Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2023/1127 E. 2023/1089 K. 07.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2023/1127
KARAR NO : 2023/1089

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : MUĞLA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2023/64 D.İş
KARAR NO : 2023/61
İSTEM TARİHİ : 07/02/2023
KARAR TARİHİ : 08/02/2023
İSTEM : İhtiyati Haciz
KARAR TARİHİ : 07.07.2023
KARARIN YAZ. TARİH : 07.07.2023

Muğla Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 08.02.2023 tarih ve 2023/64 D.İş Esas, 2023/61 Karar sayılı kararının, istinaf başvurusu yoluyla incelenmesinin istemde bulunan davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, dairemize gönderilen dosya incelendi, dosya içeriğine göre incelemenin duruşmasız olarak yapılması uygun görülmekle, gereği konuşulup düşünüldü.
İSTEM:
İstemde bulunan davacı vekili tarafından verilen ihtiyati haciz istemli dava dilekçesi ile özetle; Müvekkilinin … ilçesinde … marka motorların yetkili servis ve bayisi olduğunu, uzun yıllardır … ilçesinde ve …’nın ilçelerinde … motorları bayisi olduğunu, davacıya ait lüks motor yata bakım ve onarım hizmeti verdiğini, bu hizmet nedeniyle 18/10/2022 tarih ve IHR2022000000261 sayılı fatura, servis teklif formu, whatsapp yazışmaları, servis teslim ve seyir formu, mürettebat listesi, tamir fotoğrafları, kısmi ödeme dekontları, ticaret sicil kaydı18/10/2022 tarih ve IHR2022000000261 sayılı faturanın düzenlendiğini bu faturaya istinaden borçlunun 11/10/2022 tarihinde … hesabından müvekkili şirkete mgm20220812 no teklif motor onarım ödemesi açıklaması ile 4.640 TL ödediğini, 11/10/2022 tarihinde 200.000-TL … tarafından ödendiğini, 12/10/2022 tarihinde aynı açıklama ile aynı hesaba 160.000,00-TL ödendiğini, davalı borçlu tarafından kurulan ve aynı soy isimli bir şahsa devrettiği … araçlar şirketi tarafından 14/11/2022 tarihinde 45.000EURO ve 21/12/2022 tarihinde 10.000Euro banka hesabına ödeme yapıldığını, bu yapılan ödemeler sonucunda toplamda 699.815,00-TL borcun kaldığını, sonrasında Karşıyaka 6. Noterliği’nin 18/01/2023 tarih ve 2000 yevmiye numaralı ihtarname ile faturaya istinaden borcunun kalmadığını müvekkile bildirdiğini, bunun üzerine müvekkili tarafından Bodrum 11. Noterliği’nin 590 yevmiye ve 25/03/2022 tarihli ihtarname ile bakiye borcun ödenmesi ihtarında bulunulduğunu, davalı borçlunun müvekkilini oyalayarak lüks yatı Türk karasularından çıkardığını, kalan bakiye borç nedeniyle müvekkilinin karşı taraftan muhatap bulamadığını, mevcut mallarını kaçırma ihtimalleri nedeniyle müvekkilinin alacağını karşılamaya yetecek miktarda karşı taraf borçlunun 699.815,0-TL tutarında taşınır, taşınmaz mallarıyla, üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarına ihtiyaten haciz konulmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
İlk derece mahkemesinin 08.02.2023 tarih ve 2023/64 D.İş Esas, 2023/61 Karar sayılı kararı ile özetle; “…İhtiyati haciz talep eden vekilince, dosyaya 18/10/2022 tarih ve IHR2022000000261 sayılı fatura, servis teklif formu, whatsapp yazışmaları, servis teslim ve seyir formu, mürettebat listesi, tamir fotoğrafları, kısmi ödeme dekontları, ticaret sicil kaydı sunulmuştur. Alacak iddiasının dayanağı olan faturalara konu malların/hizmetin teslimine ilişkin aranan ölçüde ispat sağlanamadığı ve borçlunun mallarını kaçırma girişiminde olduğuna dair de delil ibraz edilmediği gözetilerek şartları oluşmayan ihtiyati haciz talebinin reddine…” dair ara karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ:
İstemde bulunan davacı vekili tarafından verilen 14.02.2023 tarihli istinaf kanun yoluna başvuru dilekçesi ile; ”…Borçlunun taşınır, taşınmaz malları ile 3. kişilerdeki hak ve Alacaklarına yönelik ihtiyati haciz talebimize ilişkin Muğla Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/64. D.İş ve 2023/61 Karar sayılı 08.02.2023 tarihli kararı ile talebimiz reddedilmiştir. Mahkeme talebin reddi gerekçesinde hizmetin ifa edilip edilmediğinin belli olmadığını belirterek talebi reddetmiştir. Mahkemenin ihtiyati haciz talebimizin reddine dair kararı hukuka aykırıdır.
1-) Davalı borçlu ile müvekkilim şirket yetkilisi arasında whatsapp yazışmalarından dava konusu işin fiyat teklifinin kabul edilmiş ve 1.999.780,88 TL lik faturanın bedeli davalı borçlu ve borçlunun yetkilisi olduğu firma tarafından müvekkilim şirketin hesabına fiyat teklifi ve borca konu fatura açıklaması ile … teknesinin tamir bedeli açıklaması ile ödenmiştir. Teknenin kaptanı tarafından imza edilen seyir formunda tamir hizmetinin gerçekleştirildiği ve sorunsuz sefere başladığına dair imzalı tutanak sunulmuştur. Davalı tarafından müvekkilimin ödeme ile ilgili sürekli oyalandığına dair mesajlar sunulmuştur. Davallı borçluya ait teknenin ingiliz bayraklı olduğu ve sahibinin … olduğuna dair belgeler sunulmuştur. Tekenin yurda girişte liman başkanlığı tutanağında soy ismi … olan şahısların varlığına dair belgeler sunulmuştur. Davalı borçlu tarafından yurtdışında şirketinin olduğu yurtdışı bağlantısı sebebiyle yurda gelmediği ve kaçma hazırlığında olduğu tarafımızdan öğrenildikten sonra fatura tarihinden yaklaşık 4 ay oyalandıktan sonra çevreden yapılan araştırmalar ile öğrenilmiştir.
2-) İhtiyati haciz talebinde alacağın varlığının kesin bir şekilde ispatı aranmayacağı açıktır. Yaklaşık ispat kuralları çerçevesinde alacağımızın varlığı ispat edilmiştir. Çünkü davalıya kesilen e faturanın davalı borçlu tarafından ticari defterine işlendikten sonra fatura içeriğine itiraz ettiğine dair ihtarnamenin varlığı da gözetildiğinde hukuki ilişkinin ve alacağın varlığı mevcut durumda yaklaşık ispatı sağlanmıştır. Hal böyle olmasına rağmen mahkemenin talebimizi reddetmesi açıkça hukuka aykırıdır.
3-) Ticari İlişkinin Özeti
Müvekkilim şirket … İlçesinde … motorları yetkili servis ve bayisidir.
Müvekkilim uzun yıllardır … İlçesinde ve … ilçelerinde … motorları bayisi olup müşterilerine güvenle hizmet vermektedir. Davacıya ait lüks motor yat’a da bakım ve onarım hizmeti veriştir. Davacının Davacıya ait lüks motor yatına 19.08.2022 tarihli teklif formuna istinaden 110.183,80 Euro tutarında servis bakım onarım hizmeti vermiştir. 29.11.2022 tarihli revizyon bitiş ve tamir sonrası seyir formu geminin kaptanı … imzası ile teslim edilmiştir. Müvekkilim şirket tarafından yapılan bu hizmete istinaden 18.10.2022 Tarih ve IHR2022000000261 Sayılı fatura ile 1.999.780,88 TL (110.183,80 Euro) fatura kesilmiştir.
– Bu faturaya istinaden borçlu … tarafından 11.10.2022 tarihinde … hesabından müvekkilim şirkete ”mgm20220812 no teklif motor onarım ödemesi” açıklaması ile 4.640,TL ödenmiştir. -11.10.2022 tarihinde 200.000,00 TL … tarafından ödenmiştir. -12.10.2022 tarihinde … tarafından aynı hesaba aynı açıklama ile 160.000,00 TL ödenmiştir. Davalı borçlu tarafından kurulan ve aynı soy isimli bir şahsa devrettiği … araçlar şirketi tarafından müvekkilime 14.11.2022 Tarihinde 45.000 Euro ve 21.11.2022 tarihinde 10.000 Euro banka hesabına ödenmiştir. Davacı borçlu tarafından yapılan bu ödemelerden sonra bakiye 699.815,00 TL borç kalmıştır.
Bu hizmetin müvekkilim tarafından tamamlandığına dair geminin kaptanı tarafından imzalanan tutanaklar ekte sunulmuştur. Davalı borçlu tarafından faturayı kendisi adına kesilmesini istediğine bakiye kısmı da ödeyeceğine dair şirket yetkilisi …’ ile yaptığı … yazışmaları ekte sunulmuştur. Davalı borçlu bir kısım ödemeyi yaptık sonra bakiye ödeme için sürekli mesaj atıp oyalamıştır.
Daha sonra ise Karşıyaka 6. Noterliği 18.01.2023 Tarih ve 2000 Yevmiye numaralı ihtarname ile 18.10.2022 tarihli faturaya istinaden borcunun olmadığına dair ihtarname göndermiştir. Bu ihtarname üzerine müvekkilim tarafından Bodrum 11. Noterliği 590 yevmiye ve 25.03.2022 tarihli ihtarname ile bakiye borcun ödenmesi ihtarında bulunulmuştur. Davalı borçlu ihtarname gönderdiği tarihten sonra bile müvekkilimi ödeme yapacağından bahisle oyalamıştır. Bunun sebebi ise gemisinin türk karasularından çıkarmak için zaman kazanmaktır. Böylece müvekkilime gemi alacaklısının hapis hakkı kapsamında yasal işlemlerinin engellenmesi için süre kazanmıştır. Davalı bu süreçte gemisini türk sularından çıkarmıştır. Bunun sonucunda müvekkilimin alacağını tahsil etme imkanını ortadan kaldırmaya yönelik kötü niyetli davranışlarda bulunmuştur.. (6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu – 3. Fatura ve teyit mektubu MADDE 21- …(2) Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır. (3) Telefonla, telgrafla, herhangi bir iletişim veya bilişim aracıyla veya diğer bir teknik araçla ya da sözlü olarak kurulan sözleşmelerle yapılan açıklamaların içeriğini doğrulayan bir yazıyı alan kişi, bunu aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde itirazda bulunmamışsa, söz konusu teyit mektubunun yapılan sözleşmeye veya açıklamalara uygun olduğunu kabul etmiş sayılır.” Türk Ticaret Kanunu 21. maddesi hükümleri gereği faturaya itirazının lehinize yasal bir sonuç doğurmayacağı açıktır. Tarafların arasındaki hukuki ilişki gereği 110.183,80 Euro tutarlı fatura borcuna istinaden borçlunun şahsı ve şirketiniz hesapları aracılığı kısmi ödeme yapılmıştır. Fatura bedelinden 33.876,23 Euro (699.815,00 TL) bakiye fatura borcu bulunmaktadır.
Müvekkilim şu anda karşı tarafta alacağının ödenmesi konusunda muhatap bulamamaktadır. Borçlunun, şu an için müvekilimizin alacağını karşılamaya yetecek miktarda malı ve alacağı bulunmadığını ve mevcut mallarını da kaçırma hazırlığı içinde olduğu öğrenilmiştir. Şirketini muvazalı bir şekilde devir etmiş ve yabancı bayraklı gemisi bulunması sebebiyle borcu ödemeden kaçınmak için yurtdışında bulunma ve hileli yollara başvurduğu anlaşılmaktadır. Borçlu hakkında icrai haciz yoluyla takibe geçildiğinde mallarını devrederek kaçırma ve icra takibini sonuçsuz bırakma ihtimali vardır. Bu sebeple borçlunun borcuna yetecek miktarda mallarının üzerine mahkemece takdir edilecek teminat karşılığında ihtiyati haciz konulmasını istemek zarureti doğmuştur.
Yukarıda açıklanan ve re’sen görülecek nedenlerle, Muğla Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/64. D.İş ve 2023/61 Karar sayılı 08.02.2023 tarihli kararının kaldırılması istemli istinaf başvurumuzun kabulüne, kararın kaldırılmasına, borçlunun 33.876,23 Euro borcuna istinaden ödenmeyen fatura bakiyesi olan 699.815,00 TL tutarında taşınır, taşınmaz mallarıyla üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarına ihtiyaten haciz konulmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine” karar verilmesi istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
DELİLLER, DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; HMK.nın 355. maddesindeki düzenleme uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda,
2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nun 257. maddesinde, “Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir. Vadesi gelmemiş borçtan dolayı yalnız aşağıdaki hallerde ihtiyati haciz istenebilir: 1–Borçlunun muayyen yerleşim yeri yoksa; 2–Borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadıyla mallarını gizlemeğe, kaçırmağa veya kendisi kaçmağa hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlâl eden hileli işlemlerde bulunursa; Bu suretle ihtiyati haciz konulursa borç yalnız borçlu hakkında muacceliyet kesbeder.”;
258. maddesinde, “İhtiyati hacze 50 nci maddeye göre yetkili mahkeme tarafından karar verilir. Alacaklı alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeğe mecburdur. Mahkeme iki tarafı dinleyip dinlememekte serbesttir. İhtiyatî haciz talebinin reddi halinde alacaklı istinaf yoluna başvurabilir. Bölge adliye mahkemesi bu başvuruyu öncelikle inceler ve verdiği karar kesindir.”
265. maddesinde ise; “Borçlu kendisi dinlenmeden verilen ihtiyatî haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı; huzuruyla yapılan hacizlerde haczin tatbiki, aksi hâlde haciz tutanağının kendisine tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde mahkemeye müracaatla itiraz edebilir. Menfaati ihlâl edilen üçüncü kişiler de ihtiyatî haczi öğrendiği tarihten itibaren yedi gün içinde ihtiyatî haczin dayandığı sebeplere veya teminata itiraz edebilir. Mahkeme, gösterilen sebeplere hasren tetkikat yaparak itirazı kabul veya reddeder. İtiraz eden, dilekçesine istinat ettiği bütün belgeleri bağlamaya mecburdur. Mahkeme, itiraz üzerine iki tarafı davet edip gelenleri dinledikten sonra, itirazı varit görürse kararını değiştirebilir veya kaldırabilir. Şu kadar ki, iki taraf da gelmezse evrak üzerinde inceleme yapılarak karar verilir. İtiraz üzerine verilen karara karşı istinaf yoluna başvurulabilir. Bölge adliye mahkemesi bu başvuruyu öncelikle inceler ve verdiği karar kesindir. İstinaf yoluna başvuru, ihtiyatî haciz kararının icrasını durdurmaz.” hükümleri yer almaktadır.
Somut olayda; dava, yat onarımı nedeniyle kesilen faturadan dolayı ihtiyati haciz istemi talebinin reddinin istinafı istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesi davacının ihtiyati haciz talebini 08.02.2023 tarih ve 2023/64 D.İş Esas, 2023/61 Karar sayılı kararı ile reddetmiş olup, kararı davacı vekilinin istinaf ettiği görülmüştür.
Her ne kadar istemde bulunan davacı vekilinin istinaf dilekçesinde belirtilen nedenlerle ilk derece mahkemesinin kararını istinaf etmiş ise de, verilen ara karar usul ve yasaya uygun olmakla, mahkeme tarafından dayanılan hukuksal ve yasal gerekçelere göre, delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemiş olup, istemde bulunan davacı vekilinin istinaf talebinin HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiş olup, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Muğla Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 08.02.2023 tarih ve 2023/64 D.İş Esas, 2023/61 Karar sayılı kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan, istemde bulunan davacı vekilinin bu ara karara karşı yapmış olduğu istinaf kanun yoluna başvurusunun, 6100 sayılı HMK’nın 353/(1)-b-1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İstemde bulunan davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verildiğinden, alınması gereken 296,40 TL ihtiyati hacze ilişkin istinaf karar harcından peşin alınan 179,90 TL harç bedelinin mahsubu ile kalan 116,50 TL’nin davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
3-İstemde bulunan davacı vekili tarafından yatırılan 492,00 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile yapılan istinaf kanun yolu giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Kararın, ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 2004 sayılı İİK’nın 258/(3) ve 6100 Sayılı HMK’nın 362/(1)-f maddeleri uyarınca kesin olmak üzere 07.07.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.