaf başvurularının reddine karar verilmiş olması nedeniyle, davacı tarafından yatırılması gereken 296,40 TL istinaf karar harcından peşin alınan 80,70 TL’nin mahsubu ile kalan 215,70 TL’nin bu davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
3-Davacı vekili tarafından yatırılan 220,70 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile istinaf kanun yolu giderlerinin kendi üzerilerinde bırakılmasına,
4-Kararın, ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 Sayılı HMK’nın 391/(3) ve 362/(1)-f maddeleri uyarınca kesin olmak üzere, 22.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.