Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2023/1947 E. 2023/1744 K. 29.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2023/1947
KARAR NO : 2023/1744

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : MUĞLA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2023/825
DAVA TARİHİ : 01.09.2023
ARA KARAR TARİHİ : 05.09.2023
İHT. HACZE İTRZ TARİHİ: 18.09.2023
ARA KARAR TARİHİ : 27.09.2023 – 09.11.2023(Ek Ara Karar)
DAVA : Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan İtirazın İptali
İSTEM : İhtiyati Haciz
KARAR TARİHİ : 29.11.2023
KARARIN YAZ. TARİH : 30.11.2023

Muğla Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2023/825 Esas sayılı dosyasından verilen 27.09.2023 tarihli ara kararı ile 08.11.2023 tarihli ek kararının, istinaf başvurusu yoluyla incelenmesinin davacı vekili ile davalı vekilinin tarafından istenilmesi üzerine dairemize gönderilen dosya incelendi, dosya içeriğine göre incelemenin duruşmasız olarak yapılması uygun görülmekle, gereği konuşulup düşünüldü.
İSTEM:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Tarafınca 01.09.2023 tarihinde Muğla Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/825 Esas sayılı dosyası kapsamında asıl alacak bakımından kısmi itirazın iptali, itirazın iptali olmaz ise kısmi alacak davası olarak 150.000,00-$ dava değeri üzerinden itirazın iptali davası ikame edildiğini, ancak müvekkilinin davalı taraftan alacağı daha fazla miktarda olup o an için zaman kaybetmemek, hak kayıplarına uğramamak, dava masraflarının çok fazla olması ve müvekkili bakımından dava masraflarının tamamının o an için karşılanma ihtimali olmadığından dolayı 01.09.2023 tarihinde Muğla Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/825 e. sayılı dosyasında ikame edilen kısmi davaları 150.000,00-$ üzerinden ikame edildiğini, müvekkilimizin geri kalan alacak miktarı bakımından da işbu ek davayı ikame etmek gerektiğini, bu sebeple ek itirazın iptali, itirazın iptali olmaz ise ek alacak davası bakımından 149.850,00-$ üzerinden işbu ek davayı ikame ettiğimizi beyan eder, işbu ek dava dosyasının Muğla Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/825 e. sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmesini, yukarıda arz ve izah etmeye çalıştıkları hususlar ve re’sen dikkate alınacak sebeplere binaen; fazlaya ilişkin hakları ve ek veya munzam zarara ilişkin davalar açma hakkının mahfuz kalmak kaydıyla işbu ek davanın tüm talepleri ile birlikte KABULÜNE, davalı yüklenicinin mal kaçırmasının önlenmesi, müvekkilinin alacağının tahsilinin sağlanması, gerçekleşmesi çok muhtemel ve müvekkilin alacağının imkansız hale gelmesi durumlarının önlenmesi maksadıyla, davalının üzerine kayıtlı taşınır ve taşınmaz malvarlığının araştırmasının yapılmasına, tespit olunacak davalıya ait taşınır ve taşınmaz malvarlığı ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarına ve hapis hakkımızı kullanmış olduğu paneller üzerine ihtiyaten haciz konulmasına, ihtiyati haciz kararının infazı için Fethiye Nöbetçi İcra Dairesinin görevlendirilmesine, mahkemece ihtiyati haciz konulmasının aksi kanaatı hasıl olduğu takdirde ise davalıya ait taşınır ve taşınmaz malvarlığı, üçüncü şahıslardaki hak ve alacakları ile hapis hakkını kullanmakta olduğu davalıya ait fakat müvekkilinin yed’inde bulunan güneş enerji panellerine teminatsız olarak ihtiyati haciz niteliğinde ihtiyati tedbir konulmasına, ihtiyati haciz olmaz ise ihtiyati tedbire ilişkin talebimizle ilgili işlem yapıldıktan sonra işbu ek davanın, Muğla Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/825 e. sayılı dosyası ile birleştirilmesine, Ek dava yönünden de, Fethiye İcra Dairesi 2023/15299 E. Sayılı Takip Dosyasında Davalı-Borçlu tarafından yapılan itirazın iptaline ve icra takibinin devamına, (Şimdilik 149.850,00-USD Bakımından, Ek Dava Ve Terditli Dava Olarak, İleride Arttırmak Ve Fazlaya İlişkin Haklarını Saklı Tutmak Kaydıyla) davalının itirazı haksız ve mesnetsiz olduğundan davalının, dava konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına çarptırılmasına, itirazın iptali olmadığı takdirde ekte sunduğu 14 sayfadan 12 maddeden ibaret eser sözleşmesinden kaynaklı alacağın hakkın doğum tarihinden itibaren işleyecek kamu bankalarınca USD üzerinden açılan bir yıla kadar vadeli döviz tevdiat hesaplarına uygulanacağı bildirilen azami faizi ile birlikte aynen USD olarak Davalıdan Tahsiline, yargılama harç, masraf, vekalet ücreti ve giderlerinin davalıya tahmiline karar verilmesini vekaleten dava ve talep etmiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
İlk derece mahkemesinin 2023/825 Esas sayılı dosyasından verilen 05.09.2023 tarihli ara kararı ile özetle; “..Davacı vekilinin dava dilekçesi ile talep ettiği ihtiyati tedbir talebinin reddine, 2004 sayılı İİK.nun 257 vd. maddeleri gereğince davacının cezai şart, ek cezai şart, elektrik fatura alacağı, işletme çatısı ve eski hale getirme alacağı ve saklama bedeli ile ilgili ihtiyati haciz talepleri yönünden reddine, 2004 sayılı İİK.nun 257 vd. maddeleri gereğince davacının İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinin Feshinden Kaynaklanan) talebi yönünden ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmiştir.
Dairemiz tarafından verilen 27.10.2023 tarih ve 2023/1770 Esas, 2023/1591 Karar sayılı dosyasından verilen karar ile özetle; “…Somut olayda davacının cezai şart, ek cezai şart, elektrik fatura alacağı, işletme çatısı ve eski hale getirme alacağı ve saklama bedeline ilişkin istemlerinin yargılamayı gerektirdiği, İİK.’nın 257 ve devamı maddeleri gereğince muaccel bir alacağın varlığına ilişkin “yaklaşık ispat” verilerinin, dolayısıyla ihtiyati haciz yasal koşullarının bulunmadığı anlaşıldığından ilk derece mahkemesi tarafından ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmesi usul ve yasaya uygun olduğundan davacı vekilinin bu husustaki istinaf istemi de yerinde görülmemiştir. Dosya kapsamı, mahkeme gerekçesi ve yapılan değerlendirmeye göre; mahkemece verilen karar usul ve yasaya uygun olup, davacı vekilinin istinaf kanun yoluna başvurusunun HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi gereğince esastan reddine,” dair karar verilmiştir.
İlk derece mahkemesinin 2023/825 Esas sayılı dosyasından verilen 27.09.2023 tarihli ara kararı ile özetle; “…Somut olayda, 2004 sayılı İİK.nun 257 vd. maddeleri gereğince davacının 150.000,00-USD’nin üzerinde kalan miktar yönünden açtığı ek davada talep eden yönünden yaklaşık ispat şartının gerçekleşmediği dikkate alınarak talebin reddine,” dair karar verilmiştir.
İlk derece mahkemesinin 2023/825 Esas sayılı dosyasından verilen 09.11.2023 tarihli ek kararı ile özetle; “…2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 265/3 maddesi gereğince İHtiyati Hacze İtiraz Eden/davalı … Şirketi vekili Av. …’in Mahkememizin 05/09/2023 tarih ve 2023/825 Esas sayılı İhtiyati haciz kararına karşı 15/09/2023 tarihli ve İhtiyati Hacze İtiraz Eden/davalı … Şirketi vekili Av. …’un Mahkememizin 05/09/2023 tarih ve 2023/825 Esas sayılı İhtiyati haciz kararına karşı itirazlarının reddine, ” dair karar verilmiştir.
İSTİNAF EDEN: Davacı vekili ile davalı vekilinin tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı vekili tarafından verilen 09.10.2023 tarihli istinaf kanun yoluna başvuru dilekçesi ile özetle; Dosyadaki tüm delillerimizi ve yazılı beyanlarımızı aynen yineleyerek; Geçici hukuki koruma tedbirleri arasında yer alan ihtiyati haciz borçlunun alacaklısından mal kaçırma ihtimaline karşı en etkili tedbirler arasında olduğunu, ihtiyati haczin bir para alacağının zamanında ödenmesini güvence altına almak için mahkeme kararı ile borçlunun mallarına önceden geçici olarak el konulması şeklinde uygulandığını, ihtiyati haciz taleplerinin reddine karar verilmesinin usule ve yasaya aykırı olduğunu, ihtiyati haciz bir alacağın tahsilinin temin edilmesini sağlayan bir vasıta olduğunu, somut olayda ve birleşen davalarında ise müvekkilinin eser sözleşmesinin feshine dayanan itirazın iptali olmadığı takdirde alacak bedelinin söz konusu olduğunu, davalının haksız fiil de teşkil eden sözleşmeye aykırı davranışı nedeniyle bir zararın meydana geldiği ve meydana gelen zarar için tazminat alacağına dayalı olarak ihtiyati haciz talep edilebileceğinin açık olduğunu, iş bu sebeple dava konusu birleşen itirazın iptalinin olamaz ise birleşen alacak davaları yönünden itirazlarının doğrultusunda tespit olunacak davalıya ait taşınır ve taşınmaz mal varlığı ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarına ihtiyaten haciz konulmasına karar verilmesi gerekmekte iken yerel mahkemece usule ve yasaya aykırı olarak taleplerinin reddedildiğini, ihtiyati haciz taleplerinin mahkeme tarafından reddinde hiçbir hukuki uygunluk bulunmadığı ve hakkaniyete de aykırı davranıldığının açık olduğunu, yerel mahkeme tarafından ihtiyati haciz taleplerinin reddine karar verilse de iş bu kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkilinin amacının uğradığı zararlardan kaynaklı maddi tazminat ve alacaklarını tazminat altına almak olduğuna göre HMK 33 maddesindeki gereğince uygulanacak hukuk normunun resen hakimce tespit edilmesi ilkesi gereğince talep hakkında hükümlerinin uygulanması ve bu hükümlerin çerçevesinde taleplerinin kabul edilmesi gerektiğini, dilekçelerinde ayrıntılı olarak açıkladıkları üzere ihtiyati haciz taleplerinin reddine yönelik yerel mahkeme kararına karşı istinaf kanun yolu başvurularının kabulü hakkında olumlu görüşün mahkemece hasıl olmadığı takdirde dava dilekçelerinde belirttikleri üzere dava konusu ek itirazın iptali olmaz ise ek alacak advaları açısından ihtiyati haciz niteliğinde ihtiyati tedbir taleplerinin reddine ilişkin itirazları yerel mahkemeye sunduklarını, dilekçelerinde ilgili Yargıtay kararlarına değindiklerini, yerel mahkemenin aynı icra dosyasından kaynaklanan ihtiyati haciz taleplerinin 5 Eylül 2023 tarihli ara karar ile büyük ölçüde kabul edip iş bu birleşen dava yönünden ihtiyati haciz taleplerinin reddedilmesi hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, esas davada ihtiyati haciz talepleri kabul edilirken birleşen ek davalarda ihtiyati haciz taleplerinin reddedilmesi hukukun öngörülebilirliğini zedelediğini ve hakkaniyete aykırı düştüğünü, iş bu vaziyette yerel mahkeme kendisi ile çeliştiğini istinaf incelemesi sonucunda giderilmesi hukuk gereği olduğunu, asıl talepleri olan ihtiyati haciz talepleri yerel mahkeme tarafından reddedildiğini, terditli talepleri olan ihtiyati haciz niteliğinde ihtiyati tedbir taleplerine dair hiçbir hüküm kurulmadığını ve kabul edilemeyeceğini, yerel mahkeme tarafından birleşen Muğla Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/909 Esas sayılı dosya bakımından reddolunan ihtiyati haciz taleplerine yönelik 27.09.2023 tarihli karara karşı istinaf kanun yolu başvurularının kabulü ile yerel mahkemece reddolunan ihtiyati haciz taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep ederek istinaf kanun yoluna başvuru yapılmıştır.
Davalı vekili tarafından verilen 14.11.2023 tarihli istinaf kanun yoluna başvuru dilekçesi ile özetle; Yerel mahkemenin gerekçeli kararı irdelendiğinde kanun maddesinin kopyalanıp yapıştırıldığını ve itirazları öncelikle belirttikleri muacceliyet olgusuna dair değerlendirme yapılmadığını, gerekçeli kararın gerekçesinin olmadığını, İİK 257. Maddesine bakıldığında kanun koyucunun ihtiyati haczin söz konusu olabilmesi için rehinle temin edilmediğini ve vadesi gelmemiş bir para borcunun bulunmasını, vadesi gelmemiş borçlar için borçlunun muayyen yerleşim yerinin mevcut olmamasını veya borçlunun taahhütlerinden kurtulmak maksadı ile bir kısım eylemlerde bulunmuş olması arandığını, davacı tarafın müvekkili davalı şirket ile aralarındaki sözleşme uyarınca yapılması gereken GES kurulumunun ayıplı olduğunu ve sözleşmenin bitim süresinde işin yetişmeyeceğinden bahisle yokluklarında yapılan ve itiraz ettikleri Denizli 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2023/58 D.İş sayılı delil tespiti dosyasına dayanarak eldeki davayı açtığını, anılan D. İş dosyasında bilirkişiye verilen görevin imalatların sözleşmeye uygun olup olmadığını, tamamlanma oranı, malzeme kalitesi ile tespit isteyenin bu işten dolayı zararının oluşup oluşmadığının olduğunu, dilekçelerinde ayrıntılı olarak belirtikleri üzere muacceliyet sorunu olan sözleşmenin süresinde, ön ödeme tutarının yükleniciye bildirildiği tarih gözetilerek yapılan hesaplama sözleşmeye aykırılık teşkil ettiğini, sözleşmede başlangıç tarihinin belli olmadığını, iş bilirkişi raporunda işin süresinin hatalı belirlendiğini, değişik iş dosyasında aldırılan bilirkişi raporuna her iki taraf da itiraz ettiğini, değişik iş dosyasında aldırılan bilirkişi raporu eksik inceleme ile hazırlandığı sabit olduğundan bu rapora itibar edilmeyeceğini, davacı tarafın aliud ifa (hiç ifa) iddiasının yersiz olduğunu, …. panel uyuşmazlığında davacı tarafın iyi niyetli olmadığını, davacı tarafın iddia ettiği alacağı likit olmadığını, davacının 299.850 $ ödeme yaptığını, yaşanan bu olayda müvekkilinin herhangi bir kusuru ya da kastı yok iken, davacı tarafın müvekkili şirketin çalışmasını durdurduğunu, sözleşmeyi haksız fesih ettiğini, azil name gönderdiğini ve eldeki davacı açarak ihtiyati haciz kararı uygulatmış ise davacı taraf gerek ihtiyati haciz kararında gerek ise açtığı davada haksız olduğundan ihtiyati hacze yaptıkları itirazın reddinde yasal isabet olmadığından iş bu itirazın yapılmasının zorunluluğu doğduğunu, itirazın kabulü ile haksız ve yersiz TMK 2 maddesine açıkça aykırı olan ve şartları oluşmayan ihtiyati haczin kaldırılarak yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep ederek istinaf kanun yoluna başvuru yapılmıştır.

DELİLLER, DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında HMK’nın 355.maddesi gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda aşağıdaki değerlendirmeler yapılmıştır:
2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nun 257. maddesinde, “Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir. Vadesi gelmemiş borçtan dolayı yalnız aşağıdaki hallerde ihtiyati haciz istenebilir: 1–Borçlunun muayyen yerleşim yeri yoksa; 2–Borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadıyla mallarını gizlemeğe, kaçırmağa veya kendisi kaçmağa hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlâl eden hileli işlemlerde bulunursa; Bu suretle ihtiyati haciz konulursa borç yalnız borçlu hakkında muacceliyet kesbeder.”;
258. maddesinde, “İhtiyati hacze 50 nci maddeye göre yetkili mahkeme tarafından karar verilir. Alacaklı alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeğe mecburdur. Mahkeme iki tarafı dinleyip dinlememekte serbesttir. İhtiyatî haciz talebinin reddi halinde alacaklı istinaf yoluna başvurabilir. Bölge adliye mahkemesi bu başvuruyu öncelikle inceler ve verdiği karar kesindir.”
265. maddesinde ise; “Borçlu kendisi dinlenmeden verilen ihtiyatî haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı; huzuruyla yapılan hacizlerde haczin tatbiki, aksi hâlde haciz tutanağının kendisine tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde mahkemeye müracaatla itiraz edebilir. Menfaati ihlâl edilen üçüncü kişiler de ihtiyatî haczi öğrendiği tarihten itibaren yedi gün içinde ihtiyatî haczin dayandığı sebeplere veya teminata itiraz edebilir. Mahkeme, gösterilen sebeplere hasren tetkikat yaparak itirazı kabul veya reddeder. İtiraz eden, dilekçesine istinat ettiği bütün belgeleri bağlamaya mecburdur. Mahkeme, itiraz üzerine iki tarafı davet edip gelenleri dinledikten sonra, itirazı varit görürse kararını değiştirebilir veya kaldırabilir. Şu kadar ki, iki taraf da gelmezse evrak üzerinde inceleme yapılarak karar verilir. İtiraz üzerine verilen karara karşı istinaf yoluna başvurulabilir. Bölge adliye mahkemesi bu başvuruyu öncelikle inceler ve verdiği karar kesindir. İstinaf yoluna başvuru, ihtiyatî haciz kararının icrasını durdurmaz.” hükümleri yer almaktadır.
Somut olayda, uyuşmazlık, eser sözleşmesinin feshi nedeniyle ödenen bedelin iadesi ile tazminat istemine ilişkindir. Davacının bir alacağının olup olmadığı ve alacak miktarı yargılamayı gerektirmekte olup, dosyada bu aşamada bulunan deliller, ihtiyati haciz kararı verilmesi için gerekli olan yaklaşık ispat ölçüsünü sağlayacak nitelikte değildir. Deliler değerlendirilmesi gerektiği, böylece İİK.nın 258. maddesi uyarınca mevcut delillerle davacının haklılığının yaklaşık da olsa ispat şartının gerçekleşmiş sayılamayacağı anlaşıldığından; ilk derece mahkemesince davacının 150.000 USD bakımından ihtiyati haciz kararı ve bu karara karşı yapılan itirazın reddine dair 08/11/2023 tarihli ek kararın kaldırılması gerekir. Alacağın varlığı ve miktarı yargılamayı gerektirdiğinden -birleşen 2023/909E. Sayılı dosya- yönünden talep edilen ihtiyati haciz talebinin reddine ilişkin 27/09/2023 tarihli ara kararında bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
Dosya kapsamı, mahkeme gerekçesi ve yapılan değerlendirmeye göre; mahkemece verilen karar usul ve yasaya uygun olup, davacı vekilinin 27.09.2023 tarihli ara kararının istinaf kanun yoluna başvurularının HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi gereğince esastan reddine, davalı vekilinin 08.11.2023 tarihli ek kararının istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-b-2. maddesi gereğince kaldırılarak, Dairemizce yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiş olup aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun, 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-b/1. Maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı vekilinin istinaf kanun yoluna başvurusunun KABULÜ ile,
3-Muğla Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2023/825 Esas sayılı dosyasından verilen 09.11.2023 tarihli ek kararının ihtiyati haczin kararına karşı itiraz talebinin reddine ilişkin ara kararın 6100 sayılı HMK’nın 353(1)-b-2. maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
4-Davalı vekilinin ihtiyati haciz kararına itirazının KABULÜ ile, Muğla Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2023/825 Esas sayılı dosyasında verilen 05/09/2023 tarih ve 2023/825 Esas sayılı “150.000 USD bakımından ihtiyati haciz talebinin kabulüne” ilişkin ara kararın ve bu karara yapılan itirazın reddine ilişkin 09/11/2023 tarihli ek kararın kaldırılmasına,
5-İhtiyati haczin kaldırılması işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
6-Davacı vekilinin istinaf başvurularının reddine karar verilmiş olması nedeniyle, davacı tarafından yatırılması gereken 444,60 TL istinaf tedbir harcı peşin olarak yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
7-Davacı vekili tarafından yatırılan 738,00 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile istinaf kanun yolu giderlerinin kendi üzerilerinde bırakılmasına,
8-Davacı vekili tarafından yatırılan 539,70 TL(269,85+269,85) istinaf maktu karar harcının talebi halinde ilk derece mahkemesince yatırana iadesine,
9-Davalı vekilinin istinaf kanun yoluna başvurusunun kabulüne karar verilmiş olması nedeniyle davalı vekili tarafından yatırılan 714,45 TL(444,60+269,85) istinaf maktu karar harcı ile tedbir harcının talebi halinde yatırana iadesine,
10-Davalı vekili tarafından yatırılan 738,00 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile istinaf kanun yolu giderlerinin kendi üzerilerinde bırakılmasına,
11-Kararın, ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 258/3 ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/(1)-f maddesi gereğince kesin olmak üzere 29.11.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.