Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2023/1425
KARAR NO : 2023/1536
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/1348
KARAR NO : 2023/275
DAVA TARİHİ : 24.06.2015
KARAR TARİHİ : 28.03.2023
DAVA : Alacak
KARAR TARİHİ : 20/10/2023
KARARIN YAZ. TARİH : 20/10/2023
İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 28/03/2023 tarih ve 2018/1348 Esas, 2023/275 Karar sayılı kararının, istinaf başvurusu yoluyla incelenmesinin davacı vekili ile davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, dairemize gönderilen dosya incelendi, dosya içeriğine göre incelemenin duruşmasız olarak yapılması uygun görülmekle, gereği konuşulup düşünüldü.
İDDİA VE İSTEK:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; “Taraflar arasındaki eser (taşeron) sözleşmesi gereğince; davacı taşeronun davalının inşa etmekte olduğu inşaatın bir kısım işlerini yapması konusunda anlaşma sağlandığı, iş bedelinin birim fiyat üzerinden belirlenip ayrıca inşa edilen dairelerden birinin (3 nolu bağımsız bölüm) 185.000 TL karşılığında davacıya devredileceğinin ve bu taşınmaz değerinin toplam hak edişten mahsup edileceğinin kararlaştırıldığı, davacının edimini eksiksiz yerine getirdiği, hatta sözleşme dışı yaptığı işler de olduğu, tapu devri yapılacak dairenin üçüncü bir kişiye satılarak bedelinin ödendiği, ancak tapu harçlarının davacı tarafından karşılandığı, bunun dışındaki hak edişin ödemediği” iddiası ile, ödenmeyen hak ediş bedelinin, tapu harcının, sözleşme gereği cezai şart alacağının tespiti ile, şimdilik 70.000 TL’nin temerrüt faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davacı vekili 12/05/2016 tarihli ıslah dilekçesi ile istek miktarını toplam 105.130,71 TL’ye artırmıştır.
SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; “İşin zamanında ve eksiksiz bitirilmediğini, yüklenicinin sorumluluğunda olan işçi ücretlerinin dahi davalı iş sahibi tarafından ödendiğini, hakedişi olan tapu devri bedelinin ödendiğini, diğer hak edişlerinden ise bu eksiklerden dolayı kesinti yapıldığını, sözleşmedeki cezai şart hükmünün sadece iş sahibi lehine konulduğunu” savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:
İlk derece mahkemesinin 28/02/2017 tarih ve 2015/726 Esas, 2017/250 Karar sayılı kararında özetle; “11/05/2016 tarihli rapor doğrultusunda davanın kısmen kabulü ile 58.130,71.- TL bakiye iş bedeli alacağı, 43.763,52.- TL KDV bedeli, 627,00.-TL tapu harç bedeli toplamı 102.521,23.- TL alacağın temerrüt tarihi olan 21/06/2015 tarihinden itibaren ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, cezai şartın reddine” karar verilmiştir.
İş bu karar, dairemizin 23/10/2018 tarih ve 2017/1114 Esas 2018/1129 Karar sayılı kararında özetle; “Hukuki dinlenilme hakkının ihlal edildiği, davalı vekilinin ön inceleme duruşmasında mazereti kabul edildiği halde yokluğunda keşif yapılmasının hatalı olduğu, rapora itirazın değerlendirilmediği” gerekçesi ile kaldırılmıştır.
İlk derece mahkemesinin 28/03/2023 tarih ve 2018/1348 Esas, 2023/275 Karar sayılı kararında özetle; “22/02/2022 tarihli rapor hükme esas alındığı, davanın kısmen kabulü ile; 41.415,39 TL bakiye alacak ve 627,12 TL tapu masrafı olmak üzere toplam 42.042,51 TL’ nin 22/06/2015 tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının KDV ve cezai şart taleplerinin reddine” karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle: “Taraflar arasındaki sözleşmede KDV’nin bedele dahil edilip edilmeyeceğine ilişkin bir hüküm bulunmadığını, 11/05/2016 tarihli rapora göre hüküm kurulduğunu, raporlar arasında çelişkinin bulunduğunu” ifade ederek, mahkeme kararının ortadan kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili dilekçesinde özetle: “Davalının davacıya borcu bulunmadığını, yargılama sırasında alınan 4 raporun birbiri ile çelişkili olduğunu, çelişkilerin giderilmediğini” ifade ederek, mahkeme kararının ortadan kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
KANITLAR, DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında HMK’nın 355.maddesi gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda aşağıdaki değerlendirmeler yapılmıştır:
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak isteğine ilişkindir.
Taraflar arasında 27/12/2012 tarihli “taşeron sözleşmesi” bulunduğu, bu sözleşmeye göre; davacının inşa etmekte olduğu … İli, … İlçesi, … Mahallesi, … ada … parsel sayılı taşınmaz üzerindeki binanın demir, duvar, iç dış sıva ve şap vs. işlerinin davalı taşeron tarafından yapılması konusunda anlaşma sağlandığı, sözleşmenin 1. Maddesinde taşeronun hakedişinin götürü olarak değil birim fiyatlar üzerinden belirlendiği, 2. Maddeye göre işin gecikmesi haline özgü cezai şart alacağı kararlaştırıldığı, 11. Maddesine göre ise hakedişe dahil olmak üzere 185.000 TL bedelli 3 nolu bağımsız bölümün taşerona verileceğinin hüküm altına alındığı, bu bağımsız bölümün üçüncü kişiye satılarak parasının hakediş olarak ödendiği, ancak tapu harçlarının davacı tarafından ödendiği, tarafların kabulünde olup dosyadaki tüm belgelerden anlaşılmaktadır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; “yüklenici taşeronun sözleşme gereği yapması gereken işleri ve sözleşme dışı ilave işleri yapıp yapmadığı, yaptığı işlere dair hakediş miktarının ne olduğu, bu miktara KDV eklenip eklenmeyeceği, tapu harcının kimin sorumluluğunda olduğu, ayrıca cezai şart hükmünün somut olayda uygulanma yeri olup olmadığı” noktalarında toplanmaktadır.
İlk derece mahkemesince yargılama sırasında 19/02/2016 ve 23/01/2020 tarihlerinde yapılan ilk iki keşif sonucu alınan 11/05/2016 ve 03/04/2020 tarihli bilirkişi raporlarındaki çelişkileri giderecek şekilde 3. Keşif sonucu düzenlenen 22/02/2022 tarihli bilirkişi raporu ve 28/12/2022 tarihli ek raporu hükme esas alınarak, “sözleşmede KDV’ye ilişkin hüküm bulunmadığından KDV’nin fiyata dahil olması gerektiği, sözleşme ve sözleşme dışı toplam 41.415,39 TL ödenmeyen hakediş bedeli ile 627,12 TL satıcıya düşen tapu harcı bedeli olmak üzere genel toplamda 42.042,51 TL alacağın bulunduğu, sözleşmedeki cezai şart hükmünün davacıya uygulanamayacağı” gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararındaki; cezai şart alacağı, sözleşme ve sözleşme dışı ilave iş bedeli ile tapu harcı bedeline ilişkin kabuller doğrudur. Çünkü, sözleşmenin 2. Maddesinde düzenlenen cezai şart alacağına dair hüküm işin yüklenici tarafından geciktirilmesi haline münhasır olup iş sahibi lehine bir düzenlemedir ve davacı yararına uygulanma olanağı yoktur. Diğer hakediş bedelleri ise, önceki raporlardaki çelişkiler giderilmek suretiyle hükme esas alınan raporda usulünce ve denetime elverişli bir şekilde belirlenmiştir. Ancak, mahkemenin “hakedişe KDV eklenmeyeceği” yönündeki kabulü doğru olmamıştır. Çünkü, eser sözleşmelerinde yerleşik yargı kararları gereğince sözleşme götürü bedelli olup da ayrıca KDV belirtilmediğinde KDV’nin iş bedeline dahil olduğu, birim fiyatlı sözleşmelerde ise KDV’nin açıkça belirtilmediği durumlarda KDV’nin birim fiyatın dışında olup ayrıca hesaplanması gerektiği kabul edilmektedir. (Örneğin; Yargıtay 15.HD.’nin 2006/7881 E. 2007/2471 K., 2012/4892 E. 2013/4138 K., 2014/3482 E. 2015/1932 K. Sayılı ilamları bu yöndedir.) Bu nedenle; mahkeme kararı bu yönüyle yasa ve ictihatlara aykırı olup davacı vekilinin konu hakkındaki istinaf sebebi yerindedir. Davalı vekilinin istinaf sebepleri ise yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda yerinde değildir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK.’nın 353/1-b/1. Maddesi gereğince esastan reddine, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının HMK.(nın 353/1-b/2. Maddesi gereğince kaldırılmasına ve dairemizce “belirlenen alacağa hükme esas raporda tespit edilen 39.818,73 TL KDV miktarının eklenmesi” yönünde karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
A)1-Davalı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun, 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-b/1. Maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun KABULÜ ile;
3-İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 28/03/2023 tarih ve 2018/1348 Esas, 2023/275 sayılı kararının, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/(1)-b/2. Maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
B) Esasa ilişkin aşağıdaki şekilde yeni hüküm tesisine:
1–Davanın KISMEN KABULÜ ile; 41.415,39 TL iş bedeli, 627,12 TL tapu masrafı ve 39.818,73 TL KDV olmak üzere toplam 81.861,24 TL alacağın 22/06/2015 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine,
2-Alınması gereken 5.591,94 TL karar ve ilam harcının yatan 1.795,43 TL peşin harç ve ıslah harcından mahsubu ile eksik kalan 3.796,51 TL’ nin davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan ve mahsup edilen 1.795,43 TL ve 27,20 TL başvurma harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Yargılama sırasında davacı tarafça yapılan ve ayrıntıları Uyap sisteminde kayıtlı bulunan toplam 3.064,40 TL yapılan masraflar ile, 520,30 TL keşif harcı ve 220,00 TL gider masraf olmak üzere toplam 3.804,70 yargılama giderinin, davanın kabul edilen kısmına göre belirlenen 2.967,66 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan ve ayrıntısı Uyap sisteminde kayıtlı bulunan 3.356,85 TL yargılama giderinin, davanın reddedilen kısmına göre belirlenen 738,50 TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, kalan kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine ve davanın kabul edilen kısmına göre belirlenen 17.900 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine ve davanın reddedilen kısmına göre belirlenen 17.900 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider ve delil avanslarının ilgililerine ödenmesine,
C- İstinaf Yargılaması Bakımından:
1-Davacı tarafın istinaf isteminin kabulüne karar verildiğinden, davacı tarafından yatırılan 179,90 TL istinaf maktu karar harcının istek halinde ilk derece mahkemesince davacıya iadesine,
2-Davacı tarafından yatırılan 492,00 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmiş olması nedeniyle, alınması gerekli 5.616,26 TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan toplam 718 TL istinaf nispi harcın mahsubu ile kalan 4.898,26 TL harç bedelinin davalıdan alınarak, Hazine’ye gelir kaydına,
4-Davalı tarafından yatırılan 492,00 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile 90 TL tebligat gideri olmak üzere toplam 582,00 TL istinaf kanun yolu giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-HMK’nın 333/(1) maddesi uyarınca, davacı tarafından yatırılan artan gider avansının davacıya; artan delil-gider avansının davalılara geri verilmesine,
6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/(1)-a maddesi gereğince kesin olmak üzere 20/10/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.